Oniki yaþýndaydý. Anadolu’da bir þehirde oturuyordu. Bir memur babanýn dört çocuðundan biriydi.Temiz yüzlü, yakýþýklýydý. Ýçine kapanýktý. Okul arkadaþlarý dýþýnda pek arkadaþý yoktu. Okulu seviyordu. Derslerini hiç ihmal etmez, ödevlerini günlük olarak yapardý.

     Dostlarý kitaplardý. Hikaye kitaplarýný okumayý çok severdi. Sait Faik en çok okuduðu yazardý. Diðer bir zevki de trenlerdi. Bu aðýr, devasa makinelerin gökyüzüne doðru yayýlan dumanlarý, tekerleklerinden ve düdüðünden çýkan deðiþik sesleri onu büyülerdi.

      Evleri tren istasyonuna yakýndý. Derslerini bitirdiðinde, hikaye kitaplarýný okur ondan da caný sýkýldýðýnda soluðu istasyonda alýrdý. Trenlerin varýþ ve kalkýþ saatleri ezberindeydi. Trenlerin varýþ saatine beþ dakika kala istasyona gelir, salonda oyalanýrdý. Salondaki berber dükkanýný pek severdi. Berberin müþterinin saçýný kesmesini, usturayý masatlamasýný, sabunu köpürtmesini ilgiyle izlerdi.

     Bir akþamüstü her zamanki gibi derslerini bitirmiþ, hikaye kitabýnýn sayfalarýný çevirmeye baþlamýþtý. Caný sýkýldý. Dersleri her zamankinden fazla zaman almýþtý bu kez. Hava kararmýþtý. Vaktin geç olduðunun farkýndaydý ama yine de tren istasyonuna gitmek için içinde bir istek duyuyordu. Annesine bitiþiklerinde oturan arkadaþýndan bir þey alacaðýný söyleyip doðruca istasyona gitti. Tren henüz gelmemiþti. Güzel bir yaz akþamýydý. Platformda gezinmeye baþladý.

      Yanýna býyýklý,orta boylu , baþýnda kasketli bir adam yanaþtý. Trenin ne zaman geleceðini sordu. Çocuk cevap verdi.Çocuða nerede okuyorsun,nerede oturuyorsun þeklinde birkaç soru daha sordu.Beraber yürümeye baþladýlar.

     Adam: ”istersen bahçeyi gezelim” þeklinde bir teklif sundu. Çocuk teklifi kabul etti.Bahçenin loþluðu çocuðu biraz ürküttü. Bir aðacýn altýnda oturdular. Adam aðacýn dibindeki çalýlarý elleriyle etrafa daðýttý.Ortaya bir þiþe çýktý.Adam:”Hiç raký içtin mi hayatýnda ?”dedi.Çocuk baþýný yana salladý.Adam þiþeyi kafasýna dikti. ”Sen de bi dene istersen” dedi çocuða. Çocuk su katýlmamýþ rakýyý içine çekti. Genzi alev alev yanmýþtý. Adam ceketinin cebinden katlanmýþ bir gazete parçasý çýkardý. Ýçinde dilimlenmiþ kaþar peyniri vardý.Beraber peynirleri yiyip rakýyý içtiler. Adam boþ þiþeyi çalýlarýn arasýnda gizledi.Cebinden sigara pakeri çýkardý.Çocuða ikram etti.Çocuk sigaranýn daha önceden tadýný biliyordu.Almadý.Adam da ýsrar etmedi.Kendidi bir tane yaktý.

     Sohbete baþladýlar.Adam,yalnýz olduðundan,gezmeyi çocuklarla konuþmayý çok sevdiðinden bahsetti. Sigarasý bitmeye yakýn paketinden bir sigara daha çýkardý, bu kez sigarayý sigarayla yaktý, derin derin içine çekti.

     Daha sonra adam çocuðu istasyon yakýnýndaki pastaneye davet etti. Çocuk bunu da kabul etti. Raký çocuðun içini ýsýtmýþ, baþýný hafif döndürmüþtü. Ýki meyve suyu sipariþi verdi garsona adam. Garson bir köþeden onlarý izliyordu. Garsonun yumuþak olmayan bakýþlarý çocuðun dikkatini çekmiþti.

     Meþrubatlarýný bitirip çýktýlar.Adam yine sigarayý sigarayla yaktý. Bu sefer çocuðu daha da sokulmuþ, koluna girmiþti.Issýz bir yola girmiþlerdi.Adam, gençliðinde çok yakýþýklý olduðundan bahsediyor,gençlik fotoðraflarýný çocuða gösteriyordu.
     Adam:”yüzmeyi sever misin?” dedi.Çocuk evet diyince bu seferde þehre yakýn olan kaplýcaya birlikte gitme teklifinde bulundu. Çocuk teklif karþýsýnda bir ikilem yaþadý.

      Ýlk defa raký içmiþti hem de susuz.Ýçki beynini,vücudunu daha önceleri hiç olmadýðý tarif edilemeyecek baþka bir hale sokmuþtu..Adam teklifinin kabul edilmesi için adeta içinden dua eder gibi bir halde çocuðun gözlerinin içine baktý.

     Çocuk adamýn kötü niyetini gözlerinden sezmiþti.”Eve gitmem gerek,çok geciktim”dedi .Adam:”Seni bir daha görebilir miyim?”dedi son defa.Çocuk bir þey demedi, adamýn kolundan kurtuldu.Adamdan ayrýlýr ayrýlmaz adýmlarýný sýklaþtýrarak eve doðru yöneldi.

     Yirmi, otuz metre sonra çocuk bir an geri döndü. Adamý elinde sigara ,hala kendisine bakarken buldu. Ýçinden bir oh çekti. Trenleri çok sevdiði halde istasyona daha seyrek gidiyor,hava kararmadan da dönüyordu artýk.