Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Ýsrail’i bende affetmiyorum… Ýnsanlýða verdiði zararlarýn haddi hesabý yok… Dünya ülkelerinin gözleri önünde GAZZE katliamlarý ile yüreklerimizi acýtmadý mý? Davos Krizi sonrasý Ýsrail, kiþisel tutumunu TÜRK KAHVESÝ içmeme gibi bir eyleme geçirmiþti. Kýsa süren bu eylemle de dikkatleri üzerinde toplayan USA nýn bu eli kanlý çocuðu, þimdi küçük bir senaryodan nasýl da etkilendi? Kan kokusuna alýþýk kurt ve çakala “neden kandan rahatsýz oluyorsunuz” sorusu sorulur mu? Bu küçük etki aþýrý tepkiyle sonuçlanýnca bende yýllar önceye gittim. Hani Yunanlýlar, Ermeniler, kendi halklarýnýn milli hislerini canlý tutmalarý için yalan- yanlýþ tarihi bilgiler ýþýðý altýnda ülkemiz insanýný defalarca küçük düþürücü filimler çekmiþlerdi. Peki neden siyasi arenada tepkimizi Ýsrail gibi göstermediðimizi düþünmekteyim? Ve neden dýþ iliþkilerimizin siyaset strratejisi pasif? Yeri gelmiþken Ömer Syfettin’in Ýncili Kaftan Kitabýndan bir alýntýyý aktarmak istiyorum. “…Osmanlý devletinin baþýnda bu dönemde Þah Ýsmail adýnda bir bela vardýr.Vezirler bu deli adama elçi göndermek için toplanmýþlardý.gönderilecek elçi cesur,ölümden korkmayan,devletin þanýna yakýþacak bir kiþi olmalýydý.Sarayda, Enderunda, divanda böyle bir kiþi yoktur.Vezirlerden biri Muhsin Çelebi’nin adýný ortaya atar.Bunun üzerine sadrazam Muhsin Çelebinin çaðrýlmasýný ister. Peki kimdi bu Muhsin Çelebi? Muhsin Çelebi: Cesur, doðruluktan ayrýlmayan, ölümden korkmayan, akýllý bilgili, Allah’tan baþka kimseye boyun eðmeyen, hali vakti yerinde, garibi, zayýfý gözeten bir baba yiðittir.Muhsin Çelebi sadrazamýn emri üzerine huzura gelir. Sadrazam ondan el etek öpmesini beklerken o eðilmez.Sadrazam onun bu hareketine kýzmasýna karþýn ona elçilik teklifinde bulunur.Muhsin Çelebi bu görevi devleti için kabul eder.Elbette ki bu büyük devletin elçisi;atlarý,hademeleri ve giysileriyle ihtiþamlý olmalýydý.Muhsin Çelebi bu giderleri, sadrazamýn ýsrarýna karþýn, kendisinin karþýlayacaðýný söyler. Çünkü o fedakarlýðýn karþýlýksýz olacaðýna inanýyordu.Giderler için bütün varlýðýný rehin vererek tüccarlardan on bin altýn alýr.Bu parayla ihtiyaçlarý karþýlar. Bir de Sýrmakeþ Toroðlu’ndaki: Kumaþý Hint’ten incileri Venedik’ten gelme Þah Ýsmail’in hayatýnda göremeyeceði pembe incili kaftaný sekiz bin altýna alýr.Bu kaftaný padiþaha hediye etmek için herkes sýraya girmektedir. Muhsin Çelebi hazýrlýklarýný tamamlar. Karýsýný iki çocuðunu akrabalarýna býrakarak yola koyulur. Muhsin Çelebi Tebriz’e vardýðýnda halk ve þah onu þaþkýnlýkla karþýlar. O her zamanki gibi baþý dik göðsü ilerde Þah Ýsmail’in huzuruna varýr. Padiþahýn mektubunu öperek Þaha uzatýr.Ayaðý öpülmeyen Þah sapsarý kesilir. Muhsin Çelebi saðýna soluna bakar ve oturacak bir þeyin olmadýðýný görür. Bunun ayakta beklemeye mecbur býrakmak için yapýlmýþ bir davranýþ düþünerek o göz kamaþtýran kaftanýný tahtýn önüne serer ve üzerine oturur. Þah,vezirleri komutanlarý aþmýþtýr.Muhsin Çelebi gür sesiyle:Padiþahýnýn hiçbir ecnebi padiþah karþýsýnda eðilmeyeceðini ve dünyada Türk Padiþahý kadar asil bir padiþahýn olmadýðýný söyleyerek huzurdan izin istemeden ayrýlýr.Kapýdan çýkarken Þah’ýn askeri kaftaný arkasýndan getirir.Muhsin Çelebi sesini yükselterek ‘bir Türk asla yere serdiði þeyi sýrtýna koymaz.’diyerek oradan ayrýlýr. Muhsin Çelebi sað salim ülkesine döner.Herkes pembe incili kaftana ne olduðunu merak eder. Fakat o bu yaptýðýný anlatacak kadar küçük bir insan deðildir. Muhsin Çelebi elçilikten kalan malzemelerini satarak küçük bir bahçe alýr.Üsküdar pazarýnda sebze meyve satarak geçimini saðlamaya baþlar.Düþtüðü bu acý durum karþýsýnda o hiçbir zaman yaptýðý fedakarlýkla övünmemiþtir…” Siyasi ve onurlu bir duruþ vardýr. Eðer bir ülkeyi ve o ülkenin liderini temsil ediyorsa kiþi, o makama layýk olan itibarý göstermeli ve gösterilmesini de saðlamalýdýr. Bize örnek olan Cumhuriyetimizin kurucusu M.K.Atatürk bir TÜRKÜN karakterini en iyi þu temsili anekdotu ile göstermemiþ miydi? “…Atatürk siyasi bir görüþme için Arabistana gider.Arabistan kralý kendi yaverinden kahve yapmasýný ister Atatürk de ayný þekilde kendi yaverinden.Kýsa süre içerisinde Arap yaver kralýna kahveyi taktim eder ve uzaklaþýr.Hemen ardýndanda Türk yaver gelir ama gelirken ayaðý takýlýr ve kahveyi yere döker.Arap kralý alaycý bir þekilde Türk yaverin bir kahveyi bile getiremediðini kendisinin ne iþe yarayacaðýný söyler ve kendi yaverini üstün gösteren sözler söylemeye baþlar..Atatürk Arap Kralýnýn sözünü bitirmesini bekler ve bu olaya müthiþ bir cevapla karþýlýk verir. ”BEN HALKIMA HÝÇBÝR ZAMAN HÝZMETÇÝLÝK YAPMAYI ÖÐRETMEDÝM” Ruhlarý þad olsun Atatürk ve Muhsin Çelebilerin… Aksi halde Türkiye'de ve dýþ ülkelerin nezdinde; siyasi itibarýmýzý da aþýrý mütevazilik ve tevazu göstermekle de taþýrmýþ oluyoruz… Ve son olarak; ATATÜRK evladý olarak, üzerine önemle parmak basarak, Ýsrail'in, Türkiye Cumhuriyet'ine karþý göstermiþ olduðu "siyasi kabalýðýný, saygýsýzlýðýný" kýnýyorum. Türk halkýnýn gösterdiði tepkiler sonrasý, "Özür" dilemiþ olmasý tutarlý bir siyasi nezaket davranýþý deðildir. Bende Ýsrail'in bu zorunlu özrünü kabul etmeyenlerdenim… Türkiye Cumhuriyetinin saygýdeðer siyasi yöneticilerine de naçizane önerim ise geçmiþ tarihimizi dikkate almalarýný ve, "Ýncili Kaftanlarýmýzý giymemiz gerekiyor…" Sevgi ve ýþýkla… Emine Piþiren/Ýstanbul 15.ocak.2010 Not: Bu yazýmý Kýbrýslý Gazeteci Yazar Sn. Ayla Berkin Hanýmefendinin özgün bir eleþtiri metninden esinlenerek kaleme aldým. Yazýnýn Linki aþaðýdadýr. http://edebiyatgalerisi.net/genel/isarailin-ozrunu-kabul-etmiyorum.html
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |