Bahçeþehir Üniversitesi öðrencileri kendilerine "piç kurularý, diplomalý eþekler, beton kafalar" diye söverek saldýran -adýný burada anmaya deðmez- bir köþe yazarýna bir sepet marul, yumurta ve ampul göndermiþler ! Öðrenciler sepetin içine bir de Avrupa Birliði bayraðý koymuþlar.

Köþe yazarýný sövmeye yönelten itkinin nedeni, öðrencilerin Devlet Bakaný ve Avrupa Birliði Baþmüzakerecisi Egemen Baðýþ'ý konferans sýrasýnda protesto etmeleri!

Bahçeþehir Üniversitesinde 7 Ocak 2010 günü gerçekleþen bu protesto eylemini ben de televizyondan izleme olanaðý bulabilmiþtim. Öðrenciler önce sürekli alkýþlayarak Baþmüzakereciyi konuþturmamýþ, daha sonra da "Katil Avrupa Birliði! Ýþbirlikçi AKP! Biz sizin ne söyleyeceðinizi biliyoruz! Bizler AB'yi biliyoruz. Bize bir þey anlatmayýn. Bizi yalanlarýnýzla kandýrmayýn. AB bizim geleceðimizi karartýyor, AB yalanlarýný istemiyoruz!” þeklinde slogan atmýþlardý.

Protesto ve sloganlarýn sürmesi üzerine özel güvenlik görevlileri, sivil polisler ve korumalar protestocu öðrencileri gereðinden fazla zor kullanarak salondan dýþarý atmýþ, bu arada, gençler sanki eli kanlý teröristlermiþ gibi hemen çevik kuvvet ekipleri de üniversiteye girmiþti. E oldu olacak hemen oracýkta kurþuna dizseydiniz bu protestocularý!

Ýmdi, þaka bir yana, gerek ABD'nin ve gerek Avrupa Birliði ülkelerinin Türkiye'nin en tehlikeli tarihsel düþmanlarý olduðunun artýk iyice su yüzüne çýktýðýný ve bunu asla bir daha aklýmýzdan çýkarmamamýz gerektiðini yeri gelmiþken burada yeniden anýmsatmak istiyorum. Bu bir genelleme olsa da büyük ölçüde doðrudur. Çünkü, en azýndan, þu son 20 yýla bakarak bu ülkelerin Türkiye'nin en iyi dostlarý olduðunu herhalde söylemeyiz deðil mi? Bunlar eski sömürgecilerin, iþgalcilerin mirasçýlarýdýr ve hala ülkeleri ve halklarý bölme, parçalama ve yönetme peþindedirler.

Karanlýk ve gizli amaçlarýný artýk kamufle etmeye gerek bile görmemektedirler. Yeryüzünün enerji kaynaklarýný ele geçirme, kendi ulusal egemenliklerini koruma ve yayma tutkusu bu ülkelerin tarihsel misyon ve vizyonudur. Kendileri tüm dünya ülkelerinden çok daha milliyetçi, çok daha ýrkçý, çok daha þoven, çok daha içten pazarlýklý ve etnosantrik olduklarý halde dýþ dünyaya böyle bir görüntü vermemeye özen gösterirler! Baþka ülkeleri milliyetçi, ýrkçý ve þoven olmakla suçlarlar!

Bunlarýn kiralýk kalemleri, maþalarý, iþbirlikçileri zaten büyük sözleri ve koca aðýzlarýyla televizyon, medya ve basýn yoluyla bütün gün karþýmýzda boy göstermekte, gümbür gümbür konuþmakta, seslerini rahat rahat duyurabilmektedirler. Seslerini duyuramayanlar ezilen halk ve emekçiler ile korumasýz gençler ve aydýnlardýr.

Küresel egemenlerin koruyucu kanatlarý altýnda olanlarýn halk, öðrenciler, emekçiler ve aydýnlarca protesto edilmesi, eleþtirilmesi demokrasilerde olaðandýr, doðaldýr. Türlü sýnýrsýz olanaklarý, yazýlý ve görsel araçlarý kullanarak küresel çevrelerin çýkarlarý doðrultusunda, her gün, her ortamda, her istediklerini yazan ve söyleyenlerin, özellikle akademik çevrelerde, üniversitelerde, konferanslarda konuþmalarýnýn üniversite gençliði ve aydýnlarca gerektiðinde engellenmesi "haklý", "yasal" ve "meþru" bir yöntemdir.

Üstüne üstlük eðer bir de ülkenin tümlüðü ve ulusun baðýmsýzlýðý tehlike ve tehdit altýnda ise. Ýþte zaten bundan dolayýdýr ki öðrenciler bu demokratik protesto eyleminde bulunmuþlar, "AB'yi biliyoruz. Bizi yalanlarýnýzla kandýrmayýn. AB bizim geleceðimizi karartýyor." diyerek endiþelerini dile getirmiþlerdir. Bu nedenle, öðrencilerin bu onurlu demokratik eylemlerini "konferans dinleme özgürlüðünün kýsýtlanmasý", ya da, herhangi bir özgürlüðün kýsýtlanmasý olarak yorumlayamayýz.

Asýl yanlýþ ve trajik olan demokratik eylemin kaba kuvvetle bastýrýlmaya çalýþýlmasýdýr.

Öte yandan, nerede duyduk, nerede gördük ki bir köþe yazarý kendi ülkesinin üniversite öðrencilerini, gençlerini "piç kurularý, diplomalý eþekler, beton kafalar" veya baþka aðýr sözlerle itham etsin, aþaðýlasýn? Bir zamanlar öðrenci ve genç olduklarýný unutanlar ulusun belleðinden sonsuza dek silineceklerinden emin olmalýdýrlar.

Eðer bir ülkede üniversite öðrencileri ve gençliðe yöneltilen eleþtiriler sövüp sayma düzlemine doðru kaymaya baþlamýþsa bu büyük bir toplumsal deðiþimin öngününde olunduðunun önemli bir göstergesidir. Devrim yakýndýr, kapýlardadýr.