..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsanlýðýn hangi filizi köreltilmek istenmiþse, tersine o filiz daha gür büyümüþtür. -Freud
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > Mustafa Mert




6 Mart 2010
Plajda Bir Gün  
Mustafa Mert
Halim bu yýlki dinlencesinin bir haftalýk kýsmýný Antalya’da ailesinin yanýnda geçirmeyi kararlaþtýrmýþtý. Nesibe ise önce hafta sonunu yalnýz kalýp kitap okuyarak geçirmeyi planlamýþtý, ama Halimden beklemediði telefon gelince yaþadýklarý güzel günlerin hatýrýna onunla plaja gitmeyi kabul etmiþti. Lara Plajýna giden ilk otobüse bindiler.


:CGHC:
Otobüs duraðýnda buluþtular. Liseli aþýklar akþamdan sözleþmiþlerdi. Ancak aþk yaþadýklarý günler çok gerilerde kalmýþtý. Oðlan tanýþtýðý bir Alman kýzýyla Almanya’ya gitmiþ, evlenmiþ ve orada kalmýþtý. Kýz ise bir anda geliþen bu olaylar karþýsýnda önce depresyona girse de sonra üniversitede okumaya baþlayýnca sýkýntýlarýndan arýnmýþtý. Beþ yýldýr görüþmüyorlardý. Eþi ile ayný zamana gelmeyince Halim bu yýlki dinlencesinin bir haftalýk kýsmýný Antalya’da ailesinin yanýnda geçirmeyi kararlaþtýrmýþtý. Nesibe ise önce hafta sonunu yalnýz kalýp kitap okuyarak geçirmeyi planlamýþtý, ama Halimden beklemediði telefon gelince yaþadýklarý güzel günlerin hatýrýna onunla plaja gitmeyi kabul etmiþti. Lara Plajýna giden ilk otobüse bindiler. Ýlk dakikalarda ikisi de sessiz kalmayý yeðledi. Buzlarý eritmek isteyen Halim;
-Ben görmeyeli Antalya güzelleþmiþ.
-Ne gibi?
-Köprülü kavþaklar, parklar.
-Parklar tamam, ancak köprülü kavþaklar zorunluluk haline geldiðinden yapýldý, ama bana göre daha iyi yapýlabilirdi. Zaten yapýlanlarýn hepsi köprülü kavþak deðil, bir kýsmý belli bir yöne gitmeyi kolaylaþtýran alt geçitler. Farklý yöne gitmek isteyenlerin iþi de zorlaþtý.
-Alt geçidin götürdüðü yöne daha yoðun trafik aktýðý için yapýlmýþtýr.
-Doðru, M. AVM’ne gitmek kolaylaþtý. Antalya’nýn trafik sorunu dar bir görüþ açýsýyla çözülemez.
-Bence çözülmüþ.
-Ben de onu söylüyorum iþte!
-Bana dar görüþlü mü diyorsun?
-Evet.
-Asýl dar görüþlülük yönetimde istemediðin erkler olunca onun yaptýðý iþleri, sýrf o yaptý diye beðenmemektir.
-Yýllardýr ülkemizi yöneten hükümetler, ne yaptýðýysa benzerini biraz daha geliþmiþini mi yapmak gerekiyor?
-Onlarýn pek yapmadýklarý yapýlmýþ.
-Alternatif olarak; doðayla barýþýk, insan saðlýna daha fazla önem veren karbon salýnýþýný azaltacak þeylerde yapýlabilirdi.
-Örneðin?
-Bisiklet yollarý, Þehrin her yerine ulaþan tren yollarý. Hatta Antalya limanýný diðer illere ve ilçelere baðlayan demiryollarý yapýlabilirdi. Elektrik üretmek için artýk barajlar, termik ve nükleer santraller yerine, Güneþ enerjisi, rüzgar enerjisi kullanýlabiliyor. Bu konuda çalýþmalar yapýlmalýydý.
-Antalya’da rüzgâr o kadar çok deðil.
-Güneþ de mi yok?
-Antalya’ya yeni baraj vs yapýlýyor da benim mi haberim yok?
-Þimdilik yok, ama güneþ enerjisinden elektrik üretmeye yönelik bir çalýþma da yok. Antalya’nýn her yerinin bisiklet yollarýyla donatýlmasý, insanlarýn ulaþýmlarýn bu þekilde saðlamalarý teþvik edilmesi yapýlan yollardan daha az masraflý ve zahmetli olduðu gibi, herkes için daha da saðlýklý olurdu.
-Kaç kiþi bisiklete binecekti ki?
-Denemeden bilemezsin. Yollarý yapýlýp, herkese bedava bisiklet daðýtýlsa þu yapýlanlardan daha az masraf olurdu.
-Anlamýyorum, finansal kaynak bulunmuþ, yollar yapýlmýþ, çok da güzel olmuþ. Sen hala daha ucuzundan bahsediyorsun.
-Antalya bu yapýlanlara karþýlýk 2040 yýlýna kadar ipotek edilmiþ. Kaynak öyle bulunmuþ.
-Nereden biliyorsun?
-Ben ara sýra gazete de okurum.
-Onlarýn her yazdýðý doðru diye bir kural mý var?
-Yanlýþ diye de kural yok. Kaldý ki bu konu da karþý taraftan hiçbir açýklama gelmedi. Tüm geleceðimizin ipotek altýnda olmasý düþüncesi bile tüyler ürperten bir durum.
-Çok fazla politikaya kafaný takýyorsun, ama hayat öyle ya da böyle devam ediyor.
-Eskisi gibisin, Almanya seni hiç deðiþtirmemiþ. Toplumsal sorunlara karþý hep duyarsýzsýn.
-Sen duyarlýsýnda ne deðiþiyor.
-Geldik.
-Efendim.
-Burada ineceðiz.
Yürümeye baþladýlar. Halim elini tutup tutmamakta tereddüt etti, öteki pek yanaþmadý. Ýkisinde de hafif bir duygusallýk vardý ancak köprünün altýndan çok sularýn aktýðýnýn da ayýrtýndaydýlar. Nesibe onu hala affedemiyordu. Aralarýnda her þey çok güzel giderken, bir gün Halim o akþam Almanya’ya gideceðini söylemiþ ve gitmiþti. Nesibe’nin sorularýna bir iki hafta kalýr gelirim diye yanýt vermiþti. Ancak aralarýndaki kýsa mesaj(SMS) trafiði bir iki hafta sürmüþ, en sonunda Halim gönderdiði bir mesajla sadece artýk Almanya’da yaþamak istediðini yazmýþ, baþka bir neden ortaya sürmemiþ, iliþkiyi bitirmiþti. Aslýnda tek bir neden vardý, o da Halim’in oraya yerleþip hayatýný kurtaracaðý düþüncesiydi. Nesibe’nin affetmediði de buydu. Ýnsan kendi ülkesinde de geleceðini kurabilirdi, çareyi dýþarýda aramak nasýl bir kolaycýlýktý. Suyunu içtiðin, yemeðini yediðin topraklarý bir anda terk etmek. Bunu anlamakta güçlük çekiyordu. Eðer gerçekten Halim’in Alman kýzýný sevdiðine inansa Nesibe bununla baþa çýkabilirdi. Buna inanmadýðý için olanlarý kabul etmekte zorlanmýþ, depresyona girmiþti. Halim ise önceleri Alman sevgilisinin büyüsüne kapýlmýþ, Nesibe’yi bir kalem de silmiþti. Sonra Almanya’daki ilk günlerinde bu ülkenin düzenine, temizliðine hayran kalmýþ, þans eseri bulduðu iþi sevmiþti. Eþi de kötü bir insan deðildi, onu da seviyordu. Ama Nesibe’yi yýllar sonra bugün yine görünce bir tuhaf olmuþtu.
Þezlonglara havlularýný serip, denize koþtular.Yarým saat birlikte denizde yüzdüler ,hoplayýp zýpladýlar. Güle oynaya dýþarý çýktýklarýnda Halim bir bira içmek isteyip istemediðini sorunca Nesibe kýsa bir ikirciklenmeden sonra evet dedi. Biralar geldi, þezlonglara uzanýldý. Ama her ikisi de kafalarýndaki düþüncelerden sýyrýlamamýþlardý. Halim’in kafasýnda yeniden baþlayabilir miyiz düþüncesi ince ince yol alýyordu. Ama Almanya’yý karýsýný iþini býrakýp, beþ yýl önce arkasýna bile bakmadan gittiði ülkesine geri dönmek o kadar kolay görünmüyordu. Öte yandan Nesibe’nin inatçý ve zeki sevimliliði onu hiç olmadýðý kadar çekiyordu. Nesibe için ise yeniden baþlamalarýna bir engel yokmuþ gibi görünüyordu, ama kadýnlýk içgüdüsü Halim’in onu tekrar terk etmeyeceðine dair bir garanti veremiyordu. Ayrýca onun her þeyi býrakýp tekrar buraya dönmesini de olasý görmüyordu. Sessizlik uzamýþtý, ikisi de
konuþmak istiyor, nasýl baþlayacaklarýný ne konuþmalarý gerektiðini bilemiyorlardý. Nesibe bu kez sessizliði bozdu.
-Bira kutularýný göstererek, Almanya’da bunlara depozit alýndýðýný duydum doðru mu?
-Evet alýyorlar. Nasýl geri veriyorsun. Her süpermarketin zaten depozitli cam þiþeler için ayrý bir bölümü vardý, ayný yere kutularý da entegre ettiler.
-Bizde de bu kutular toplanýyor.
-Doðru, serseriler topluyor.
-Normal insanlarda var, iþsiz kalýnca gece gündüz çöpleri karýþtýrýp plastik, teneke, kaðýt ne varsa toplayýp satýyorlar.
-Bu halk plajýný çok güzel yapmýþlar. Hadi bunu da beðenmediðini söyle.
-Güzel yaptýlar, buna katýlýyorum. Ancak ne pahasýna?
-Yine kýrk yýllýk ipotek olayý mý?
-Hayýr, burada üreyen kuþlar vardý, artýk onlar yok. Dünyanýn her yerinde olduðu gibi insanlar ihtiyaçlarý için doðayý tahrip ediyorlar, sadece kendilerini düþünüyorlar. Kuþlar, memeliler, amfibiler, balýklar, kýn kanatlýlar, aðaçlar, bitkiler hiç birinin yaþam alaný ve haklarý dikkate alýnmýyor. Ýnsanlar mutlu olsun diye sahil düzenlemeler, büyük iþ merkezleri, yerleþim alanlarý yapýlýyor. Bunlarýn yapýldýklarý yerin gerçek sahipleri arasýnda orada yaþayan hayvanlarýn, bitkilerin de bulunduðu pek düþünülmüyor.
-Sen bu doða iþine çok fazla kafayý takmýþsýn.
-Kiþisel saldýrý da bulunma, demin söylediklerime katýlýyor musun katýlmýyor musun?
-Katýlmýyorum, benim için önemli olan insanlarýn mutluluðudur. Hayvanlar da kendilerine her zaman baþka yerler bulabilirler. Onlar bizim kadar akýllý deðilse yapacak bir þey yok.
-Burada sorun akýllý olmak deðil. Yaþadýðýn toprak parçasýna saygýlý olmak. Kendi zevkin için onu yok sayýyorsun. Oysa hayvanlar doðaya ihanet etmiyorlar, ihtiyaçlarýndan fazlasýný ondan almýyorlar.
-Alsýnlar, onlarý engelleyen mi var?
-Ýnsanlar engelliyor, ellerinden yaþadýklarý yeri alýyoruz.
-Bak Nesibe, ben böyle çok mutluyum. Denize gelmiþim, ne güzel çevre düzenlemesi yapmýþlar, güneþten korunmak için þemsiye koymuþlar, þezlongumuz var. Biramýzý içiyoruz. Tüm bunlardan iki üç tane kuþ türü burada çiftleþemeyecek diye vazgeçmek bana saçma geliyor.
-Bak Halim, asýl bana saçma gelen tüm insanlýðýn bu yaþayýþ tarzý. Marlo Morgan adýnda bir yazarýn Bir Çift Yürek adlý, Aborijinlerin yaþayýþýný anlatan bir kitabý var.
Yazar bu insanlarýn hala geleneklerinden kopmadan yaþayanlarý ile geçirdiði günleri yazmýþ. Avustralya’nýn yerlileri olan bu halk çöllerde, hiçbir yerde ev yapmadan, doðada o gün ne bulurlarsa yiyerek yaþýyorlar. Yani insan dýþýndaki diðer canlýlar gibi. Gerçekten insanlýk bu kadar teknoloji geliþtireceðine bu þekilde yaþamaya devam etseydi. Daha mutlu olurdu diye düþünüyorum.
-Sen iyice kafayý yemiþsin!
-Yine kiþisel saldýrý yapýyorsun.
-Ben buraya dinlenmeye geldim, insanlýk sorunlarý üzerine tartýþmaya deðil, dedi ve bir anda eþyalarýný toplayýp arkasýna bile bakmadan söylene söylene gitti.
Nesibe ise hiçbir þey olmamýþ gibi çantasýndan kitabýný çýkardý, okumaya baþladý. Halim’e güvenemeyeceðini artýk birlikte olmalarýnýn imkansýzlýðýný bugün yaþadýklarý bir kere daha kanýtlamýþtý.




















Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn kent kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Üçkapýlar'da Çay Ýçmek
Mektup
Çevre Koruma ve Biz Türkler

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Motorsiklet Çilesi
Ablak Yüzlü
Deniz Sevdasý
Ýddia
Yere Düþen Tek Terlik
Parkta Otururken
Saf Gerçek

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Erol Toy Ýmparator Üzerine [Deneme]
Toprak Acýkýnca - Erol Toy Üzerine [Deneme]
Kemal Tahir'e Mapusaneden Mektuplar Üzerine [Deneme]
Zulümname Üzerine [Deneme]
Okuduðum Kitaplardan Ýzlenimler - 2 [Deneme]
Darwin ve Beagle Serüveni Üzerine [Deneme]
Tutunamayanlar Üzerine [Deneme]
Günlük Koþuþturmaca da Edebiyat [Deneme]
Okuduðum Kitaplardan Ýzlenimler [Deneme]
Kývýlcým [Deneme]


Mustafa Mert kimdir?

Antalya'da doðup,büyüdüm. Çocukluðum ve gençliðim futbol topunun peþinde koþmakla geçti. 26 Yaþýndayken son oynadýðým futbol takýmýnýn kaptaný,baþkaný ve sponsoru olan kiþiyle tartýþtýktan sonra futbolu kesin olarak býraktým. Jose Mauro De Vasconcelos'un Güneþi uyandýralým ve Þeker Portakalý,Gabriel Garcia Marquez'in Yüzyýllýk Yalnýzlýk,Paulo Coelho'nun Simyacý kitaplarý gibi o dönemin çok satanlarý ile birlikte Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sýný da okuyunca edebiyet'a ilgim bir tutku haline geldi. Çetin altan'ýn yazdýðý ilk öykü kitabýný okuyana kadar,kendimi sadece tutkulu bir okuyucu olarak görüyor,yazarlýða yeteneðim olmadýðýný düþünüyordum. Çetin Altan'ýn ilk yazdýklarý ile bugün yazdýklarý arasýndaki fark bende yazarlýðýn geliþtirilebileceði duygusunu uyandýrdý. Ancak evli ve çocuklu olduðumdan eve ekmek gitmeliydi. Bu nedenle sadece yazarak geçinmeye çalýþmayý deneyecek cesaretim olmadý. Hem çalýþýp,hem de fýrsat buldukça yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Vedat Türkali,Orhan Kemal,Yaþar Kemal,Jose Mauro De Vasconcelos,Emile Zola,Sait Faik Abasýyanýk,Orhan Veli Kanýk,Nazým Hikmet,Ümit Zileli,Erol Manisalý,Tahsin Yücel


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mustafa Mert, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.