Bu þehir duvarlar arasýnda sýkýþmýþ bir çýðlýk gibidir. Ve bu þehrin duvarlarýna yaðlý boya resimler yapmak isterim. Ey sevgili sen treni bilirsin, uçaða binersin. Bu þehir yumruklarýn gül olduðu, kelebeklerin dövüldüðü bir þehirdir. Ayný ülkenin farklý coðrafyasýnda yaþamaktayýz. Sen oturduðun sitenin çevresini duvarlarla çevirirsin. Bense bulduðum bir duvar dibinden kaçacak delik ararým. Bu ülke kimine mezar, kimine zindan, kimine uçsuz bucaksýz meydan olur at koþturur. Öyleyse önemli olan kimlik deðil kiþiliktir. Ayný kimliði taþýrýz; ama farklý kiþilikteyiz. Sen hiç sönmeyen alev gibisin ben ise kar altýnda bir dal gibiyim. Ben üþürüm sen yanarsýn. Ne kadar ilginç deðil mi bana odun derler sana ateþli derler. Söyle bu ülkeyi kim cehenneme çevirir? Beni ateþlere kim atar, sana bir ormaný kim baðýþlar? Sen kimliðinde Türklük taþýrsýn ben de. Ama ben karný aç, yüreði periþan, her gün çalýþýp çabalayan biriyim. Ben Türk'üm, doðruyum, çalýþkaným; sen Türk'sün ama her iþin yalan dolan. Ayný dili konuþuruz ama senin lügatinde camiyi bombalamak vardýr. Zafere ulaþtýracak her yol senin için mübahtýr. Öldürürsün, suçu taþeron örgütlere üstlendirirsin. Bir de Türkiye'de terör var dersin. Ey sevgili bir de sosyete sosyete gezersin. Sen yumuþak bir dikensin. Ne kadar kibar bir faþistsin. Ey sevgili söyle hangi ülkenin metresisin. Yok mu senin bir kiþiliðin, hep ondan bundan yardým istersin. Sen tam bir çakma madonnasýn. Kendi þarkýný bile söylemeyi bilmezsin. Sanatý olmayanýn dünyada yeri olmaz. Sen anca kavalýnla koyunlarý güdersin. Bu ülkeyi bir mezraya çevirirsin ya da bir mezara benzetirsin. Ama dua etmesini bile bilmezsin. Hiç karanfil ekmediðin topraklara, þimdi dalýndan koparýlmýþ bir karanfil dikersin. Onu mezarýný kazdýðýn aydýnlarýn cenazelerine çelenk diye gönderirsin. Ben bir Türk'üm ama kanýmda Ermeni kaný da var, Kürt kaný da Rum kaný da var. Ben bir Anadolu'yum. Kanýmla gurur duyarým, Türklüðümle duyduðum kadar. Ben ari ýrk peþinde koþmam. Ýnsan olanýn önce insaným diyenin peþinden koþarým ve bundan yorulmam. Sen de Türk'sün ama bütün þehirlerin çöp kokar, laðýmlarýn derelere akar. Tüm þehirler gökdelenlerle yýldýzlara ulaþýrken, sen bayraðýndaki ay yýldýzla gurur duyup baþýný göklere erdirirsin. Anca uygun adýmda yürümesini bilirsin. Tüm halkýna emirler verirsin; ama baþka bir ülkenin çavuþundan emir alýrsýn. Bir de bir Türk dünyaya bedeldir dersin. Ey sevgili beni sevdiðini söylersin, sonra baldýr bacak baþkalarýna poz verirsin. Dersin ki ne çýkar bacaklarýmý baþkalarýna öptürmemden. Ben anca senin evine gelirim. Hayýr istemem sakýn benim için bir adým atma. Git ayaklarýný da baþkalarýna yalat. Ey sevgili sen ya iki parmalýðýnla yürüye yürüye yardým elini uzatýrsýn bana ya da Ýtalyan ayakkabýlarýnla koþa koþa gelirsen yanýma. Böyle ülkenin ileriye gideceðini düþünürsün. Bu ülke için düþünürken bile bir Fransýz gibi düþünürsün. Sen yemek olsan bu ülkenin topraklarýnda yetiþmiþ bir biberin içine domuz eti konulmuþ dolma yemeði olursun. Ýçin böyle doldurulmuþtur. Bir de ben de domuzluk hiç bulunmaz dersin. Millet de bunu yer ne yazýk ki.