..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bulanmadan ve donmadan akmak ne hoþtur. -Mevlânâ
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > Kâmuran Esen




6 Eylül 2001
Öðretmenim Þükrü Bey  
Bazý öðretmenler bize korkuyu çaðrýþtýrýrken, Þükrü Bey bize sadece ve sadece sevgiyi çaðrýþtýrýyord

Kâmuran Esen


Þükrü öðretmenim! Neden erken gittiniz? Neden size gelmemi beklemediniz? Öðrenciyken söylemeye utandýklarýmý söyleyecektim size.”Hocam sizi çok seviyorum.” Diyecektim.”


:DCDJ:
Ortaokul ikinci sýnýfa giderken bir Türkçe öðretmeni atandý okulumuza. Adý Þükrü Yazýcý idi. Esmer,uzun boylu, gencecik ve sert bakýþlý biriydi. Dimdik yürürdü. Onun sert görüntüsünün gizlediði,eðilmez-bükülmez vücudunun içinde sakladýðý yumuþak ve merhametli bir kalbi vardý.Onu ne zaman,nasýl sevmeye baþladým, hatýrlamýyorum. Kendisine ait hatýrladýðým þey,onu bütün sýnýfýn çok sevdiðiydi, ona olan hayranlýðýmdý, kendisine duyduðum sevgiydi. Sanki o birdenbire hayatýmýza girivermiþti.

O diðer öðretmenlerden farklýydý. Öðrencilere yaklaþýmý,bize davranýþý,konuþma tarzý ile diðer öðretmenlerden ayrýlýyordu. Bazý öðretmenler bize korkuyu çaðrýþtýrýrken, Þükrü Bey bize sadece ve sadece sevgiyi çaðrýþtýrýyordu.Etkili konuþmasýyla bizi avcunun içine almýþtý âdeta. Bizi çok güzel yönlendiriyor,istediði her þeyi bize yaptýrýyordu, yaptýrabiliyordu. En âsi arkadaþlarýmýz bile,onun dersinde kuzu gibi oluyorlardý. Kendisinin dersinde yanlýþ bir þey yapmaktan,onu üzmekten hepimiz korkuyorduk.

Zaman zaman anýlarýný anlatýrdý bize. Babasýnýn çalýþtýrdýðý kahvehanede, çocuk yaþtayken yaptýðý çýraklýk dönemine ait maceralarýný anlatmýþtý. Kendisine yaptýðý kahveleri bir türlü beðenmeyen müþteriye öðretmenimizin yaptýðý oyun.( Ne yaptýðý öðretmenimle biz öðrencilerin arasýnda kalmasý gerektiðine inandýðým için, bunu yazmayacaðým.) Bize yaptýðý tek kötü þey, küsmesiydi. Bir kabahatimiz olduðunda bize küserdi. O zaman içimde bir yerlerin eridiðini hissederdim. Kendimizi affettirmek için ne yapacaðýmýzý bilemezdik. Sýnýfta bir ölüm sessizliði olurdu o zaman. Herkes, iyi olma yolunda ne gerekiyorsa yapardý. Cezamýz bitip, bizimle barýþtýðýnda, aydýnlanýverirdi içimiz. Dünyaya yeniden gelmiþ gibi olurduk. Yine ayný cezayý almamak için ne gerekiyorsa yapardýk, ya da yapmamamýz gerekenleri yapmazdýk.

Annemden sonra bana þiiri sevdiren, beni þiir yazmaya yönlendiren o oldu. Derslerde þiirler okurdu. Atilla Ýlhan’dan,Cahit Kulebi’den, Bekir Sýtký Erdoðan’dan,Arif Nihat Asya’dan ve daha birçok þairden. Hemen hemen hepimiz bu þairlerin varlýðýndan habersizdik henüz. Bu þairlerin her biri, Þükrü Öðretmen’le,onun okuduðu þiirlerle benim dünyama girdi. Atilla Ýlhan’ýn “Ben Sana Mecburum” adlý þiiri hep bu öðretmenimi hatýrlattý yýllarca. Çünkü bu þiiri ilk kez ondan dinlemiþtim.”Birisine mecbur olma” nýn ne anlama geldiðini anlayamasam da,sevmiþtim bu þiiri.

Bize þiiri sevdirmekle kalmýyor,þiir yazmaya,öykü yazmaya yönlendiriyordu. Sýrf öðretmenimi memnun etmek için ben de baþladým þiir ve öykü yazmaya. Yazdýklarýmý Þükrü Bey’e götürüyordum. Okuyor, yazdýðým þiir veya öykü üzerindeki görüþ ve düþüncelerini söylüyordu.”Güzel.Ama daha güzellerini yazmalýsýn.Bunu yapabilmen için de çok okuman gerekir.” Diyordu. Boþ zamanlarýmda kitap okuyordum bol bol. Biliyordum ki, Þükrü Öðretmen okumamdan mutlu olacaktý. Onu mutlu etmek için, okuyordum devamlý....

Konuþmasý çok düzgün ve etkileyiciydi. Onun gibi güzel hitabedebilmeyi ne kadar isterdim. Hayýr! Olamazdý. Bu kadar güzel konuþma becerisini ancak Þükrü Öðretmen gösterebilirdi. Türkçe derlerimize o girdiðinden beri çok yol almýþtýk. Dilimizin kurallarýný öðreniyorduk. Güzel konuþmayý öðreniyorduk. Þiire,öyküye,romana ilgi duymaya baþlamýþtýk. Özellikle þiire. Þiiri okuma þeklimizi beðenmezdi hiç. Oysa biz ne kadar gayret ederdik, kendisi tarafýndan beðenilmek için. Büyük bir heyecanla,baðýra baðýra okurduk þiirlerimizi. Sýnýf titrerdi sesimizle.

Ben de ayný bu þekilde bir þiir okumuþtum derste. Bana ;”Þiir baðýrarak okunmaz. Þiirde anlatýlmak istenilenlere göre,þairin hissettiði duygulara göre okunur. Kýtanýn hatta dizenin anlamýna göre deðiþir ses tonu. Bazen yumuþak,bazen korkulu,bazen heyecanlý,bazen üzgün.” Dedi. Ve bize bir örnek verdi. Dikkat ettim,gerçekten de ses tonu devamlý deðiþiyordu. Þiir okur gibi deðil,konuþuyor gibi okuyordu. Ama etkileniyorduk okuyuþundan. Dinlerken bazen hüzünleniyor,bazen coþuyorduk.

Derken araya sanýyorum dinlenme tatili girdi. Çocuk dünyamýzda sanki bu öðretmen kaybolup gitmiþti. Daha doðrusu vardý da, bir süre yaþamýmýzdan çýkmýþtý. Yeniden aramýza dönecekti okullar açýlýnca.

Tatil dönüþü öðretmenimiz yeniden geldi. Onun gelmesi bizi hiç mutlu etmedi. Mutlu etmek þöyle dursun,bizi üzdü. Çünkü öðretmenimiz evlenmiþti. Kendisini, birkaç arkadaþýmla yolda tesadüfen görmüþtüm. Genç ve çok güzel bir hanýmýn koluna girmiþti. O zaman öðretmenimizin evlendiðini anladým. Karþýlaþtýðýmýzda ,yanýndaki o güzel hanýmla bizi tanýþtýrdý. Elini hanýma doðru uzatarak” Yengeniz Nigâr.” dedi; gözlerinin içine bakýp gülümseyerek. “Yengeniz Nigâr.”

Uzun zamandýr bu öðretmenimden ilk kez hiç hoþuma gitmeyen sözler duymuþtum. “Yengeniz Nigâr” ha! Nasýl kahrolmuþtum. Artýk öðretmenimizi kaybettiðimizi düþünüyordum. O ayný diðer öðretmenlerim gibi olacaktý gözümde. Sevilen ama hep birbirine benzeyen diðer öðretmenler gibi.

Diðer arkadaþlar da benim gibi üzgünlerdi. Özellikle kýzlar. Öðretmenimizin kendisini bizden daha çok seveceði biri vardý artýk. Biz ikinci plana düþmüþtük. Eþi güzel bir haným olmasaydý, belki bu kadar üzülmezdik. Ne yazýk ki çok güzel bir hanýmdý. Bizim ikinci sýraya düþmemiz kaçýnýlmazdý. Onu çok kýskanmýþtým. Epey uzunca olan saçlarýnýn bir kýsmýný toka ile tutturmuþ, bir kýsmý omuzlarýna dökülmüþtü. Bu saç modeli ona çok yakýþmýþtý. Sonra kendimi düþündüm: Orta boylu,kýsacýk saçlý, yeþile çalan gözlerinden baþka hiçbir özelliði olmayan sýradan bir kýzdým. Rakibimiz,bütün kozlarý elinde bulunduruyordu.

Yalnýz bir þey hoþuma gitti: Uzun boylu öðretmenimizin yanýnda Yengemiz Nigâr (!) biraz kýsa kalmýþtý. Hiç olmazsa bundan teselli bulabilirdim. Hatta buldum bile. Gülümseyerek selâmlamýþtý bizi eþi. Gülünce daha da güzel oluyordu. Ne kötüydü! Keþke baþka hanýmla evlenseydi. Bu kadar güzel olmayan, sýradan bir hanýmla.

Vedalaþtýktan sonra arkalarýnda baktým. Eþinin öðretmenimize bu kadar yakýn olmasýný,kendisine âdeta sokulmasýný kýskandým. Öðretmenimizin “Yengeniz Nigâr” sözleri uzun müddet kulaklarýmda yankýlandý. Kendisini çok güzel bulmakla beraber,hatta bu nedenle öðretmenimin eþini hiç sevmemiþtim.

Öðretmenimiz derslerimize girip,çýkýyordu. Deðiþen bir þey yoktu. Evlenmeden önce nasýlsa,þimdi de öyleydi. Yine bizi çok seviyordu. Bize þiirler,öyküler okuyordu. Kimseyi incitmiyordu. O zaman ne kadar yanlýþ bir düþünceye ve kýskançlýða kapýldýðýmý anladým. Rahatladým. Öðretmenimizi kaybetmemiþtim. O yine eski Þükrü Bey’di. Bütün sýnýfýn sevgili öðretmeniydi.

Bir gün yine Türkçe dersindeydik. Dilbilgisinden bir konu iþliyorduk. Öðretmenimiz derse baþlarken bize;”Çocuklar bu ders çok önemli bir konuyu iþleyeceðiz. Çok dikkatli dinleyin beni. Zilin çalmasýna on dakika kala bana haber verin. Sadece bu derste öðreneceklerinizden sizi sýnav yapacaðým.” dedi. Bütün sýnýf dikkat kesildik. Kimseden çýt çýkmýyordu. Dersin sonuna doðru yapýlacak sýnavý garantiye almak için, sýk sýk sorular soruyor,konuyu iyice anlamaya çalýþýyorduk.
Zilin çalmasýna on dakika kala bir arkadaþýmýz vaktin geldiðini hatýrlattý öðretmenimize. O da “Beþ dakika yeter. Vakit yetmezse, tenefüsten beþ dakika alýrýz.” dedi. Konuyu anlatmaya,bize konu ile ilgili sorular sormaya, bizim kendisine yönelttiðimiz sorularý yanýtlamaya devam etti. Biz de bir an önce sýnavýn yapýlmasýný istiyorduk. Sadece bir derste iþlediðimiz konu ile ilgili sorularýn hepsini cevaplayacaðýmýzdan emindik. Böylece hepimiz çok iyi not alacaktýk. Derken tenefüs zili çaldý. Hep bir aðýzdan;”Öðretmenim,hani sýnav olacaktýk?” dediðimizde gülmeye baþladý.”Çocuklar size yalan söyledim. Özür dilerim. Bu konu o kadar önemli ki,dikkatle dinlemeniz,konuyu çok iyi öðrenebilmeniz için böyle bir yola baþvurdum. Amacým sizin konuyu çok iyi öðrenmenizi saðlamaktý.” dedi. (Öðretmen olunca, bu öðretmenim gibi bazen ben de tatlý yalanlara baþvurabileceðimi düþündüm.Lâf aramýzda,bazen tatlý yalanlar söylemek zorunda kaldým öðrencilerime.)

Ýlk kez elime mikrofonu onun teþvikiyle almýþtým. Bir topluluða ilk kez onun yönlendirmesiyle hitabetmiþtim. Ýki sýnýf arasýnda münazara düzenlemiþti öðretmenimiz. Sýnýf adýna münazarada konuþacak kiþilerin içinde ben de vardým. Ama öyle korkuyor ve heyecanlanýyordum ki! Daha önce hiç mikrofonda konuþmamýþtým. Velilerin de bulunacaðý birkaç yüz kiþilik bir topluluða hitabetmek kolay deðildi. Heyecanýmý ve korkumu Þükrü Öðretmen sayesinde yendim.

Ne yazýk ki Þükrü Bey’le birlikteliðimiz pek uzun sürmedi. Sevdiðimiz bu öðretmen çabuk ayrýldý okulumuzdan. Ancak bizdeki etkisi uzun süre devam etti. Kendisinden haber alýyorduk dolaylý yollardan. Ýþte “Þimdi þu þehirdeymiþ,þu okuldaymýþ.” gibi.

Öðretmen olduktan sonra da bu öðretmenimin bendeki etkisi devam etti. Onun gibi bir öðretmen olmak istiyordum. Öðrencilerine son derece düþkün, onlarý incitmeyen, yüreði sevgi dolu bir öðretmen. Ayrýca konuþmasý etkileyici, öðrencilerinin yönlendirebilen bir kiþilik. Derslerde ne zaman öðrencilerime bir örnek okuma yapsam, þiir veya öykü okusam hep bu öðretmenimi hatýrladým. Onun sözleri hep kulaðýmda yankýlandý: “Cümleleri ifade ettikleri anlama göre okuyun. Sesinizin tonunu da bu anlama göre ayarlayýn.”

Derken çok uzun yýllar geçti. Öylesine uzun yýllar ki. Yirmi yedi yýl hizmetten sonra,yirmi sekizinci yýlýmda emekli oldum. Artýk anýlarla baþbaþaydým. Öðretmenlik yýllarým, hatta öðrencilik yýllarým gözümün önündeydi her an. Öðrencilik yýllarýmý düþünürken, yine Þükrü Öðretmen çýktý karþýma. Ona sanki haksýzlýk ettiðimi düþünüyordum. Kendisini bu kadar çok sevdiðim halde,onu hiç aramamýþ, sormamýþ,ziyaretine gitmemiþtim. Ne yapýp edip kendisine ulaþacak, onun bir þekilde gönlünü alacaktým. Çok geç kalan teþekkürümü edecek, ellerinden öpecektim. Bunu ne zaman ve ne þekilde yapacaðýmýn yollarýný düþünmeye baþladým.

Son Öðretmenler Gününden önce bu öðretmenim neredeyse hiç çýkmaz oldu aklýmdan. Tam otuz yýl sonra. Hep onu düþünüyordum. Belki de emekli bir öðretmen olarak ilk kez bir Öðretmenler Günü geçirecek olmamým etkisi büyüktü bunda. Þükrü Öðretmen gibi ben de emekliydim artýk. O nedenle kendisinin duygularýný,eski bir öðrencisinin onu ziyaretinden nasýl mutlu olacaðýný daha iyi anlayabiliyordum. Acaba neredeydi? Emekli olmuþ muydu?

Kendisini ziyarete gidecektim. Bize sevdirmeye çalýþtýðý þiirin, hayatýmýn nasýl bir parçasý olduðunu anlatacaktým. Ondan aldýðým cesaretle ve azimle nasýl þiire yöneldiðimi,þiirler yazdýðýmý anlatacaktým. Yazdýðým iki þiir kitabýmý öðretmenimin eline verecektim. Bunu mutlaka yapacaktým. Aklýma koymuþtum. Hem de Öðretmenler Gününe yakýn bir zamanda.

Bir dostumuzdan kendisinin hâlâ Ýnegöl’de olduðunu öðrendim. Gerisi kolaydý. Telefonunu bulur,adresini alýrdým. Bursa’da yaþayan bir yakýnýmýza telefon ettim. Öðretmenimin telefonunu veya adresini bulmasý için. Heyecanla beklemeye baþladým. Beni hatýrlamasý olanaksýzdý Þükrü Bey’in. Olsundu, hiç önemi yoktu. Önemli olan, bir öðrencisinin otuz yýl sonra ona ulaþabilmesi ve onu mutlu etmesiydi.

Öðretmenler Gününe bir hafta kala, bana öðretmenimin adresini bulacak kiþiden telefon aldým. Þükrü Bey’in birkaç sene önce öldüðünü öðrendim. Bu haberle yýkýldým. Otuz yýldýr görmediðim, kendisinden bir haber alamadýðým öðretmenimin ölmüþ olabileceðini nedense hiç ama hiç aklýma getirmemiþtim. Burnumun direðinin sýzladýðýný,ayný acýnýn ayak parmaklarýmýn ucuna kadar ulaþtýðýný hissettim. Özlediðim, görüþmeyi istediðim öðretmenim için dakikalarca aðladým. Bazý þeyleri yapmakta ne kadar geç kalmýþtým. Olabilecek þeyleri neden hiç düþünmemiþtim? Öðretmenimi bulamayabileceðimi, ona ulaþamayabileceðimi ,bu kadar yýldan sonra onun ölmüþ olabileceðini bir kez bile neden aklýma getirmemiþtim? Benim bildiðim o yaþýyordu ve Ýnegöl’deydi.

Meðer o yokmuþ artýk aramýzda. Vefasýz bir öðrencisi, onun öldüðünü ancak birkaç yýl sonra öðrenmiþti. Kendimi hem vefasýz,hem de suçlu hissediyordum.

Onun için gözyaþý dökerken þunlarý düþündüm: Acaba kaç öðretmene kýsmet olur bu sevgi? Kaç öðretmenin arkasýndan aðlar, otuz yýldýr görmediði bir öðrencisi? .....Ne mutlu ona ki, hâlâ bir öðrencisinin hayatýnda önemli bir yer tutabiliyor. O öðrencisi ki, öðretmenini hâlâ içinde yaþatýyor. Keþke ben de böyle bir öðretmen olabilsem. Otuz yýl sonra dahi hatýrlanabilsem.

Þükrü öðretmenim! Neden erken gittiniz? Neden size gelmemi beklemediniz? Öðrenciyken söylemeye utandýklarýmý söyleyecektim size.”Hocam sizi çok seviyorum.” Diyecektim.” Hep sizin gibi bir öðretmen olmaya gayret ettim.” Diyecektim. Ama olmadý .Ruhunuz þad ,mekânýnýz cennet olsun sevgili Þükrü Öðretmenim!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn anýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kýzým Sen Avukat Ol!
Caný Sýkýlmak Nasýl Birþey?
Okuma Alýþkanlýðýný Kazanmamda Annemim Rolü
Çalýþma Masasý / Öyküsel Aný
Günlük
Bir Ayrýlýk Öyküsü
Bizim Evin Balkonundan Bakýnca / Aný
Karda Ayak Ýzleri
Çocuklardaki Güzellikleri Görebilme / Aný
Annem Hasta

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Güzel Dilimiz Türkçe
Atatürk'e Mektup
Ýstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcýk Deli miyim?
Öðretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Yeðenime Yaptýðým Peynirli Börek Tarifi
Biþim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirþeyi Olmayana / Ölüm...
Benim Hiç Sevgilim Olmadý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.