"Denemeler"de gördüðüm þeyi Montaigne'de deðil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
Tarihimizde bazý insanlar vardýr ki, onlarýn yaþadýklarý dönemde gerçekleþtirdikleri hizmetler, sonraki kuþaklara nedense bir türlü gerektiði þekilde aktarýlmaz veya aktarýlmak istenmez. Bunun elbette ki sosyolojik ve siyasal açýdan çeþitli sebeplerinin olduðu kuþkusuzdur. Ancak yýllar geçtikçe ülkemiz ve dünya konjontürükdeki deðiþimler, bu unutulmuþluklarý birer birer gün yüzüne çýkarmakta ve onlarýn toplum önünde hakettikleri saygýyý yeniden görmelerine imkân tanýmaktadýr. Mesela, Türkiye’ nin 90 yýla yakýn Cumhuriyet döneminde, TBMM çatýsý altýnda milletvekili olarak görev yapmýþ, Türk Musýkisi ile ilgilenmiþ , bestekâr düzeyinde önemli isimler bulunmaktadýr. Kurtuluþ Savaþýmýzýn Doðu Cephesi Komutaný Kâzým Karabekir Paþa, Türk Edebiyatýnýn önemli bir yazarý olan Ahmet Rasim Bey, Manyasizâde Refik Bey, Eski Milli Eðitim Bakanlarýndan Hasan Ali Yücel, Þükrü Þenozan, Samih Rifat Bey, Rüþtü Þardað, Necip Mirkelâmoðlu, Tarihçi- Müzikolog Yýlmaz Öztuna, Yýlmaz Karakoyunlu, Arif Sað ve Zülfü Livaneli bunlarýn arasýnda ilk akla gelen isimler. Ancak bunlarýn arasýnda öyle bir isim vardýr ki, profesyonel bir bestekâr olmamasýna raðmen, özellikle Cumhuriyet’ in kuruluþ döneminde görev yaptýðý TBMM’ nde Türk Musýkisi’ ni korumaya yönelik çabalarý ile Musýki tarihimizde lâyýk olduðu yeri almýþtýr. Bu isim Osman Þevki Uludað’ dýr. 1889 yýlýnda Konya’ lý bir ailenin çocuðu olarak Bursa'da doðmuþ, Mekteb-i Týbbiye-i Askeriye-i Þahane'yi bitirerek radyolog askerî doktor olarak göreve baþlar. 1930 yýlýnda Binbaþý rütbesinde iken, malûlen emekliye ayrýlýr. Týp tarihine olan ilgisi ve araþtýrmacý kiþiliði, onu Bursa’daki Yýldýrým Darüþþifâ Hastanesi‘ nin Osmanlýlarýn Anadolu’da ilk kurduðu hastane olduðunu ortaya çýkarmaya götürecek ve Ýstanbul Üniversitesi bünyesinde bir “ Týp Tarihi Enstitüsü ” kurulmasý için öncülük yaptýracaktýr. Profesyonel mesleði dýþýnda, ömrü boyunca, yazar, hattat, daðcý, tarihçi ve bestekâr olarak geniþ bir yelpazede önemli hizmetler vermiþtir. 1925 yýlýnda Bursa Coðrafya Encümeni’nin bir üyesi olarak Keþiþ Daðý’na týrmanýr. Daðýn isminin, Bursa Vilayeti Coðrafya Heyeti’nin teklifi ve Osman Þevki Bey’in önerisi ile deðiþtirilmesi teklif edilir. Bu öneri Atatürk tarafýndan kabul görür ve Keþiþ daðýnýn ismi “Uludað” olarak deðiþtirilir. Bunun sonucun da, soyadý kanunu çýktýðýnda, Atatürk tarafýndan kendisine Uludað soyadý verilir,ayný zamanda da Konya milletvekili yapýlýr. Askerî Týbbiye'de öðrenci iken, Ýsmail adýnda, Dede Efendi' ve Dellalzâde'yi görmüþ Ýsmail isimli bir Mevlevî derviþi ile karþýlaþýr. Türk Musýkisini onun vasýtasýyla tanýr ve sever. Musiki üzerine onlarca makalesi ve Türk Musýkisi içinde 120’ye yakýn bestesi vardýr. Bu bestelerden en bilineni, “Bir elem rüzgarý gülþenlere hicran saldý “ sözleriyle baþlayan , Hicaz makamýndaki þarkýsýdýr. Ayrýca, yarýþma kapsamýnda bir de Ýstiklâl Marþý bestelemiþtir. Bunlara ilâveten Hüseyni makamýnda “ Esmer Güzel”, Bayati makamýnda “ Gülüm takmýþ takýþtýrmýþ”, Mahur makamýnda “ Ýnme turnam inme sen bu pýnara” ile Hicaz ve Acemkürdi saz semaileri de vardýr. Bestelerinin dýþýnda, türkü de derlemiþtir. Meselâ, kahramanlýk türkülerinin en bilinenlerinden “ Genç Osman dediðin bir küçük uþak” isimli türküyü , Aydýn yöresinden derleyerek, bizzat notaya almýþtýr. Musýki konusunda düþüncesini kendi ifadesi ile þöyle özetler : "…Bilinmelidir ki medeniyetin de milliyeti vardýr. Millî olmýyan bir medeniyet milletin malý deðildir. Kökü bizde olmayan musiki de bizim musikimiz olamaz..." Gerek parlamento’ da ve gerekse baþka zeminlerde,ömrü boyunca hep bu düþüncenin ýþýðýnda edecektir. Türk Musýkisi’ ne öðretim ve yayýn yasaðýnýn getirildiði yýllarda, o milletvekilidir. Herhalde o da devletçe önerilen çok sesli sistemin, musýkimize yeni bir kimlik getirmesini beklediðinden, pek ses çýkarmaz. Ne zaman ki bunun bir çýkmaz sokak olduðunu anlar ve 1940 senesinde TBMM’ nde Devlet Konsevatuvarý Kanunu’ nun görüþüldüðü oturumlarda, Millî Eðitim Bakaný ile adeta kýran kýrana polemikler yapar. Bu oturumlarda kanun tasarýsýný oldukça aðýr bir þekilde eleþtirir ve konservatuvar bünyesinde mutlaka bir Türk Musikisi Þubesi'nin kurulmasý gerektiðini ýsrarla belirtir. Buna raðmen bu görüþler ayný zamanda bir Türk musikisi bestekârý olan Maarif Vekili Hasa Âli Yücel’ ce hiç dikkate alýnmayacaktýr. Ayrýca gerek Ýstiklal Marþý, ve gerekse Onuncu Yýl Marþ’ larýnýn bestelerinin, baþka müzik eserlerinden çalýntý olduðu iddialarý ve buna dair polemiklerin yaþandýðý günlerde Osman Þevki Bey yine ön saflardadýr. Ona göre, Ýstiklal Marþý þiirine Osman Zeki Bey tarafýndan yapýlan beste, Karmen Silva adlý bir sokak þarkýsýný çaðrýþtýrmaktadýr ve özgün deðildir. Bunun yanýnda uzun yýllar Maarif Vekaleti( M.E.B.) tarafýndan okullarda okutulan bir musiki kitabýnda ‘papatyalar’ adlý þarkýya kendi ismini bestekar olarak koymasýný eleþtirir . 1 Cumhuriyet’ in onuncu yýlýna iliþkin, Cemal Reþit Rey’ in bestelediði ve günümüzde de , özellikle siyasi konjonktüre göre ve zaman zaman da Ýstiklâl Marþý’ nýn alternatifi olarak okunan “ 10. Yýl Marþý” na dair ilk suçlamalar yine Osman Þevki Bey tarafýndan gündeme getirilir. Bu marþýn, müziðinin Jean Jacques Rousseau’nun “Le devin du village” adlý operasýnýn bir bölümünden aynen alýndýðýný, bu yüzden baþta prozodik olmak üzere bir yýðýn hatayý beraberinde taþýdýðýndan söz eder. Her iki besteci de bu suçlamalar karþýsýnda nedense suskun kalýrlar. Bir anlamda bu suskunluklar ,suçlamalarýn kabulü anlamýný taþýyorlarsa da , Uludað bu iþin peþini uzun süre býrakmayacak, konuyu hem Meclis kürsüsünden, hem de basýn kanalýyla bu suçlamalarýný, dönemin Milli Eðitim Bakaný’ na yöneltecektir. 2 Hatýralarýnda bunlarý geniþ bir þekilde anlattýktan sonra, þu ifadelere yer verir : “…Ben bunu 07/05/1940’da C.H.P. Meclis Gurubu’nda Maarif Vekili’nden sordum ve izahat istedim. Sonra da Ýstiklal Marþý’na geçerek bunun ilk kýsmýný teþkil eden on ölçüsünün Karmen Silva adýnda bir sokak þarkýsýndan transpozisyon suretiyle alýndýðý rivayetini naklettikten sonra sordum: ‘Bu Marþ, Ýstiklal Marþý olarak ortaya çýkarýlmazdan evvel Vahdettin’e marþ olarak takdim edilmiþ midir, deðil midir? Bu marþýn orkestrasyonunu yapan Ermeni milletinden [Edgar] Manas Efendi deðil midir? …” 1964 senesinde vefat etmiþ ve, Zincirlikuyu mezarlýðýnda topraða verilmiþtir. Böylesine kýymetli bilim, kültür ve siyaset adamýnýn aziz hâtýrâsýný yaþatmak adýna, baþta Kültür Bakanlýðý, Bursa ve Konya Büyükþehir Belediyeleri olmak üzere ilgili kurum ve kuruluþlara önemli görevler düþmektedir. Mesela, yurt sathýnda inþaa edilecek olan kültür merkezlerine isminin verilmesi gibi kadirþinaslýk göstergeleri , herhalde onun ruhunu þâd edecektir. K A Y N A K Ç A : 1 Osman Þevki ULUDAÐ, Musiki Mecmuasý, 01 nisan 1954, 74. sayý, s. 42.55,59 2 Mustafa ARMAÐAN, “Onuncu Yýl Marþý'nýn bestesi çalýntý mýydý? , “ Zaman Gazetesi, 27 Mayýs 2007 http://ferahnak.wordpress.com/2009/12/20/musikisinas-bir-siyasetci-osman-sevki-uludag-1889-1964/
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |