Türk halký aldanmýþtýr. Aldatýlmýþ ve kandýrýlmýþtýr. Ýkinci en büyük tarihsel yanýlgýsýný yapmýþtýr. Hem de yeni bir yüzyýlýn baþýnda. Ýpleri ABD, AB ve Ýsrail'in elinde olan karanlýk güçlerin peþine takýlmýþtýr. Aldanmasýndaki en büyük etken din faktörü olmuþtur.

Ýlk yanýlgý neydi diye düþünüyorsunuz deðil mi bu arada? Ýlk yanýlgý zaten ikinci yanýlgýyý doðuran nedendir. Ýlk tarihsel yanýlgý Türklerin öz törelerini, yazýlarýný ve kutsal inançlarýný býrakýp bir baþka milletin dini ve yazýsýný kabul etmeleri olmuþtur. Tabi buradaki hata halktan çok yöneticilerde olmuþtur. Yöneticiler din deðiþtirmeyi kabul etmek zorunda kalýnca halkýn büyük bir bölümü de onlara uymak zorunda kalmýþtýr. Ama o devirde eðer bir referandum yapma olanaðý olsaydý, halkýn bunu kabul etmeyeceði güçlü bir olasýlýktýr.

Böylelikle Türkler kendi gelenek, görenek ve törelerine tamamen yabancý, Türk aile yapýsýný zayýflatan, Türklere özgü anaerkil aile düzenini yýkýp kadýný geri plana atan þekilci ve þeriatçý bir dinin boyunduruðu altýna girmiþlerdir. Hacý Bektaþ Veli, Pir Sultan Abdal, Mevlana gibi düþünür ve önderler bu boyunduruða kýsmen de olsa direnmeye çalýþmýþlar, daha insancýl, daha sevecen ve evrensel bir din arayýþýna giriþmiþlerdir.

Yüzyýllar öncesinde yalçýn doruklara dikilmiþ Orhun Anýtlarýndaki yazýtlar sanki bugünlerin bir öngörüsü gibidir:

"Onca kazanýlmýþ, düzene konmuþ yurdumuz, töremiz vardý. Türk Oðuz beyleri, ulus iþitin: Üstte gök basmasa, aþaðýda yer delinmese, Türk ulusu, yurdunu ve töreni kim bozabilir? Türk ulusu vazgeç, piþman ol! Baþýbozukluðundan dolayý, bilge kaðanýnla, özgür ve baðýmsýz iyi yurduna karþý kendin hata ettin, kötü duruma soktun." (Orhun Yazýtlarý, Doðu Yüzü: 22, 23) (1)

Ulusumuzu yok olmaktan, tarih sahnesinden silinmekten, esir olmaktan kurtaran ve Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal ve yol arkadaþlarý devrimlerin önündeki en büyük engel olan, Türklüðün özüne tamamen yabancý bu dinin yarattýðý tehlikeyi çok önceden görüp çaðdaþ dünyada artýk yeri olamayan ve bir daha hiç olamayacak olan tekke, zaviye ve tarikatlarýn iþlevini sona erdirmiþ, Ýslam'ýn Papalýk kurumu olan Halifeliði tasfiye etmiþlerdir. Bundan daha büyük bir devrim olabilir mi? Bir çok devrimi gerçekleþtiren Avrupa ülkeleri bile HristiyanIýðýn Hilafet kurumu olan Papalýk devleti Vatikan'ý ortadan kaldýrmaya cesaret edememiþlerdir.

Ýslami kanunlarýn, þeriat hukuku ve birden fazla kadýnla evlenmenin yasaklanmasýndan sonra 1928 yýlýnda yeni Türk yazýsýnýn yürürlüðe girmesiyle geriye yapýlacak tek bir þey kalmýþtý. Halk için artýk hiç gerekli olmayan, faydadan çok zararý dokunan, halkýn geliþmesini, ilerlemesini ve modernleþmesini engelleyen Arap dininin tasfiye edilerek kendi öz Gök Tanrý dinimize dönmek. Bu yapýlsaydý devrim amacýna oluþacak ve ülke bugünkü kaos ortamýna sürüklenmemiþ olacaktý. Ancak, Atatürk'ün 1938 yýlýnda zamansýz ölümüyle -bazý araþtýrmacýlarýn iddialarýna göre masonik bir kumpas sonucunda öldürülmesi- devrimin zirveye yükseliþi yarýda kalmýþtýr.

Akabinde, Atatürk devrinde kapatýlmýþ olan Mason localarý tekrar faaliyete geçmiþ, tarikatlar, cemaatler, yeniden örgütlenmeye baþlamýþ, kýsaca karþý devrim, hesaplaþma ve öç alma süreci baþlamýþtýr.

Türk halký sonunda tehlikeyi görmüþ, yol açtýðý korkunç yanlýþlýðýn farkýna varmýþ mýdýr? Halkýn yumruðu masaya önümüzdeki seçimlerde inecek midir? Bu seçimler ayný zamanda bir dönüm noktasý olacak mýdýr? Bundan böyle artýk dinsel motifleri kullanarak bir siyasal parti hala iktidara gelebilecek midir? Geç de olsa halkýmýz þeriatçýlarýn ve darbecilerin heveslerini kursaklarýnda býrakacak mýdýr?

Bu sorularýn yanýtlarýný hep birlikte göreceðiz. Ama sezgilerim beni yanýltmýyorsa, 2011 seçimleri Türk tarihinde çok büyük bir kýrýlma noktasý olacak, ýlýmlý Ýslam veya siyasal Ýslam ülkemizde büyük güç ve prestij yitirecek, bundan böyle dinsel, etnik, bölücü motifleri kullanan partilerin iktidar olmasý veya meclise girmeleri olanaksýz bir hale gelecektir.

Bunun dünya konjonktüründeki yankýlarýnýn da büyük olacaðýný sanýyorum. Dahasý çok ilginç geliþmeler de yaþanabilir, halkýmýz Türklüðün gizli ve yok edilemez direncinin temellerini oluþturan Gök Tanrý dinini araþtýrmaya baþlayabilir, köklerimiz ve öz dinimizle kucaklaþma ve öðrenme çabalarý hýz kazanmaya baþlayabilir.



DÝPNOT
(1) "Anca kazðanmýþ itmiþ ilimiz törümüz erti. Türk Oguz begleri, budun eþiding. Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilirigin törürgin kim artatý ? Türk budun ertin, ökün! Küregürig ün üçün igidmiþ bilge kaðanýrigýn ertmiþ barmýþ edgü ilirîge kentü yarigýldýð, yablak kigürtüg." (Orhun Yazýtlarý, Doðu Yüzü: 22, 23. Türkçe yorum tarafýmdan yapýlmýþtýr)