Yalnýzca hava, ýþýk ve arkadaþýn varsa hiç üzülme. -Goethe |
|
||||||||||
|
Baþbakana yetiþtirmiþler hemen bu yazýyý, o da çok kýzmýþ. Demek ki çok konuþtuðunun farkýnda ki üstüne alýnmýþ.Yoksa, niye üstüne alýnsýn? Esip gürlemiþ, sýk sýk yaptýðý gibi. Demiþ ki Tezkan ve diðer köþe yazarlarý için: “ Siz köþe yazarlarý ne kadar az yazarsanýz ülke o kadar huzur bulur. Eskiden köþe yazarlarý haftada bir yazardý. Þimdi her gün yazýyorlar, yarým saatte bir yazabiliyorlar. O hale geldik. Bunlarýn yaptýklarý açýk bir tahrik. Bu tezleri ileri sürenler devlet düþmanlarýdýr...”…( Gazeteler ) Yukarýdaki haberi okuyunca, M.EminYurdakul’un dizesi aklýma geldi. Demiþti ki Mehmet Emin Yurdakul : “Þairleri susmuþ bir millet, sevenleri toprak olmuþ öksüz çocuk gibidir!” Sayýn baþbakan, bizim, öksüz çocuk gibi olmamýzý istiyor. Kimse bizi aydýnlatmayacak, gerçekleri göstermeyecek, birileri bizim hakkýmýzý savunmayacak. Sonra düþündüm; bir köþe yazarýnýn, daha doðrusu sayýn baþbakanýmýzýn istediði köþe yazarýnýn özellikleri neler olabilir? Hemen söyle’yim ilk aklýma gelenleri: Bir köþe yazarý, ürünlere zam geldiðinde; “ zam yapýldý ” dememeli, “ fiyat ayarlamasý yapýldý” demeli, zam yumuþatýlmalý, süslenip püslenmeli. Sanki bir ekonomistmiþ gibi, ekonomimizin olumsuzluklarýndan söz etmemeli. Fenerbahçe’nin son üç maçtýr neden puan kaybettiðinden söz etmeli. Fenerbahçe’yle Galatasaray’ýn; hep ayný haftalarda neden puan kaybettiklerine kafa yormalý. Bunun bir tesadüf mü, yoksa bir takdir-i ilâhi mi olduðunu düþünmeli. Milli takýmýmýzýn baþýna yerli mi, yoksa yabancý teknik direktör getirilmesinin mi daha yararlý olacaðý konusunda halkýmýzý bilgilendirmeli. Ýyi bir köþe yazarý; Dünya Gazeteciler ve Haber Yayýncýlar Birliðinin, Türkiye’deki geliþmelerden endiþeli olduðundan söz edip, milletimizi uyandýrmamalý. Bu birliðin,“Türkiye’de medyaya karþý sindirme kampanyasý var.” diye endiþe duymalarýndan hiçbir köþe yazýsýnda bahsetmemeli. Sayýn baþbakanýmýzýn muhalefet için “ tembel, çapsýz, kifayetsiz, vizyonsuz ” demesini ( hakaret etmesini) duymazlýktan gelmeli. Hatta daha da ileriye gidip; baþbakanýmýzýn nasýl iyi bir hatip olduðundan, karizmatik olduðundan, partisiyle ilgili tüm kararlarýn mutlaka kendisi tarafýndan alýndýðýndan söz etmeli. Bülent Arýnç’ýn : “ Obama, kendi gibi yiðit olan Erdoðan’ý ziyarete geliyor. Sen de adam ol, sana da gelsinler.” demesinin ne anlama geldiðini halka izah etmeli. Obama’nýn bizi nasýl sevdiðinden, Erdoðan’la dakikalarca el sýkýþtýðýndan, baþbakanýmýzýn elini bir türlü býrakamadýðýndan bahsetmeli. Kendisinin , yalnýz baþbakanýmýzý deðil hepimizi sevdiðinden, ziyaretimize geldiðinde sokak kedimizi bile okþadýðýndan bahsetmeli.Obama’nýn, dolayýsýyla ABD’nin Türkiye’deki siyasetçiler üzerindeki yaptýrým gücü hakkýnda asla kalem oynatmamalý. Deniz Feneri ile ilgili soruþturmayý aðzýna bile almamalý; son günlerde Almanya’da, Milli Görüþçüler hakkýnda soruþturma baþlatýlacaðý haberini duymazlýktan gelmeli. Askerler, MÝT elemanlarý Ergenekon kapsamýnda ifade verirken; siyasilere - dokunulmazlýklarý sebebiyle- hiçbir konuda hiçbir soru sorulamadýðý gerçeðini okurun aklýna getirmemeli, ortalýðý bulandýrmamalý. Baþbakanýmýzýn, Kýrklareli’de de muhalefetin hiçbir eser yapmadýðýný öne sürerek, “ Eþþek ölür kalýr semeri, insan ölür kalýr eseri. Eþþek bile bir semer býrakýyor, onunla anýlýyor.” demesinin; bir hakaret deðil(!), doðru bir tespit olduðunu yazmalý. Hele hele kelimedeki çift þ’nin birini silerek, hakaretin dozunu düþürmeli. Eþeklerin ne kadar güzel gözlerinin olduðundan; eþeklerin, nesillerinin tükenmekle karþý karþýya olduðu gerçeðinden ve bu sebeple, birine “ eþek” demenin asla hakaret olmadýðýndan; tam tersine, eþek olmanýn, günümüzde yitirilmeye baþlayan bir deðer olduðundan dem vurmalý. Dünyada en pahalý benzini bizim satýn aldýðýmýzý aklýnýn ucuna bile getirmemeli. Ýkide bir benzine yapýlan zamdan söz etmemeli. Daldan doruktan konuþmalý. Enflasyonu düþük göstermek için; zorunlu ihtiyaçlarýmýzýn enflasyon hesabýnda kuþ tüyü kadar aðýrlýðý olduðundan söz edip, vatandaþý bu konuda aydýnlatmamalý. Abdullah Öcalan’ýn Ýmralý’daki mekânýnýn, “ Dünya standartlarýnýn üstünde.” olduðu gerçeðinin, baþbakan tarafýndan itiraf edildiðini hiç ama hiç yazmamalý. Yazmamalý ki, vatandaþ, Öcalan’ýn hapishanede cezasýný çok acý bir þekilde çektiðini zannetmeli. Ben de bugün iyi bir köþe yazarý olma provasý yapayým. Bakalým becerebilecek miyim. Buyrun bakalým: Baþbakanýmýz acayip cesur. Türkiye hýzla kalkýnýyor. Enflasyon düþüyor. Ortadoðu’nun lideri biz olacaðýz. “Türkiye Cumhuriyeti’ni, Ilýmlý Ýslâm Modeli’ne dönüþtürmek için bir çaba var.” diyenlerin hepsi yalancý! Biz, kimseden korkmayýz…ABD, AB, Obama - Mobama bize výz gelir, týrýs gider.Týpký; Clinton’un, C.Buþ’un výz geldiði gibi. Bize, istemediðimiz hiçbir þeyi kimse yap- tý- ra- maaaaaaaaaz ! Ýnandýnýz mý? Ýnandýysanýz, aklýnýza turp sýkayým afedersiniz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |