..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Dinbilim > Salih Zeki Çavdaroðlu




17 Þubat 2010
M E C E L L E  
KANUN MADDELERÝNÝN EDEBî METÝNLERE DÖNÜÞMESÝNÝN GÜZEL BÝR ÖRNEÐÝ :

Salih Zeki Çavdaroðlu


Mecelle' nin hazýrlanýþý ve maddelerinin edebi deðeri hakkýndabir inceleme...


:CDII:
Osmanlý Ýmparatorluðu’ nun 1839’ da Tanzimat’ la baþlayan, Batýlý anlamda bir devlet modeli ve buna baðlý olarak da hayat tarzý geliþtirme çabalarý , Ýngiltere, Fransa ve Rusya’ nýn baskýlarý ve yönlendirmeleri sonucunda, 1856’ da ortaya konulan Islahat Fermaný ile belirginleþmeye baþlar.
Bu konuda düþünülen bütün deðiþikliklerin yapýlmasý için de, öncelikle el atýlmasý gereken kurum kuþkusuz hukuk olacaktý.
Nitekim, Islahat Fermaný yürürlüðe konduðunda, Ýmparatorluk baþkentinde en etkili ve nüfuzlu elçi, Fransa elçisiydi. Onun desteðiyle, Mustafa Reþid, Âli ve Fuad Paþa’ larýn baþýný çektiði kesim , Fransýz Medenî Kanunu’ nun aynen tercüme edilerek, yürürlüðe konulmasýna dair bir faaliyet baþlatýlýr.
Bu görüþe karþý, dönemin büyük devlet adamý, hukukçu,tarihçi, edebiyatcýsý Ahmed Cevdet Paþa (1822-1895) þiddetle karþý çýkar. Kendisi ayný zamanda “ TanzimatAdliyesi ” nin de kurucu üyesidir. Bu sýfatýyla, dönemin Padiþahý Abdülaziz’ i ikna ederek, 1868 yýlýnda kendi baþkanlýðýnda bir “ Mecelle Cemiyeti “ oluþturulmasýný saðlar.
Cemiyet, sekiz yýllýk bir çalýþma sonrasýnda, “ Mecelle-i Ahkâm-ý Adliye “ adý ile bir kanun hazýrlar ve Padiþahýn onayý ile yürürlüðe girer. Kanun 16 bölüm ve 1851 maddeden meydana gelmiþtir.
“ …Onun Mecelle'yi hem geleneksel hukuku savunan ilmiye sýnýfýna karþý hem de 'Bu bir vakit kaybýdýr, Batý'dan kanunu tercüme edip kabul edelim' diyen Avrupalýlaþma yanlýlarýna karþý mücadele vererek hazýrladýðýný kaydetmek gerek. Mecelle Ýslam Hanefi fýkhýna dayalý bir kanun metnidir kuþkusuz ama , Avrupa' nýn kanun yazým tekniðine uygun normlarda kodifiye edilmiþ olduðu da tartýþýlmaz…” 1
Mecelle’ ye kelime olarak sözlüklerde, hikmetli sahîfe, kitap, nâme anlamlarý verilmiþtir. Terim olarak ise, Fransýzca’ da büyük kitap, ya da hukuk ilkeleri derlemesi anlamýna gelen, codex ‘ i ifade eder.
Mecelle ile, fýkýh konularý kanun hâline getirilmiþtir. Yani bugünkü anlamýyla Islâm Medenî Kanunu’ nun akitler ve borçlar kânunu ile sivil muhâkeme usûlünü kapsayan bölümdür.
Medenî hukukun en önemli kýsýmlarý olan, evlenme, boþanma, nafaka ve neseb gibi aile ve þahýs hukuku ile miras, vasiyet ve vakýfa iliþkin konular hakkýndaki hükümler Mecelle Cemiyeti’nin lâðvedilmesiyle ele alýnamamýþ, ancak baþka kanun metinlerde hükme baðlanmýþtýr.
Batýlý kültürüntakipçileri ve câhil din adamlarý çýkan sonuçtan hiç de memnun deðillerdir. Mecelle hakkýnda itiraz ve karalamalar ayyuka çýkmýþtýr. Bu suçlamalara karþý bizzat Ahmed Cevdet Paþa halefi vak’ anüvüs Lütfi Efendi’ ye býraktýðý hâtýralarý arasýnda þunu anlatýr :
“Avrupa kýtasinda en evvel tedvin olunan kânunnâme, Roma Kânunnâmesi’ dir ki, Kostantiniye (Istanbul) þehrinde ilmî bir cemiyet tarafindan tertip ve tedvin olunmuþtu. Avrupa kânunnâmelerinin esasýdýr ve her tarafta meþhur ve mûteberdir. Fakat Mecelle-i Ahkâm-i Adliye’ye benzemez. Aralarýnda pekçok fark vardýr. Çünkü o, beþ altý kânun bilen zat tarafindan yapýlmýþtý, bu ise beþ altý fakih (Islâm Hukûkunu bilen) zat tarafindan, Allahü Teâlâ ‘ nýn koymuþ olduðu yüce Islâm dîninden alýnmýþtýr. Avrupa kanunuþinâslarýndan olup, Mecelle’ yi mütalâ ve Roma kanunnâmesiyle mukayese eden bir zât bana dedi ki : Dünya’ da ilim cemiyetleri vasýtasýyla iki defa kanun yapýldý. Ýkisi de Kostantiyiye’ de (Ýstanbul’ da) vukubuldu. Ýkincisi çok müreccah ve faik (üstün) dir. Aralarýndaki fark da, insanýn o asýrdan bu asýra kadar medeniyette ne derece ilerlemiþ olduðunun iþaretidir…” 2
Osmanlý’ da yayýmlanmasýnýn hemen sonrasýnda, Arapça ve Ýngilizce’ ye çevrilir. Lübnan’da 1932’ ye, Suriye’ de 1949’ a, Irak’ ta 1953’ e kadar uygulanýr. Kýbrýs ve Ürdün hâlâ medenî hukukun esasýný, Mecelle hükümlerinden almaktadýr.
“ … Mecelle, bazýlarýnýn iddia ettiði gibi basit bir metin deðildir; adalet mekanizmasýnýn hassas ölçüler içinde iþlemesine dikkat edilerek bin yýldan fazla yaþamýþ bir medeniyetin dayandýðý temel kaideler üzerine bina edilmiþtir. Bu tesbitlerden, iyice girift hâle gelmiþ medeniyet sistemi içindeki her hususa, Mecelle’ nin bütün hükümlerini tatbik etme gibi bir düþünce anlaþýlmamalýdýr; ancak küllî kaideler olarak yukarýda zikredilen hususlarý, günümüzün hukuk mevzuatý içinde dikkate almak gereklidir ve zaten kýsmen de bu yapýlmaktadýr…” 3
Bulgarca’ ya dahi çevrilerek, Bulgaristan’ da bir çok kanunun hazýrlanmasýnda ana materyal olarak kullanýlmýþtýr.
Hatta, Prof. Dr. Yilmaz Altuð’ un tesbitine göre :
“ Ýsrail Devleti’ nin hukuku, memleketin tarihî geliþimini aksettirir hâldedir. Temel medenî kanun, Osmanli Devleti zamanýndan kalma Mecelle’ dir. Mecelle, Filistin’ in Ýngiliz idaresine geçtiðinde, aynen býrakýlmýþ, sonra 1948’de Ýsrail Devleti kurulunca deðiþtirilmemiþtir.” 4
Mecelle, o dönemin diline göre açýk, anlaþýlýr ve harika bir üslûpla yazýlmýþtýr. bir kanun kitabý olarak þâheser olarak nitelendirilebilir. Özellikle metnin baþýndaki 99 fýkýh kuralý ezberlenmesi kolay cümleler hâlindedir.
“ … Mecelle-i Ahkam-ý Adliye, tam elli yedi yýl boyunca Türk hukuk sisteminin muamelat kýsmýný taþýmýþ ve toplum tarafýndan kabul görmüþtü. Gerek düzenlenmesindeki yalýnlýk, gerek hükümlerin ortaya konuluþundaki veciz ifade, Mecelle`yi halk tabakalarýnca da bilinir hale getirmiþti ki bu, hukuk açýsýndan fevkalade önemlidir. Hatta daha da ileri giderek söyleyebiliriz ki, yalnýzca hakimlerin ve hukuk adamlarýnýn deðil, toplumu oluþturan bireylerin de hukuk kurallarýný bilmesi, hukuk düzeninin iþlerliði açýsýndan önemlidir. Ýþte Mecelle, veciz kanun cümleleri ile bunu baþarýyordu…” 5
Ülkemizde 4 Ekim 1926’ da Medenî Kanun’ un yürürlüðe girmesiyle, Mecelle de hukukumuzdan çekilir.
1950’ li yýllarýn sonlarýnda, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ nde Mecelle hakkýnda düzenlenen konferansa, o dönemin kendilerini “devrimci” olarak adlandýran bir grubun büyük tepkisi olur. Türk düþünce ve edebiyatýnýn büyük ismi Peyami Safa, buna karþý gazetedeki köþesinde peþpeþe iki makale yayýmlar ve bu eylemi yapanlarý oldukça aðýr bir dille eleþtirirdikten sonra, Mecelle ve Ahmed Cevdet Paþa hakkýnda þunlarý yazar :
Hukukçularýmýz ve münevverlerimiz arasýnda atasözleri haline gelen bu hükümler her memlekette ve her devirde gerçeklik, vecizlik ve sadelik deðerlerini muhafaza ederler.
Mecelle’ nin bütün hükümleri bugün tatbik olunamaz. Bir çok maddeleri yalnýz zamanýnýn ihtiyaçlarýna cevap verir. Fakat bir çok hükümleri de bugünkü Avrupa mevzuatýnda, meselâ Fransýz Medenî Kanunu’ nda vardýr. ( Mecelle’ nin 43. Ve 44. Maddeleri Fransýz Medenî Kanunu’ nun 1160. Maddesinin hemen hemen aynýdýr. Bk. Maarif Vekâleti Külliyatý’ ndan “ Tanzimat ” C.1 s. 195 6
Ülkemizin “… meþhur hukuk âlimlerinden ve Ýstanbul Üniversitesi Ordinaryüs Profesörlerinden rahmetli Ebu’l ulâ Mardin, Meclle’ ya ait bir eserinde, Ahmed Cevdet Paþa’ nýn Fransýz Akademisi tarafýndan madalya ile taltif edilen üç büyük Dünya hukukcusundan biri olduðunu bildirmiþtir… ” 7
Bu veciz kanunun bir çok maddesi, günümüzde dahi, siyasi, idari, akademik, medya v.d. bütün kesimlerde âdeta birer darb-ý mesel gibi, sýk sýk kullanýlmaktadýr. Ýþte bunlardan örnekler :
“ Þek ile yakîn zâil olmaz “ (Þüpheli bir þey yüzünden , kesin doðru olan bir þey terk edilmez,)
“ Berâet-i zimmet asýldýr ” (Bir kimsenin masum ve suçsuz olmasý esastýr)
“ Zarûretler memnû olan þeyleri mübah kýlar “ (Zorunluluklar , yasaklarý yapýlabilir duruma getirir )
“ Mâni zâil oldukda memnû’ avdet eder “ (Engel ortadan kalkýnca yasak hükmü geri gelir )
“ Def’-i mefâsid celb-i menâfi’den evlâdýr “ ( Bir konuda zararýn giderilmesi, menfaatin elde edilmesinden önce gelir.)
“ Ezmânýn taðayyürü ile ahkâmýn taðayyürü inkâr olunamaz “ (Zamanýn deðiþmesiyle, hükümlerin de deðiþmesi inkâr edilemez)
“ Ukudda itibar makasýt ve maaniyedir, elfaz ve mebaniye deðildir. “ (Sözleþmede aslolan amaç ve anlamýdýr, söz ve yazýlýþý deðil.)
“ Kadim kýdemi üzere terk olunur. “ (Eskiden varolanýn yerine yeni bir þey ortaya çýkmamýþsa, onun aynen devam ettiði varsayýlýr. )
“ Ýçtihat ile içtihat nakzolunmaz. “ ( Ýçtihat bir baþka içtihatla bozulmaz. )
“ Zarar-ý ammý def için zarar-ý hass ihtiyar olunur. “ Kiþiye özel zarar, kamuya gelecek zarara tercih edilir. )
“ Almasý memnu olan þeyin vermesi dahi memnu olur. “ ( Bir kiþiye almasý haram ve yasak olan þeyi vermek, veren hakkýnda da haram ve yasaktýr. )
“ Beynel tüccar maruf olan þey beynlerinde meþrut gibidir.” (Ticari örf ve adetler , ticari sözleþmelerin þartý gibidir. )
“ Kelamýn i'mali ihmalinden evlâdýr. “ (Söze bir anlam vermek, onu yok saymaktan iyidir. “
“ Beyyine hüccet-i müteaddiye ve ikrar hüccet-i kasýradýr. “ (Belge herkesi, ikrar ise sadece ikrar edeni baðlar. “
“Hatasý zâhir olan zanna itibar yoktur” ( Bir zannýn hatalý olduðu açýksa, ona itibar edilemez.)
“Kelâmda asýl olan, mânâ-yý hakikîdir” ( Söylenen bir sözde aslolan, gerçek anlamdýr. Gerçek anlam varken mecaz anlama itibar edilmez.)

“Meþakkat teysiri celb eder” ( Darlýk ve yokluk zamanlarýnda, kolaylýk göstermek gerekir.)
“Zarar ve mukabele-i bizzarar yoktur” ( Bir kimsenin baþkalarýnýn malýna veya þahsýna saldýrarak zarar vermesi ve görülen zarara , zararla karþýlýk verilmesi uygun görülmez.)
“ Mevrid-i nasda içtihada mesað yoktur ” ( Hakkýnda nas olan bir konuda müçtehidin içtihadýna lüzum görülmez. )
“Bekâ, ibtidadan esheldir” (Bir þeyin devam ettirilmesi, ilk defa yapýlmasýndan kolaydýr.)
“ Tevehhüme (kuruntuya) itibar yoktur. “
“ Kiþi ikrariyle (sözüyle) ilzam olunur (sorumlu tutulur) ” .
“ Külfet nimete ve nimet külfete göredir. “
“Sâkite bir söz isnad olunmaz. Lâkin ma’rýz-ý hâcette sükût beyandýr” ( Kendisi ile ilgili bir konunun görüþülmediði durumlarda susan kimsenin orada sarfedilen bir sözü kabul etmiþ olduðu anlaþýlmaz. Ancak gerektiðinde ya da kendisine soru sorulduðunda konuþmayan kimse o sözü kabul etmiþ sayýlýr. )
“Mûkatebe muhataba gibidir” ( Yazýþmanýn; muhatabla yüz yüze konuþmaktan farký yoktur. )
“ Ehven-i þerreyn ihtiyar olunur “ (iki þer varsa, bunlardan iyiye yakýn olaný tercih edilir)
K A Y N A K Ç A :
1 Avni ÖZGÜREL, “ Mithat Paþa mý, Cevdet Paþa mý ? “, Radikal Gazetesi, 19 Aðustos 2007
2 Târih-i Osmanî Mecmuasý, No. 47, s. 284
3 Abdullah ÇELÝKKANAT, “ Mecelle’ den Ölçüler “, Sýzýntý Dergisi, Þubat 2008, Yýl : 30 Sayý : 349
4 Yýlmaz ALTUÐ, Ýktisâdî ve Ticârî Ýlimler Dergisi, Yýl: 1969, sayý:23
5 Ýskender PALA, “ Bir Kanun Kitabý “, Zaman Gazetesi, 21 Temmuz 2007
6 Peyami SAFA, “ Mecelle Bir Þâheserdir”, Tercüman Gazetesi, 5 Haziran 1958
7 Peyami SAFA, “ Yine Mecelle “, Tercüman Gazetesi, 7 Haziran 1959
http://ferahnak.wordpress.com/2010/02/17/kanun-maddelerinin-edebi-metinlere-donusmesinin-guzel-bir-ornegi-m-e-c-e-l-l-e/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Koyunlarýnda Besledikleri Yýlan Nihayet Onlarý da Soktu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Vefatýnýn 67. Yýlýnda Ziya Osman Saba’ Yý Rahmetle Anýyoruz... [Þiir]
Ýki Bedene Tek Ruh [Þiir]
Adý Konulmamýþ Duygular [Þiir]
Aþk Bir Terennüm Ýse [Þiir]
Hayal Bazan Gerçeði Aþar [Þiir]
Sensizlik Beyitleri [Þiir]
Yaðmuru Beklerken [Þiir]
Her Þey Geçmiþte Kaldý [Þiir]
Vesvese [Þiir]
"" Mâzi Kalbimde Yaradýr "" [Þiir]


Salih Zeki Çavdaroðlu kimdir?

Otuz yýldan fazla bir süredir Geleneksel Türk Musýkisi eðitimi aldým. Üsküdar Musýki Cemiyeti' nde 20 yýl korist - solist olarak görev yaptým. Bu güz Türk Musýkisi üzerine makaleler yazýyorum. (bkz. www. musikidergisi. com)

Etkilendiði Yazarlar:
N.Fazýl , C.Meriç, B.Ayvazoðlu,


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.