Geçtiðimiz günlerdeki, ‘’Bomba Yüklü Kamyon ‘’ haberini hatýrlarýz. TRT televizyonu ve paralelindeki medyaya bakarsanýz, ürkmemek elde deðil. Koca kamyon dolusu bomba ve silahlar ! Gizlice nakledilirken yakalanýyor.! Bombalarýn seri numaralarý silinmiþ.! ‘’Kimbilir, hangi karanlýk iþte kullanýlacaklardý (!)’’
Ve her nedense, gerçek sonradan anlaþýlýyor. Savcýlýk takipsizlik kararý veriyor. Olayýn, TSK’nin rutin bir faaliyeti olduðu ve bununla ilgili resmi iþlemlerin de yerine getirilmiþ olduðu anlaþýlýyor.
Akýllarda, sirenlerini yakmýþ çok sayýda polis aracýnýn ortasýndaki ‘’azýlý bir suçlu gibi’’, Emniyet Müdürlüðü’ne götürülen kamyon kalýyor. Olay da, ‘’görevini yapmýþ olmanýn huzuru ile!’’ gündemden çýkýyor.

Kimliði belirsiz bir elektronik posta ihbarýnýn dikkate alýnmasýnýn, hukuken ne anlama geldiðini bilemiyorum. Bütün kimliði belirsiz ihbarlara böyle ciddiyetle yaklaþýlýp, gereði yapýlýyor mu, onu da bilemiyorum.
Fakat basit bir dilekçenin dahi, herhangi bir resmi kurumda dikkate alýnýp, gereðinin yapýlmasý için kimlik bilgileri, adres, imza ve tarih gerekirken ; Sonucu itibarý ile çok daha önemli ve çok daha vahim olan böyle bir ihbarda kimlik bilgilerinin bulunmayýþý, buna karþýn ciddiyetle gereðinin yapýlmasýnýn hukuki mantýðýný anlamýyorum.

Ýhbarýn gereðinin yapýlma aþamasýnda ise : Söz konusu araç beklenip, çevrildi . Aracýn evraklarý ve içindekilerin kimliklerine bakýldý. Beyan edilen belgelere göre, askeri mühimmat nakliyesi söz konusudur ve aracýn içindekiler askerdir. Görev þüpheciliði ile yaklaþýp, bu güzergahta, bu saatte ve araç içindeki kiþinin görevli olduðu bir nakliye yapýlýp yapýlmadýðý, TSK’nin ilgili makamlarý ile teyit edilir ve hemen orada, durum anlaþýlabilirdi. Asýlsýz ihbar olduðu ortaya çýkar ve karþýlýklý ‘’Ýyi yolculuklar, iyi görevler’’ sözleri ile sonuçlanýrdý. Böyle yapýlmadýðý gibi , olayýn baþýndan itibaren basýnýn da haberi olduðu anlaþýlýyor.

Özellikle, devlet televizyonu olan TRT’nin, olayý yansýtma tarzý ibret vericiydi . TRT, TSK’ni yasak silah ve mühimmatý karanlýk iþlerde kullanmak üzere nakletmekten mahkum etti adeta… Tokat Reþadiye’de yedi askerimizin þehit edildiði saldýrýnýn haberlerinde de ayný yaklaþýmý sergilemiþ ve olayýn TSK tarafýndan yapýlmýþ olabileceðini ima eder tarzda, haberler verilmiþti. Bu, kamyon olayý bana fýkra gibi geliyor : Hani deveye sormuþlar. ‘’Neden boynun eðri ?’’diye. Deve de cevap vermiþ : ‘’Nerem doðru ki’’

Ülkemizin gündeminden TSK ile ilgili, olumsuz iddialar eksik olmuyor. Topraða gömülü ‘’eliyle koymuþ gibi’’ bulunan silahlar, imzanýn ýslak mý, kuru mu olduðu anlaþýlamayan ve evrak denilen belgeler, komutanlara suikast planlarý, devlet büyüklerine suikast hazýrlýklarý ve bunun için keþif yaparken yakalananlar, suç delili bulmak için aramasý günler süren kozmik büro, camilerin bomba lanmasýnýn da yer aldýðý ve artýk sayýsýný karýþtýrdýðým darbe planlarý…

Bunlarýn hiçbiri, her ne hikmetse sonuçlanmýyor. Suçlu ve suçsuzlar açýða çýkartýlmýyor. Fakat karalamalar, ardý ardýna gelmeye devam ediyor. Yapýlan haksýzlýk ve hukuksuzluklarý kendilerine yediremeyen, TSK’ nin bazý mensuplarý, intihar ediyorlar. Ýntihar eden subaylarýn cenazesine, kendisine suikast yapýlacaðý iddia edilen komutan gelip, namazda saf tutuyor ve ailesine taziyet dileklerini iletiyor. Böyle bir þeyin olamayacaðýný söylüyor. Ýkinci kez tutuklanmak üzere iken evinde intihar eden Deniz Kuvvetleri mensubu Yarbay’ýn suçsuzluðu, nedense ölümünden 17 gün sonra kesinlik kazanýyor.

Köklü bir deðiþim yaþadýðýmýz ortadadýr.
‘’TSK ile ilgili olaylar da, bu deðiþimin doðal sonucudur. Bütün bunlar, demokratik bir ülke olmanýn sancýlarýdýr. TSK’ne karþý bir husumet asla söz konusu deðildir. TSK ‘ni sürekli suçlayarak savunmada kalmaya zorlamak, itibarýný zedelemek niyeti yoktur. Rutin faaliyetlerini dahi suçmuþ gibi gösterip, TSK’ni görevini yapamaz hale getirmeye çalýþma amacý yoktur. Kurumlar arasýnda bir güvensizlik yok ama, varmýþ gibi gösteriliyor. Oysa her þey, demokrasi için !’’ diyorsanýz…
Teþekkür ederim, ben TOKUM.
21 Mart 2010 / Çanakkale