Yaþam hoþtur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiþtir. -Asimov |
|
||||||||||
|
Ben bu Evren’de bizden baþka akýllý canlýlarýn yaþadýðýna inanýyorum. Birgün þayet iyi niyetli olanlarý ziyaretimize gelirse, ben de bütün iyi niyetimle onlara mihmandarlýk etmeyi bir borç bilirim. Kurduðumuz þehirleri gezdiririm. Kültür varlýklarýmýzý, selüloz dünyamýzý, kitaplarýmýzý anlatýrým. Mimarimizi, heykellerimizi gösteririm. Ýnsanlýk tarihimizin en güzel görsellerini, resimleri, fotoðraflarý; hayal dünyamýzý, edebiyatýmýzý, þiirlerimizi açýklarým onlara. Sizin gezegeninize ulaþamadýk ama kendi kafamýzda her gün yenidünyalar yarattýk, derim. Belki teknolojide yetiþemeyiz onlara; duyguda, estetikte, kültürde çaðlar boyu ne yol kat etmiþsek hepsini sayar dökerim. Ýnternet paylaþýmlarýmýzý, bilgi havuzlarýmýzý, dev uluslararasý ansiklopedilerimizi görüþlerine sunarým. Nelere, ne için ibadet ettiðimizi anlatmaya çalýþýrým. Doðanýn binbir rengini, o güzel renklere verdiðimiz adlarý tarif ederim: yavru aðzý, çingene pembesi, kahve rengi, kirli sarý, cam göbeði, kan kýrmýzý, gece mavisi, turuncu... Siyah ve lacivertin kýzýllýðý örtmeye baþladýðý dakikalarda, gün batýmýnda, onlarla birlikte kendi gezegenlerini bulmaya çalýþýrým. Hilalin, yýldýzlarýn, uçuþ uçuþ mukavves bulutlarýn arasýnda gözlerimiz dolaþýr. Ýþte, derim, sizin aþýp geldiðiniz atmosferin ötesi; buradan, böyle muhteþem görünür. Sizin oralarý bilmem ama burada, baþýný göðe kaldýrýp bakmasýný bilenler ibadet etmek için yeni deliller bulur, derim. Karla, yaðmurla tanýþtýrýrým onlarý. Yaðmurda ýslanmanýn, karlý havada gezip oynamanýn keyfini layýkýyla anlatabilirsem eðer, bunlarýn basit atmosfer olaylarý olmadýðýný anlarlar belki. Dostum, kokularý tanýtýrdým onlara. Koku melekesinin mucizesini... Çiçek kokularýný, aðaç kokularýný, yaðmur sonrasý toprak kokusunu, güneþli bir bayram sabahý neþeli çocuklarýn kokularýný, tarçýnlý çörek kokusunu; damak zevkimize uygun bütün, bütün leziz yemeklerin kokularýný tasvir etmeye çalýþýrým. Yemek kültürümüzden, lezzetlerden söz ederim. Müzik dinletirim onlara. Chopin’den bir pasaj, Korsakov veya Rachmaninov’an bir süit; ne bileyim, Hint müziðinden, tasavvuf müziðinden taksimler dinletirim. Biz insan türü garibiz, derim; birimizin sevdiðini diðeri sevmiyor. Ella Fitzgerald’ý, Ayla Dikmen’i, Çocuk Gözler’i dinletirim. Kavgalarýmýzdan, savaþlarýmýzdan bahsederim. Kendi kendimizi nasýl yiyip tükettiðimizden... Doðanýn renkleriyle birlikte birbirimizi de nasýl kirlettiðimizden... Onlarýn dünyasýnda da böyle midir? Ýnsanlardan bahsederim onlara. Bebekleri gösteririm önce, “insan yavrularý”ný. Sonra ihtiyarlarý gösteririm. Sizin gezegeninizde de hayat bu kadar kýsa mý, diye sorarým. Ýnsan gülüþüyle tanýþtýrýrým, gözyaþýna dokundururum tenlerini, seviþmekten, ten uyumundan söz ederim. Biz dost insanlar tokalaþýrýz, derim, ellerimiz birbirine deðer. Dostum, onlara öpüþürüz, derim. Dudaklarýmýzý deðdirir öperiz derim. Öpmek bizim için en güzel dokunuþtur, derim. Sevmelerimizden, sevilmelerimizden bahsederim onlara. Güzel dostum, onlara senden bahsederim. Ýnsan türünün iki cinsi var, derim. Herne kadar dünyamýzda bu türe örnek oluþturabilecek mükemmel insanlar varsa da, dostum, derim ki onlara, onu bir görmelisiniz... Seni söylerim, bir görmelisiniz onu, derim. Ýnsan türüne, kadýn cinsine bir örnek, derim. Hepimizin ayaklarý, elleri var; ama bir de onunkileri görün, derim. Hepimiz iki ayak üzerinde yürürüz, ama onun yürüyüþüne de bir bakýn, derim. Hepimiz þu iki gözle görürüz, ama onun gözleri nasýl da ýþýl ýþýl parlar... Ne olur, ne olur onun gözlerini de bir görün, derim. Gülüþüne bakýn, derim; nasýl cývýl cývýl, sizin de içinizi ýsýtmadý mý, diye sorarým onlara. Teninin kokusu, sesinin týnýsý bir baþkadýr; yüzüne bakmaya, sesini duymaya doyulmaz, derim. Aziz dostum, siz de sevebilir misiniz, derim. Sevince siz de böyle olur musunuz... Dostum... Yabancý bir gezegendeki tuhaf canlýlarýz biz. Evren’i sizin gibi gezip göremiyorsak, daha kendi içimizdeki dünyayý bile keþfedememiþ olmamýzdandýr, derim onlara. Dostum, aziz dostum, güzel dostum; daha birbirimizi bile keþfedememiþ olmamýzdandýr, doyasýya kucaklaþamamamýzdandýr, derim.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Alp Çetiner, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |