Paul'un Peter hakkýnda söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanýmamýzý saðlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
Düþündü beyin usuldan o incitmeye kýyamadýðý, hatta kýrýlacak diye konuþamadýðý kömür gözlüyü. Eller telefona sarýldý. Ama korktu yürek o kýrgýn yüreði acýtmaktan. Ve usuldan beden kavruldu hasretle. Sordu kendine sanki bir çocuk misali masumca “acaba?” diye. Yüzünde hayatýn yorgunluðunu bir yana býrakmanýn onuru ile. Sonra büktü boynunu “keþke” dedi derinden olmayacaðýný bile bile. Ama teþekkür etmek istedi derinden en derinden tüm varlýðýyla bu kömür gözlüye. Yok saydýðý, unuttum dediði yada gülüp geçtiði duygularý bir volkan misali canlandýrdýðý için. Oysa sönmüþ bir volkandý bedeni… o kadar acýlarý kaldýrmýþ o kadar çok yýkýntýlar yaþamýþtý ki bir baþka yýkýntýyý hatta bir baþka umudu taþýyacak gücü kalmamýþtý. Ama dirilti içindeki tüm ölü düþleri ona hayatý yeniden sundu ta uzaklardan farkýnda bile olmadan bir tebessümü ile baðladý onu hayata içten içe. Deðiþti hayata bakýþ açýsý, acý çekmeye baþladý yüreði hayattaki en tatlý acýyý ve yüreði yeniden yürek olduðunu anladý küskünlüklerin terk edilmiþliklerin ve satýlmýþlýklarýn ortasýnda. Yüzünde ki tebessümün rengi deðiþti usuldan ve aklý, kalbi bedeni hissetti hayatýn taze kanýnýn gizemini. Oysa böyle deðildi hiç. Boþ vermiþliklerin ortasýnda, hayata, insanlara ve kendine bile deðer vermez olmuþtu. Bir girdap içinde dönüp duruyordu. Elinden tutan onu çýkarmaya çalýþan çevresinde sayýsý üçü beþi geçmeyen ve inadýna türkü söyleyen dostlarýydý. Þimdi zýplamýþtý o girdaptan. Bir çift kömür gözün ona verdiði inancý yaþayarak. Ýnancýn ona verdiði gücü tatmadan önce, kuru bir güldü þimdi ise o umut aþýlayan bir tebessümle inanç aþýlayan o güzel bahçývan olmalýydý hayatýnda. Yeþermeliydi bu iki hayat bu kuruyan yürekleri buluþmalýydý içten içe masumca ve çocukça. Geçmiþin karanlýðýna inat yarýnlarýn aydýnlýðýna olan inançla. Farkýnda olmadan kadehteki dem tükendi, yürek kavruldu, ve þiþedeki hasret bir kez daha döküldü kadehe özlem dolarak. Ýnsan neyi özler dedi beyin usulca. Yaþadýðýný özler, yaþanmýþlýklarý özler þimdi ise yaþayamadýklarýný özlüyordu yürek, yaþayamadýklarýný. Ýçten içe yanýyordu. Kelimeler bir kez daha anlamsýz kaldý. Gözler daldý derinlere usulca üþüdü beden ve yürek hasretle kavruldu. Bir þans bulamamanýn ezikliðini yaþarken yürek dil çözüldü ve küfretti geçmiþin insanlarda býraktýðý derin silinmez acýlarýna. Olmasaydý dedi, yaþamasaydý o geçmiþler ve baþlansaydý umutla, inançla. Baþlamadan bitti oysa. Derin bir nefes aldý. Býrakýp gitmek istedi bu illeri, terk edip gitmek, acýlarýný, yalnýzlýklarýný, terk edilmiþliklerini ve umutsuzluklar içinde yaþadýðý umutlarýný kucaklayarak. Ama olmadý yapamadý. Uzaktan uzaða bile olsa onu görmek, iki kelime de olsa onu incitmekten korkarak konuþmak yetiyordu yüreðine. Ýki üç dakikaya sýðsa da kavuþmalar iki yabancý gibi sesini duymak kömür gözlerine kaçamak kaçamak bakmak hayata baðlýyordu onu. Kömür gözlü güzelin yanýna geldiðinde yasemin çiçeklerinin yürek hoplatan kokusu sarýyordu yüreðini, sevda çöllerinden cennet bahçesine yol alýyordu. Acaba biliyor muydu bir insana ne denli hayata baðladýðýný? Biliyor muydu o kömür gözlerindeki büyünün sýrrýný? Yada biliyor muydu hayata küsen birini hayata baðlamanýn ne kadar güzel olduðunu ve bu insanla göz göze bir þeyler paylaþmanýn güzelliðini? Yada istiyor muydu bunu görmeyi? Sorularla týkandý beyni. Savurdu sorularý titredi yüreði, ve kömür gözlünün ne dediðine ne düþündüðüne aldýrmadan yüreðindeki kýpýrtýnýn sýcaklýðýný yükledi geceyi saran rüzgara. Rüzgarýn o kýrgýn yüreðe fýsýldamasýna umarak yüreðinden geçenleri… Dedim ya umutsuzluklarýn içinde yaþýyor bu yürek umutlarý diye. Ýþte gecenin bilmem hangi vaktinde bilmem hangi noktasýnda bir teþekkür borcunu ödedi bu yürek ve fýsýldadý karanlýða “YASEMÝN” çiçeklerinin sardýðý bahçede savruk, kýrýk bir yüreðe inancý öðrettiði için o insan gibi insana. Ve rüzgar usulca süzüldü pencereden bir yorgan oldu sardý kömür gözlünün bedenini ama kömür gözlü uyuyordu derinden tüm bu yaþananlardan habersiz. Ve hiçbir zaman farkýna varmayacaktý beklide bu yaþananlarýn ama yinede onur duydu yürek, inançla ýsýndý beden ve son yudumda içildi kadehten…..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |