Bilmek kadar kuþku duymaktan da zevk alýyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
Her çok azdan, toplumda bireylerin bir araya gelmesinden oluþur. Gerek bireyler arasýnda gerekse toplumu yöneten örgütlü veya örgütsüz gruplar arasýnda çatýþma var ise huzursuzluk kaçýnýlmaz sondur. Bireyler yaptýðý iþten haz almadan verimsiz bir þekilde çalýþýrlar. Verimsiz çalýþmada toplumun geliþip büyümesine katký saðlamaz. Bireyler huzursuz olunca kavgacý, kavgacý olunca da küçük veya büyük mutsuzluklar olmaktadýr. Mutsuz, huzursuz insanlarýn bol olduðu bir toplumda huzurlu bir yaþam sürmek akýl iþi deðildir. Bu toplumu ben sen o… kýsaca bizler oluþturuyoruz. Toplum bugün bozuk veya bozulmaya yüz tutmuþsa burada hepimizin az yada çok katkýsý vardýr. Toplum içerisinde davranýþ ve insanlýk açýsýndan ne haldeyiz? Bu soruyu ciddi olarak sormalý ve güzel bir toplum için kendimizi deðiþtirmeliyiz. Kavgacý bir insan yapýsýndan barýþçýl mutlu bir birey olmaya gayret etmeliyiz. Sorun üreten deðil, gönüllere huzur getiren insanlar olmalýyýz. Yozlaþan toplumun yozlaþan yobazlaþan insanlarý olmamalýyýz. Ýnsanlar bize korkmadan, çekinmeden sevgi ile gelmeli. Sevgi ile gitmeliyiz. Sevgi ile açýlmayacak kalp, açýlmayacak kapý çok nadirdir. Eðer sevgimiz ve mutluluðumuz iflas ettiyse, huzursuz olan bir topluma bizlerde huzursuzluk katacaðýz. Kimileri bilerek, kimileri bilmeyerek bu huzursuzluða düþüyor. Kimileri kötülüðün ne olduðunu bile bile bizleri o çamurun içine çekmeye çalýþacak, kimileri nasihat ile engellemeye çalýþacak. Hayat yaþayan her insan için akýp gidiyor. Ýnsanlar iyi yada kötü aç yada tok bir þekilde yaþýyorlar. Maalesef artýk birçoðumuz da helali haramdan ayýrmadan öylesine yaþýyoruz. Oysa insaný insan yapan bu temel ahlaki ve dini deðeri unuttuk mu? Yoksa unutmuþ gibi mi yapýyoruz? Helal kavramýný tutup bir kenara fýrlatýp attýk. Oysa insan denen varlýk, helali haramdan ayýrdýðý sürece insan vasfýna nail olmuyor muydu? Ýnsaný insan yapan unsurlar nelerdi ki? Fiziki varlýðýmýzýn diðer varlýklardan farklý olmasý mý? Yoksa birçok sosyo-psikoloji kitabýnda bahsettiði gibi yoksa sadece AKIL mýydý? Bizi asýl diðer varlýklardan ayýran temel etken neydi acaba? Akýl her insanda az yada çok vardýr. Akýl yoksa zaten insanlýktan da mesul deðildir. Elbette akýlýn varlýðý en büyük delillerden bir tanesidir. Ki yaratan dahi akýlý (beyini) fiziki vücudumuzda en üst tabakaya koymuþtur. Fiziki vücudumuzun merkezine de kalbi koymuþtur. Bu sýralama rast gele yapýlmýþ bir sýralama deðildir. Bugün akýl en büyük silahtýr. Ýnsanlýðý yok etmeye toplumlarý yozlaþtýrýp kanlarýn akmasýna neden olan en büyük silah. Zira günümüzde yetiþmiþ birçok ilim adamý zekalarýný insanlýðýn yok olmasý için insafsýzca kullanmaktadýr. Bunun yanýnda insanlýðýn daha mutlu yaþamasý için akýl yoran birçok ilim adamý da vardýr. Bir nevi iyilik ile kötülüðün kavgasý ilim dünyasýnda da sürüp gitmektedir. Az veya çok ilmimizle þimdi biz topluma neler katýyoruz düþünmemiz lazým. Özellikle yirminci yüzyýldan sonra sosyal iliþkiler ve sosyal deðerler bozulmaya baþladý. Ýnsan ve toplumsal iliþkiler ne kadar bozulursa bozulsun, ilahi kudretin ne kanunlarý bozuldu ne de kanunlarý uygulanmaktan vazgeçildi. Çünkü her þeyin tek sahibi olan Allah, ne koyduðu kanunlarý kendisi çiðner, ne de herhangi bir varlýða çiðnetir. bu günlerde sýk sýk duyduðumuz ‘etme bulma dünyasý’ dünyasý mekanizmasý iþlemeye baþladý. Ýnsanlýk kuruldu kurulalý bu kelime her daim hak olarak yerini bulmuþtur. Ve sonsuza kadar da devam edecektir. Bozulan toplum içerisinde manevi iliþkiler giderek azalýrken maddi iliþkiler ve çýkarlar hýzla artmaya baþladý. Samimi içten baðlýlýklar yolunup giderken, içinde haz olmayan sohbet dediðimiz laf kalabalýklarý türemeye baþladý. En basitinden kaçýmýz, çalýþtýðýmýz iþ yerinde veyahut ailemizde sýcacýk sohbetler eden insanlar olduk? Kaçýmýz özlenen, beklenen, aranan insan olduk? Yüreklerimiz sevgi ve muhabbetten uzaklaþýnca hayatýmýzýn da tadý tuzu kalmadý. Yani kýsaca bizim de dünyamýz ‘etme bulma dünyasý’ na döndü. Ýyilik ekmedik ki iyilik görelim. Gönlümüz, aklýmýz sevgi ve muhabbetten uzaklaþtýkça küf baðladý hayatýmýz. Küf tutan, kokan bir yüreðe sevgiyi, insan sevgisini, varlýk sevgisini aþýlamak artýk ne kadar kolay yapýlabilir inanýn bilmiyorum? Þimdi verilen sevgi mayalarý ne kadar tutar bilmiyorum. Bundan on onbeþ yýl öncesine kadar yamalý bir elbise ayýp sayýlmazdý. Kimse elbisede ki yamalýða dikkat dahi etmez, herkes sözü sevgisi oranýnda aðýrlanýr yada horlanýrdý. Þimdi býrakýn yamalý elbise giymeyi, yeni nesil yama kelimesinin anlamýný dahi bilmez oldu. Þimdi bir çoðumuzun dýþý yaldýzlý elbiselerle dolu. Oysa gönül dünyamýza kaç yamalýk vurduk bilen var mý? Dýþý yaldýzlý içi yýrtýk viran olmuþ, köhneleþmiþ insanlar olmayalým. Köhneleþmiþ yýkýlmaya yüz tutmuþ toplumlar olmayalým. Kalýplarýmýz kadar kalbimizi dilimizi güzelleþtirmemiz lazým. Kalp sadece insan ömrünün süresini ölçen bir saat deðildir. Kalp her þeyden önce Rahman’ýn bakýþ yeridir. Bizler Rahman’ýn bakýþ yerini ne kadar temiz ve güzel tutabiliyoruz? Yoksa Rahman bizden habersiz, bize bakmýyor unuttu mu bizi sandýnýz. Allah her insana kalbinin kazancýný vermiyor mu? Allah ile, bireyler ile, toplum ile olan iliþkilerimiz düzelsin istiyorsak önce kalýbýmýzý deðil, kalbimizi düzeltmemiz þart. Bunun için özellikle evlat sahibi insanlar evlatlarýna eþlerine daha çok zaman ayýrýp, daha çok sevgi ile muhabbet baðý ile baðlanmalýdýr. Eðitim küçük yaþta oluyor. Atalarýmýz aðaç yaþ iken eðilirdir diye boþuna söylemediler. Allah muhafaza ilerde yalan dolan üzerine yetiþtirdiðimiz evladýmýzýn hayatýnýn nasýl güzel geçmesini bekleyebiliriz ki. Çünkü yalan dolan üzerine eðitim almýþ bireyleri deðiþtirmek imkansýz gibi bir þeydir. Yalan, riya, hýrsýzlýk, arsýzlýk v.b. gibi nefsin kötü afetleri ilaçla tedavi edilebilecek bir hastalýk deðildir. Bu kötü huylar insaný insanlýktan çýkarttýðý gibi hayvanlýktan daha aþaðý bir mertebeye düþürür. Ýlk eðitim çocuklarda baþlanmalý. Çünkü saf ve temiz bir kalbe iyiliði iþlemek çok daha kolaydýr. Sevgiyle, sabýrla usul usul güzel huylarý evlatlarýmýza öðretmeliyiz. Çünkü bu bireyler ilerde toplumu oluþturan yapý taþlarý olacaklar. Bu toplum hepimizse ve toplum olmadan yaþamayacaksak eðer, o zaman iyi bir toplumun oluþmasý için gayret etmeliyiz. Ýyi bireylerin olduðun bir toplum elbette iyilikler topluluðunu oluþturacaktýr. Çocuklara sonu gelmeyen uzun istek ve arzularý aþýlamayýnýz. Çünkü insan oðlunun zamaný ömrü biter ama istekleri bitmez. Ýnsana sevgiyi öðretmeliyiz. Bunun için önce bizim sevginin ne olduðunu bilmemiz þart. Ýnsan ancak sevgi içerisinde sevgiyi öðrenir. Ýnsanlar yaþadýklarý toplumun inanç deðerlerine göre þekillenirler. Þimdi usul usul kaybetmeye baþladýðýmýz deðerlerimizi inançlarýmýzý yeniden hatýrlayýp, sýký sýký sarýlmalýyýz. Her birimiz toplumu oluþturan parçalarýz. Toplum denen bu büyük gemiyi bizler oluþturuyoruz. Su alan gemilerden nasýl ki donanma olmuyorsa, kokuþmaya baþlayan bir toplumda huzur olmaz. Kötü huylu bireyler ile toplumun felaha ermesi mümkün deðildir. Sevgiyi öðrenen yaþatan bireylerden kavga þikayet deðil, mutluluk duyulacaktýr. Doðrularýn yaþamasýný istiyorsak eðer, öncelikle bizler doðru insan olmalýyýz. Her þeye her varlýða karþý dosdoðru olmalýyýz. Gerek toplumun mutluluðu, gerekse kendi mutluluðumuz için doðru insan olmazým þart. Bu nedenle yalandan, haramdan, kötülüklerden uzak duralým. Ýyiliði yaþamasý için kötülüðün yaþamamasý gerekli deðil mi? Önceden hayatýn adý birlik, beraberlik, dirlik huzur idi. Þimdi adý mücadele olmuþ. Kiminle neyle mücadele? Savaþ mý çýktý? Gerek bizi gerekse toplumu huzura erdirmeyen iþlerden uzak durmalýyýz. Hiçbir iyiliði ve kötülüðü küçümsememiz lazým. Hem dünya, hem ahiret için paha biçilmez deðerler kazanmak, kazandýrmak istiyorsak eðer güzelliði, helali yaþatmamýz þart. Bunun için birbirimizi sevmeli el ele gönül gönüle vermeliyiz. Anne ve baba demek, evlat için her þey demektir. Duymak, görmek, bakmak, sevmek, nefret etmek demektir. Anne baba iyi bir ýþýk olursa eðer, yetiþtirdiði yavrularýnýn görmesine, bakmasýna, mutluluðu duymasýna sebep olacaktýr. Allah haramda hayýr yaratmamýþtýr. Yalanda hayýr yaratmamýþtýr. Ýnsaný öylesine yaratmamýþtýr. Anne babalar evlatlarýna topluma ýþýk olmalý. Iþýk olmalý ki göz görsün. Körlükte, karanlýkta iþ yapýlmasýn. Çocuklarýn dünyalarý karanlýk üzerine kurulmasýn. Kýymetsiz insanlar olmayalým, çünkü kýymetsiz insanlar ne insanlýðý ne de huzuru temsil edemezler. Vakit kaybetmeden baþlamalýyýz. Çünkü yarýn çok geç olabilir. Bu güzel toplumun kirlenmesine, yozlaþmasýna, içinde kardeþ kavgalarý barýndýran bir topluma dönüþmesine müsaade etmeyelim. Helali, sevgiyi elimizin tersiyle itmeyelim. Çoðumuzun da bildiði gibi, cennet de cehennem de hak edilene veriliyor. Biz cenneti hak edenlerden olalým. Huzur ve mutluluk içinde kalmak istiyorsak gelin hep birlikte haramýn hayalini kurmadan yaþayalým. 11.02.2010
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |