..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoþtum; hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Deneysel > Hilal Fýrtýna




6 Mart 2010
Babamý Bulmak  
Hilal Fýrtýna
Annem “Senin baban var ama nerde, bilmiyorum “ dedikten sonra bana duvarlar boyunca uzanan kitaplýðýný göstererek “Ama bak bir sürü kitabýn var” demiþti.


:CBGG:
BABAMI BULMAK
Baharýn yaklaþtýðý günlerdi. Öðleden sonra iþ dönüþü annemin evine uðramýþ, kitaplýðýnda aradýðým bir kitabý bulmaya çalýþýyordum. O sýrada elime geçen bazý kitaplarla da ilgileniyor ve bir an önce bulmam gereken kitaba gecikiyordum.
Sosyal psikoloji ile ilgili bazý araþtýrmalarýn olduðu bu kitabým bir arkadaþýma lazým olmuþtu. Onu bir süre önce anneme verdiðim için bugün annemin evinde onun kitaplýðýný karýþtýrýyordum. Ýki sene önce öðretmenlikten emekli olan annemin çok zengin bir kitaplýðý vardý.
Çok severdim annemin kitaplarýný. Bu kitaplýk üç beþ yýlda bir yanýna üzerine bir raf eklenmesiyle sürekli büyürdü. Her kitabýn arasýnda istisnasýz bir kâðýt parçasýna, bir nota, bir fotoðrafa rastlamak mümkündü. Annemin kendi el yazýsýyla kitaplarýn köþelerine iliþtirdiði notlarý okumak çok hoþuma giderdi.
Çok önemliydi annem için kitaplar ve okumak. Hiç unutmuyorum bir gün ansýzýn anneme neden babamýn olmadýðýný sorduðumda, annemin kitaplarla dolu çalýþma odasýndaydýk. "Baban yok deðil kýzým, herkes gibi senin de bir baban var ama nerde ne yapýyor bilmiyorum, yýllar oldu gideli” demiþti.
Ben doðduktan altý ay sonra babam, annemle yaptýðý þiddetli bir kavganýn sonunda evi terk etmiþ. Annem uzun zaman ondan haber alamamýþ. Çok sevdiði kocasý baba olur olmaz çok deðiþmiþ. Kendisinden beklenmedik bir þekilde sorumsuzca davranmaya baþlamýþ. Annem babamýn hayatýna günü birlik birçok kadýnýn girdiðini öðrenmiþ. Çok kýrýlmýþ ama kendisini babamdan ayrýlacak kadar güçlü hissetmemiþ.
Ateþli bir çocuk hastalýðýndan dolayý iki gün hastaneye yatýrmýþlar beni. Annem babama ulaþamamýþ. O zamanlar cep telefonu yokmuþ tabii. Babam anneme hiç haber vermeden iþ yerinden izin alarak þehir dýþýna çýkmýþ. Döndüðünde sinirleri iyice yýpranmýþ olan annemle yaptýklarý kavgadan sonra “Bu ev bu iliþki beni boðuyor .” diyerek gitmiþ.
Benimle hiç ilgilenmemiþ bile.
Hasta olan kýzýna bir kez bakmamýþ bile.
Bu olaydan kýsa bir süre sonra evde kimse yokken babam eve gelmiþ. Kendine ait eþyalarý ve almayý uygun bulduðu bir iki þeyi kapýda bekleyen bir arabaya yüklemiþ. Anneme de bir mektup býrakmýþ. Üzgün olduðunu, ama buralardan gitmek istediðini, evliliðin ve çocuk sahibi olmanýn kendisi için bir hata olduðunu belirterek annemden özür dilemiþ ve boþanmak istediðini belirtmiþ. Uzun bir mektupmuþ bu. Ama baþka neler yazmýþ babam hiç öðrenemedim.
Annem döner diye beklediði kocasýnýn gidiþi karþýsýnda büyük bir hayal kýrýklýðý yaþamýþ. Hemen arkasýndan boþanmýþlar.
Annem “Senin baban var ama nerde, bilmiyorum “ dedikten sonra bana duvarlar boyunca uzanan kitaplýðýný göstererek “Ama bak bir sürü kitabýn var” demiþti.
O zamanlar bunun ne demek olduðunu anlamamýþtým. Daha okuma yazma bile bilmiyordum. Ama yýllar boyunca babasýzlýðýmýn acýsýný kitap okuyarak dindirmeye çalýþýrken annemin ne demek istediði anlamýþ ve okuduðum her kitapta aslýnda babamý bulmaya çalýþmýþtým.
Babama duyduðum öfke ile baþ etmem çok zor olurdu. Okulda aile konularýnýn iþlenmesi, yeni gelen öðretmenlerin baba mesleðini sormalarý beni acý ve utançla baþ baþa býrakýrdý. Utanýrdým, çünkü babam için çok deðersizdim. Benimle hiç ilgilenmemiþti. Kendimi zavallý hisseder, yok olmak isterdim.
Boþanmanýn ardýndan babaannemin zoruyla babam beni birkaç kez görmüþ. Babaannem beni kendi evine götürürmüþ ve babam orada görürmüþ.
Sonra babamýn yurt dýþýna çýktýðýný, yabancý bir kadýnla beraber olduðunu annem babaannemden öðrenmiþ. Babaannem yýllarca çok sevdiði küçük oðluna hasret kalmýþ.
Amcam uzak bir þehirde eþi ve bir çocuðuyla birlikte yaþardý ve annesinin kardeþine duyduðu farklý sevginin altýnda ezildiði için dört beþ yýlda bir zorla gelirdi. Bu sebepten amcamý yaþamým boyunca üç beþ kez görmüþümdür. Zaten sevmediði ve kýskandýðý babamýn çocuðu olarak bana hep sert bakar ve bakýþlarý beni ürkütürdü.
Amcam tüm ezikliðine karþýn babaanneme yaþamasý için gereken maddi desteði sunar, çok genç yaþta kocasýný kaybetmiþ babaannemin rahat yaþamasýný saðlardý. Ama babaannem yurtdýþýnda olan sevgili oðlunu özlemekle o kadar meþguldü ki, amcamýn kendisi için yaptýklarýný hiç görmez, amcamý nedense hiç önemsemezdi.
Babamýn iyi bir insan olduðunu, beni sevdiðini ve görmeye geleceðini anlatýrdý babaannem. Babamla ilgili sorularýmý hep babaanneme sorarmýþým. Beþ yaþlarýnda olduðum o günleri hayal meyal hatýrlýyorum.
Sanýyorum babaannem babamýn bu yaptýðýndan onu sorumlu tutmamýþ, bunu babama yakýþtýramamýþ, onu hep birilerinin etkilediðini, hatta büyü yapýldýðýný söyleyip durmuþ.
Sonradan öðrendiðime göre anneme de için için kýzarmýþ. Annemin dýr dýr yaptýðýný, oðlunu boðduðunu, hiç hesapta yokken hemen hamile kalarak oðlunu zor duruma falan soktuðunu anlatýrmýþ komþulara.
Þimdi düþünüyorum da babaannem babamý o kadar sevmekle, kayýrmakla hiç iyi etmemiþ. Belki babasýz büyümemin en önemli sebebi buydu. Aþýrý þýmartýlmaktan hiç büyüyemeyen babam, bir çocuðu olduðunu anlayamamýþtý. Sorumluluklarýný bilen, kararlar alan, duygularýný belli etmeyen, baðýmsýz annem babama sanýrým görmek istemediði þeyleri hatýrlatýrdý. Beklenmedik bir anda benim doðmam, þimdi düþünüyorum da babamý ne kadar zorlamýþtýr.
Babaannem öldüðünde altý yaþlarýndaydým. Babama ulaþýlamamýþ yine. Amcam kendisinden sevgisini esirgeyen annesine son görevini yaparak bir daha uðramamak üzere gitmiþ buralardan.
Babam haftalar sonra gelebilmiþ, halledilmesi gereken bazý yasal iþler nedeniyle.
O günlerde bir pazar günü beni alýp lunaparka götürdüðünü hatýrlýyorum. Eve nasýl geldi, annemle ne zaman konuþtular hatýrlamýyorum. Ýstemeyerek ama ses çýkarmadan babamýn elini tutmuþ, hiç konuþmadan onun bana aldýðý pamuk þekeri yemiþtim.
Sonrasýnda babamla birkaç telefon görüþmem oldu. Ergenliðimin en ateþli günlerinde ona baðýrmýþ, hesap sormuþ,neden beni terk ettiðinin yanýtlarýný alamamýþtým.Bu konuþmalarýmýz sýrasýnda ben öfkeyle haykýrýrken babam aðlardý. O zaman ona acýrdým. Nefretin yanýnda bu acýma duygum beni kýzdýrýr, neye kime öfkeleneceðimi bilemezdim.
Amcamý da bir kez aramýþtým. Ama çok soðuktu bana. Acý içinde geçen yalnýz çocukluðunun sebebi olarak gördüðü kardeþinin çocuðuydum ben. Ne beni görmek ne de o günleri hatýrlamak istemediði belliydi sesinden. Oysa ortak noktamýz aynýydý: Ýkimiz de babam yüzünden acý dolu bir çocukluk geçirmiþtik.
Annem birkaç kez babama ulaþýp benimle ilgilenmesini istemiþ. Babam “Hayýr” dememiþ ama bir iki kez para yollamak dýþýnda ilgilenmemiþ tabii. Hayatýný yurtdýþýnda geçirmiþ.
Babamý hayal bile edemiyordum o zamanlar. Hatýrladýðým tepesi saçsýz baþý ve býyýklarý. Gerisi yok. Sanki onu tamamen yok etmek, adýný, varlýðýný, hayalini kazýmak istiyordum beynimden.
O sýrada telefon çaldý. Öyle dalmýþým ki, olmamam gereken bir yerde aniden yakalanmýþým gibi hissetmiþtim.
Annem nasýlsa evde deðildi ve benim de telefona bakmama gerek yoktu. Telefonun çalmasý kesilince biraz rahatladým.
Annemin okuma koltuðuna oturup dinlenmek istedim. Ne kadar da yorgun hissetmiþtim kendimi.Bir kitap ararken kitabý bulmak yerine neler neler gelivermiþti aklýma.
Beynimden kazýmak için uðraþtýðým babamýn soyadýný taþýmak çok aðýr gelirdi bana. Ben annemin soyadýný taþýmak isterdim. Annemin yapmaya çalýþtýðý açýklamalarý hiç anlamaz, onu erkenden evlenip babama ait bu addan bir an önce kurtulmakla tehdit ederdim.
Ama yýllar sonra evlenirken eþimin soyadýnýn yanýnda kendi soyadýmý da kullanabilmek için dilekçe vermiþtim nikâh memurluðuna. Annem bu duruma þaþýrmýþ, bir þey sormamýþtý. Sorsaydý eðer bir yanýtým yoktu o zamanlar. Bugün de öyle kolayca dile getirebileceðim bir yanýtým yok. Ama içimde bir yerlerde niye böyle istediðimi biliyorum diye düþünüyorum.
Tekrar kitaplara bakarak aramayý sürdürüyordum. Telefon bir daha çalmaya baþlamýþtý. Arayan ayný kiþi miydi acaba? Bu ne ýsrardý böyle? Ya önemli bir þey varsa? Açsam mý?
Ben ne yapacaðýma karar veremezken, telefon susmuþtu.
Birkaç dakika sonra nihayet aradýðým kitabý bulmuþtum.
Yorucu bir iþ olmuþtu bu. Bir sürü hatýra sanki uzun zamandýr güneþe hasretmiþçesine, küçücük bir çatlaktan sýzan ýþýða kanýp çýkývermiþlerdi dýþarýya.
Bir kahve içmeden annemin evinden ayrýlmak istemedim. Bir fincan kahve tekrar her hatýrayý yerli yerine koyabilirdi. Kitabý çantama koyup, mutfaða yollandým.
Annemin þirin mutfaðýnda kahvemi yudumlarken, benim ve kýzýmýn fotoðraflarýnýn süslediði buzdolabýna baktým. Dolabýn yan tarafýnda kýzýmýn yaptýðý bir resim. Çocuk, pastasýndaki mumlarý üflerken, anne ve babasý gülüyorlar kocaman aðýzlarýyla. Ben hiç anne, baba ve çocuk resmi yapmýþ mýydým acaba?
Fincaný ve cezveyi yýkadýktan sonra, çarþýda ya da yürüyüþte olabileceðini düþündüðüm anneme kýsa bir not býrakýp çýktým.
Merdivenlerden hýzla inerken, kitabý da çantamdan çýkarmýþtým. Aklýma takýlan bir þeye bakýyordum. Annem bu kitaba da o zarif yazýsýyla notlar düþmüþtü küçük küçük. Birden arasýndaki vesikalýk fotoðrafý fark ettim. Siyah önlüklü beyaz yakalý bir erkek öðrenciye aitti bu fotoðraf. Arkasýnda bir yazý yoktu ama bunun annemin eski öðrencilerinden birine ait olduðunu anlamýþtým.
Bakýþlarý nasýl da ürkekti.
Fotoðrafý tekrar kitabýn arasýna koyarak, otobüs duraðýna doðru hýzlanmýþtým.
Otobüsten inip arkadaþýmýn iþ yerine vardýðýmda akþam olmuþtu. Ona kitabý verirken son anda arasýndaki fotoðrafý anýmsadým.Onu alýp cüzdanýma koymam en iyisiydi.
Evime doðru yürürken tekrar fotoðrafa bakmak istedim.
Beni etkilemiþti bu yumurcak öðrenci. Onun hikâyesini en kýsa zamanda öðrenmeliydim annemden.
Adý neydi? Dersleri nasýldý? Annemin çok sevdiði bir öðrencisi olmalýydý.
Fotoðrafý tekrar cüzdanýma koyup evime vardýðýmda, annemi aradým.
Bugün ben oradayken çalan ama benim açmadýðým telefonu bu kez ben çaldýrýyordum. Annem gelmiþti. Biraz sohbet ettikten sonra kitabýn arasýnda öðrencisinin fotoðrafýný da yanlýþlýkla aldýðýmý, ama en kýsa zamanda vereceðimi söyledim. Annemin “Ne fotoðrafý?” deyiþine, þaþkýnlýðýna o zaman bir anlam veremeyip, çok da önemsememiþtim.
Gece kýzým ve eþim uyuduktan sonra biraz kitap okudum. Ertesi gün için çantamý hazýrlarken elime tekrar o fotoðrafý alýp dalýp gittiðimi anýmsýyorum.
Büyük bir yoksunluk hissetmiþtim bu çocuðun bakýþlarýnda. Asi ama yoksun bakýþlar. Hiç tebessüm yok. Bu çocuk sanki hiç içten gülmemiþ gibi. Nasýl gülerdi acaba?
Onu kucaklayýp, güldürene kadar gýdýklamayý istedim.
Sanki istemeden zorla çektirmiþti bu fotoðrafý. “Siz zorla çekiyorsunuz benim fotoðrafýmý ama ben de gülmeyeceðim iþte” dercesine asi bakmýþtý.
Haylaz, yaramaz, belki öðretmeninin yaka silktiði, anne babasýnýn bir türlü anlayamadýðý bir çocuk.
Geceleri sanki yataðýnda aðlýyordu bu çocuk. Belki de büyüdüðü halde hala yataðýný ýslattýðý için utanýyordu. Saçlarý kýsacýk, ürkek bir çocuk…
