..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > baþak




14 Aralýk 2009
Yaþamak  
baþak
Yaþamanýn kýymetini bir kez daha hatýrlamak isteyenlere....


:ADEA:
YAÞAMAK
Ýki dudak arasýndadýr yaþamak..Hayatýn baþý ve sonu küçücük bir solukta saklýdýr..Bir soluk almýþtý 18 yýl önce Ayþecik ve bir soluk verecekti bilmediði yakýn bir zamanda..Bilmek kadar bazen bilmemek de güzel diye düþündü..
Birgün okulun koridorlarýnda bayýlýnca apar-topar getirilmiþti hastaneye.Bir müddetten beri devam eden baþ aðrýlarýnýn iyi olmadýðýnýn farkýndaydý aslýnda. Ama insan bazen gördüðü þeyleri bile görmezlikten gelmez miydi?Ara-sýra baþý aðrýyordu evet ama her baþ aðrýsýnda doktor kapýsýnda dikilmekte ayrý bir saçmalýk diye düþünmüþtü. Hem her insanýn baþý aðrýyabilirdi.Bir iki aðrý kesici ile geçerdi.Hele hele atlattýðý zor final sýnavlarýndan sonra çok normaldi bu.Kaç geceyi uykusuz geçirmiþti,o bile bilmiyordu sayýsýný..Bu düþüncesini okulun koridorlarýnda bayýldýðý güne kadar sürdürdü.
Hastanede gözlerini annesinin yosun rengi ýslak gözlerinde açtýðýnda ise dünyasý deðiþmiþti.Annesi Osmanlý kadýný denir ya iþte öyle dirayetli,asil bir kadýndý.Aðladýðýný sadece iki kere görmüþtü.Ýlki sevgilisini,kaybettiði gündü..Hayatýydý ,canýydý, kanýydý, kocasýydý…
Ayþe babasýný en son 7 yaþýndayken böyle bir hastane odasýnda býrakmýþtý.Soðuk ve beyaz…Belki de bundandý sevmemesi bu iki nesneyi..Soðuk ve beyaz hastane kadar kefeni de hatýrlatýrdý ona.
“Ah anneciðim” diye içinden geçirdi Ayþecik. “Ah anneciðim yoksa benim kefeni mi de mi göreceksin gencecik yaþýnda?”
Kötü bir þey olmasaydý aðlamazdýn, yosun baðlamazdý böyle gözlerin..Tek kelime edemedi Ayþecik..O ilk bakýþta zaten bir kainat dolusu mana vardý.Ama annesi belkide sessizlikle daha bir katlanan acýya merhem olmasý niyetiyle kuzusunun sesini duymak için
-“ Nasýlsýn” dedi.Bunca düþüncenin arasýnda ne boþ bir kelimeydi o..Ayþe de annesinin oyununu devam ettirir gibi “Ýyiyim” deyivermiþti.
Ýyilik neye göre iyilik ve kötülük neye göre bi kötülüktü? Koca-koca koltuklarda oturan koca göbekli insanlar, mallarýndan mal kaybettiði zaman kötüydü. Barakasýnda iki çocuðu ile geçim mücadelesi veren anne çocuðunun doðum gününde pasta alamadýðý zaman kötüydü ama olsun ekmek yediriyordu ya evlatlarýna, onu bulamayanlarda var deyip mutluydu, huzurluydu. Ötekine bir ekmekle gelmeyen mutluluk, berikinin gözlerini parlatýyordu..Yada savaþ ortasýnda kalmýþ bir çocuk,savaþ meydanýnda kolu kopmuþ babasýný görünce hala sað olduðunu görüp sýmsýký sarýlýrken, Ýstanbul’un merkezinde, en lüks kahvaltý sofrasýnda babayla gözgöze gelmemeye çalýþýlarak týkýnýlan lokmalar…. Varlýðýn kýymeti varlýða kýymet verenlerle varolur.Yoksa ne saðlýk nede mal-mülk, mutluluk getirmezdi insana.. Herþey zýddýyla bilinir derler ya varlýðý vareden,yokluðun derinliklerini tatmakla olur diye geçirdi içinden.. Aydýnlýðýn kýymetinin karanlýkta kalarak bilinmesi gibi biþeydi bu.Sonra kendini düþündü Ayþe.Saðlýðýný kaybetme ihtimalini düþününce içi sýzladý.Ne küçük þeyleri kafasýna takmýþtý...Ufak-tefek olaylar için kaç kere annesini kýrmýþtý.. Hayatýný,sevdiklerini özlemiþti. Hatta günýþýðýný bile özlemiþti þimdiden.Güneþ pusluydu bugün.Yattýðý yerden þehrin üstüne sinmiþ soba ve kalorifer dumaný görünüyordu..Yüreði þehrin dumanýna karýþmýþ yanýyordu.Ama bunu kimse bilmiyordu.
“Ooof offff Allahým nedir benim sizden çektiðim?Dön þöyle.” Bu sesle bi an gerçek dünyayaya doðru paçalarýndan çekildiðini hissetti.Yan yatakta yatan 60-65 yaþlarýndaki tonton bi teyze, torunu yaþýndaki hemþire kýzdan böyle bi azar iþitiyordu.Ýfadenin türlü türlü halleri vardý neden böyle bir ifadeyi seçiyordu ki hemþire?Hem karþýdaki tarafý kýrmýþ,hemde otomatik olarak her insana yüklenmiþ olan vicdan mekanizmasýnda yargýlanacaktý.Bazý þeylerin nedeni,niçini açýklanamýyordu...
Aklýna fen bilgisi öðretmenlerinin onlara öðrettiði elmas ile kömürün farký geldi. Toprak altýnda yani karanlýkta kömür ile elmas madeninin içerik olarak aslýnda hiçbir farký yoktu. Fark, her ikisinin ýþýkla buluþmasý ile ortaya çýkan durumda. Yani, elmasýn, ýþýðý kömür gibi emmeyip, yansýtmasý ve ýþýltýlý bir hâl almasýnda. Ve insanlarýn da bu ýþýltýlý hâle yüklediði mana ve anlamda. Aynen bunun gibi insanlarýn hammaddeleri de belli.Hepimizde civa,magnezyum, Potasyum, Kükürt, Sodyum gibi belli elementler belli miktarlarda mevcut.Madde itibariyle bu elementler tartýlsa,insana 5$ gibi bir fiyat biçilirdi..O zaman biz insanlarý birbirimize üstün kýlan da kara kaþýmýz,dünya güzeli fiziðimiz deðil maneviyatýmýzdaydý.Ýnsan olarak insana deðer veriþimizdeydi..
Bir hikaye anlatýlýrdý köylerinde. Günün birinde kömür elmasa;
-“Biz seninle ayni kimyasal özelliðe sahip olmamýza raðmen sen nasýl böyle pýrýl pýrýl parlarken ben boyle kapkarayim” der.
Elmas da kömüre;
“-Ben yüzlerce yýl baský gördüm , eziyetli bir yoldan gectim bu hale geldim” der.
Kömür:
"–Peki ne olacak benim bu halim” der.
Elmas
“-O halde sende yan biraz, hem insanlara da bir faydan olur” der .Bu hikayeyi hatýrlayýnca minik kýrmýzý dudaklarýnda bir tebessüm belirdi..”Hýmmm” Demek kimi insanlarda kömür gibi yanmadan yakýlmadan elmas gibi baþ tacý edilmezlermiþ diye geçirdi içinden ve “Çatttt”diye bir ses…. Evet hemþire kapýyý kapatýp çýkmýþtý. Ve bu sesle tekrar dünyaya dönmüþtü.
Annesinin karþýsýnda yatmak hiç yapmadýðý biþeydi..Þu an rahatsýzda olsa boylu boyunca yatmak tuhaf gelmiþti.Annesi de babasý da bir kerecik olsun bu konuda ne yapmasý gerektiðini söylememiþlerdi halbuki ama o bu muaþeret kuralýný onlardan görerek öðrenmiþti.Evde bir büyük olunca deðil ayak uzatmak,karþýsýnda diz kýrýlýrdý.Evin baþköþesi,ekmeðin en yumuþak yeri ona ayrýlýrdý.
Hafiften toparlandý.Ýstemeyerekte olsa sormak zorundaydý” Neyim varmýþ?” Annesi “ Bilmiyorum yavrum,tahlil sonuçlarýný inceliyor doktorlar.. Az daha sabredelim, inþallah biþeyciðin yoktur.” Dedi. Az sonra uzun boylu,gözlüklü genç bir doktor elinde raporlarla yatak ucunda dikiliverdi. “Ayþe Çelebi?” Anne kýz doktorun yüz ifadesinden en küçük bi iþaret bulmaya çalýþtý ama nafile…“Evet” diye atýldý ayþenin annesi. “Kýzým nasýl?”o ana kadar yüz ifadesinde hiçbir mimik hareketi bulunmayan doktorun dudaklarýnda iki küçük kývrýmla bir tebessüm belirdi. “Kýzýnýz gayet iyi,turp gibi maþallah..Bizi çok korkuttun küçük haným.” “Peki ama o baþ aðrýlarýnýn uykusuzluðun, göz kararmalarýnýn nedeni neydi?” “Aslýnda bütün neden sizsiniz desem?Anneniz söyledi.Uykunuzun gelmemesi için kahveyi bazen suyla karýþtýrmayýp kuru kuru yutuyormuþsunuz..Bu çok tehlikeli.Aþýrý kahve tüketimi kalb ritminizi olumsuz yönde etkilemiþ,ayrýca vücudun demir ve diðer besinleri emmesini engellemiþ bundan dolayý çok vitaminsiz kalmýþsýnýz.Bundan sonra kahveden ve stresten uzak duracaðýz biraz.Tamam?” Ayþe sevinçle “Tamam, tamam doktor bey teþekkür ederim” dedi. Doktor bey yan yataktaki hastaya doðru ilerlerken annesi kýzýna sanki yeni kavuþmuþçasýna sýmsýký sarýlmýþtý. Ayþe de hayata adeta yeniden gelmiþti. Bu tatsýz hatýranýn en tatlý meyvesi ise o saatten sonra hayata bakýþ açýsýný deðiþtirmesi olmuþtu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


baþak kimdir?

Enformasyon Memuru

Etkilendiði Yazarlar:
Necip Fazýl Kýsakürek,Cemil Meriç


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © baþak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.