..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aþk ve Romantizm > Adsýz




30 Ocak 2010
Sevgilicilik Oyunu  
Adsýz
Gözlerimi açýyorum. Sonra üzerimdeki çarþafý atýyorum, sonra kolumdaki hortumu hýzla çekip çýkarýyorum… Kalkmak istiyorum ama yok, yapamýyorum. Etrafýma bakýyorum. Birileri yemek yiyor. Ýçerisi sýcak, havasýz. Bu hastaneler neden hep ayný kokar. Bayýlacaðým þimdi diyorum kendime. Güneþ içeride. Güneþ doðmuþ demek. Kýyametin kopmadýðý yetmiyormuþ gibi bir de güneþ mi doðmuþ? Bu kadýn niye yemek yiyor ki? Bu kadar insan niye dikildiler baþýma. Kimseyi görmek istemiyorum gözlerimi kapatýyorum…


:BDFI:
Hepiniz, küçükken mutlaka evcilik oyunu oynamýþsýnýzdýr. Hani ”Sen baba ol, ben anne...” diye baþlayan, bez parçalarýndan halý gazoz kapaklarýndan tencere tava yaparak oynadýðýnýz, o güzel çocuk oyunu…

Bu hikâye evcilik oyununu anlatan hikâye deðil.
Bu hikâye sevgilicilik oyunu hikâyesi.
Evcilik oynar gibi baþlayan…

Bir yaz mevsimi nasýl olurda hem en güzel mevsim, hem de en kötü mevsim olabilirdi.
Olmuþtu iþte.
Hayatýmýn en güzel ama ayný zamanda en kötü mevsimi olacaktý…

Lise son sýnýftaydýk. Ýkinci dönem baþlamýþtý. 17 yaþýndaydým. Bir genç kýzýn hayali ne ise benim de hayalim o idi.
Okuyacak, edebiyat öðretmeni olacaktým. Ama o yýl sýnavlara girmeyi düþünmüyordum, okul biter bitmez hemen iþe girecek bir yandan çalýþýp bir yandan üniversiteye hazýrlanacaktým. On parmakla daktiloda yazý yazmayý bildiðim için hemen iþ bulabilirdim. Ama önce okul bitmeliydi.

Okulda 2. dönemler çok çabuk geçer hep. Yýlsonu gezileri, sýnavlar, son sýnýf partileri derken Haziran ayý geliverirdi hemen…

O dönem de çabuk geçecekti ve biz yine anlamayacaktýk. Üstelik bu son senemizdi. Bir yandan, bir an önce bitsin derken diðer yandan da üzülmekten kendimizi alamazdýk…

O gün sýradan bir okul günüydü. Öðrenciler toplanmýþ okul panosunu inceliyorlardý. Bir gezi ilaný vardý. Kapadokya’ ya gezi düzenleniyormuþ. Sýnýftaki arkadaþlarla çok düþkünüz birbirimize. Nereye gidersek gidelim hep beraber gidiyorduk. Birçoðunun flört ettiði arkadaþý vardý. Ve gezilere de hep birlikte giderdik.

Sýnýfýmýzda, iri siyah gözlü ve yanaklarý gamzeli biri var. Yüzü çok güzel, ama þiþko biraz. Burnunun üzeri sürekli terlerdi, yaz kýþ hep aynýydý, ne zaman görsem burnunun üzerindeki teri silerdim. Bazen de dalga geçerdim. ”Þiþkosun ya, ondan burnunun üzeri terliyor” derdim.
Onunla beraber ilan panosundaki gezi programýna bakýyoruz.
—“Gidelim mi?” dedim.
—“Gidelim” dedi biraz þaþýrarak.
—Oðlum bak sana bir þey söyleyeceðim, baksana herkesin sevgilisi var ve hepsi gezilere beraber gidiyor. Biz, yani ikimiz, sevgili olalým mý? Varsayalým oyun oynuyoruz. Gezilere falan katýlýrýz, bak, yýlsonu partileri de var, ne dersin?
—“Manyak mýsýn kýzým git baþýmdan uðraþamam seninle” dedi arkasýný dönerken.
Yanýna gittim konuþmaya baþladým. 2–3 dakikamý almadý. Ýkna etmiþtim.
—“Ama bak sevgililer birbirine ismi ile hitap etmiyorlar. Ben sana bebek yüzlüm diyeyim, ne dersin?” diye sordum. Dalga geçer gibi.
—“Peki, ben sana ne diyeyim?”
—Ne bileyim oðlum ya kendin bul iþte, onu da mý ben bulayým?
—Biriciðim diyeyim o zaman. Hatta biricik sevgilim nasýl, oldu mu?
—Sen bilirsin biraz iddialý oldu ama boþ ver. Nasýl olsa oyun oynuyoruz fark etmez.

Çocuklarýn oyunundan daha güzel baþlamýþtý bizim sevgilicilik oyunumuz. Her sabah beni kapýda karþýlýyor. Yemekhanede sýrasýný bana veriyordu. Beraber yemek yiyoruz. Teneffüse çýkýyoruz. Zaten sýnýfta da beraberiz. Ayný sýrada oturuyoruz. Ama derslerimizi ihmal etmememiz gerektiðini söylüyorum hep. O yüzden dersi çok dikkatli dinliyoruz. Bebek yüzlüm o yýl sýnavlara girecekti. ”Hayatta en çok istediðim þey üniversite okumak”" demiþti bir kez. O yüzden oyun oynamak bir yere kadar olmalýydý.

Okul gezisine katýldýk beraber. Çok eðlenceli bir geziydi. sürekli konuþup güldük. Giden adama, bir kadýnýn saçýna, bir maðazadaki kýyafete, arkadaþlarýmýza, komik olup olmadýðýný düþünmeden, her þeye gülüyorduk.
Bir gün yine dalga geçerek burnunun üzerindeki terleri silerken:
—-“Bana bak oðlum, benden baþka kimse dokunmayacak burnuna anladýn mý?” dedim.

Sevgililerin birbirlerini kýskanmasý gerektiði için birbirimizi gereksiz yere kýskanýyoruz. Bazen küsüyoruz. Kýsaca oyunun her kuralýný uyguluyoruz.
Hafta sonlarý tatil olmasýný hiç istemiyoruz.
Bir kez:
—-“Seni çok özlüyorum biricik aþkým.” demiþti.
—-“Oðlum saçmalama, insan iki gün içinde özler mi? Abartma istersen”
Sadece:
—-"Abartmýyorum", demiþti.

Haftalar bu þekilde geçiyordu. Derslerimiz fena sayýlmazdý. Geçeceðimiz kesindi.
Bizim sýnýf, 19 Mayýs gösterilerine katýlacaktý. Provalara baþladýk. Prova zamanlarýnda dersler boþ geçerdi genelde. Provalar kýsa sürer, bize gezmek için çok vakit kalýrdý o zaman.

Bir prova çýkýþý bebek yüzlüme döndüm. Dalga geçerek:
—-”Oðlum biz nasýl sevgiliyiz elimi bile tutmuyorsun. Bak bütün sevgililer el ele geziyor” dedim. Bir yandan da þaka yaptýðýmý düþünerek gülüyordum.
Bana baktý:
—-”Ben sana dokunmaya kýyamýyorum elini nasýl tutayým söyle bakalým.” dedi.



Söyleyemedim. Cevap veremedim. Gülüþüm yarým kaldý. Kalbim titriyordu sanki. Ayaklarýmdan bir þeyler yukarý doðru çekilip boðazýmý týkamýþtý. Yutkunmayý denedim olmadý. Nefes bile alamýyordum. Ayaklarýmý hissetmiyordum. Hiç bir þey hissetmiyordum.

Yüzüm yanýyordu sanki. Acaba yanaklarým kýzarmýþ mýydý? Utanýyorum bir yandan. Ne saçma ya neden yüzüm kýzarsýn ki durup dururken. Ellerim de titremeye baþlýyor.
Dalga geçmek istiyorum. Bir þeyler söylemek istiyorum. Hatta alay eder gibi gülmek istiyorum. Hiç birini yapamýyorum. Kalkýp gitmeyi istiyorum. Yok kýmýldayamýyorum.
Baþýmý ellerim arasýna alýp öylece kalýyorum…

Bebek yüzlüm sadece susup bana bakýyordu. Hiç bir þey yapmýyordu. Oyuna devam etmiyordu. Oyun bozulmuþtu. Sihir bozulmuþtu…

Kýzmaya baþlamýþtým sanki. Oyun sýrasýnda mýzýkçýlýk yapan çocuklar gibi baðýrýp onu parçalamak istiyordum. ”Oyunumuzu niye bozdun?” diye baðýrmak istiyordum.
Ýki gün aðlamýþtým. Hafta sonu tatili girmiþti araya.
2 gün içinde insan özleyebiliyormuþ demek, bebek yüzlüm dediðinde onunla dalga geçmiþtim. Çok kýzgýn olmama raðmen çok özlemiþtim onu.

Sabah okula girdiðimde sadece onu görmek istiyordum. O sabah da her zamanki gibi kapýda beni bekliyordu. Hiç konuþmadým. Sýnýfta baþka bir sýrada oturdum. Bir kaç gün konuþmadýk. Ama olmuyordu iþte. Onu çok özlüyordum. Ne zaman ona baksam bana bakan iri gözlerini görüyordum.

Bir kaç gün sonra bir arkadaþýmýzýn ablasýnýn düðününe davetliydik. Ýkimiz de gittik… Yan yana oturuyorduk ama konuþmuyorduk yine. Güzel bir müzik çalmaya baþladý. Bebek yüzlüme döndüm:
—-”Hadi dans edelim” dedim.
—-”Kýzým bir dur ben sana bu teklifi yapayým”.
—-“Ýki saat seni mi bekleyeceðim, hadi kalk amma da nazlandýn” dedim.

Sanki böyle davranarak oyunu devam ettirmek istiyordum. Ama olmuyordu. Oyun artýk bitmiþti ve biz nedense baþlatamýyorduk.

Dans pistine çýktýk, dans etmeye baþladýk. Baþým, bebek yüzlümün göðsündeydi. Sadece müziði duyuyordum. Zaman durmuþtu. Tepede dönen ýþýklar durmuþtu. Müzikten baþka hiç ses yoktu salonda. Sadece müzik ve biz vardýk sanki.

Hiç bir þey eskisi gibi deðildi. Ben duygularýmla artýk baþa çýkamýyordum. Bebek yüzlüme tek söylediðim: --”sýnava iyi hazýrlan”" ya da ”þu gün sýnav var unutma!” baþka hiç bir þey demiyordum…

Benim sýnavlar çok kötü geçiyordu. Son iki yazýlýlarým çok kötü geçmiþti. Umurumda deðildi. Sadece bebek yüzlümü arada bir tehdit etmeyi elden býrakmýyordum.
”Bak bu sýnavdan kötü not alýrsan küserim haberin olsun” derdim. Küsmüyordum tabi. Çünkü iyi notlar alýyordu…

Okulun son haftalarý, yýlsonu partileri ile geçiyordu. Aklýmda kalan ve unutmadýðým tek þey ettiðimiz danstý. Baþýmý bebek yüzlümün göðsüne koyar dakikalarca dans ederdik. Bizim sýnýfýn düzenlediði parti de son kez dans etmiþim meðer. Bilemedim.

O dansýn son dansýmýz olduðunu bilseydim bebek yüzlüm sana sýkýca sarýlýrdým. Sýmsýký sarýlýr ve bir daha hiç býrakmazdým.

Öss sýnavlarýna girdi bebek yüzlüm. Ve sýnava girerken þunu demiþti bana:
—–”Hayatta en çok istediðim þey okumak demiþtim ya hani, þimdi önce sen, sonra okumak diyorum”
—–"Bu sýnavý kazanamazsan ikimiz de yokuz haberin olsun” demiþtim…

Bebek yüzlüm sýnavý kazanmýþtý… O, gidip okulunu bitirecek. Ben çok çalýþarak bir dahaki sýnavlara girecek edebiyat bölümünü okuyacaktým.

-”Söz ver bana” diyor.
—“Söz, diyorum, sana söz veriyorum seni bekleyeceðim”
Bu arada okullar kapanmýþ yaz tatiline de girmiþtik. Benim 3 zayýfým vardý. Ama bebek yüzlüm geçmiþti.
O zaman mahallemizde telefon hattý olmadýðý için evimizde telefon yoktu. Telefon kulübesi de bize çok uzak. Nasýl görüþecektik, nasýl haberleþecektik? Þimdiden özlerken nasýl dayanacaktým.

Bebek yüzlüm baþka bir ilçede oturuyor… Onlarýn telefonu var. Ama ben arayamayacaðýmý söylüyorum. Annesi okul aile birliðinden biliyorum, tanýyorum ama yinede:
-”utanýrým arayamam” diyorum.
Bunlarý düþünüyorum. Mektup yazarýz diyoruz ikimizde sýk sýk mektup yazarýz. Buluþacaðýmýz günü mektupla belirleriz. Ayrýca ben iþe girersem iþ yerinden haberleþmek daha kolay olur. Ferahlýyorum biraz.

Okul biter bitmez, ben hemen bir iþ buldum çalýþmaya baþladým.
Bebek yüzlüme mektup yazdým
”iþ buldum hemen bak.” dedim.
Telefon numarasýný yazdým. Ýþ yerinin adresini yazdým.



Bir kaç gün sonra ikinci mektubumu yazdým.



15 gün geçti. 1. mektubum geçmiþtir eline mutlaka. Neden aramaz?

Evlerine telefon etmeye karar verdim. Bir telefon kulübesine girdim. Numarayý çevirdim. Ýnþallah bebek yüzlüm çýkar. Baþkasý çýkarsa ne konuþurum ki:
Telefon çalmaya baþladý. Annesi:

—-"Efendim” dedi.
—-Teyzeciðim ben …(bebek yüzlüm) le görüþmek istedim ama.
Aðlamaya baþlamýþtý. Niye aðlýyordu ki;
—- Kýzým …(bebek yüzlünü) kaybettik.
Kocaman çocuk kaybolur mu gelir neredeyse. Niye aðlýyor peki?

Susuyorum. Anlamak istemiyorum. Umurumda deðil, anlamak istemiyorum.

—“Bakýn söz veriyorum bir daha aramayacaðým. Ona sadece ”...( Biriciðin ) seni sordu" deyin yeter. Aramamý istemiyorsanýz aramam yemin ederim bir daha aramayacaðým. Söz... Söz… Söz…
—–“Kýzým …(bebek yüzlünü) trafik kazasýnda kaybettik 10 gün oldu”



Kýmýldayamadým. Dizlerimin kýrýldýðýný hissettim. Kollarýmda hareket etmiyordu. Burnum kanýyordu galiba. Yoksa baþým mý? Kolumu oynatsam anlayabileceðim… Yok kýmýldayamýyorum. Donmuþtum…

Ama bu arabalar niye geçiyor ki? Rüzgâr da esmesin. Aðaçlarda yapraklar hiç kýmýldamasýn. Þu þeftali dalýndan düþmesin. Susturun þu bebeði aðlamasýn.

Bu müzik… Bebek yüzlümle beraber dans ettiðimiz müzik, ne olur, Kapatýn yalvarýyorum kapatýn.
Ýnsanlar neden tepemde? Niye kýmýldýyorlar, onlarda dursun, her þey dursun. Zaman akmasýn.
Gözlerim kapanýyor, engel olamýyorum, direniyorum baþaramýyorum…

Gözlerimi açýyorum. Sonra üzerimde ki çarþafý atýyorum, sonra kolumdaki hortumu hýzla çekip çýkarýyorum… Kalkmak istiyorum ama yok, yapamýyorum. Etrafýma bakýyorum. Birileri yemek yiyor. Ýçerisi sýcak, havasýz. Bu hastaneler neden hep ayný kokar. Bayýlacaðým þimdi diyorum kendime.
Güneþ içeride.
Güneþ doðmuþ demek.
Kýyametin kopmadýðý yetmiyormuþ gibi bir de güneþ mi doðmuþ?
Bu kadýn niye yemek yiyor ki?
Bu kadar insan niye dikildiler baþýma.
Kimseyi görmek istemiyorum gözlerimi kapatýyorum…

Bir ara bebek yüzlümün geldiðini hissediyorum. Gözlerimi açýyorum. Ýþte karþýmda aðlamaya baþlýyorum. Ama burnunda hiç ter yok bu sefer…

Yüzümü avuçlarýnýn içine alýyor. “Gözleri, iri siyah gözleri ne kadar güzel” diye düþünüyorum. Gözlerimin içine bakýyor. Ellerini tutuyorum. Ne çok özlemiþim seni. Gözyaþlarýma engel olamýyorum.

—-"Aðlama sakýn. Bak yeni bir oyun baþlatmak için geldim. Seninle bir oyun oynayacaðýz.
—-"Oyun oynadýk ya! Bitti artýk oyun oynamayalým."
—-"Bu son oyun söz”
—-...
—–"Hani sen bana, beni bekleyeceðine söz verdin ya?”
—–"Evet” .
—-"Þimdi roller deðiþti tamam mý?”
—- ”Tamam”
—–"Artýk, ben seni bekleyeceðim. Ama bana söz ver yine, bunun için hiç acele etmeyeceksin.”
—–"Nasýl yani?”
—–"Ben seni bekleyeceðim ama sen bana gelmek için hiç acele etmeyeceksin anladýn mý?”
—–"Anladým”
—–"Söz ver bana”
—–"Söz, acele etmeyeceðim"
—-"Seni çok özledim bebek yüzlüm.”
—-"Beni ne zaman özlersen söz veriyorum geleceðim. Ne zaman istersen yanýnda olacaðým. Ýstersen eðer her gece gelirim.”
—-"Tamam, o zaman bu gece benimle kal olur mu?"

O gece bebek yüzlümle beraber uyuduk. Kolunu yastýk yaptým. Baþýmý bebek yüzlümün göðsüne gömdüm. Birbirimize o kadar sýký sarýlmýþtýk ki; aklýmda artýk ne oyun vardý ne de baþka bir þey. Yüzüne baktým. Bir erkek bu kadar mý güzel olurdu Allah’ým. Ama burnunun üzerinde neden hiç ter yoktu?
Daha sýký sarýldým.
Uyudum.

Hastanede kaç gün kaldýðýmý hiç kimseye sormadým. Hastaneden çýktým. Zaman anýlarý kaydetmeyi ihmal etmeden hýzlý hýzlý geçti. Hem kýyamet kopmadý, hem de güneþ her zaman ki gibi doðdu ve battý. Bebek yüzlüm, söz verdiði gibi ne zaman özlesem geldi. Ama hep çok uzakta durdu. Ne zaman yaklaþmaya çalýþsam bir adým geri gider. O gitmesin diye ben olduðum yerde kalakalýrdým. Sadece bana bakar ve giderdi. O kadar…


Bebek yüzlüm sana söz verdiðim gibi hiç acele etmiyorum ama bak sen de artýk gelmiyorsun eskisi gibi. Seni çok özledim. Ne çok zaman geçti bak. Ne kadar çok þey yaþadým bunca yýl. Edebiyat öðretmeni de olamadým. Her þey yarým kaldý bebek yüzlüm. O günden sonra, senden sonra yarým kaldý her þey. Yaþadýðým her an yarým… Mutluluk; sadece seninle dans ettiðimiz andý. Özlemin adý zaten sen. Huzuru yanýna geldiðim zaman bulacaðým ancak. Sana bunun için söz verdim mi bilmiyorum ama ben bir daha hiç kimse ile seninle dans ettiðimiz gibi dans etmedim.
Hiç kimsenin göðsüne baþýmý koymadým. Hiç kimsenin kolunu yastýk yapmadým. Sevgine hiç ihanet etmedim. Seni hiç unutmadým. Özlemin her geçen gün daha da çoðalýyor.
Ve ben baþa çýkamýyorum artýk.

Sana verdiðim sözün süresi dolmuþ olmalý artýk.
Ve ben bu gece sana geleceðim.
Sana söz verdiðim gibi acele etmeden.
Lütfen beni karþýla. Hani okulda sabahlarý karþýlardýn ya! Ýþte öyle.
Hatta elini uzat ne olur. Ve tut.
Bak ben elimi uzattým sana…

Adsýz...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aþk ve romantizm kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sessizce Veda Son Bölüm
Sessizce Veda 8. Bölüm
Sessizce Veda 7. Bölüm
Sessizce Veda 6. Bölüm
Sessizce Veda 3. Bölüm
Sessizce Veda 2. Bölüm
Sessizce Veda 4. Bölüm
Sessizce Veda 5. Bölüm
Bekle Gülüm Belki Bir Gün...
Sessizce Veda 1. Bölüm

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Lokma Düþ

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Seni Düþünürken [Þiir]
Aslýnda Aðlamayacaktým [Þiir]
Yanýlýyor Muyum? [Þiir]
[Þiir]
Kelimeler Biriktirdim Sana Ýlmek Ýlmek D/okuman Ýçin [Deneme]
Gülüþün Aklýmda Saklý Kaldý [Deneme]
Seni Hep Çok Çok Seveceðim... [Deneme]
Yalnýz Kalmak Ýstiyorum [Deneme]
Ne Bilmek Ýstersin Ey Yar? [Deneme]
Konuþma Vaktim Gelmiþ Hemen Yetiþmeliyim [Deneme]


Adsýz kimdir?

Hiç bir özelliði olmayan, sýradan biriyim.

Etkilendiði Yazarlar:
Emile Zola, Beethoven, Mina Urgan, Necip Fazýl


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Adsýz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.