“…Kemikleri, eti, baðýrsaklarý ve kan damarlarýný kaplayan deri nasýl insan görünümünü katlanabilir hale getiriyorsa, ruhun ajitasyonu ve ihtirasý da kibirle kapatýlmýþtýr; kibir, ruhu kaplayan deridir…”- Nietzche-


Þiir etkinliðimiz 16 Aðustos Þükrü Tunar Kültür Merkezinde gerçekleþmiþti. Þairlerden katýlým oldukça fazlaydý. Türkiye’de bir ilk olmuþtuk. Bestekâr ve þair Cemal Safi, yazar Cezmi Ersöz gelince bir kýyamet koptu. Bazý þairlerimize ters düþen bu iki medyatik isimle en çok 2008 yýlýnýn Yunus Nadi Ödül sahibi Abdülkadir Budak Bey sinirlenmiþti. Tepkisini de açýkça gösterdi ve sahnedeki protokol yerine oturmadý.

Sarýkýz þiirleri okundu, kitabý olan yazarlar okurla buluþtu, etkinliðin bitiminde de Belediye Baþkanýnýn bizlere sunduðu sürprizleri, yüreðimizi okþamýþtý.
Kucaklarýmýzda çiçekler ve ödül plaketleri yaný sýra, 60 þair ve yazara verilmek üzere, Kültür Merkezinin kapýsýnda görevliler elimize, Körfezin bitki dokusunda yetiþmiþ ürünlerinlerinden; zeytin, zeytinyaðý, zeytinyaðý sabunu, zeytin çiçeði kolonyasý ve Edremit’i tanýtan küçük broþür olmak üzere elimize tutuþturulmuþtu.

Bütün bunlara imza atan bir isim daha vardý. Belediye Baþkanýmýz Av. Tuncay Kýlýç ile birlikte olan Sn. Zekeriya Özdemir Bey’i unutmamak gerekiyor. Etkinlik öncesi ve etkinlik boyunca elinden gelenin fazlasýný sunmak için çýrpýnan Zekeriya Bey, ayný zamanda bir yazar ve tarihçiydi. Bir þey dikkatimi de çekmedi deðil…
Edremit Belediye Baþkan Sn.Av.Tuncay Kýlýç Bey’in bu etkinlik için Zekeriya Özdemir Bey’e tüm sorumluluðunu vermiþ ve Edebiyat Galerisi Net sahibi ve yöneticisi olarak birlikte yola çýktýðýmýz bu projede, nedense beni saf dýþý býrakmýþ o sarýþýn dost sandýðým kiþi ile programý sürdürmeleriydi…

Bir anda bu deðiþim nedendi?

Üstelik etkinlik öncesi bana güler yüzünü ve nezaketini içten gösteren ilçemizin bu yöneticisi, etkinlik dahilinde 360 derece deðiþmesine de bir anlam veremiyordum. Sürekli o sarýþýn kadýnla birlikte ve projeler geliþtirmekteydiler. Ne zaman þiir etkinliði için bir soru sormak için veya programla ilgili yanýna gitmiþ olsam, anýnda yüzündeki ifade deðiþiyor sertleþiyordu bakýþlarý da…

Bu yeni durum da beni üzdüðü gibi bazý þair arkadaþlarýmýzýn da dikkatinden de kaçmamýþtý. Hatta içlerinden bir tanesi;

“Emine Haným, siz boþuna zahmet etmeyin, size hayýr, diðer sarýþýn bayana evet, diyecektir, en iyisi mi, siz tüm yetkileri o kiþiye yükleyin, býrakýn su yolu bulur…” diye de akýl verilmiþti.
Oynatmaya az kalmýþ aklým bu fikiri benimsemiþ ve sessiz kalmayý yeðlemiþtim.

Evet, ben bir yandan bedenimin yeni ve acýmasýz konuðu kanserle savaþýrken bir yandan da hýzla geliþmekte olan bu yeni duruma adapte olmaya çalýþýyordum. Adeta kayalýða yapýþan bir midyenin direnme gücünü göstermiþtim.

Üç gün dört gece süren etkinlik boyunca ruhumun ajitasyon olmamasý için de düþünce gücümü pozitif kullanýp, beynimi iyi duygular yükleyip beslemiþtim…

Veda vakti geldiðinde gönül dostlarým; o deðerli elleri kendi yazdýklarý kitaplara imza atma yarýþýna girmiþti. Her biri ayrýlýrken yürek özlerini damýttýðý þiir ve öykü kitaplarýný sevgilerini sunar gibi elime tutuþturmuþlardý.

Þimdi tek tek gözden geçiriyorum ve her bir dostumun el yazýlarýný okuyup gözbebeklerim ise yazdýklarý duygu dolu dizelerinde geziniyor.
Sýra Cezmi Ersöz’ün imzaladýðý kitaba gelmiþti. Ýlk sayfada yazýlý olan sözcükler ise gözbebeklerimin büyümesine neden olmuþtu.

“Güzelliðiniz tüm kötülüklerin kapýsýný zorluyor…”


Emine Piþiren/Bursa
23.11.2009

Devam Edecek