"Ýnsanlarýn bazen neye güldüklerini anlamak güçtür." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Küçük daðlar yapým aþamasýndayken, eteklerinde zilleri çalanlar vardý. Daðlar yerinde kaldý. Daðýlanlarý da toplamak bize düþtü. - Gün geçtikçe düþüyor. Dediler. - Haklýsýn. Fazla önemsemene gerek yok. Diye karþýlýk aldýlar. Dokunulmadan açýlýp kapanan kapýnýn iki kanadý gibiydiler. Her önüne gelenle temasa girmeyi istemediler. Ayrýcalýklý olmanýn keyfini çýkardýlar. Birbirlerinden hariç, canlarý ne zaman isterlerse uzaklaþýp yakýnlaþtýlar. Camdan vücutlarýnda parmak izleri kalmasýna dayanamazdýlar. Telle baðlý olan bahçe kapýlarýný hor gördüler. Ayakta durabilmeleri için, tele baðlanýp az da olsa açýk kalmalarýný çok bulup anlayamadýlar. Açýldýklarýnda kendi güçleriyle kapanamayan kapýlarýn, o hallerine gülüp durdular. Onlarý açan ama kapatmayanlarýn, kapýsýz evlerde oturmadýklarýný, akýllarýna bile getirmediler. Arada sýrada açýk kalýp, bir süre öyle kalsalar bile dokunulmazdýlar. - Takýnýr mýsýn? Diye sordular. Yalan söyleyen aynalarýný çok sevdiler. Bu nedenle de her gün onlarýn karþýsýna çýktýlar. Burnu uzamayan aynalarýnýn, burunlarýný uzatmaya çalýþtýlar. Cývýl cývýl elbiselerine, uyum saðlayan gereçlerini takýndýlar. Takýntýlarýný da bir anlýðýna da olsa unuttular. Boyunlarýna küçük gelenleri, beðendikleri halde takamadýklarý için, sinir krizlerine girdiler. Sinirlendiklerindeyse takýndýklarý gereçlerin saklý tutulduðu, kutularýn içine giriverdiler. Deðerlerine deðer kattýlar. Sade ama emek verilip yapýlmýþ olan güzel þeyleri, kaldýrýmüstün de gördüklerinden gözlerinin ucuyla bakýp geçtiler. - Farký göremiyor musun? Diye yine soruverdiler. Saðlýklý görüþe sahip olmanýn, göz doktorundan geçeceðini savundular. Görüþ bildirdiler. Görüþlerini açýklarken, görüþleri olanlarý umursamadýlar. Dinlemeye sabredemediler. Kendi bildiklerini çalýp oynamasýný sevdiler. Farkýndalýk içinde olmayý çok istediler. Farkýnda olmadýklarý konular olduðunu anlasalar da çoðu zaman anlamamazlýktan geldiler. Farkýndalýðý renklere, Kartvizitlere, kaliteli olan kumaþlara, teneke yýðýnlarýna, herþey dahillere, sekizincisi olmayan yýldýzlara, taklitlerinden sakýnýlmasý gerekenlere baðladýlar. Gemici düðümü atmakta çok zorlanmadýlar. Yorum yaptýklarýnýn, eleþtirdiklerinin, sorular sorduklarýnýn Mars'ta yaþamayan canlýlar olduklarýný öðrenemediler. Her gün karþý karþýya geldiklerini, ortamlarý zorunluda olsa paylaþtýklarýný unutuverdiler. Oysa sorulara maruz kalanlar, sadece; - Merhaba. Demiþlerdi. Ýçten, pazarlýksýz ve gülümseyerek. Bir fark vardý. Gökdelenin ellinci katýnda açýlan pencereden aþaðýya bakýldýðýn da merhaba minnacýk göründü. Yokuþtaki merdivenin tam ortasýndaki basamaðýyým. Bir nefeste çýkacaðýný söyleyenleri dinlemiþ görünüp, kulaðýnda kulaklýkla müzik dinleyenlerdenim.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Oðuz Tepe, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |