..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanmasý onu güzel kokulu yaptý." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Sinema ve Televizyon > osman tatlý




17 Ocak 2010
Tarihi Aðlayan Çayýrla Yorumlamak  
osman tatlý
Tarih, insanlarýn kaderinin sergilendiði bir sahnedir. Acýlarýn, savaþlarýn, ölümlerin, doðal afetlerin, aþklarýn, göçlerin, ayrýlýklarýn, kültür merkezi olan þehirlerin harabeye dönüþümü, ihanetlerin, ideolojik çatýþmalarýn, toplumsal-sýnýfsal ayrýlýklarýn bazen bir arada bazen de art arda sahneye konulan bir arenadýr tarih. Tarih unutulaný insanlýða tekrar hatýrlatmak ister. Bugünü okuyamayanlarýn en azýndan geçmiþte yaþananlara gözyaþlarýnýn yüreði yýkamasýný ister.


:BBGC:
TARÝHÝ AÐLAYAN ÇAYIRLA YORUMLAMAK

Tarih, insanlarýn kaderinin sergilendiði bir sahnedir. Acýlarýn, savaþlarýn, ölümlerin, doðal afetlerin, aþklarýn, göçlerin, ayrýlýklarýn, kültür merkezi olan þehirlerin harabeye dönüþümü, ihanetlerin, ideolojik çatýþmalarýn, toplumsal-sýnýfsal ayrýlýklarýn bazen bir arada bazen de art arda sahneye konulan bir arenadýr tarih. Tarih unutulaný insanlýða tekrar hatýrlatmak ister. Bugünü okuyamayanlarýn en azýndan geçmiþte yaþananlara gözyaþlarýnýn yüreði yýkamasýný ister.

Tarih, salt acýlarýn ve umutsuzluðun bir tezahürü olarak da görmemek gerekir. Tarih ayný zamanda umuttur, mutluluklarýn ve birlik beraberliðin adresinin izini de taþýr. Dolaysýyla tarih iki tarafý keskin kýlýç gibidir. Neresinden tuttuðunuz ve neresinden baktýðýnýzla ilgili bir durumdur. Ayrýca tarih coðrafyalarda rengini farklý farklý gösterir. Ýlginç olan tarihin her coðrafyanýn aralýklý zaman diliminde bütün renklerin tadýna bakmasýdýr. Kimse yaþananlarý tek bir coðrafyaya hapis etmemeli. Hangi rengin ne zaman hangi coðrafyayý bulacaðý belli olmaz. Bilinen o ki her coðrafya gün gelir diðer coðrafyanýn yaþadýklarýný yaþadýðýdýr.

Tarih, insanlarýn yaþadýklarýyla sýnýrlý olsa da bugünün de tarih olacaðýný, yarýnlarda da birilerin bugüne ayna tutacaðý gerçeðini unutmamak gerekir. Tarih nasýl yorumlanýrsa o tarih olarak adlandýrýlýr. Tarih, tiyatro, müzik ve sinemayla ruh bulur. Ete kemiðe bürünür. Sanat insaný tarihin derinliklerine sürükler, duygusal motifler kazandýrarak tarihi bilinci kazandýrýr. Böylece tarih kitaplarýnda görülmeyen insan, sanatla görünür hale gelmektedir. Bir zamanlar tarih kitaplarýn dediði her þey kabul görüyordu. Bugünse ayný zamanda sinemanýn tarih yorumu da kabul görmektedir. Doðru-yanlýþ tarihçilerin ne dediði kadar, film yönetmenlerin ne dediði de önemli. Sinemanýn gücü, kitlelere ulaþýmý ve etki hýzýný göz önünde tutarsak film yönetmenlerin, tarihe olan eðilimlerinin daha bir önem kazandýðýný söyleyebiliriz. Film yönetmeni elbette tarihçi deðil, ama tarihi nasýl, nerden öðrendiði, kimlerin yönlendirmesiyle bir bakýþ açýsý kazandýðý, kimleri temsil ettiði, hangi misyonu taþýmaya aday olduðu önemlidir. Film yönetmenlerinin tarih okuyuculuðu önemli, çünkü sanatýna bir perspektifle yapacaðý su götürmez bir gerçek. Acý bir gerçekte toplumlarýn birçok þeyde olduðu gibi tarihi baþkalarýndan duyduðu veya sinemada gördüðü gibi doðru kabul etmesidir.

Son yýllarda sinemada tarihi filmlere önemli bir eðilim var. Bunlardan bir tanesi de, kahramanlarý az konuþan, anlatmak istediklerini daha çok imgesel görüntülerle anlatan; tarihi ve politikaya birinci derece de önemli temalar iþleyen; üçlemeleri ile tanýnan(sessizlik üçlemesi, tarih üçlemesi, sýnýr veya yolculuk üçlemesi); yönetmenliðinin 35. yýlýnda 12. filmini 20. yy baþlarýnda göç etmek zorunda kalan yunanlýlara adayan yönetmen Theo Angelopoulos “ Aðlayan Çayýr” filminde yine tarihe ve tarihle birlikte politik yansýmalar ön plana çýkmaktadýr.

Film kýsaca þöyle: “Anasý babasý Odessa’da öldürülen küçük kýz Eleni’yi yanýna alan ailenin oðlu Alexis kýza âþýk olur. Ýki sevgilinin yasak aþklarý, doðunca evlatlýk verilen ikizleri, kýzla evlenmek isteyen evin babasý, evden kaçan âþýklar, yoksulluk, savaþlar, baskýlar trajedinin parçalarý. Filme hâkim olan mavi, yeþille kahverengi tonlara siyah devamlý eþlik ediyor. Siyah bayraklar hiç eksilmiyor. Su her yerden akýyor, basýyor ve yok ediyor. Köyün en güzel evi olan çocukluk evi filmin sonunda sularýn bastýðý bir iskelet olarak kalmýþtýr. En son ölü beden Elen’inin ikiz oðullarýndan biridir. Kocasý Alex ABD’ye göç eder; Eleni ise rejim karþýtlarýný desteklediði için hapse atýlýr. Ýkincisi dünya savaþ patlak verir. Yunanistan Almanlar tarafýndan iþgal edilir. Savaþýn ardýndan ülke bir iç savaþa sürüklenir. Ve Eleni’nin oðullarý karþý taraflarda savaþýr.”

Aðlayan Çayýr, Eleni karakteri üzerinden Yunanistan’da geçen ýzdýraplarla dolu 30 yýlýn öyküsü anlatýlýyor. Film, fabrika iþçileri, sendika, yurtsuzluk, baský, daðýlan aileleri, savaþ ve aþk gibi temalar üzerine kurulmuþ. Eleni’n filmin sonuna doðru sayýkladýðý: “Gardiyan. Hiç su yok. Sabunum yok. Çocuklarýma mektup yazmak için kâðýdým yok. Üniformalar deðiþiyor. Siz gri giyiyorsunuz. Gardiyan siyah giyiyor. Benim adým Eleni. Bir asiyi barýndýrdýðým için buradayým. Beni nereye götürüyorsunuz? Gardiyan. Suyum yok. Sabunum yok. Çocuklarýma mektup yazmak için kâðýdým yok. Üniformalar deðiþiyor. Almanlar yeþil giyiyor. Sen Alman mýsýn gardiyan? Benim adým Eleni. Asiyi barýndýrdýðým için buradayým. Beni nereye götürüyorsunuz? 1944'te insanlar meydanlarda kurtuluþumuzu kutlarken ben de oradaydým. Beni nereye götürüyorsunuz? Üniformalar deðiþiyor. Sen Ýngiliz misin gardiyan? Bir kurþunun bedeli ne? Kanýn bedeli ne? Bütün üniformalar ayný gardiyan. Gardiyan...Gardiyan, suyum yok. Sabunum yok. Çocuklarýma mektup yazmak için kâðýdým yok. Nereye götürüyorsunuz beni? Benim adým Eleni. Yaralý bir gerillayý sakladýðým için buradayým. Gardiyan. Ben sürgündeyim. Ben mülteciyim ve her yerden sürüldüm. Ben iskelede aðlayan üç yaþýnda bir kýzým. Suyum yok, sabunum yok. Çocuklarýma mektup yazmak için kâðýdým yok." Konuþma filmin vermek istediði politik mesajý özetler niteliktedir.

Filmde; kayýklar, tren, su, bayraklar, siyah bayraklar, beyaz bayraklar, beyaz çarþaflar en çok kullanýlan imgeler olarak sýralanabilir. Tabii kullanýlan bu imgelerin rast gele seçildiðini söylemek zor. Örneðin: tren, ayrýlýðý, kopuþun, uzaðýn, yurtsuzluðu; beyaz bayrak, barýþa özlemi; siyah bayrak, ölümü; sel ve kayýk, zorunlu hareketliliði; müzik, hüzün ve aðlama; Eleni, Helen uygarlýðýný; ikiz kardeþler, politik ayrýlýklarýn aileyi parçalamasýný… Görüldüðü gibi her kare sosyal bir olguya temas etmektedir. Tabii ayný karelerin sürekli tekrar ediliþi üç saatlik filmde sýkýcý hale gelmektedir. Zamanýn akýþýný zorlaþtýrmaktadýr.

Filmin baþoyuncusu Eleni sürekli aðlamaktadýr. Zayýf bir kadýn karakteri imajý vermektedir. Yönetmen Angelopus, tarzý gereði film boyunca Eleni az konuþur. Sessiz kocasý Alex ve diðer oyuncularda da sessizlik hâkim. Çok zorunlu olmadýkça konuþmuyorlar. Dolaysýyla imgeler, müzik ve görsellik oyuncularýn önüne geçmiþ. Öyle ki müzik sanki baþrolde oynuyor. Alex müzisyen, akardon çalýyor. Film boyunca orkestra durduk yere müzik çalýyor. Beklenmedik anlarda müzik karþýmýza çýkýyor. Konuþmayan oyuncularýn yerine müzik kullanýlmýþ. Duygular, hisler müzikle anlatýlmaya çalýþýlmýþ.

Konudan konuya atlayan bir senaryo olunca filmi takip etmek zorlaþýyor. Zira filmin; bir aþk hikâyesi mi? Yunanistan Tarihi mi? Eleni’nin hikâyesi mi? Mültecilerin dram mý, savaþ mý? Kestirmek zor. Birçok þeyi üç saatte sýðdýrma çabasý var. Bu zorlama filmin olumsuz tarafýdýr. Birde oyuncularýn konuþmamasý da eklenince filmin konusunu anlamak zorlaþýyor.

Filmin en etkileyici sahnelerinden biri Eleni’nin Alex’i rýhtýmda “Bitirmeye vaktim olmadý”, diye örgüsünü uzattýðý sahnedir. Alex, Amerika’ya gidiyordur. Gemi açýkta bekliyor. Eleni ve ikizleri ile vedalaþan Alex Eleni’nin uzattýðý örgünün ipinden tutar ve sandala biner. Ekranda sadece Eleni’nin tuttuðu bordo örgüyü görüyoruz. Bir süre örgü kayýk gittikçe sökülüyor. Zamanýn durduðu an vedalaþmalardýr. Vedalaþmalar çok þey barýndýrýr. Her þey kilitlenir. Durgunluk ve durmak bilmeyen duygular, anýlar ve düþünceler gelip, gider. Film buna benzer sahnelerle insaný sürekli uzaklara götürüyor.

Sinemada çok þey anlatma uðraþý çok kere konun daðýlmasýna neden olmaktadýr. Mesajýn sýð kalmasýna, önemli ayrýntýlarýn görülmesine engel olabiliyor. Konu eksenli çekilen filmler hedefine daha kolay varmaktadýr. Aðlayan Çayýr da çok þey anlatma derdinde olan bir film. Ama çok þey anlayayým derken film fazlasýyla uzatýlmýþ. Uzatýldýkça seyirci filmden kopuyor. Sinema da niteliði arayan, sosyal olgulara önem veren seyirci için seyredilmesi gereken bir yapýt.



Osman Tatlý
osmantatli@gmail.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sinema ve televizyon kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýklimler / Film Eleþtirisi
120 / Film Eleþtirisi
Üç Maymun / Film Eleþtirisi
Neþeli Hayat
The Ýmam"ýn Savaþý Kiminle
Doldurmanýn Tadý Adýndan Deðil, Malzemesinden Anlaþýlýr
Türkiye Sinemasý ve Sinemada Algý
Þiddetin Yükselen Yeni Adý: Testere
Suskun Sinema Yazýlarý
Ýliþkilerde Ýklim Yapaylýðý

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Edebiyat Fakültesinde Dergi Çýkarmak
Niþantaþý"nda Kitap Okumak Kedi, Köpeklere Kaldý
Batý Rüzgarý Doðu Rüzgarý
Kitabýn Hayata Yansýmasý ve Yabancýlaþma
Köþe Sultanlarý
Doðu Felsefesi ve Kiþisel Geliþim
Sanal Sohbet
Facebook Dindarlýðý
Dershaneler Ne Ýþ Yapar?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yalnýzlýk Sözleri I [Öykü]
Hayalim Yazar Olmak [Roman]
Hayalim Yazarlýk [Roman]
Okuyorum Ama Yazamýyorum? [Roman]
Yazar Kimliði [Deneme]
Aþk ve Cinsellik Ayrý Þeylerdir [Deneme]
Aþk Yolculuðu [Deneme]
Yazar Konularý Nereden Alýr [Deneme]
Ýslamda Kadýna Kýrbaç [Deneme]
Aþkýn Kölesi Olmak [Deneme]


osman tatlý kimdir?

okuyucu ile beraber yolculuk yapmak


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © osman tatlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.