ABD‘nin mazisi esaretle yoðrulan Baþbakaný Obama’ya, yeni Ortadoðu stratejisinin derin izlerini taþýyacak olan Türkiye ziyareti öncesinde, bazý aydýnlar açýk mektup göndermiþ.

80 kadar aydýnýn, “bölgede demokratik reformlarýn savaþ, tehdit ve dayatmalarla deðil, barýþçýl yollarla yapýlmasý çaðrýsýnda“ bulunarak, Obama’ya yol gösterici, ufuk açýcý beyanatlar içeren bilgilere yer vermiþler!

Dahasý; mektupta ABD'nin “on yýllardýr insan haklarýný ihlal eden, iþkence yapan ve kendilerini eleþtirmeye cesaret edenleri hapseden baskýcý rejimleri desteklediðine“ dikkat çekmiþler!

Biz Amerika yeni Baþkanýnýn yürüttüðü Ortadoðu ve dolayýsý ile islam dünyasý hakkýnda sözde uzattýðý barýþ elini kimlerin tutup tutmamasý gerekiri burada tartýþacak deðiliz.

Dikkatlerden kaçmayan asýl nokta þu ki; bu bölgeye insan haklarýný ihlal eden iþkence yapan, baskýcý rejimleri yerleþtirenlerin kimler olduðunu bilmeyecek kadar basiretli deðillerse, bu tür kiþilere aydýn demek, aydýn kavramýnýn tanýmýna insaf dýþý yaklaþým olur. Bunun ötesinde Bu bölgenin asýl aydýnlarýna da haksýzlýk olur.Kaldý ki; eleþtirileni kim koydu oraya...

Yok gerçekten halkýn ne istediklerini bilmeyecek ve de göremeyecek kadar cahil ve dahi vicdanlarý körelmemiþler ise o halde halk adýna birilerine yaltanmak niye?

Avrupa ve ABD’nin kanlý senaryolarý ile bölgenin vicdan sahibi halkýnda birikmiþ bir kinin oluþmasýna zemin oldu. ABD, yeni bir politik hamle ile Ýsaril’in can çekiþmekte olan varlýðýna, üstü kapalý çözümlerin üretiminde, bölgenin kendisine yakýn etkin ülkeleri ile mekik dokumaya baþladý bile…

ABD’nin; Ortadoðu’yu bir að gibi saran sorunlar yumaðýnýn asýl müsebbibi kendisi deðilmiþ gibi alaylý duruþu ile tekrar tekrar sýrýtýrken, bir de iþin tuzu biberi mahiyetinde demokrasi konusunda disiplinli bir hak mücadelesi yürütüyor imajýný vermesi yok mu?

ABD‘nin; ne bu bölge için, ne de dünyanýn kalan kýsmýna, söyleyecek hiçbir sözü kalmamýþtýr. Birilerinin beklentisinin olduðunu sanmak ta farklý bir sorun ki, bu sorunun müsebbibi de yine ABD’dir! Zihnimizi meþgul eden tek þey, Obama’nýn bu coðrafyanýn tekrar nasýl bir potansiyel suçlu alaný (þimdiden Sudan yanmaya baþladý) haline getireceði?

Yeniden uygulanmaya baþlayacak senaryolar için ne gibi bahaneler bulup düðmeye basacaðý iken, birileri kendilerini islam dünyasý ve Türkiye adýna söz söyleme selahiyetini kendisinde bularak, Obama’ya barýþ havariliði üstlenmenin, bayram deðil düðün deðil nakaratýný hatýrlattý! Sakýn sizde malum ýlýmlý planýna bulaþanlardan olmayasýnýz?

Bir milleti, ümmeti ve kýtayý temsil ettiklerini düþünen zevatlar, bu coðrafyanýn onurlu çocuklarý inancý ile özdeþleþmiþ, siyasi bilinci geliþmiþ, kadýn erkek, genç yaþlý, hemen hepsi geliþen olaylardan dolayý bedel ödemiþ. Yaþadýðý acýlardan dolayý da olsa ortak siyasi bir duyarlýk yakalamýþ.

Dünyanýn, Ortadoðu’nun ve Türkiye'nin meydanlarýnda rahatlýkla yürüyemeyen birinin, kendisini o coðrafya adýna söz hakkýna sahip görmesi, dahasý onlarýn söz hakkýný kendisinde kabul etmesine þaþmamak elde mi? Eh! Fildiþi kulelerde yaþamak bu olsa gerek...

Toplumdaki farklýlýklara raðmen, birlikteliðe(Ýsrail-Filistin gibi) vurgu yapýlarak,bölge halký adýna nelerin kaybedilebileceðini gösteren tavýrlar ihanet deðilse ne ile özdeþebilir?

Klasik ama bir o kadar da etkileyici söylemlerle, duygusal olan bölgenin kalplerini kimler adýna celp etmeyi düþünüyorlar acaba? Duygu ile aklý, akýl ile inancý içiçe geçirmeyi baþaran bölgenin halký, dinamik ve coþkulu bir yoðunlukla kendi deðerleri ile tarih sahnesine yeniden çýkmanýn arefesinde iken, kokuþmuþ deðerleri tarihin müzesine göndermek üzere iken, baþka ülkelerin iyilik meleklerine ve onlarýn yerli havarilerine tav olabileceklerini sanacak kadar saf görmek, tarihten ders almadýðý anlamýna gelir ki, bu da…

An gelir dünyadan ayrýlsak bile, özgürlük ve adalet yankýlarýnýn günden güne, nasýl da yükseldiðini duyamayacak kadar iþitme özürlülerden deðiliz herhalde!

mcan@hotmail.de


11.Mart.2009