Ýnsanlýk tarihinin baþlangýcý ve ilk insan olan Adem(as)dan baþlayalým;

Âdem(as), ilk peygamber ve ayný zamanda da çoðumuzun bildiði gibi ilk günah iþleyen ve de ilk tövbe eden insan… Buradan þunu anlýyoruz ki peygamberler de dâhil olmak üzere her insanýn hataya düþerek günah iþlemesi en doðal olgudur. Zira Allah, insaný zaten bunun için yaratmýþtýr. Ýnsan önce hata yapacak, sonra deyim yerindeyse burnu sürtülecek ve daha sonrada yaptýðý yanlýþýn farkýna vararak Allah’tan özür dileyecektir. Ýnsanýn yaratýlýþ gayesi iþte budur… Deðilse hâþâ Allahýn insaný yaratmasýna gerek yoktu ki. Melekler diye isimlendirdiðimiz varlýklar zaten onun emir ve buyruklarýný harfiyen yerine getiriyorlardý. Ama Allah(ona sonsuz þükürler olsun ki) her konuda olduðu gibi bu konuda da, tabiî ki en doðrusunu yaparak biz insan denilen varlýklarý yaratmýþtýr. O nedenle de ben Allah’a olan þükranýmý þu þekilde ifa ediyorum;

“Ey Rabbim, beni kesinlikle görüyor ve duyuyor olduðunu bildiðim için sana sesleniyor ve diyorum ki, beni melek deðil de, bir insan olarak yarattýðýn için sana sonsuz teþekkürler ediyor ve bir zaman senin meleklere olan ‘sizin bilemeyeceðiniz þeyleri ben bilirim’ telaffuzunu, senin bana tahsis ettiðin iradem ölçüsünce doðrulamak adýna huzurunda saygýyla ve de sevgiyle eðilerek secdeye kapanýyorum. Kesinlikle inanýyor ve tasdik ediyorum ki elbette her þeyin en doðrusunu ve en mükemmelini sadece sen bilirsin”.

Þit(as), ikinci peygamberdir. Mantýken bakýldýðýnda ve de kuvvetli rivayetlere göre Âdem(as)ýn oðludur.

Ýdris(as), Þit peygamberin torunlarýndan biri olarak bilinen bu üçüncü peygamber; fen, týp, astronomi vb gibi bilimlerin ilk üstadýdýr.

Nuh(as), büyük peygamberlerdendir. Diðer insanlarda olduðu gibi peygamberlerde ahlak güzelliði, karakter yapýsý ve teblið baþarýsýna göre farklý üstünlüklerle nitelendirilmektedir. Elbette hepsi birbirinden deðerli olmakla birlikte Âdem(as), Nuh(as), Ýbrahim(as), Musa(as), Ýsa(as) ve Muhammed(as) diðerlerine göre biraz daha farklý vasýflara sahiptirler. Yani her peygamber, birer elmas taþý özelliðindedir. Ama doðal olarak bu elmas taþlarý da kendi aralarýnda kalite farklýlýðýna vakýftýrlar.

Hud(as), Salih(as), Zülkarneyn(as) ve Þuayb(as), onlarda her peygamber gibi kavminin hidayeti için uðraþ veren peygamberlerdir.

Günümüz deyimiyle livata ve erotizm hayâsýzlýðýnýn uç noktaya ulaþtýðý bir kavmin peygamberi olarak bilinen Lut(as), bu terbiyesizce davranýþý sonlandýrmak için çýrpýnmýþtýr.

Putperestliðe ve þirk toplumuna en büyük darbeyi vuran ve de ilk baþkaldýrýyý yapan peygamber diye isimlendirilen Ýbrahim(as), ayný zamanda katýksýz imanýn da ilk temsilcisidir.

Ýsmail(as), Ýshak(as), Yakup(as) ve Yusuf(as), bunlarýn hepsinin de apayrý bir imtihan süreçleri ve teblið baþarýlarý vardýr.

Ve yakalandýðý amansýz bir hastalýða karþý gösterdiði sabrýyla tanýnan Eyyub(as)…
     
Sonra Hýzýr(as), Ýlyas(as), Zülkifl(as), Harun(as), Yunus(as), Lokman(as), Üzeyr(as), Zekeriya(as) ve Yahya(as) gibi, hepsi de bir birinden deðerli peygamberler…

Ve ayrýca benzersiz bir iktidar kudreti ve rüzgârlarýn bile emirlerine amade kýlýndýðý esrarengiz bir hikmet taassubuna sahip peygamberler yani Davud(as) ve Süleyman(as).

Son olarak, üç devasa peygamber; Musa(as), Ýsa(as) ve Muhammed(as)…

Ve belki de henüz ismini bile bilmediðimiz ve de burada adýný anýmsayamadýðýmýz onlarca peygamber… Biliyor ve inanýyoruz ki hepsi de insanlýðýn hidayeti için koþuþturmuþlardýr.

Ve þunu da biliyoruz ki tüm bu peygamberler, her normal insan gibi yiyen, içen, uyuyan, cinsi münasebette bulunan ve tuvalet ihtiyacý olan insanlardýr. Yani o peygamberler ki asla ve asla hiçbirisi de melek deðildi. Nitekim Allah hepsinden razý olsun.


Mehmet Akif UÇAR