Ýçimde ona karþý bir acýma, þefkat duygusu uyanývermiþti. Bu çocuk þimdi kimbilir nerede, ne yapýyordu? Annem bu fotoðrafý benden birkaç ay önce aldýðý bu kitabýn arasýna koyduðuna göre, deðer verdiði bir öðrencisine aitti.
Fotoðrafý cüzdanýma koyup yattýðýmda hala düþünüyordum.
Anýlar, acýlar, mutluluklar bir fotoðrafta donduruluyordu. Bu donmuþluðu bir gün birinin bakýþlarý eritebiliyordu sanki.
Ne tuhaftý bugün artýk olmayan anlarýn fotoðraflardaki donmuþluðu.
Fotoðraflarda donmuþ kalmýþ çocukluklar, ürkek bakýþlar…
     Bu çocuk büyüdüðünde nasýl bir yetiþkin olmuþtu acaba?
Annemle iki gün sonra buluþtuðumuzda cüzdanýmý açýp fotoðrafý anneme uzatmýþtým. Onun þaþkýnlýðýna þaþýrmýþtým.
“Sana verdiðim kitabýn arasýnda buldum bu öðrencinin fotoðrafýný. Dedim ya telefonda. Çok duygulandýrdý beni, içimi acýttý.”
Annemde ses yok. Elindeki fotoðrafa bakýyor anlamsýz.
“Þimdi burada olsa onu kollarýma almak, sarýlmak, onu çok sevdiðimi söylemek isterdim.” dedim.
Annemin gözleri neden dolmuþtu?
Belli ki bu öðrenci onda derin izler býrakmýþtý.
“Anne, kim bu çocuk ya?” dedim sýkýntýyla. “Çok sevdim ben onu.”
“Sev onu kýzým sev, o da tüm çocuklar gibi masum ve yalnýz bir çocuk “deyiverdi.
“Adý neydi bu öðrencinin?
“Ýsminin bir önemi yok. O da bir çok çocuktan biri. Sokakta gördüðün çocuklardan biri. O da büyüyünce pek çok hata yapacak olacak bir çocuk iþte.”
Annem durdu, derin bir nefes aldý.
“Sev onu kýzým sev.”
Derin bir nefes daha aldý. Annemin bu halleri garibime gitmiþti.
“Çocuklar hangi çaðda, hangi zamanda olursa olsunlar masumdurlar. Bir yetiþkini ancak onun da bir zamanlar çocuk olduðunu hatýrlayarak affedebiliriz” dedi.
“Kim bu çocuk anne?
“Bu çocuk büyüdüðünde çok hatalar yaptý dersem ne dersin?”
Þaþýrmýþtým bu soru karþýsýnda.
“Bilmiyorum anne, ben sadece bu çocuðu çok sevdim. Etkiledi beni bakýþlarý. Hata yaptýysa bile ne olur? Kimbilir ne gibi sebepleri vardý? Hangimiz hata yapmýyoruz ki?”
Annem, gözlerini silerek bana baktý. Sanki bu zamaný bekliyormuþ gibiydi. Sanki o fotoðraftaki çocuk gibi bakýyordu: Suskun ama söyleyecek çok þeyi var.
“Anneciðim, ne oluyor sana böyle, bir sorun mu var? Kim bu çocuk, söylesene.”
“Bu çocuk… Kýzým bu fotoðraftaki çocuk, büyüdüðünde senin baban olmuþtu”
“Ne! Bu benim babam mý?”
Bir sessizlik. Uzun mu kýsa mý, hatýrlamýyorum.
Þok olmuþtum.
Beni terk eden, için için kendisinden nefret ettiðim babamýn bir zamanlar çocuk olmuþ olabileceði hiç aklýma gelmemiþti.
Öyle bir çocuk ki, bakýþlarý beni çok etkilemiþ, onun canlanmasýný, ona sarýlýp tüm kederini dindirmeyi istemiþtim.
Ben babamý kollarýma alýp, “Tamam küçüðüm, bitti her þey, artýk güvendesin” demek istemiþtim.
Olduðum yerde kalakalmýþtým. Sevgi ve nefretin içimde giriþtiði ve hiç bitmeyecekmiþ gibi gelen korkunç savaþýn sonlarýna gelmiþtim demek ki.
Annem “Baban yok ama kitaplarýn var.” Demiþti.
Ben her kitapta babamý aramýþtým. Sonra bir gün bir kitabýn arasýnda bulduðum bir çocuk bana babamý sevebileceðimi fark ettirmiþti.
Babamý bulmuþtum. Bir çocuk sayesinde babamý bulmuþ ve onu ne kadar çok sevdiðimi anlamýþtým.
Annem, elinde fotoðraf aðlayarak bana bakýyor. “Biz sevgiyi ancak ve ancak çocuklardan öðrenebiliriz sevgili kýzým .” diyor en öðretmen sesiyle.
Annemin elindeki fotoðrafýn buzlarý çözülmeye baþlýyor.
Bütün anýlarýn, duygularýn, öfkelerin buzlarý çözülüyor.
Gözyaþlarým eriyor.
Ýçimdeki yýllardýr donmuþ olan sevgi yavaþ yavaþ eriyor. Erime damla damla akýyor gözlerimizden.
Bazý þeyler ancak olmasý gerektiði zamanda oluyor.
Ben o çocuðu seviyordum. Kendi çocuðumu sevdiðim gibi.
Ýþte, benim babamý bulduðum ve affettiðim gün o gündür.
     
Þubat 2010

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Etkileyici
Gönderen: Banu Tekcan / , Türkiye
12 Ocak 2011
Tebrikler. Çok akýcý, etkileyici, duygu dolu ve sürprizli bir öykü.

:: Tebrikler
Gönderen: Ramazan Gökner / , Türkiye
19 Nisan 2010
Yazýnýzý zevkle ve heyecanla okudum. Güzel bir çalýþma olmuþ. Ama çalan telefona aklým takýldý acaba babasý mýydý?

:: Çok teþekkürler
Gönderen: Mahmut Uður Þahinol / , Türkiye
9 Mart 2010
Sevgili Hilal. Aslýnda anlattýðýnýz þey çok güzel olan insanlýk yanlarýmýzýn açýða çýkmasýný saðladý hesap yapamam sanýrým. Ve hep söylediðim bir þeyi daha ne kadar da çok onayladý. En nefret ettiðiniz insanýn bile bir annesi ve babasý var. Onu sevenler de var. Bir daha düþünün... Çok teþekkürler, keyifle ve ibretle okudum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Çirkin
Bir Gün
Son Cümle
Hikayesiz
Fidanlar Sallanýyor
Mutfakta Yemek Piþiren Bir Kadýn
Ýstasyondaki Yabancýyý Tanýyorum
Temizlenemeyen


Hilal Fýrtýna kimdir?

Öyküsünü Arayan Kadýn

Etkilendiði Yazarlar:
Murathan Mungan,Jose Saramago,Çehov, Hasan Ali Toptaþ


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hilal Fýrtýna, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.