..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > HAMZA EKÝZ




15 Aralýk 2009
Kalemle Aydýnlanan Düþler  
HAMZA EKÝZ
bir yazarýn kendisi ile yüzleþmesi!....


:BJGI:
Sýkýlmýþtý hayatýn darboðazýndan, umutsuzluklar içinde yok oluyordu. Hayat anlamsýz bir yelkenli misali süzülüyordu denizin maviliklerinde. O ise dalga misali çarpýyordu yelkenliðe usuldan, yelkenli yarýp geçiyor ayýrýyordu benliðinden onu. O ise fýrtýna olup alt etmek istiyordu bu anlamsýz yelkenliði. Yunuslar yarýþýyordu yelkenliyle, sonra bir rüzgar esiyordu, þahlanýyordu yelkenlinin yelkenleri eziyordu masum dalgalarý. Dalgalarýn çýðlýklarý martýlarýn sesine karýþýrken, kimileri yelkenliye yüklüyordu umutlarýný. Acýlarýný sahillerle paylaþýyordu dalgalar, sahiller her dalgayý umutla bekliyordu uzak sahillerden gelecek selamýn sýcaklýðýnda. Her dalga sahile çarptýðýnda çýkardýðý beyaz köpükle umudu sunuyordu sahillere. Ve alýp götürüyordu sahillere bulaþmýþ düzenin kirini.

     Bir yudum daha çekip birasýndan, bir sigara daha yaktý. Gözleri engin maviliðe tutsak kalýrken. Ilýk ýlýk esen meltem ýsýttý içini, bahar güneþi yeni yeþillenen yapraklarýn rengini ortaya çýkarýrken. Hayatýn tüm olumsuzluklarýný sahile taþýmak istedi, belki bu yaralarý dalgalar temizlerdi geçmiþin acýlarýný. Sigarasýndan derin bir nefes çekip yavaþça üfledi. Dumana takýldý gözleri, savruluþuna. Yalnýzlýðý düþtü aklýna; sevmeyi unutmuþ yüreði. Bomboþ bir evde aþk üzerine yazdýðý onca kitapla beraber yaþýyordu hayatý. Aþký ararken yaþadýklarý düþtü aklýna, utandý kendisinden. Anlýk etkilenmelerin ardýndan alýnan alkolün gölgesinde yaþanan çýplak günahlarý düþünüp lanet okudu. Yazdýklarý ve yaþadýklarý arasýndaki uçurumu düþündü. Yazdýklarý insanlarýn hayalini süsleyen aþklardý ama ya özlediði sevdalar ya yaþadýklarý. Dünyasýný dolduran bir küfür salladý yavaþça doðruldu ve bir bira daha almak için mutfaða yöneldi. Dönüþ yolunda bir türküyle doldurdu dünyasýný müzik setinden yayýlan ince sazla. Birasýný masanýn üzerine koydu ve daktilosunun üzerini açtý. Yazacaktý; yazarken dünya ile tüm köprülerini koparýyordu o yüzden ihtiyacý olan her þey yanýnda olmalýydý. Tekrar mutfaða yönelip bir kovanýn içini buzla doldurup biralarý içine koydu. Rafýn üzerinde duran sigara kartonundan üç paket sigara alýp içeriye geçti. Telefonunu tam kapayacaktý ki annesini aradý. Merak ederdi kadýncaðýz. Kýsa ve öz bir konuþma yapýp telefonu kapadý. Koltuðuna oturup yavaþça gerindi, parmaklarýný kýtlatýp bir sigara yaktý ve bir yudum bira daha aldý.

Gözleri o engin maviliðe takýlmýþ, dalgalarla yelkenlinin boðuþmasý ve dalgalarýn sahille kavuþmasýný izliyordu. Pencereden içeri dolan ýlýk meltem denizin kokusunu savuruyordu odaya. Derin bir nefes alýp bir sigara daha yaktý. Yazdýðý aþk öykülerinin gölgesinde kalan biri gibi hissetti kendini. Bu sefer farklý bir þeyler yazmak istiyordu. Çok farklý olmalýydý. Savruk bir yaþamýnýn arkasýna sakanmýþ, sahte dostlarýn varlýðýyla kýsýrlaþan bir hayatýn ortasýnda buldu kendini. Bir yelkenlinin, dalgalarý ezmesiyle baþlayan varlýk kavgasý onu yaþadýðý hayatla yüzleþtiriyordu.

     Engin maviliðin gökyüzüyle birleþtiði noktaya iliþti gözleri. “Ne kadar ince bir çizgi” dedi. Ýþte þimdi o ince çizgideydi. Daktilonun tuþlarýndan yükselen senle beyaz kaðýt ayrý bir yüze bürünmeye baþlamýþtý.

“ Sevdalarý düþlüyorum, bir yanda masun dalgalar, bir yanda eþiz mavilik ve ufukta ince bir var oluþ. Bir yanda duraðan bir hayat öte yanda denizin gökyüzüyle buluþmasýný izlerken heyecandan deliye dönmüþ sevda yüklü bir yürek….”

Bir yudum bira içip bir sigara daha yaktý. Gözleri, sahille buluþan dalgalardaydý, yaný baþýnda dalgalarý ezen kova gövdeli yelkenliye kinle baktý. O ise hala sevda diyordu. “ sevdasýna tüküreyim” diye haykýrdý. Daktiloyu hýzla itti masadan. Daktilo tüm savruluþlarý, kýrýlmýþ dökülmüþlükleri ona gösterircesine paramparça olup kala kaldý odanýn ortasýnda. Yerinden kalkýp odanýn ortasýnda duran daktiloya yöneldi. Sanki bu güne kadar yaþadýðý tüm hayatýn öcünü almak istercesine yerden alýp tekrar savurdu odanýn baþka köþesine. Tüm suçu o daktiloya yüklemiþ kendini arýndýrmaya çalýþýyordu. Geçmiþe döndü usulca. Sýzladý yüreði. Titrek bir mum alevinin aydýnlýðýnda çelik uçlu mýzrabýyla yazdýðý yazýlar düþtü aklýna.

Çelik uçlu mýzrap, yürekle kaðýt arasýnda bir köprü oluyordu. Emek kokuyordu her satýr, her harfin kývrýmý yürekten gelen duygularý taþýyordu. Titriyordu kelimeler. Masaya yöneldi bitkin adýmlarla koltuða býraktý kendini ve çekmeceden sadece imza günlerinde eline aldýðý o gösteriþli kalemini çýkartýp bir kaðýdýn üzerine býraktý. Bir sigara daha yaktý ve sýkýca kavradý bira þiþesini. Gözleri engin maviliklerde kayboldu, masum dalgalarýn çýðlýklarý martýlarýn kanatlarýnda savruldu. Bir yudum çekerek birasýnda kalemini kavradý sýkýca ve usulca savruldu kalem bembeyaz kaðýdýn üzerinde onurluca….

“Yaþamýn gölgesinde kalan benliðim, düzenin kirine bulaþan yüreðim ve kaybolan umutlarýmla bir hiç gibi kalakalmýþtým. Tükeniþlerin izi kalmýþtý yüreðimde. Onursuzlukla kirlenen bedenim Anadolu’mun sevdalarýný özlerken ben saray dalkavuklarýný cezbeden aþklarý anlatýyordum, daktilomun sesinde oynayan çengilerle. Kendi umutlarýmý dalgalarla paylaþýrken, satýrlarda yelkenlilere yüklüyordum umutlarý. Ezilenlerin yanýnda olup onlarýn acýlarýný, yokluklarýný paylaþmak dururken onurluca ben dalkavuklarýn gecelik çýplak var oluþlarýný paylaþtým utanmadan iðrenççe. O þerefsizlerin ceplerinin kabarýklýðý cezp etmiþti beni ve her akþam þatolarýnda düzenledikleri ihtiþamlý sahte gülücüklü balolarýna katýldým ve iþçinin kopan kolundan akan kanla dolu kadehlerde aradým sarhoþluðu adice ve utanmadan. Ýçimdeki onuru hiçe sayarak.

Yüzleþme vakti gelmiþti iþte. Þimdi bir köylünün alnýndan topraða dalayan terle boðuluyordum. Bir iþçinin makineye kaptýrdýðý kol oluyordum paramparça acýlar içinde. Bir boyacý çocuðun elindeki boya kiri kadar bile deðerim yok yada bir mendilci kýzýn yýrtýk ayakkabýsý kadar iþe yaramýyordum. Çevremdeki ikiyüzlü saray züppeleri bana, bir temizlik iþçisinin süpürgesine sarýldýðý sarýlmýyorlar. Ne bileyim bir simitçi çocuðun bir simit sattýðýnda gözlerinde beliren umut ýþýðýný arýyor gözlerim. Ben satýlýk onursuz bir köpek olmuþum bu halden anlamaz mikrop sürüsü içinde.”

Elerini kafasýný götürüp delice kaþýdý saçlarýný sigarasýna uzanýp bir sigara yatlý. Bir yudum daha çekti birasýndan ve kovadaki soðuk biradan alýp bir tane daha açtý. Derin bir nefes çekti sigarasýndan ciðerlerini acýtýrcasýna ve bira þiþesini aðzýna götürüp yudum yudum içti birasýndan gözlerinden yaþ gelene kadar ve gýrtlaðý yana kadar. Neler yazýyordu. Resmen kendini ve içinde bulunduðu hayatý lanetliyordu. Tutamýyordu kendini kalem yürekle birleþip yýlarlýn birikmiþliðini kusuyordu. Gözleri derin mavilikte kayboldu. Sigarasýnýn dumaný eþliðinde savurdu kalemini…

“Nefretimi kusuyorum. Kendimle yüzleþirken o kan emicilerin maskelerini düþüyorum teker teker. Ýçimde büyüyen sýzý yerini acý bir coþkuya býrakýyordu, bir buðday tanesinin topraðý parçalayarak güneþe merhaba demesinin direncini taþýyarak. Gözlerim derin maviliðin enginlerine takýlmýþ ve dalgalarýn gökyüzüne deðdiði noktadaki ince çizgideyim þimdi. Esen meltem yönünü deðiþtirirken sanki hayatým deðiþiyor. Hayatýmýn derinliklerinden gelen esintilerle dalgalar þahlanýyor. Ezilen sýnýflarýn onurlu kavgalarý düþüyor beynimim ortasýna. Bu saray dalkavuklarýnýn makinede kopan kollardan akan kanýn içinde boðuluþlarýný izliyorum. Hele onlarýn kalýn enseli koca göbekli kodaman patronlarýnýn o büyük var oluþ karþýsýnda nasýl kaybettiklerini düþlüyordum. Savruk bir tebessüm belirirken yüzümde bu güne kadar var olduðum siteme küfürler yaðdýrýyordum derinden. Dünyanýn anasýný avradýný üç büyük parasýna satýp, tüm gerçek dostlarýmý tarihinden çýkarýp aðýrlama arzusu oluþtu beynimde. Kendime geliyorum.”

Derin bir nefes çekip yündeki tebessümün masumiyetinde onuru yaþamaya baþlamýþtý. Sandalyesinde gerindi geriye doðru. Elleriyle odaya yayýlan müziðe eþlik etmeye baþladý. Sonrada uzun zamandýr unuttuðu melodileri yüreðinde hissetti. Bir sigara daha yaktý içindeki tüm onursuzluk zehirleninceye kadar çekti ciðerlerine ve bir soðuk bira daha açarak temizledi içindeki satýlmýþlýklarý. Gözleri kabaran dalgalardaydý. Sahiller bayram yerini andýrýyordu. Rüzgâr kuzeye dönmüþ ve havada gri bir ton çatýk kaþlarýyla bekliyordu. El ele vermiþti doða. Ve bu sefer temizlenecekti yeryüzü bu çirkeflikten, hissediyordu. Derin bir sigara çekip kalemle buluþtu yüreði.


“ Öldürdükçe içimdeki satýlmýþlýðýn varlýðýný, kanamaya baþlýyor yüreðimdeki yaralar ve ben kendimle yüzleþiyorum. Üzerine yapýþan bu düzenin kahpe kokusu o anlýk heyecanlardan bedenime yapýþmýþ parfüm kokularý geliyor burnuma iðrenirken bedenimden ve varlýðýmdan sadece masum çocuksu bir aþk sarýyor bedenimi. Hiç tatmadýðým bu çocuksu sevdayý özlüyorum. Kültürümüzün kaybolmuþluðu içinde bu burhandan sýyýrmanýn gururunu yaþýyordu, anlýndaki kara leke yavaþ yavaþ akýyordu geleceðin aydýnlýðý karþýsýnda. Damarlarýnda akan kanýn hýzý bile deðiþmiþti. Anadolu’ mu özlüyordum… o saf kültürü o 1923 ten bu güne gelen baðýmsýzlýk mücadelesini. Taþýyla sopasýyla, Ýtalyan kurþunu karþýsýnda gövdesini siper eden o insanlarý düþlüyordum. Karayýlan olmak için, Sütçü imam olmak için, Hasan Tahsin olup ilk kurþunu sýkmak için ama her þeyden önemlisi Mustafa Kemal olmak için doðruluyordum. Sýyrýlýyordum çevremdeki ölü düþlerden. Ve Satýlmýþ kalemlerin, burjuva uþaklarýnýn yada okyanus ötesinden emir alan eþbaþkanlarýn bana yakýþtýracaklarý döneklik kavramýndan uzak onlar karþýsýnda bir nefer oluyordum. Nazým’ý hissediyordu bedenim, birde bakýyordum Rýfat ILGAZ oluyor aydýn mýyým diyordum kendime? Birde bakýyordum taþ duvarlar demir parmaklýklar arasýnda Silivri’ye uzanýyordu bedenim, Yurtsever aydýnlarýn baðýmsýzlýk aþkýyla yanýyordu bedenim. Ben!........ lanet olasý ben ne yaptým? Ben neden bu denli aciz oldum diyerek gözlerimden akan yaþlarla yýkanýyordu vücudumun kiri ve grileþen havada gözlerimdeki ýþýðý yansýtýrcasýna çakan þimþeklerin ardýndan yaðmurda üzerine düþen görevi yapýyordu layýkýyla. Göz yaþlarýmýn yetersiz kaldýðýna inanarak, savurdum bedenimi yaðmur tanelerinin saflýðýna ve yüzümü gök yüzüne çevirip temizlensin istedim bu anlýmýn karasý!....”

Yüzüne çarpan yaðmur taneleri arasýnda gözyaþlarý belirsizleþiyordu. Aðzýndan dökülen tek bir kelime vardý!...... “ Ne yaptým ben!.....” tüm vücudu tepeden týrnaða ýslanýncaya kadar durdu yaðan yaðmurun altýnda. Esen poyraz kemiklerine kadar iþlemiþti… titriyordu bedeni, o ise kendini cezalandýrýyordu, utancýný temizleme telaþýna kaptýrmýþtý kendini. Yýllar öne ona anlatýlan bir hikaye düþtü aklýna ve tekrarlamaya baþladý hikayeyi…..

“MALATYA'NIN EN CANLI SOKAKLARINDAN BÝRÝ DE, GENELEV SOKAÐIDIR...GÜNDÜZ CUMHURÝYET BAYRAMI KUTLANMIÞTI... GECE SAAT 12'YE YAKLAÞTIÐI SIRADA ÝÇERÝYE AÐIZLARINDA PÝPO, SARI SAÇLI, UZUN BOYLU ÝKÝ KÝÞÝ ÝLE BERABER ÞIK GÝYÝNMÝÞ ÞÝÞMAN BÝR ADAM GÝRDÝ. BU ÝKÝ YABANCI, 'UZMAN' SIFATIYLA BÝR DOST MEMLEKETTEN GETÝRÝLMÝÞLERDÝ... BÝR YILDIR YAKINDAKÝ 15.000 NÜFUSLU BÝR ANADOLU KASABASINDAYDILAR.......

GENÇ KAYMAKAMIN YÜZÜ BÝRDEN KARIÞMIÞTI... BÖYLE BÝR ÞEY OLAMAYACAÐINI, ARZU EDERLERSE FALANCA YERDEKÝ 'TÜRK BARI'NA GÝTMELERÝNÝ TAVSÝYE ETMÝÞTÝ... BUNUN ÜZERÝNE ÝKÝ GENÇ, TERCÜMANLARINI DA YANLARINA ALARAK ÖNCE MALATYA'YA, SONRA DA FAYTONCUNUN REHBERLÝÐÝNDE BURAYA GELMÝÞLERDÝ... YANÝ MALATYA GENELEVÝNE!...

ÝLK DAKÝKALARDA YADIRGADIKLARI BU YER, GÝT GÝDE HOÞLARINA GÝTMÝÞTÝ. AKÞAMDAN BERÝ 25 MÜÞTERÝ SAVMIÞ OLAN KEZBAN, GRAMOFONA OYNAK BÝR PLÂK KOYMUÞ, KIRMIZI MAYOSUNUN ÝÇÝNDE DÖNÜP DURUYORDU... YABANCILAR KEZBAN'I SEYRETMEYE BAÞLADILAR. SONUNDA KEZBAN'I ÝÞARET EDEREK, TERCÜMANLARINA BÝR ÞEYLER DEDÝLER.. .TERCÜMAN ÇAÇA KADINA:

-'MÖSYÖLER BAYANI ÝSTÝYOR..' TERCÜMANI DUYAN KEZBAN ADAMLARA ÞÖYLE BÝR BAKTI... SONRA:
-'MÜTHÝÞ YORGUNUM ANNE. MAZUR GÖRSÜNLER,'
CEVAP TERCÜME EDÝLÝNCE, YABANCILARDAN UZUN BOYLUSU SERTLEÞEN SESÝ ÝLE,
NE DEMEK??? BÖYLE YERLERDE MÜÞTERÝ REDDEDÝLMEZ!' DÝYE DÝKLENDÝ...
KEZBAN HÝDDETLENEREK:
-'YORGUNUM EFENDÝM!.. LÂFTAN ANLAMAZ MISINIZ SÝZ?'
TERCÜMAN:
-'BU MÖSYÖLERÝN KÝM OLDUÐUNU BÝLMÝYORSUN GALÝBA!.. HEM BÝR OROSPU MÜÞTERÝSÝNÝN ARZUSUNU YERÝNE GETÝRMEYE MECBURDUR.'
KEZBAN:
-'BEN OROSPUYUM AMA, BU MÖSYÖLER KÝM OLURSA OLSUNLAR, ARZULARINI YERÝNE GETÝRMEYECEÐÝM.'
DÝÐER KADINLAR ÞAÞKIN ÞAÞKIN ONA BAKMAKTAYDILAR... KEZBAN'I O GÜNE KADAR HEP PARA CANLISI OLARAK DÜÞÜNMÜÞLERDÝ!... TERCÜMAN YEDÝÐÝ HAKARETÝ HAZMEDEMEMÝÞTÝ:
-'SENÝN GÝBÝLERÝNÝN HAKKINDAN POLÝS GELÝR!'
-'BUYRUN EFENDÝM, POLÝS ÝKÝ ADIMLIK YERDE.'
ÞÝÞMAN TERCÜMAN DIÞARI ÇIKTI. BÝRAZ SONRA YAÞLICA BÝR POLÝSLE ÝÇERÝ GÝRDÝ... ECNEBÝLERE KARÞI DAÝMA NAZÝK OLMAYI, ONLARA KOLAYLIK GÖSTERMEYÝ VAZÝFESÝNÝN MÜHÝM BÝR DÜSTURU SAYAN POLÝS, KEZBAN'A:
-'MÖSYÖLER SENÝ ÇÝFTETELLÝ OYNARKEN BULMUÞLAR... DEMEK KÝ YORGUNLUK BAHANE... ÞU HALDE SEBEP NE KEZBAN?'
-'SADECE ÝSTEMÝYORUM.'
-'FAKAT VAZÝFENÝ UNUTUYORSUN. SONRA SENÝN ÝÇÝN FENA OLUR!'
GENELEVÝN DÝLBERÝ KEZBAN, ÂDETA DELÝYE DÖNDÜ:
-'BANA HÝÇ BÝR ÞEY OLMAZ, POLÝS BEY!.. ' 'BEN GAVURLARA OROSPULUK YAPMAM POLÝS BEY!.. BENÝ NÝHAYET BURADAN BAÞKA BÝR YERE SÜREBÝLÝRSÝNÝZ...''FAKAT SÜRÜLECEÐÝM YER GENE TÜRK MEMLEKETÝ DEÐÝL MI?'
HERKES SUSUYOR, ÝKÝ YABANCI ALIK ALIK BAKIYORDU... KEZBAN ÝSE YUMRUKLARINI SALLAYARAK SÖYLENÝYORDU:
-'BEN GAVUR OROSPUSU DEÐÝLÝM, POLÝS BEY!... BEN TÜRK OROSPUSUYUM!..'
DÝÐER KADINLAR BAÞLARINI ÖNLERÝNE EÐMÝÞLERDÝ... YAÞLI POLÝS ÝSE GÖZLERÝNDEKÝ ISLAKLIÐI GÖSTERMEMEK ÝÇÝN, AÐIR AÐIR BAHÇEYE ÇIKARKEN KEZBAN HÂLÂ BAÐIRIYORDU:
-'BEN GAVURUN ALTINA YATMAM, POLÝS BEY!.. BEN TÜRKLERÝN OROSPUSUYUM!.. GAVURUN DEÐÝL!'

Ben bir Türk Orospusu kadar bile namuslu olamadým. O etini satmadý o emperyalistlere ama ben tüm benliðimi sattým… Ben bilmem kaç kitap bastýrýp yazdýklarýyla ün yapmýþ ben… Namussuz sahtekar ikiyüzlü, yalancý ve adi olan ben… Þimdi karþýnýzdayým geçte olsa ve elimde sizin o kafa patlatan daktilolarýnýzla deðil gerektiðinde kýrýlýp kelle koparan çelik uçlu mýzrabýmla. Bekleyin geliyorum, yaþanýlasý ve gerçekten baðýmsýz bir Türkiye’ye sahip olana kadar bende varým.”

Islak vücuduna aldýrmadan son noktayý koydu yazýsýna. Ve bir istifa dilekçesini ekleyerek çalýþtýðý gazeteye faksladý yazýsýný. Artýk içi rahattý. Ve gözleri sahilde yorgun düþmüþ yelkenliyi izliyordu. Dalgalar kazanmýþtý bu mücadeleyi ve dilerini sýkarak “ bizde kazanacaðýz bu iþ birlikçiler karþýsýnda” dedi.

Son yazýsýndan sonra çalýþtýðý yayýn evi, gazete onunla tüm baðlarýný kesmiþ ve art arda açýlan hakaret davalarýna maruz kalmýþtý. Ama o basýnýn karþýsýnda kendinden emin bir gülümsemeyle þunu diyordu.

“Satýlmýþlýklara gebe kalan hayatýma artýk onurlu bir baþlangýç yapmaya karar verdim. Hey sizler satýlýmýþ kalemler…. Benden geçti mi diyorsunuz! Açýn iki kolunuzu iki yana korkuluk olun!.... belki onurluca bunu baþarýrsýnýz….”


http://www.hamzaekiz.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yürek Sýzýsý
Gökyüzü

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gülüp Geçin…… [Deneme]
Deðiþim [Deneme]
Þuursuz Bir Yazý… [Deneme]
Sen Sevmek Nedir Bilirmisin? [Deneme]
Biz Kimiz* [Deneme]
Ama Ben Seni Çok Sevdim……. [Deneme]
Yorulur Mu Bir Ýnsan? [Deneme]
Unutmadýmaklýmda!.. [Deneme]
Tatlý Bir Hayaldir Benim Köyüm…… [Deneme]
Nasýl Bir Sevdaya Sevdalýyýz Biz? [Deneme]


HAMZA EKÝZ kimdir?

ÝNSAN OLMAYA ÇALIÞAN BÝRÝ ÝÞTE.

Etkilendiði Yazarlar:
CAN YÜCEL


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.