"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
‘’Hasan Hüseyin ve Güldali’nin çocuklarý olarak, 20 Eylül 1943 tarihinde Burdur'un Tefenni Ýlçesi'ne baðlý Ece Köyü'nde doðdu. Ýlk þiiri Nisan 1956’da, ilk yazýsý 24 Ocak 1961’ de yayýnlandý. Edebiyatýn deðiþik dallarýnda 121 ayrý kitap yayýnladý. 39 bin dolayýnda makalesi, 3420 ayrý gazete ve dergide yer aldý. Deðiþik kamu kuruluþlarýnda basýndan sorumlu görevler yaptý. 11 ayrý Bakanýn “Basýn Danýþmaný” olarak çalýþtý. “Bakanlýklar arasý en çalýþkan ve baþarýlý Basýn Danýþmaný” seçildi. “Basýnda 25 yýlýn þeref ödülü” baþta olmak üzere, onlarca ödül ve 203 plâket aldý. Defalarca yýlýn yazarý, yýlýn edebiyatçýsý, yýlýn þairi ve yýlýn editörü seçildi. Azerbaycan’ýn Baþkenti Bakü’de bulunan üniversitelerce iki ayrý “Fahri Doktora”, bir “Fahri Profesörlük” pâyesi alan ve “Guinees Rekorlar Kitabý”na girme çalýþmalarýný sürdüren Kayacan’ýn adý Burdur merkez ve Tefenni ilçesinde Belediye Meclislerinin kararlarýyla birer Cadde ve Sokaða verildi. 2006 yýlýnda Ankara ve Burdur’da “Türk Kültür ve Basýn-Yayýnýna 50. Hizmet Yýlý” kutlanan Ýsa Kayacan, Anadolu’da yayýnlanan yüzlerce gazetenin “yazar kadrosunda” yer almaktadýr…’’ Üstteki özetin özeti(!) olan yazýyý Sayýn Kayacan’ýn kendi sitesinden aldým. Ancak, kendileri hakkýnda yeterince yazmaya kalkarsam (yetmez ama) kalýn bir kitap yazmak zorunda kalacaðým. Yazýlarýyla ilk tanýþmam Kilis Kent Gazetesi’ndeki yazýlarýný okuyarak baþladý. Yurdun görevde bulunduðum beþ ilinde ve dolaþtýðým diðer illerde yazýlarýna her zaman rastladým ve ilgiyle okumayý sürdürdüm. Sayýn Kayacan’ýn bazý yazar ve ediplerin yaptýðý gibi kendisini edebi vitrinlerde gösterme meraký ve çabasý yoktur. Çünkü edebi vitrinler her zaman Ýsa Kayacan arayýþý içindedir. Ýlk þiir kitabýmý yayýnladýðýmda kendisine bir adet postaladým. Aradan aylar geçti. Bir gün postadan bir zarf geldi. Gönderen Ýsa Kayacan’dý. Zarfý açtýðýmda yurdun deðiþik il ve ilçelerinde yayýnlanan gazetelerden kesilmiþ kupürler buldum. Bunlar kitabýmýn Ýsa Kayacan imzalý tanýtým yazýlarýydý… ** Bundan iki yýl önceydi. Antalya’da Sayýn Mustafa Ceylan’ýn hazýrladýðý þiir etkinliklerine katýldým. Sayýn Ýsa Kayacan üstatla yüz yüze tanýþmamýz orada gerçekleþti. Üç gün süren güzel bir etkinlikti. Resort Hotel’de yapýlýyordu. Ýsa Kayacan mikrofon aldýðýnda söylediði þu sözler dikkatimi çekmiþti. -Arkadaþlar, bana kitap göndermeyin. Her gün onlarca kitap geliyor ve çok yoruluyorum. Kitaplarý tanýttýktan sonra da kimse teþekkür etmeyi aklýna getirmiyor… Üçüncü kitabým yayýnlanmýþtý. Kendisine vermek istiyordum. Bu haklý sözleri üzerine düþündüm ve kitabý vermek istedim. Salonda karþýlaþtýk. Odasýna ne zaman gideceðini sordum. Niçin diye sordu kendisi. Kitap vereceðimi ama tanýtým yazýsý beklemediðimi, sadece kitaplýðýnda bulunmasýný istediðimi söyledim. Burada eline tutuþturmanýn saygýsýzlýk olacaðýný da sözlerime ekledim. -Ver o kitabý, dedi. Kitabý verdim. Sonrasýnda nerede gördümse kitap elindeydi. Sayýn Kayacan’ýn kütüphanesi Anadolu Kütüphanesi’dir. Anadolu’da yayýnlanan her kitap, her gazete, her dergi þu veya bu þekilde kendisine mutlaka ulaþtýrýlýr. Kitabýmýn Ýsa Kayacan damgalý, böyle bir kütüphanede bulunmasýný ayrýcalýk ve onur saymaktayým. Son kitabýmý da gönderdim kendilerine. Gönderdiðimi unutmuþum. Zaman zaman acaba gönderdim mi, diye düþünürken netten araþtýrmayý akýl ettim. Tanýtým yazýsý çeþitli gazetelerde ve net ortamýndaki birçok sitede yayýnlanmýþtý. Geçen gün de gönderdiði gazeteler geldi. ** Ýsa Kayacan üstadýmla ilgili ne yazsam yetersiz kalacaðýný biliyorum. O edebiyata, þiire ve Anadolu Türk Kültürüne gönül vermiþ bir edebi derviþtir. Çalýþmalarýnda hiçbir çýkar, ün ve þan beklentisi yok. Tek amacý Anadolu kültürüne hizmet etmek. Benim gibi kenarda köþede gizli kalmýþ edebiyat yolcularýný patika yollardan asfalta çýkarmak ve tanýtýmlarýný yapmak. Ancak bu tanýtýmlarý yaparken maksadý kiþileri yüceltmek deðil, edebiyata ve Türk kültürüne hizmet etmektir. Dili ve kültürü yiten milletlerin kendileri de yok olmuþ sayýlýrlar. Bilirsiniz. Anadolu erenleri diye bir deyim var. Genelde dini konularda derinliði olanlarla, dini önderlikte bulunanlar için söylenmiþ bir deyim. Sayýn Ýsa Kayacan Anadolu’muzda yetiþmiþ edep ve edebiyat erenlerinden biridir. Zamanýmýzda nesli tükenmeye baþlayan bu tür erenlerimizin kadir ve kýymetini bilmek zorundayýz. O Anadolu Kültüründe edebi bir merkezdir. Parasal deðerle ölçülen servetler yok olmaya mahkûm. Üstat hiçbir zaman yok olmayacak edep ve edebiyat zenginliðini kendinde toplayan müstesna bir isim… Mehmet Nacar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Nacar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |