..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Hala çevrende bulabileceðin güzellikleri bir düþün ve mutlu ol. -Anne Frank
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > erhan bayraktutan




3 Þubat 2010
Þairler Ülkesi Bahar Bekliyor  
erhan bayraktutan
Yýl 2002. Aralýk ayýnýn on ikinci günü. Soðuk bir Ankara akþamý. Caddeler insan kalabalýðýyla dolu. Ýnsanlar iþlerinden çýkmýþ evlerine varma telaþýndalar. Orta boylu,orta yaþlý, esmer,býyýklý bir adam eski paltosunun yakalarýný soðuktan korunmak için kaldýrmýþ Mamak Metro Ýstasyonuna doðru dalgýn dalgýn yürüyordu. Elinde bir poþet vardý. Poþetin içinde de yirmi günlük oðluna aldýðý bebek mamasý.


:AIED:

     Yýl 2002. Aralýk ayýnýn on ikinci günü. Soðuk bir Ankara akþamý. Caddeler insan kalabalýðýyla dolu. Ýnsanlar iþlerinden çýkmýþ evlerine varma telaþýndalar. Orta boylu,orta yaþlý, esmer,býyýklý bir adam eski paltosunun yakalarýný soðuktan korunmak için kaldýrmýþ Mamak Metro Ýstasyonuna doðru dalgýn dalgýn yürüyordu. Elinde bir poþet vardý. Poþetin içinde de yirmi günlük oðluna aldýðý bebek mamasý.
     Adam bir aydýr iþsizdi. Þairdi. Þiirle kendinin ifade ediyordu. Epeydir þiir yazmýyordu, daha doðrusu yazamýyordu. Düzenli bir iþi yoktu çünkü. Geçim derdiyle uðraþmaktan kendisini þiire, o en çok sevdiði iþe veremiyordu. Kýrýkkale Üniversitesindeki asistanlýk iþinden 1998 yýlýnda çýkarýlmasýndan bu yana geçimini matbaalarda dizgi- düzeltme, büro iþleri yaparak kazanýyor bir yandan da çýkaracaðý kitaplarýn hazýrlýklarýyla uðraþýyordu. Zamanýný en çok da “Osmanlý Þiiri Antolojisi” adlý çalýþma alýyordu.
     Mamak Ýstasyonuna 100- 200 metre kalmýþtý. Gözleri önündeki yola bakýyordu ama ruhen baþka bir mekandaydý. Bir ara gözlerinin önünden çocukluk yýllarý bir film þeridi gibi geçmeye baþladý. Erzurum’da, 50. Yýl Ortaokulunda tahta sýralarda kendini gördü. Okul, fakir çocuklarýn devam ettiði bir okuldu ama öðrenciler arasýndaki arkadaþlýk çok sýkýydý. En çok Mücahit adlý arkadaþýyla samimiydi. Adeta kardeþ gibiydiler. Ýkisi de daha ziyade Türkçe derslerini severlerdi. Yavuz Bahadýroðlu’nun kitaplarýnýn okumaya bayýlýrlardý. Yazarýn Elveda Buhara, Buhara Yanýyor kitaplarýný okurlar, daha sonra kitap hakkýnda yorum yaparlardý. Teneffüslerde sýra kapaklarýna ritimli vurarak yüksek sesle mehter marþlarý söylerlerdi.
     Ayný okuldan diðer bir arkadaþý Hanifi’yi hatýrladý daha sonra. Hanifi de kendisi gibi þiire meraklýydý daha o yýllarda. Birbirlerine þiir okurlar daha sonra þiirleri birbirlerine hatýra olsun diye hediye ederlerdi. Kendilerinden büyük Emin aðabeyleri vardý bir de. Onu çok sever, hürmet ederlerdi. O da þiire meraklýydý. Çocukluk bu ya, bazen üç arkadaþ birbirlerine mektup yazarlardý bir gün sonra tekrar buluþacaklarýný bile bile.
     Daha sonra gözlerinin önüne yine çocukluktan arkadaþý Selami geldi. O da þiir yazýyordu. Selami’nin yeni çýkacak þiir kitabý için kapak resmini kendisi bulmuþtu. Mina Dergisi’nde çýkan bir resimdi bu. Resmi çok beðenmiþti Selami. Resme kar figürlerini ressam Hasan Aðabey ilave etmiþti. Selami’nin þiirlerinin dizgi ve mizanpajlarýný yapmak için Lalapaþa Camii’nin yanýndaki Memet Aðabeyin kýrtasiyesinde buluþmuþlardý. Gelirken Erzincan Çarþýsý’ndan mandalina ve turþu almýþtý Þair. O soðuk günde elektrik ocaðýyla bir yandan ýsýnmaya çalýþýyorlar bir yandan da þiirler üzerinde uðraþýyorlardý. Odanýn nemli kalmasý için elektrik ocaðý üzerinde kar eritiyorlardý. O gün bitiremedikleri iþi ertesi gün kendi evlerinde devam ettirmiþlerdi. Annesi Selami’nin baþýný þefkatle okþamýþ, anne ve babasýnýn sýhhatlerini sormuþtu. Þair’in bilgisayarý ustaca kullanmasýna hayran hayran baka kalmýþtý Selami.
     Gözlerinin önünden 80’li yýllar geçti yavaþ yavaþ. 1981’de bir dergide 12 Eylül’ü eleþtirmiþti. Bu yazýsýyla daha 17 yaþýnda bir delikanlýyken “mapus”la tanýþmýþ, kýsa bir süre yatmýþtý.
     1985 yýlýnda baþka bir yazýsýndan dolayý yargýlanmýþ, mahkemelere gidip gelmiþti.
     1986 yýlýnda yine bir dava açýlacaktý Þair’e fikirlerini açýkladýðýndan dolayý. Davayý açan büyük yerdendi. Devrin baþbakaný Turgut Özal’dý davayý açan.
     1987’ye kadar sürmüþtü davalar, mahkemeler, ifadeler… 1987 yýlýnda bütün bu davalardan aklanarak birazcýk rahatlamýþtý Þair.

     Çektiði sýkýntýlarýn, gördüðü zulümlerin içinde oluþturduðu basýncý 1993 yýlýnda “Gerilla Türküleri” yle bir deprem þeklinde dýþa vurmuþtu. Bu kitap, zulüme karþý manifestosuydu Þair’in. Þahsýna uygulana zulümle, baþka insanlara, halklara uygulanan zulümü harmanlamýþ, çoðaltmýþ ve militanca bir söyleyiþle satýrlara dökmüþtü.
     Bu kitabýn bedelini hayatý boyunca ödemeye mahkum olacaktý. Sakýncalý askerlik, asistanlýktan atýlýþ bu kitabýn “referanslarý” olarak karþýsýna çýkacaktý zaman zaman. Kaderinin aðlarý Gerilla Türkülerinin satýrlarýyla örülmüþtü adeta.
     Arkadaþý Hüseyin gözlerinde belirdi birden.1991 yýlýnda tanýþmýþtý onunla. Hem akademisyen hem de þairdi Hüseyin. Hüzünlü bir insandý. Þiirlerine de yansýyordu bu hüzün. Dertlerini, sýkýntýlarýný dýþarýya þiiriyle yansýtýrdý Hüseyin. Onun ince sesiyle þiirlerini dinlemek Þair’i müthiþ bir zevke garkederdi.
     23 Mayýs 2002’de internetten Hüseyin’in ölüm haberini aldýðýnda beyninden vurulmuþa dönmüþtü. Þofbenin gazýný açarak hayatýna kýymýþtý can arkadaþý. O kara geceyi Hüseyin’in þiirlerini okuyarak sabahlamýþtý.
     Hüseyin için Dergah Dergisinde (Temmuz Sayýsý) bir yazý yazmýþtý Þair. Baþlýðý þöyleydi yazýnýn: “Alacatlý, Güzel Adam, Bizi Býrakýp Nereye?” Hüseyin’in ölümü çok etkilemiþti onu. Kendisini hayata baðlayan baðlardan biriydi Hüseyin. Onun ölümüyle uçurumun kenarýnda sendeleyen bir insan gibi hissetmiþti kendini. Ha düþtü ha düþecekti. Elinden tutup kendini uçuruma düþmekten kurtaracak birisini bekliyordu.
     Mamak istasyonuna iyice yaklaþmýþtý . Baþý hafiften dönüyordu. Sabah zeytini ekmeðe katýk yaparak kahvaltýsýný yapmýþ, öðlen de iki simitle açlýðýný yatýþtýrmaya çalýþmýþtý ama yatýþmýyordu iþte açlýk denen meret. Bir ara gözü elindeki poþete kaydý. Oðlu Faruk için mama almýþtý. Çok para tutmuþtu ama mecburdu. Eþi gýdasýzlýktan süt tutmuyor, çocuðunu emziremiyordu. Faruk yeterince doyamadýðýndan gece gündüz aðlýyordu.
     Ýstasyona vardý, platformda treni beklemeye baþladý. Hava iyice soðumuþ, rüzgar da þiddetini iyice artýrmýþtý. Boynuna sardýðý kaþkolunu burnuna doðru götürerek soðuktan korunmaya çalýþtý.
      Karmaþýk duygular içindeydi. Hayat denen ipliðe yýllarca sýký sýkýya sarýlmýþtý ama artýk ellerinin yavaþ yavaþ çözüldüðünü hissediyordu. En sevdiði, birbirlerine þiirler okuduðu arkadaþý Hüseyin bir baþka alemdeydi. Derdini ,sýkýntýsýný kime anlatacaktý artýk? Ailesini rahat yaþatamýyordu. Faruk’a iyi bir baba olamamýþtý. Bu dünyada bir fazlalýk, bir yük olarak hissediyordu kendini. Hüseyin’in o hüzünlü, ince sesinin duyar gibi oldu birden. Þair’i yanýna çaðýrýyordu. Þair, içinden:”Geliyorum, Hüseyin, þiirlerimle geliyorum yanýna. Artýk ayrýlmamak üzere buluþmaya geliyorum seninle” diyordu, gözlerinde yaþlar birikerek.
      Trenin önce sesi duyuldu daha sonra da kendisi. Önündeki farlarý yakýlý tren kýrk elli metre ötesinde, gürültüyle platforma doðru ilerliyordu. Ýnsanlar trene binmek için platforma doðru ilerlemeye baþladýlar.
     Trenle Þair arasýnda yirmi metre ya var ya yoktu artýk. Þair platformun tam ucundaydý. Yaklaþýk bir karýþ ötesi boþluktu. Þairin baþý iyice dönmeye baþlamýþtý. Kulaklarý hiçbir þey duymuyordu. Ne trenin sesini ne de etrafýndaki insanlarýn sesini duyuyordu. Sessiz, siyah beyaz bir filmin içinde hissetti kendini. Ayaðýnýn öne doðru uzatmak istedi ama birisi arkadan çekiyor gibi kýmýldayamýyordu. Arkasýnda kimse yoktu halbuki. Bir hamle daha yapmak istedi ama yine kýpýrdayamamýþtý. Koþuya hazýrlanan bir atlet gibi önce aðýrlýðýný geriye verdi ve ileriye üçüncü hamlesini yaptý. Þair, kendisini arkadan kavrayan hayali elin parmaklarýný gevþettiðini hissetti. Hayatýnda hiçbir zaman yapamadýðý atlayýþý yapmýþtý iþte. Þu mýsralarý mýrýldanýyordu yere düþtüðü an:

“Yeniden dirilmeye andým var ey sevgili
Gözlerimin içinde can veriyor leylalar
Saçlarýmda beliren þu solgun yýldýzlardan
Duvardaki beyazlar göðe merdiven dayar
Kefenime sarýlýp sabah akþam yas tutar
Þairler ülkesine henüz gelmeyen bahar”




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kent kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Tren ve Çocuk

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Genç Ölmek
Pankart Asýlacak! As!
Koleksiyoncu Amca
Acýlara Gülümseyen Kadýn: Teyzem
Ýstanbul'un Kedisi
Bir Tarz-ý Muhabbet
Aþk Mektubu Görülmüþtür
Ruhsar , Selim ve Gökyüzü
Yaþ, Yirmi Dokuz

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Soðuk Yerlerin Kýzý [Þiir]
Paþa"m, Can Arkadaþým [Þiir]
O En Güzel Oyuncaðýmýz [Þiir]
Baba Gel, Çýk Dolaptan [Þiir]
Kabil"in Sultanlarý [Þiir]
Oðlum Beyazlar Ýçinde [Þiir]
Bir Kalem Daha Satmalýyým [Þiir]
Mülkten ve Þehvetten Uzak [Þiir]
Saçlarýna Yýldýz Düþmüþ... [Deneme]
Fikrimin Rehberi Fikri Öðretmen [Deneme]


erhan bayraktutan kimdir?

Ziraat mühendisiyim. 2006 yýlýndan beri kýsa öyküler yazmaktayým. Öykü, þiir okumayý seviyorum. Romantik, içe dönük biriyim.

Etkilendiði Yazarlar:
Cezmi Ersöz,Sait Faik,Refik Halit Karay


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © erhan bayraktutan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.