Yaþamak kadife bir kumaþ örer gibi olmasý gerekirken, bir anda hayat kavgasýnýn hoyrat eline dönüþür. Hayatýn öyle bir tokadýný yersin ki býyýklarýna kadar kanýnýn aktýðýný görürsün.
Bir kerpiç ev olur dünya. Önüne ne konulursa onu yersin ve baþka bir zenginlik hayal etmezsin. Dersin ki elma nerede armut nerede? Onlar aðaçlarda asýlý durur. Kurda kuþa yem olur. Hayat kýrmýzý biber gibi acý, sarý bir gül gibi buruk olur. Hayatýnda en çok bunlar bulunur. Tas tas karanlýk dökersin baþýndan aþaðý. Yýldýzlara bakabilmek için hayat, yüzün gece gibi simsiyah olur. Martý kuþlarýnýn çýðlýklarýyla ayaklarýna gelir deniz. Yalnýzlýða yürüyüp acýlara boðulursun. Dünyanda ne Paris'in ýþýklý sokaklarý ne de Ýstanbul'un güzel kýzlarý bulunur. Tüm otobüslerin uçurum kenarýnda durur. Bir anda düþersin topraða. Oracýkta "ben","biz","onlar" gibi insancýl durumlardan, kendi bireyselliðine doðru kan akýtýrsýn. Asla hayat bir sevgili gibi davranmaz sana. Eli kýrbaçlý bir hayduttur senin için, sýrtýný insanlara dayamýþ. Ýnsan ki hayatýn en acý ve en tatlý yanýdýr. Beygirle bir ayardadýr. Hep çýkarlarýnýn peþinden koþmaktadýr. Sen ise yorulursun. Ne aðaçta doðru bir dal bulabilirsin ne de düzgün bir söz aðýzda. Söylemler havada leþ kargasý gibi uçup durur. Bir talih kuþu konmaz omuzlarýna. Hep seni laf cambazlarý bulur. Bir savaþýn içinde ne tüfek olur ne de kan dökülür. Sadece yüreðindeki bahçede bulunan aðaçlarýn yapraklarý dökülür. Duygularýn ayaklar altýnda kalýr. Bir duygu savaþý içinde, kalbin kan çanaðýna dönüþür. Sen yine dualar edersin. Allahým biraz daha özgüven diye tutturursun. Çünkü kimseye güvenin kalmamýþtýr. Çareyi kendine güvenmekte bulursun. Bir çiçek ki köküne kibrit suyu dökülmüþ. Bir çiçek ki ateþten gül. Þimdi sen hangi topraðýn içinde duygularýna su götürürsün. Bir hayat ki etten duvarlarla örülü. Bir dünya ki çivisi insan, tuðlasý insan. Bir duvar ki insan, ona yaslanmak zorundasýn. Bir insan ki bir tuðlasýný alsan, komple üstüne yýkýlýr. Bu hayat içinde tüm kapýlar kapalý. Tüm komþular arzulu seviþmeler içinde. Ve senin evinde silah sesi iþitilmekte. Yalnýz duvarlar þahit, yalnýz yere damlayan kan þahit. Tüm komþular iniltiler içinde. Tüm kapýlar sana kapalý. Hatta senin evinin kapýsý da kapalý. Çalan yok, gelen yok. Evin bir mezar sessizliðinde içinde. Bir temizlikçi çalar kapýný, bütün komþularýn ayak izlerini temizledikten sonra. Daha sonra polis girer içeri. Alýrlar götürürler cesedini. Bu sefer komþular gusül abdesleriyle gelirler cenazene. Hala kulaklarýnda akþamdan kalma inlemeler çýnlar ve dudaklarýnda kirlenmiþ dualar aðlar. Bu insanlar bu aðýzlarla yer içer sonra gelip sana sevgilim der. Hadi oradan. Artýk insana kim inanýr?