"Ýnsan - iþte tüm sýr burada. Bu sýr üzerinde çalýþýyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Hemen hemen her anne eðitim çalýþmasýnda söylerdim bu cümleleri. Annelerin bunlarý duyduktan sonraki hallerini, yüzlerindeki acý dolu ifadeleri ve sonra yaptýklarý itiraflarý çok iyi öðrenmiþtim. Ama o güne kadar bu soruyu onlarca kere sormuþ olan ben o gün ilk kez bu soruyu annelere deðil de sanki kendime sormuþtum. “Evet” demiþti içimden bir ses, “buraya kadar. Artýk senin de bu soruyu yanýtlama zamanýn geldi. Sen ne kadar annen gibi bir annesin?” Kulaklarým uðuldamaya baþlamýþtý. Bu eðitimlerde kendimi profesyonel hissederdim. Konular ve annelere soracaðým sorular belliydi. Ýyi hazýrlanmýþ bir programdý ve ben de iyi uyguluyordum. Sayýsýný hatýrlamýyordum bu toplantýlarýn. Ama katýlan annelerden hep olumlu geri bildirimler almýþtým. Bugün ne olmuþtu? Birden bire bu soruyu kendime sormanýn yanýnda þimdiye kadar nasýl olmuþtu da sormamýþtým. Buradaki annelere eðitim verirken ne kadar samimiydim? Kendime hiç sormadýðým sorularý onlara yöneltiyor, güya bir farkýndalýk kazandýrýyordum. Peki, bana farkýndalýðý kim kazandýracaktý? Ben de onlar gibi bir anneydim. Ne kadar bendim,ne kadar annem? Bugün ne olmuþtu bana? Þimdiye kadar sessiz sakin duran bilinçaltým, “artýk yeter” mi demiþti? Neden? Anneler bir þeyler söylüyordu ama ben onlarý duyamýyordum. Þimdi kalkýp biri “Bizi boþ ver, sen ne kadar sensin, ne kadar annen” dese ne yapardým? Ben ne kadar benim? Ben nerde biterim, nerde baþlarým? Ne kadarým kimden etkilendi? Hiç kimseden etkilenmeyip “gerçek ben”olanlar var mý? Böyle bir þey var mý? Baþým dönüyordu. Yaþadýðým hayal kýrýklýðý yüreðimi parçalamýþtý. Ben hayallerimi kýrmýþtým. Ben bana olan güvenimi boþa çýkarmýþtým.Ben herkese sorduðum güya çok masum sorularý kendime sormamýþtým ve çok ustaca manevralarla kendimden kaçmýþtým. Ben bana kazýk atmýþtým! Anneler bir þeyler söylüyorlardý. Bazýlarýnýn sesi titriyordu,bazýlarý çok üzgündü.Onlarý dinlemekte zorlanýyordum. Birisi “Annem beni çok döverdi, her gece yataðýmý ýslatýrdým, her gece dayak yerdim” diyor. “Her gece annem hakaret ederdi, çok utanýrdým.Benim de kýzým altýný ýslatýyor,ben de ona aynýný yapýyorum.Oysa o zamanlar derdim hep kendime, ben annem gibi olmayacaðým diye,oysa annem gibi olmuþum. Ben nasýl yapýyorum bunu kendi çocuðuma” diyerek devam ediyor. Demek ki bazý anneler bu soruyu ilk kez duyduklarýnda fark ediyorlardý kendi gerçekliklerini ve bunu hiç saklamadan söylüyorlardý. Bu annelerin çoðu ancak ilkokul mezunuydu ve aralarýnda hiç okuma yazma bilmeyenler de vardý. Ben bu soruyu onlarca kez duymuþtum ya da belki ben bu soruyu onlarca kez duymamayý baþarmýþtým. Aldýðým onca eðitim iþe yaramýþtý. Kendimi iyi kandýrmýþtým. Zaman nasýl geçiyor, kim ne diyor, bu toplantý nasýl sürüyor, bilmiyordum. Sadece beynim uðulduyordu. Hiç bir anneyi dinleyemiyordum. Benim kýzým, üzerine titrediðim kýzým, büyüdüðünde, anne olduðunda beni nasýl anlatacaktý? Benim kýzým bana “Anneannemi senden daha çok seviyorum” demiþti bir defasýnda. Ýçim kýyýlmýþtý. Senin anneannen sana davrandýðý gibi bana davranmadý ki hiç kýzým. Ben kýzýmýn anne annesini ne kadar seviyordum? Birileri bana su içirmeye çalýþýyor. Ortalýk limon kolonyasý kokuyor. Ne oldu? Usta anne eðitimcisinin bütün foyasý ortaya mý çýktý? Onun size sorduðu sorularý aslýnda kendisine hiç sormadýðýný mý öðrendiniz? Yoksa size dediklerini kendisi hiç yapmamýþ mý? Birileri adýmý söylüyor. Ben duyuyorum ama yanýtlayamýyorum. Ben çok küçüðüm. Kardeþim aðlýyor. Ben ona vurmuþum. Annem çok kýzgýn, “Kardeþine vurursan senin annen olmam” diyor.Ben çok korkuyorum ama hala kardeþime vurmak istiyorum. Birileri yüzüme limon kolonyasý sürüyor. Ben daha çok küçüðüm. Ya annem artýk benim annem olmazsa? Ben anneyim. Kýzým “Git baþýmdan, öl, istemiyorum seni” diyor. “Gidiyorum, baþka çocuklarýn annesi olacaðým” diyorum.Kýzým da korkuyor, benim çocukken korktuðum gibi. Kim bu karþýmda aðlayan çocuk? Benim çocuðum mu? Benim çocukluðum mu? Birisi ellerime limon kolonyasý sürüyor. “Evet anneler, söyleyin, ne kadar kendi anne babanýza benziyorsunuz. Çocukken ben böyle yapmayacaðým dediðiniz anne babanýz gibi olduðunuzu biliyor musunuz?” Hata yapmak yasaktý bizim evde. Babam çok kýzardý, annem hep susardý. Çarpým tablosu bir kabustu. Babam sorardý biz bilemezdik. Sonradan öðrenmiþtim kaygý durumunda insanýn adýný bile unuttuðunu. Ben baðýrýyorum kýzýma, “Söyle haydi, çok basit,parmaklarýnla say, bakma öyle!” “Anne ben babamla ders çalýþmak istemiyorum, ondan korkuyorum” diyorum. Annem “Aaa o nasýl söz kýzým, insan babasýndan korkar mý?” Duyuyorum bir gün kýzým anneannesine söylüyor, “Annemle ders çalýþmayý sevmiyorum. Çok kýzgýn o, hep baðýrýyor. Baðýrmasa bile anlýyorum ben onun kýzgýn olduðunu” “Evet anneler, söyleyin! Bizler anne olarak bize yapýlmasýný istemediðimiz þeylerin ne kadarýný çocuklarýmýza yapýyoruz?” Söyle haydi, durma, kendi annen babandan kendi çocuðunu kullanarak intikam aldýðýný. Yüreðim kanýyor. Hiç bir limon kolonyasý durduramaz bu kaný. Herkes baðýrýyor. Bayýldý diyorlar. Oysa bilmiyorlar ilk kez bu kadar ayýk olduðumu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hilal Fýrtýna, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |