Bugün dertleþeyim dedim Unkapaný otobüs duraðýný mesken edinmiþ þu sarhoþ adamla. Kime içi yanmýþ, neye kýzmýþ da bu kadar kendini alkole vermiþ? Elbet vardýr bir derdi.

Sana ne oðlum Elin ayyaþýndan? Neye kýzmýþ ve kime içi yanmýþ bundan sana ne? Senin yýðýnla derdin varken baþkalarýnýn derdiyle neden uðraþýyorsun ki? Sen aklý baþýnda bir insansýn. De git iyi çocuk numarasý yapma okuyuculara! Onlarda yer hani. Git derslerinle ilgilen… Bunlar boþ iþler.

Sana ne be adam. Çocuða neden karýþýyorsun ki? Çekemiyorsun deðil mi okuyucular tarafýndan övgüyle karþýlanacak diye? Ýþin gücün menfaat senin. Çocuðu rahat býrak.

Sana katýlýyorum dostum.

Hayýr ben senin dostuna katýlmýyorum. Ýkinci paragraftaki adam haklý. Gitsin derslerine çalýþsýn. Hem baþýna bir musibet gelir. Belki adam belalýdýr. Çocuða kötü bir þey yapar aman Allah korusun. Neme lazým?

Sevgili okuyucular onlar kendi aralarýnda tartýþa dursunlar. Ben çoktan sarhoþ adamýn yanýna boylamýþtým

-     Merhabalar Bey Amca!

-     Merhabalar Evladým!

Hoþ bir ses tonu var. Bu Amcadan zarar gelmez. Boþu boþuna telaþ edinmiþ bana muhalefetlik yapan þahýslar. Ve devam ettim konuþmaya.

-     Yanýnýza oturabilir miyim

-     Tabiki…

-     Havalar çok soðuk deðil mi? Üþümüyor musunuz?

-     Þu þiþe yok mu? Ýþte bunun içindeki içimi ýsýtýyor evladým!

-     Peki sizin eviniz yok mu? Ben hep sizi burada görüyorum.

-     Benim evim þu ÝMÇ bloklarýnýn hemen alt tarafýnda. Benimle beraber iki sokak çocuðu da kalýyor. Ev denmez ona ama… Barýnak diyelim.

-     Hýmm. Peki siz neyle geçiniyorsunuz? Kim yardým ediyor size?

Sarhoþ adam gülümseyerek cevap verdi

-     Karým dedi ilk önce. Karým benim bu sarhoþ halime dayanamadý. Ve beni evden dýþarý sürükleyerek kapý dýþarý etti. Seslendim pencereden bana kim bakacak diye. Bir terlik fýrlattý kafama. Sana belediye baksýn! dedi. Ýþte o günden bugüne kadar belediye baktý. Ve halen belediye bakýyor.

Kendimi gülmemek için zor tuttum. Adamýn acýnacak hali vardý. Ama o kendisiyle bile dalga geçiyordu. Otobüs duraðýna gelen kiþiler bizim bu koyu sohbetimize kulak misafiri oluyorlardý. Sohbetimize devam ettik. Bu sefer de sarhoþ Adam sordu.

-     Peki sen neler yapýyorsun? Ýn misin cin misin?

-     Ben okuyorum

-     Üniversite herhalde. Hangi bölüm?

-     Evet Üniversite. Ýstanbul Üniversitesinde okuyorum. Öðretmen olacaðým nasipse. Ama ben yazar olmak istiyorum.

-     Ooo. Ne güzel! Yazar olmak istiyorsun demek. Öðretmenlik de fena sayýlmaz. Sen dedin kendi kendine nasýl olsa atanma yok. En iyisi mi yazar olayým ha!

Sarhoþ Adam bile atanma konusunu ele almýþtý. Maþaallah kýyýlarda köþelerde barýnýyor ama ülke meselelerini de iyi takip ediyor. Ama Sarhoþ Adam yanlýþ bir tespitte bulunmuþtu.

-     Hayýr Bey Amca. Yanlýþ düþünüyorsun. Yazar olmayý küçüklüðümden bu yana istiyordum. Sadece ne istediðimi bilmiyordum. Öðretmenlik mesleði benim için amaç deðil sadece araçtýr. Atanma meselesine gelince… Benim branþým diðer bölümlere göre atanmada avantajlý.

-     Hadi bakalým! Senin için hayýrlýsý neyse o olsun.

-     Sizin tahsiliniz nedir peki?

-     Ben þey. Ben þey… Ben… Lise mezunuyum.

-      Hangi lise?

-     Ýmam hatip lisesi

Bir dakikalýðýna ikimizde susmuþtuk. Afallamýþtým. Nasýl olur dedim kendi kendime? Ýçkinin kötülüklerin anasý olduðunu bilen bir kiþi alkolik olabiliyor. Dini konularýn tamamý olmasa da birçoðunu bilen bir kiþi nasýl olabilirde bu hallere gelebiliyor.

-     Þaþýrdýn deðil mi?

-     Neye þaþýrmýþým anlamadým?

-     Ýmam Hatip mezunu bir kiþinin nasýl bu hale geldiðine. Ve bu alkolik adamýn imam hatipli olduðuna…

-     Evet. Þaþýrdým. Ama insanoðlu bu sonuçta. Alimi de olsa günah iþleyebiliyor. Sizi bu günaha sevk eden bir neden olmalý?

-     Adam eline gözüne götürerek beklemediðim bir hareket yaptý. Pýþýk… Sonra yaþilçam aðzýyla kötü adam tiplemesi yaparak kahkaha atmaya baþladý. Herkes bize bakýyordu. Sonra devam etti. Ben derdimi ve bu hale neden geldiðimi sana söyleyeceðim. Sen de Yazarlýk yönünü kullanarak benim halimi okuyucuya betimleyeceksin. Pardon Pardon! Anlatacaksýn.

-     Söz Bey Amca anlatmayacaðým senin neden bu hale geldiðini.

-     Sen dindar temiz bir çocuða benziyorsun. Verdiðin sözü yerine getireceðine inanýyorum

Amca yutmuþtu hemen. Dindar bir çocuða benziyormuþum. Eh bu güzel benim için! Ama insanoðlu göründüðü gibi olmuyor iþte. Dayýcýðým sen de günahkar birine benziyorsun ama bak dindar çýktýn dedim kendi kendime. Zaten bu dine en çok bu dinin dýþýnda olanlar deðil, Müslümanlar zarar vermiyor mu?

Sarhoþ Adam anlatmaya baþladý. Bir anlattý pir anlattý. Sevgili okuyucu çok özel mevzular var. Artý 18 filan yani. Anlatýlmayacak türden. Diðer anlattýklarý da içimden aldý. Çok acý bir hayat hikayesi… Bir film senaryosu çýkar. Ýnanýr mýsýnýz Ýkindi ezanýný Süleymaniye Camii’sinden iþitmeseydim aman Bey Amcacýðým! Verin de þu þiþenin içindekinden iki yudum da ben içeyim diyecektim az kalsýn. Allah korusun! Zaten Allah korudu.

Yaðmurun tenimle buluþtuðunu hissettiðimde çoktan Sarhoþ Adamdan müsaadeyi almýþtým. Bu kadar konuþmanýn sonucunda ne oldu? Hiçbir þey olmadý sevgili okuyucu. O Amca içmeye devam etti. Ben de yazmaya…

Ha unutmadan! Kýzma Bey Amca! Biliyorum söz vermiþtim hikayenizi ifþa etmeyeceðim diye. Zaten öyle olmadý. Bir de nereden çýkardýnýz Bey Amca? Bu sizin hikayeniz deðil ki… Bu bizim hikayemiz.



Fatih KAYABAÞI