..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlýðýn hangi filizi köreltilmek istenmiþse, tersine o filiz daha gür büyümüþtür. -Freud
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




19 Aralýk 2009
Pakizenin Kot Pantolonu  
Mehmet Önder
Restoranýn giriþ kapýsýnda bir kýpýrdanma baþlayýp alkýþ tufaný da koptuðunda, soðuk mezelerin eser halindeki görüntüleri hiç de estetik durmuyordu. Ancak, açlýktan "Ulan" lý, "Herif"li sözcükler barýndýran tümceler, yerlerini "Sayýn"lý, "Kendileri"li olanlara býrakmýþtý.


:AIFJ:
PAKÝZENÝN KOT PANTOLONU



     Bu bir meraklýnýn adaylýk öyküsüdür. Sayýn genel baþkanýnýn gözüne girmesi de adaylýðýnýn önkoþuludur.

     …

“- Yok , dedi, hiç umut yok; canýna kýyacak. Su gibi kýzým gidiyor. Pakizem elden gidiyor.
     
     Almaya hiç mi hiç niyetim yok da, bir yöntemle savuþturmaya çalýþýyorum:
     
- Öteki bayrama halletsek yenganým ?

     Kadýn öteki bayramýn seçim sonrasýna denk geldiðinin bilincinde, bu kez ikellerini dizlerine vura vura çýrpýnmaya baþladý:
     
- Gidiyoor, gidiyor ! Pakizem gidiyor.


     Tabii, çýrpýnsa ne olacak; karþýsýnda kale gibi duruyorum. O da zaten para çýkarmayacaðýmý anlayýnca taktik deðiþtirdi, kalktý yanýma geldi. Burnuma kadar eðildi, gözlerimin içine içine:

- Senden hayýr çýkmayacak. Kýzýma acýmadýn bari onunla birlikte gömülecek oya acýyaydýn. Sen böyle mi politikacý olacaksýn ? Böyle mi belediye baþkaný seçileceksin ?

     Kadýn can alýcý soruyu sorduktan sonra uzaklaþtý, yeniden koltuðuna oturdu. Bu kez de canalýcý sorusunun canalýcý yanýtýný beklemeye baþladý. Öyle ya, koskoca beldenin belediye baþkanlýðýna soyun, öz be öz partili evin öz be öz partili kýzýna bir kot pantolonu çok gör. Üstelik o rengini atan beyazlaþanlarýndan, adilerinden yani. Ömründe kot pantolon denen giysiyi ne aldým ne de giydim; ama politika bu, aldýrýr.

     Hadi almadýk, savuþturduk; ya kýz gerçekten intihar ederse ? Hak saklasýn bir de ölürse ? Bunu da sayýn genel baþkan duyarsa ? Koskoca bir oyu heba ettiðim için, kuþkum yok, partiden ihraç bile eder. Bundan daha büyük suç mu olur ?

     Hiç þýkký yok, Pakize’ye kot pantolon alýnacak. Bu bir yurt sorunu, bir ulus sorunu oldu artýk. Haným aylardýr koridora yolluk istiyor; “hort zort ! ” geçiþtiriyorum. Alt tarafý yolluk, önemsiz. Ama bu öyle deðil. Bir anlamda devlet sorunu. Yýrtýk pýrtýk yollukla idare edilir ama, Pakize’nin kotu ? Eh, bizim de kýçýmýzý baþkanlýk koltuðuna iliþtirmeden öbür dünyayý onurlandýrmaya hiç mi hiç niyetimiz yok. Artýk tam anlamýyla bir olmazsa olmazla karþý karþýyayýz:

- Yenge, haným kýzýmýzý üzmeyelim bari. Kaç paraymýþ o rengini atan þey ?
     Bayanýn gözleri parladý. En ufak bir olumsuz mimikte çýrpýnmaya hazýr duran ellerini gücü kalmamýþ gibi yanlara býraktý, rahatladý. Þimdi çýrpýnma sýrasý bende:
- Üçyüz yetmiþmiþ, sayýn baþkaným.

     Bak þimdi, bir kot pantolon nelere kadir; az önce çýrpýnan, kendini yerden yere ataacak diye korktuðum kadýn, daha aday bile olamayan adama “Sayýn Baþkaným”ý yakýþtýrýverdi. “Sayýn Baþkaným !”, bundan daha hoþ bir söz düþünülebilir mi ? Hatta büyülü bir söz bu. Yalnýzca rakam pey hoþ deðil. Bu parayla beþ takým yolluk alýnýr ya da üç aylýk mutfak masrafý karþýlanýr sanýrým.

      Neyse , yolluksuz da yaþanýr. Ayrýca aç mezarý yok diye bir söz var. Ama oysuz iþ yürümüyor. Üstelik “Sayýn baþkaným” sözü deðil üçyüzyetmiþi, beþyüzyetmiþi bile alýr götürür. Hem tanrý korusun, kýz bir delilik etse, bu sayýn genel baþkanýn kulaðýna gitse. Alimallah, o baþkanlýk koltuðuna iliþmeden yerler adamýn helvasýný.

      ...

      Bu günlerde aday adaylarýnýn tanýtýmý amacýyla düzenlenen yemeðin heyecaný içindeyim. Üstelik sayýn genel baþkan da onurlandýracaklar. Bu ilk karþýlaþmamýz olacak. Onun gözünde býrakýlacak iyi bir intiba öteki aday adaylarýndan bir adým önde baþlamak demek.

      Bu yemekte yaþanacaklar, sayýn genel baþkanýn yaný sýra beldemizin önde gelenlerinin gözünde de çok önemli. Öyle ki, parti ileri gelenleri “Hah iþte, sayýn genel baþkanýn adamý bu. Genel baþkan iþaretini verdi. Artýk beldemizin belediye baþkan adayý belli. Baþkalarý ile vakit yitirmeyelim” desinler. Öyle ya siyasette bir gün bir gündür. Vakit yitirmeden çalýþmalara baþlayýp, karþý partilerden bir adým da önde olmalýyýz.

      Parti için yaptýðým fedakarlýklarý, harcadýðým paralarý sayýn genel baþkana ayaküstü anlatamayacaðýma göre, güzel bir görüntüyle, basýna verilecek güzel pozlarla öne geçmem gerekiyor. Bunun yolu da sayýn genel baþkana daha yakýn olmak, birlikte resimler çektirmek. Kimi kendini bilmezlerin yaptýðý gibi, kene örneði yapýþmak bize yakýþmazsa da, pek uzaðýnda da durmamak gerek.

      ...

      Yemekteyiz. Selamlaþma anýnda estetik bütünlüðü bozmamak için önümdeki yiyeceklere dokunmuyorum. Aslýnda kimse de dokunmuyor. Yiyeceklerle bakýþýyoruz.

      Sayýn genel baþkanýn geliþi de gecikiyor. Geciktikçe açlýk duygusu artýyor. Bir ara eðildim, ayaklarýmýn arasýna koyduðum çantayý karýþtýrdým; biküvi, çubuk kraker, incir filan kalmýþ mý ? diye, eser yok. Haným her zaman bir þeyler atardý çantaya “politikacý seferidir, aç kalmayasýn” derdi. Genel baþkanla yemek yenecek deyince “Zaten yemeðe gidiliyor aç kalmaz” diye düþünüp hiçbir þey koymamýþ.

      Çantadan bir þey çýkmayýnca, kapatýp, baþýmý masanýn altýndan çýkardým. Çýkarýrkan “Ne yapýyor bu adam” diye bakan var mý diye saða sola baktým. Uçuca birleþtirilmiþ sekiz on masa bomboþ. Beyaz örtünün üstüne dizilmiþ soðuk mezelere hiç dukunulmamýþ, tüm güzelliðiyle öylece duruyor. Sanki herkes salonu terk etmiþ. Ancak o an bir inanýlmaz daha gerçekleþti. Baþlar, masalarýn altýna çokça uçan balon baðlamýþlar da bir anda iplerini kesivermiþler gibi, adeta uçuþmaya ve uçan baþlara baðlý eller, masalarýn üstündeki güzelliði helak etmeye baþladý.

      ...

     Restoranýn giriþ kapýsýnda bir kýpýrdanma baþlayýp, alkýþ tufaný da koptuðunda soðuk mezelerin eser halindeki görüntüleri hiç de estetik durmuyordu. Ancak, açlýktan “Ulan” lý , “Herif”li sözcükler barýndýran tümceler, yerlerini “Sayýn”lý, “Kendileri”li olanlara býrakmýþtý.

     Sayýn genel baþkanýn neyimizi tebrik ettiði pek anlaþýlmýyordu ama, sýradan herkesi iki yanaklarýndan öperek tebrik edilyordu. Ýlk önce parti öndegelenlerini tebrik etti, sonra, doksan derece dönüp bizim masaya yöneldi. Hem de upuzun masanýn neredeyse en dibinde oturduðum halde bana doðru yürümeye baþladý. Benim durumum ise henüz içtiðim su soluk boruma kaçtýðýndan çok kötü; atýþtýrdýðým soðuk mezeleri püskürecek durumdayým. Kendimi tutmaya çalýþýyorum. Bir yandan da sayýn genel baþkan üstüme üstüme gelmeye devam ediyor. Geliþ o denli hýzlý ki, uzun boyunun altýndaki kocaman pergeli andýran bacaklarý ile adýmlarý sanki üçer beþer atar gibi. Biri sayýn genel baþkanýn kulaðýna “Þu karþýdaki gri takým elbiseli cengaver var ya, iþte o partimizin en deðerli adamýdýr. Önce onu tebrik et” demiþ gibi yüzlerce kiþiyi býraktý, geliyor. Çýkarmak üzereyim. Sesim çýkmýyor. O halde, içimden “Üstüme gelme sayýn genel baþkaným” diye yalvarýyorum. Geliyor. “Gelme genel baþkan” , “Gelme be”, “Gelme ulan”, geldi. Mengene gibi elleriyle elimi sýktý. Sað yanaðýmdan öptü, ama solu öpmek kýsmet olmadý.

      ...

     Salondaki herkes þaþkýnlýk içinde bana bakýyor. Genel baþkanýný tepeden týrnaða yýkayan adam görmek hayatta kaç kiþiye kýsmet olur ?

     Artýk bitti. Baþýmý ikellerimin arasýna aldým, bir þey inceliyormuþ gibi masaya bakýyorum. Kabahat iþlemiþ çocuklar gibiyim. Yabana giden emeklerimi düþünüyorum. Artýk ne çalýþmalarým iþe yarar, ne de onca yýl yemeyip içmeyip parti için harcadýðým paralarýn bir yararý olur. Özür dilemek, o hiç bir iþe yaramaz. Sayýn genel baþkan onca aday adayýnýn arasýndan, yüzüne püsküren beceriksizi mi iþaret edecek “Öhöm öhöm adayým budur” mu diyecek ?
     
      ...

      Genel baþkan salona dönünce ilginç bir þey daha oldu. Nedense yine bizim masaya yöneldi. Hatta yine benim üstüme üstüme geliyor. Yine ayný hýzla. Yandým.

     Ýki olasýlýk geliyor aklýma. Ya hiç bir þey olmamýþ gibi tebrikleri kaldýðý yerden sürdürecek ya da çok küçük bir olasýlýkla caný yine kostüm deðiþtirmek istiyor.

     Geldi, elimi sýktý:
     
- Çok heyecanlýsýn. Heyecan iyidir ama, biraz sakinleþmelisin.

- ?

- Hakkýnda övgüler dinledim...
     
     Ýçimden “Biriyle karýþtýrýyor ama, haydi hayýrlýsý” derken
sayýn genel baþkanýn aklýna çok önemli bir þey gelmiþ olmalý:

- Haa, dedi, partili Hüsniye haným sana adeta tapýyor. Kýzýný ölümden kurtarmýþsýn ya, onu anlattý geçende.
     

     Ýçimden “Hoppala, ben hiç kimseyi bir yerden kurtarmadým. Ben beceriksiz bir belde belediye baþkanlýðý aday adayýyým. Gerçi onu da yüzüme gözüme, hatta sayýn genel baþkanýn üstüne baþýna bulaþtýrdým ya” diye düþünürken, sormadan da edemedim:


- Sayýn genel baþkaným, bir yanlýþlýk olmasýn. Kimin çocuðunu ölümden kurtarmýþým, bu Hüsniye haným da kim ?

     Sayýn genel baþkan tebessümle sýrtýmý yepti:

- Bu denli mütevazý olma sayýn adayým ! Hüsniye haným iþte, Pakize kýzýmýzýn annesi.

- Anýmsadým, Pakize’nin kot pantolonu !”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.