Bugün ülkemde cemaatler güçlerini birleþtirmiþ ve ortak düþmanlarý olan Atatürk Cumhuriyeti'ne karþý kudurmuþ iblisler gibi aðýzlarýndan salyalar saçarak saldýrýyor..

Bu saldýrýlara karþý Devletin kendini savunma mekanizmalarý çeþitli safhalarda direnç gösteriyor.

Dünya sadece Türkiye'den ibaret deðil elbette. Zamanýn dalgalarýnýn, zamanýn güçlü gelgitlerinin kendi ritmi de var. Bu denizde, bu dalgalarda farklý kaptanlar farklý gemilere farklý rotalar çizme çabasýndalar. Bir karmaþa var fýrtýnanýn içinde.. Dalgalar köpürüp çalkalanýrken gemilerin içi de karma karýþýk-çalkalanýyor.. Bir kavgadýr gidiyor fýrtýnanýn içinde..

AKEPE son dönemde bu fýrtýnanýn içinde çok hoyratça hareket etti.. Arkasýndan destekleyenlere çok güvenip çok ölçüsüzce-acýmasýzca-canavarca bir þehvetle saldýrdý. Keskin sirke küpüne zarar..

Çuvalladýlar.

Þimdi çýrpýnýyorlar.

Kurtuluþ ararken her zaman sarýldýklarý ve çok hoþlarýna giden sadýk kurtarýcýlarýný yine ilk sýraya koydular. Buna bayýlýyorlar. Mazlum edebiyatý.. Hasta bir ruh ve sapýkça bir þehvetle ayný pisliði defalarca kusup tekrar tekrar aðýzlarýna alýyorlar. Timsah gözyaþlarýyla aðlarken zevkten inim inim inleyip titriyorlar. Zevk haykýrýþlarý yeri göðü inletiyor. Sapýklýk.. Ýnanýlmaz ve iðrenç..

Daha inanýlmaz olaný hala bu numarayý yiyen saf insanlarýn olmasý.. Hala bu mazlum edebiyatýna inanan cahil ve kör insanlar var.. 80 yaþýnda dedelerden 17 yaþýnda gençlere ve beyni daha þimdiden yýkanmýþ 5 yaþýndaki bebelere kadar.. Bu günah..

Bu günahta 1938'den sonra gelmiþ geçmiþ bütün hükümetler ve bu hükümetlerin ülkesinde yaþamýþ herbirimiz suç ortaðýyýz. Ben günahkarým, sen günahkarsýn, o da günahkar. Hepimiz günahkarýz. Suçluyuz. Suçumuzu ne kadar çabuk itiraf edebilirsek bunun diyetini ödemeye ve günahýný baðýþlatmaya o kadar çabuk baþlayabiliriz.. Ama ancak eðer bu yolda yitirilenlerin, acý çekenlerin ruhlarý bizi baðýþlayabilirse.. Baðýþlanmasak bile mecburuz, artýk dur deyip doðru olaný yapmak zorundayýz. Bildiðiniz manada yaþam bu ülkede bitmek üzere.. Þimdi harekete geçme zamaný.

Son günlerde yine azdýlar.. Biraz durulup sonra yine týrmandýrmak ve acýya alýþtýrarak yavaþ yavaþ ele geçirme planýný uyguluyorlar.. Bu aþamada iþlerin kötüye gittiðini büyük ihtimalle farkettiler. AKEPE oylarý düþüyor ve bu kötü. Krizdi-açýlýmdý-yolsuzluktu-kanunsuzluktu derken boylarýndan büyük bir bataða saplandýlar. Efendileri Koca Ýblis onlara bir yardýmcý olarak Sarý Lale'yi göndermeye çalýþýyordu ama görüldüðü kadarýyla Sarýlale'nin maskesi de aceleye gelmiþ ve acemice yapýlmýþtý.. Sarýlale'nin maskesinin arkasýnda AKEPE ile AYNI YÜZü taþýdýðýný görenlerin sayýsý hesaplanandan fazlaydý..

Bu durumda Ýblis fýsýldadý; “Mazlumu oynamak lazým.. Gerginlik yarat, ne yaparsan yap ortalýðý karýþtýr.. Kapattýr kendini, dava açtýr kendine, Ordu'ya darbe yaptýrmak için elinden ne geliyorsa yap.. En mazlumlaþtýðýnda da çak erken seçimi..”

Emir alýndý ya, kudurmuþ bir utanmazlýk ve saldýrganlýkla hak, hukuk, kanun, nizam, masumiyet, vicdan, günah, Allah Korkusu tanýmadan baþladýlar çalýþmaya.. Paranýn dini yoktu ki-paraya tapanlar düzenlerini kurtarmak için imansýzca iþe koyuldu. Bu mazlum edebiyatý denen bu iðrenç kusmuðu nasýlsa yiyordu seçmenler..

Efendim þu an için görülen o ki Ordu bu numaralarýný yemeye niyetli deðil. Zaten AKEPE o yüzden deli danalar gibi kendini oraya buraya vuruyor. Çýldýrdýlar. Kendilerini parçalýyorlar.. Aman Ordu bir darbe yapsa ya da Anayasa Mahkemesi bir kapatma davasý açsa diye ne abuk subuk taklalar atýyorlar. Kýrýp döken vahþi bir öfkeyle kendi Devletlerine zarar vermek için yýrtýnýyorlar.. Tek amaç mazlumu oynayýp oylarý garantilemek- yine iktidar olmak..

Bu PLAN tutar mý?

Daha ne kadar týrmanýr bu gidiþ? Ordu “yeter ulan, çok kaþýndýnýz..” der mi? Anayasa Mahkemesi yasalar gereði suç olan davranýþlara girdiði için haklý olarak ve kanun gereði KAPATMA davasý açar mý(kapatma davasý AKEPE'ye hizmet eder ama yasa orda olduðu halde kapatma davasý açmamak da suç ya da ihmal deðil mi? Ya da baþka yollarý var mý hukuk içinde?)?

Bu sorular aðýr sorular..

BEN OLSAM.. Diye baþlýyorum.. Haydi uçalým.. (Ben genelde bilim kurgu ve fantastik öyküler yazýyorum, þimdi bir de politik kurgu yapayým buracýkta.. Fikir fýrtýnasý yapýyoruz-senaryo çalýþýyoruz þunun þurasý..)

Akepe'ye kapatma davasý açarým. Kapatýrým da.. Seçim mi yapýldý? Yapýlsýn. Akepe çýkmazsa iyi-PLAN A uygulanýr. Akepe çýkarsa kötü-PLAN B uygulanýr. Her plan için en azýndan üçer tane destek planý-yedek plan hazýrlanýr, her aþamada destek-yedek planlar güncellenir ve sonraki adýmlar yeniden analiz edilir.

Plan A.. Yobazkýran Operasyonu. Bu plan “yaþasýn yobaz haydutlardan-haramilerden kurtulduk” diye sevinerek sarhoþ olmaz. Bu iþin daha yeni baþladýðýnýn bilincindedir. AKEPE döneminde coþup heryeri saran arsýz yobaz bitki örtüsününün köklerine kadar bütün dal ve budaklarýný hedef alýr. A Planý tam bir temizlik ve yeniden inþa planýdýr. Bu yeni hükümet sorumluluðunun bilincindedir. Bu hükümet -herþeyden önce- restorasyon ve bir daha bunun gibi bir dönemin yaþanmamasý için tedbirleri alma görevindedir.

Öncelikle AKEPE döneminden baþlayarak geriye doðru bütün ihaleleri ve yolsuzluklarý soruþturacak Yolsuzluk Mahkemeleri kurulur, milletvekili dokunulmazlýðý denen utanç kaynaðý kaldýrýlýr, Feto Türkiye'ye getirilir ve yargýlanýr, cemaatinin mali baðlantýlarý ve siyasi baðlantýlarý ortaya çýkarýlýr, F tipi kadrolaþma temizlenir ve kadrolaþmaya karþý yeni kanunlar çýkartýlýr-kanuni düzenlemeler yapýlýr, Ýmam Hatipler kaldýrýlýr, yargýya % 100 baðýmsýzlýk saðlanýr, siyasi partiler-sendikalar-seçim kanunlarý yeniden ve en demokratik biçimde yapýlýr.. Daha bitmedi.. MEDYA Yasasý çýkartýlarak MEDYA/SERMAYE iliþkisine sýký denetlenen kurallar ile düzenleme getirilecek, basýnda özgürlük ve eþitlik-adillik-doðruluk ilkelerinin canlý kalmasý için bu tür bir denetleyici-koruyucu kanun þart.. Eðitim sistemi kökünden silbaþtan edilecek, Sosyal Güvenlik ve Saðlýk Sistemi bir kiþi NÜFUS KAÐIDI aldýðý andan iitibaren o kiþi için çalýþýr hale gelecek.. Cemaat liderlerinin mal varlýklarýna ve cemaatlerin siyasi-ekonomik baðlantýlarýna-vergi ve borç-kredi durumlarýna dair geniþ çaplý soruþturma baþlatýlacak.. RESTORASYON ve TEMÝZLÝK-TEDBÝR dönemi.. A Planýna direniþin ölçülerine göre(iç ya da dýþ kaynaklý direniþ) B Planýný bazý safhalarýndan yardým alýnabilir. Olay bu..

PLAN B.. Yobazsavar Operasyonu. Ýþler kötü gitmiþ sandýktan da yine bu iblisler çýkmýþ. 8 yýl önce SAFTORÝKLER bu AKEPE baþa geldiðinde huzur istikrar olacak sanmýþtý.. AKEPE akýllanmýþtý ve artýk rejimle uðraþmayacaktý.. Böyle bir yanýlgý içindeydiler.. Büyük ihtimalle -B Planý alternatif kurgusundaki- seçimlerde AKEPE veya AKEPEli bir KOALÝSYON baþa geçtiðinde bu SAZANLAR yine böyle sanacak.. Ne de olsa bu kadar gerginlikten sonra insan duvar olsa akýllanýr.. Duvar akýllanýr.. Ýblisler bildiði yoldan þaþmaz. Þimdi bunlar yine sandýktan çýktýklarý için kendilerinde Laikliði kaldýracak, saltanatý ve halifeliði getirecek gücü mevcut sanacaklar ve iþe çok daha yýrtýcý biçimde baþlayacaklar..

Oooh, mazlum edebiyatý yine kazanmýþ, kusmuðu yine yemiþ seçmenleri.. Ne güzel, ne güzel.. Böyle enayiler varken bunlar için dönecek köþe bitmez. Bitmez. Hal böyleyken birisi çýkar ve “yeter ulan, çok kaþýndýnýz..” der..

Ses tanýdýk geldi mi?

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Türk Ordusudur. TSK.. Þimdi lafý ve gerçeði oraya çekenler, buraya eðenler olabilir, boþ çabalar bunlar. Gerçek çok kýrýlgan olduðu kadar çok da saftýr. Çamura bile bulasan o saf gerçeði deðiþtiremezsin. Bu ülkeyi yýkýlmýþ bir Osmanlýnýn temelleri üzerine Türk Ordusu kurdu. O Ordu ardýndan yedi cehenneme imanla yürüyeceði Baþkomutanýna Mustafa Kemal Atatürk diyordu.. Bu millet Ata hayattayken “seni padiþah yapalým-halife yapalým” dedi.. Gümüþ tepside sundular-Ata kabul etmedi. Demokrasi dedi. Halk kendini yönetecek dedi. Seçimler olacak ve hukuk olacak dedi. Ata dedi “Bu Cumhuriyeti Türk Gençlerine miras býrakýyorum..” Ata “Elde silah, sýrtta üniformayla siyaset yapýlmaz” da dedi. Siyaset Yapmakla Siyaseti Savunmak arasýnda bir fark olduðuna da dikkat etmek gerekir.. Bunu da ben diyorum.

Türkiye Cumhuriyeti'nde bir zümrenin, Devletin gücünü ele geçirip Anayasal düzeni, kanunlarý, adaleti, devletin varlýðýný ve birliðini tehlikeye atmasýna karþý koruma mekanizmalarý vardýr. HER ÜLKEDE bu mekanizmalar KANUNEN vardýr. Bunlar tam da iþte böyle kriz ortamýnda ülkenin varlýðýný ve hukuk sistemini koruyup anormalliðin yolaçtýðý hasarýn geri dönüþü olmayan noktaya ulaþmasýný engeller. Bunlar sistemi korur. Türkçesi bunlar halkýn özgürlüðünü, ülkenin baðýmsýzlýðýný korur. Türkiye'de bu koruma mekanizmalarý SEÇÝM-SÝYASET-YARGI-ANAYASA-ORDU þeklinde yerini bulur. ORDU bu mekanizmada anahtardýr. Güç olmadan dünya üzerinde hiçbir yasa sadece yasa olduðu için uygulanmaz. Anayasa ve Yargý (YASA) halký korur ama yasanýn da uygulanabilmesi için güçlü bir dayanaðý olmalýdýr. Bu zorunludur. Ordu efendim.. Zoruna gidenin neresine giderse gitsin, bu ülke sokakta bulunmadý..

Plan B dedik.. Ordu “HOOP!” dedi dedik.. Efendim uzun uzun kasetlere, ýslak imzalara, kriptolu kozmik planlara gerek yok; Genelkurmay Baþkaný “ÝLERÝ” dedikten sonra herþey en geç 3 saat içinde biter. Hem de gece biz yataklarýmýzda uyurken.. Daha “lan olum duydun mu, asker AKEPE'lileri tutukluyomuþ..” diye ilk haber duyulmadan çoktan olan olmuþtur. Bu iþ bu kadar hýzlý ve sessizce olur.. Ruhunuz duymaz..

Bu iþ olduðunda pek muhtemeldir hemen ya da bir süre sonra Cemaatçi karþý guruplar-yabancý ülkelerin ajanlarý iç karýþýklýk çýkarmak için bombalama eylemlerine, sokak çatýþmalarýna, intihar saldýrýlarýna, askeri birlik-araç-kontrol noktalarýna saldýrýlara baþlayacaktýr.. TSK içindeki hainler de bu noktada sabotaj eylemleri-casusluk yapacaktýr, karýþýklýk çýkartacaktýr..

Ýçeride þiddet olaylarý belli bir aþamaya gelince-belli etkiyi yaratýnca-durum OLGUNLAÞINCA.. Bu defa dýþ güçler kendi B Planlarýný uygulayacak. NATO Barýþ Gücü'nü darbeciler karþýsýnda mazlum düþen Türk halkýný ve DÝÐER ETNÝK AZINLIKLARI(!!) KURTARMAK-ÖZGÜRLEÞTÝRMEK için harekete geçirecekler.. (Ya da en azýndan ambargolar -3 tarafý denizle çevrili, iki kýta arasýnda bir köprü, adeta medeniyetlerin kesiþtiði bir jeopolitik konumdaki bu topraklara bir ambargo iþlemez ama olsun- yaptýrýmlar, kýnamalar, dýþardaki para ve mal varlýðýnýn dondurulmasý, anlaþmalarýn iptali, vs.. olacaktýr.)

Ýþte bu noktada iþler kimin daha kararlý ve cesur-yýlmaz olduðuna geliyor. Bir ülke topraklarýna baþka bir ülkenin askerlerinin üs kurmasýna-eðitim için bile olsa yerleþmesine karþýyým. Kaldý ki Barýþ Gücü denen iþgalci ve emperyalist maþasý ordu gelecek-yok öyle yaðma.. Sýnýrdan girmeye çalýþan ilk askeri mevlasýyla tanýþtýrdýðým gibi ALAYININ ANALARINI AÐLATIRIM.. Bu mücadele özgürlük mücadelesidir bu noktadan sonra.. Bu Türk'ün var olma mücadelesidir.. Bir karýþ topraðýma el uzatan kaç okyanusun ötesinde olursa olsun kendi topraðýnda bu savaþý hissedecektir-söz veriyorum.

Maskeler düþmüþ ve gerçek yüzler ortaya çýkmýþtýr. Savaþ meydaný korkunç olduðu kadar da güzeldir. Ýnsanýn-milletlerin içindeki en iyiyi ve en kötüyü yani GERÇEÐÝ ortaya çýkartýr. Bir varlýðýn kendi düþmanlarý ile caný ve özgürlüðü için yüzleþmesi onun vereceði en onurlu sýnavdýr. Biz Türkler bu sýnavý Tarih boyunca sayýsýz defa verdik ve her defasýnda bu sýnavý geçtik. Yine bu sýnavýn verilmesi gerekirse bu sýnav verilir.. Kan istiyorsa kan, acý istiyorsa acý, ne bedel istiyorsa bu bedel ödenir.. Özgürlüðün ve baðýmsýzlýðýn fiyatý olmaz, özgürlük satýlmaz ve satýn alýnmaz.. Özgürlük kavgayla kazanýlýr. Bunu daha kolay, daha medeni bir yolu yoktur. Bir halkýn özgürlük ve baðýmsýzlýðý için dövüþecek noktaya getirilmesi zaten onun medeni olmayan haksýz bir biçimde köþeye sýkýþtýrýlmasýnýn meyvesidir.. Adýna ülke borçlarý deyin, dýþtan destekli hain siyaset deyin, yýkýcý-bölücü örgütler deyin.. Ne derseniz deyin.. Kýlýç kýnýndan çýkmýþtýr. Sana kýlýç çekenle konuþulacak lisan kýlýç dilidir.. Kan akacaktýr.

Tarih mürekkeple yazýlmaz, tarih kanla yazýlýr. Bir ülkenin topraklarýný kalemle deðil coðrafya ile çizersin. O coðrafyanýn her karýþýnda bir milletin evlatlarýnýn, atalarýnýn kaný vardýr.

“Bayraklarý bayrak yapan üzerindeki kandýr, Toprak uðrunda ölen varsa vatandýr..”

Bu vatanda yabancý mandasýnda, onun bunun himayesinde, birilerinin diktasýnda, þeyhlerin keyfinin pençesinde yaþamaktansa.. Hiç yaþamamak daha iyi.. Bir nesil, iki nesil, üç nesil feda edilir gerekirse.. Ama sonraki nesil yiten canlarýn sayesinde özgür, baþý dik, onurlu, huzurlu bir yaþam sürer..

Bizim bugün yaþadýðýmýz bu Türkiye huzurlu deðil ki! Hukuk iktidarýn saldýrýsý altýnda, Ordu iktidarýn saldýrýsý altýnda, iþçi-memur-emekli-çiftçi hep iktidarýn düþmaný sanki.. Sanki bu hükümet bu ülkenin hükümeti deðil de bir Ýþgal Devletinin hükümeti..

Hükümet böyle hükmedecekse hükmetmesin.. Demokrasileri böyleyse, hukuklarý böyleyse, yönetimleri-zihniyetleri böyleyse bu hükümet yýkýlsýn. Bu ülke daha önce de yýkýlan hükümetler gördü. Hükümeti býrakýn, yýkýlan bir ÝMPARATORLUÐUN altýndan yedi düvele raðmen baþýmýzý kaldýrýp yeni bir ÜLKE kurduk..

Hükümet.. Hükümet dediðin nedir ki? Biri giderse diðeri gelir. Çok bozuk-çok çarpýk-çok iðreti-çok iþe yaramazsa ve gaflet-dalalet ve hatta hýyanet içindeyse.. Yýkar yenisini kurarsýn.. Bundan önce 59 Hükümet kurulduðu gibi bunlarýn üzerine 61. de kurulur, 62. de 63. de..

Züppe Emperyalistlere bundan 80 küsür yýl önce dünyadaki bütün köle halklara ilham kaynaðý olan bir ders verdik.. Bugün bir ders daha vermemiz gerekirse veririz, bir kez daha örnek olmamýz gerekirse oluruz.


(..Ýþte efendim, fikir fýrtýnasýnýn ve senaryomuzun sonuna geldik.. Sonuna kadar okuyan herkese teþekkür ederim.)