Baþka dillerle ilgili hiçbir þey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir þey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
Dün ve bugün izlerken TV’deki haberleri, her kare içimi ezip durdu. Ardýndan iki duygu yüreðime eþlik etti. Biri KÝN ve ÖFKE idi… Yüreðimi kasýp kavurmaktaydý. Diðeri ise SEVGÝ ve MÝNNET duygularýydý…Yüreðimdeki yangýnlara su serpmekteydi. Birincisi; olumsuz duygularýma neden olurken, ” PKK þehre inmiþ, sanki savaþý kazanmýþ da zafer iþaretleri yapýyor” diye düþünüyordum. Konvoydan bazý araçlarýn içindekiler “zýlgýtlar” ile acýmasýzca, masum halkýn üzerine araçlarýný sürmelerini izlerken, mýhlanýp kalmýþtý gözlerim TV ekranlarýna…Bu neydi ve amaçlarý neydi bu gövde gösterisinin? Ýzmir, bugün demokrasinin kalesi ve çaðdaþ kimliðini senelerce kanýtlamýþ bir þehrimizdir. PKK yandaþlarýnýn konvoyla Ýzmir’e bu kadar cüretkar girmeleri büyük cesaret iþiydi. Peki, bu gücü, bu cesareti kimden aldýlar da gövde gösterisi yaptýlar? Þehit aileleri ve Gazilerimizin yürüyüþleri bile engellenirken devletin resmi organlarý, bu eli kanlý Apo’nun bayraklarýyla Ýzmir’e giriþ yapan DTP konvoyunu, kanlý postallarýyla, kanlý PKK savaþ kýyafetleri ile, üstelik de küçük çocuklarý da kullanarak, temsili gövde gösteri yapmasýna nasýl izin verirler? Ýzmir Halký buna izin vermemiþtir. Taþla, sopayla, gerekirse canlarýyla, yediden yetmiþe sokaða döküldü… Çünkü; binlerce insanýn kanlarý toprakta hala yaþ… Haksýzlýk aþikar… Taraf tutma aþikar… Kýssadan bir hisse geldi, aklýma, yazmadan geçemeyeceðim: “…Denizli’de araþtýrma yapmak için kamp kuran bir grup üniversite öðrencisi, kamp yakýnýna tüneyen bir Denizli horozunun sabahýn erken saatlerinde yüksek sesle ötmesinden çok rahatsýz olmuþlar… Sabahýn köründe ortaya çýkan horoz, önce dikleniyor, sonra dakikalarca ötüyormuþ… Tabii ekipte ne uyku ne de huzur býrakmýyormuþ… Sonunda sabýrlar tükenmiþ… Susturmak için baþlamýþlar horozu kovalamaya… Horoz önde.. Gençler peþinde… Mahalle arasýna dalmýþlar… Kovalamacayý gören, fakat bir anlam veremeyen yaþlý dede, seslenmiþ: - Hey, evlatlar!.. Bu zavallý horozu niye ürkütüyorsunuz?.. - Dede, sabahýn köründe ötmeye baþlýyor, kampý ayaða kaldýrýyor. O yüzden baþýný keseceðiz!.. - Yazýktýr evladým yapmayýn!.. demiþ ihtiyar, býrakýn, ben onun sesini keserim, bir daha da rahatsýz etmez sizi… Gençler bunun üzerine kovalamayý býrakmýþlar. Ertesi sabah, hafif ‘gak – guk’ sesleri dýþýnda horozdan kayda deðer hiçbir ses çýkmadýðýný görünce de þaþýrýp dedeye koþmuþlar: - Yahu dede, ne yaptýn da bu horozun sesini kestin?.. Ýhtiyar gülmüþ: - Kýçýna zeytinyaðý sürdüm. Horoz kabararak ötmeye yeltendiðinde, gerisi tutmuyor ki kuvvet alsýn… Ancak ‘gak – guk’ edebiliyor…” “Arkan saðlamsa, istediðin kadar kabarýr, diklenir, sözünü dinletirsin. Arkan bir gevþemeye görsün, ancak ‘gak-guk’ edersin…” Ýzmir’deki Halkýn bu þiddetli tepkisi týpký Denizli Horozunun arkasýna sürdüðü zeytinyaðý tesiridir. Bu tepkinin tesiri týpký durgun suya atýlan taþ gibidir. Daireler iç içe büyüyecektir. Gittikçe þiþen balon gibi, tüm yurda yayýlacak bu ses. Etki tepki doðuracaktýr. Ýkinci duygularým olan SEVGÝ ve MÝNNET ise Ýzmir Halkýnýn gösterdiði tepkiydi. Mustafa Kemaller sokaða dökülmüþtü ellerindeki TÜRK bayraklarýyla…Halk çok öfkeliydi; taþlý sopalý, hatta evlerinin pencerelerinden tencere diplerine kaþýk vuruyorlardý, bu seslerin arasýna koro gibi hep bir aðýzdan “Allahü Ekber” tekbir sesleri de karýþýyordu. Kürt açýlýmlarý halkýn öfkesini sokaklara böyle taþýrmýþtý. Ne mutlu TÜRKÜM diyene! TEÞEKKÜRLER ÝZMÝR… Emine Piþiren/Bursa/24.11.2009
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |