"Usun ve deneyimin aksaçlýlarýnki gibi, ama yüreðin masum çocuklarýnki gibi olsun." -Schiller |
|
||||||||||
|
******* 13 Eylül 1970 (Bu sayfa küfürle dolu.Sayfa dediysem bir tek sayfa deðil,tam üç sayfa küfür...Belli ki küfürler Sibel’e ait...Annesine,ablasýna,kýz arkadaþýna küfür yaðdýrmýþ...Alçak...... diye yazmýþ ama kim olduðu anlaþýlmýyor.) 12 Ekim 1970 “Ben günahsýzým.O nedenle baþýma gelen felaket nedeniyle kimse beni suçlayamaz.Ben de zaten bir suçlu arayacak durumda deðilim.Tuðba ablama bakarsam,iyi etmiþim.Yaþamak iþte böyle olurmuþ.Ýtiraf etmek gerekirse hem korktum,hem de çok tat aldým bu olaydan.”Necip,Necibim!” diye onun kollarýnda inlerken,birkaç günlük tanýþýklýðýmýz olmasýna raðmen bu çocuðu çýlgýnca sevdiðimi anladým.Demek ki Aysel onunla ilgili söylediklerinde haklýymýþ.Doðrusu þu Aysel de çok cömert bir kýz.En çok sevdiði erkeði elinden almama ses çýkarmadýðý gibi onu elde etmem için ne yapmam gerektiðini de öðretti bana.Bu olayý ayrýntýlý anlatmalýyým,çünkü belki de bu yaþamýmda bir dönüm noktasýdýr: Aysel,ben ve Tuðba o gün ne yapalým da biraz eðlenelim diye düþünüyorduk. Sonunda ikisi ortak bir öneride anlaþtýlar:Aysel Necip’e telefon edip,bu gece arkadaþlarýný ve birkaç güzel plaðýný alýp gelmesini isteyecekti.Evde yalnýzdý,çünkü anne ve babasý hasta olan babaannesini ziyarete gitmiþlerdi.Birkaç günden önce de dönmeyeceklerdi.Bu öneriyi önce ben kabul etmedim.Onlar benim müzik dinleyerek dans edenleri izleyebileceðimi,bunda bir kötülük olmadýðýný söylediler.Ben inat ettim,direndim;ama sonunda kabullenmek zorunda kaldým. Buna raðmen Aysellere gitmeden önce heyecanlýydým.Sözlerim,davranýþlarým ve duygularým arasýnda açýklayamayacaðým bir çeliþki vardý.En yeni elbisemi giydim,hafif bir makyaj yaptým,küçük bir kolye taktým.Giydiðim elbisenin bana çok yakýþtýðýný,beni olduðumdan daha büyük gösterdiðini söylerlerdi.Nedense bu gün büyümek istiyordum…Necip’i Aysel’in anlattýklarýndan tanýyordum,bir kere de uzaktan görmüþtüm.O zaman bile çok heyecan duymuþtum,peki þimdi saatlerce onun yanýnda bu heyecaný nasýl gizleyecektim? Hava henüz kararmýþtý ki zil çaldý.Aysel koþarak kapýya gitti.Üç delikanlýnýn içeri girdiðini,en uzun boylu ve kahverengi bir takým elbise giymiþ olanýn Necip olduðunu gördüm.Hafifçe kýzardýðýmý ve kalbimin yerinden çýkacakmýþçasýna attýðýný hissettim.Birisinin bu halimi anlayacaðý korkusu içindeydim.Kimseye heyecanýmý belli etmemeliydim,yoksa günlerce konuþacaklarý malzeme vermiþ olurdum onlara.Aysel bizi tanýþtýrdý.Necip’e uzattýðým elim tir tir titriyordu.Birden içim geçti ve yere yýðýldým.Kendi çabamla kalkmak istediysem de olmadý.Hemen Necip atýldý ve koltuk altlarýmdan tutarak beni ayaða kaldýrdý.Herkese rezil olduðumu düþündüm.Doðrusu heyecanýmý kimseye belli etmemiþtim!Bravo bana…Ýçin için kendime kýzýyordum. -Hepinizden özür dilerim.Sanýrým aniden tansiyonum düþtü.Ben izninizle gitmek istiyorum.Sizlerin bu güzel gecenizi de zehir etmek istemem,dediysem de hepsi bir aðýzdan buna karþý çýktýlar.Ah,keþke gitseydim,daha doðrusu gidebilseydim!Belki de o zaman hakkýmda çok daha hayýrlý olurdu. Çýlgýnlar gibi eðleniyorduk,daha doðrusu eðleniyorlardý.Bir köþeden onlarýn dans ediþlerini izliyor,etrafa zoraki gülücükler daðýtmaya çalýþýyordum.Bu durumum Necip’in dikkatini çekmiþ olacak ki benimle ilgilenmeye baþladý.Beni güldürmek,eðlendirmek için tüm marifetlerini sergiliyor,akla hayale gelmeyecek þeyler yapmaya çalýþýyordu.Bir ara: -Hassas olan bayanlarý çekici bulurum.Bu nedenle de bana çok sempatik geldiniz. -Hassas bir insan olduðumu da nereden çýkarýyorsunuz? -Bazý þeyler bilinmez,ama hissedilir.Hislerimin beni yanýlttýðýný sanmýyorum. -Dilerim bu kez de yanýlmazlar. -Ýnsanlar yanýla yanýla yanýlmamayý öðrenirler.Sizi ilk gördüðüm an güzelliðinize ve zarafetinize hayran kaldým.Kýzsanýz da bir þey söyleyeceðim:Üstelik çok da çekicisiniz. -Necip bey,iltifatlarýnýzý bu kadar cömertçe harcamayýnýz.Bir de bakarsýnýz ben de gerçek sanýp bunlara inanýveririm. -Aman efendim,ben iltifat etmiyorum.Aksine gerçeðin çok azýný söylüyorum. Hem ben her önüne çýkan bayana kompliman yapan bir erkek de deðilim. Bu sözlere güldüm,o da güldü.Pikapta yeni çýkmýþ romantik bir parça çalýyordu.Bu parçayý çok severdim:”Mavi bulutlar kadar ulaþýlmazsýn sen,taptýðým tanrý kadar kutsalsýn sen!”.Gözlerimi kapamýþ bu parçanýn her kelimesini tüm benliðimle yaþamak istiyordum.Pembe,mavi,kýrmýzý,sarý rengarenk bir rüyadaydým sanki.Evet bu müziði çok severdim,ama þu an galiba daha da çok sevmeye baþlamýþtým.Bir baþkaydý her kelimenin yarattýðý çaðrýþým,hele o yanýmda iken…”Fýrtýnalarýn coþkunluðunu arama sen.Ýçimde yanan ateþi bir bilsen.Bir dal parçasý gibi baharla kaplýyým.Senin için aþk kanatlýyým.Peri masallarýndaki yakýþýklý þehzadem.Artýk kimseyi istemem ben.” Saatler ne kadar da çabuk geçmiþti.Tuðba hâlâ dans ediyordu birisiyle.Hiç oturmamýþtý saatlerdir.Bir ara Tuðba: -Biraz da yabancý plak çalalým,dedi ve pikabýn yuvarlaðý dönmeye baþladý.Ben çok yabancýydým bu tür yabancý parçalara.Necip sordu: -Bu parça ne kadar hoþ deðil mi? -Evet,çok güzel.Yalnýz biraz fazla romantik deðil mi? diye fikir yürüttüm anlamadýðým belli olmasýn diye. -Evet öyle,ama romantizm insana bir baþka haz verir.Bakýnýz seven bir insanýn hislerine þu sözler nasýl da tercüman oluyor,dedi ve Türkçesini söyleyerek bana da tercüman oldu:”Kötülük ateþinde piþmiþ fahiþenin sevgisi bile kutsaldýr.” Belki kutsal,belki de deðil.Bunun tartýþmasý bana düþmez;fakat bunu yine de benim aklým almýyordu.Sýrf sevgi olduðu için en aþaðýsý kutsal kabul edilen bir þey olabileceðini düþünemiyordum. Saatler gece yarýsýný geçtikten sonra bizimkiler ortaya içki çýkardýlar. Anlaþýlan her þey henüz þimdi baþlýyordu.Ben de biraz içmek zorunda kaldým.Ýlk defa içtiðimden baþýmýn biraz döndüðünü anladým.Bunu söyleyince bana güldüler.Birbirleriyle yarýþýrcasýna kadehleri yuvarlamaya baþladýlar.Biraz sonra da hepsi sarhoþ olmuþtu.Hayal meyal Tuðba ve Aysel’in yerde yuvarlandýklarýný görür gibiydim,tabii öteki iki çocukla beraber.Necip bana: -Bak,herkes ne güzel eðleniyor.Biz neden duruyoruz?Seviþmek istemez misiniz?dedi.Bozulmuþtum,öfkeyle: -Bunu teklif edebilmenize çok þaþýrdým, dedim ama doðrusu ,bunlarý söyleyecek gücü kendimde nasýl bulabildiðimi de hâlâ merak ederim.Baþýmý avuçlarýnýn içine alýp dudaklarýmdan öptüðü zaman ,o anýn ve içkinin etkisiyle kendimden geçmiþim.Sabahleyin uyandýðýmda gördüklerim gerçekten de çok korkunç ve iðrenç göründü bana.Ama ben yine de iddia ediyorum ki temizim ve suçsuzum!Tuðba ve Aysel gibi olmaktan kendimi kurtarabildiysem bunda þansýmýn yardým ettiðine inanýyorum.Olanlardan dolayý piþman mý olmalýyým,yoksa sevinç mi duymalýyým bilemiyorum.... ****** Devamý var.Bitse de ben de kurtulsam bu toz iþkencesinden.Nerden girdim bu iþe..... ********
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |