Dinleyene meddah,
Pastavýný sayýlý kere vurdu yere
Yerden sarsýla sarsýla horoz baðrýþa durdu.
Saz çalýp aþk ile kaþýk atamayan dertliye
Bendeeee! deyip kasabayý çemberine topladý.
Baþladý þehirden topladýðý hikayelere
Kuyruklu þevroleyle Hasanýn Ayþeyle kaçýþýndan
Bir baþýn yettiði kadarýyla anlatmaya.


Seyredene palyanço,
Yüzünü un çuvalýndan çýkardý beyaza,
Kýrmýzý elmayý yanaklarýna yuvarladý aynada
Sulu þeftaliyi dolaptan burnuna taktý.     
Çikolatadan yeni kesilmiþ üç renkti pantolonu
Uzun saplý çiçeði omzuna yerleþtirdi.
Ýki kýyak numarada ayakkabýlarýna bindi.
Gülederek siperden çýktý düttürü düüüüüü!
Ýlk, ikinci, üçüncü hopu derken
ip,çember derken
gülmeyi tufan ederken çadýrýn ortasýnda çat
kasabalardan toplanan hikayelere tutunan
balmumu eridi,
seyredenlere seyir etti þehirlerin zehri.


Bir dilin yetmediði kadarýyla
Seyreden palyanço olsun, dinleyen meddah.
Bir batýya döndük, bir doðuya
Dönkavuk dalkavuk olduk.
Saraya,þatolara ekran olduk, erkan olacaðýz diye.


Suret dönerken sur olur eskiler döner çevremize.
Kemikten et ýssýz kalýr.