Seviyorum, öyleyse varým. -Unamuno |
|
||||||||||
|
ABDÜLREZZAK HOLDÝNG - Beþinci Bölüm - Üniversite Hastanesinin çay salonunda buluþmalarý zor olmadý. Cam dibinde bir masaya mesafeli bir þekilde oturdular karþýlýklý. Sözü ilk alan kadýn oldu: “ Ýyi dinle, Abdülrezzak Efendi!... Esaslý bir þekilde ve son defa konuþmak amacýyla buluþmayý buraya aldým!... Öncelikle kendimi tanýtayým!... Gerçek adým, Ümmühan! Ama, yýllardýr aklýma gelen adlarý kullanýyorum!... En çok sevdiklerim de Ayþe!... Fatma!... Emine!... Zeynep!... Seviyorum bu adlarý… Bir evin bir kýzýydým! Babam eðitimciydi. Saðlýklý bir çocukluk dönemi geçirdim, denebilir… Aklým fikrim felsefe öðretmenliðindeydi!... Ýyi bir baþarý puanýyla bu üniversitenin Eðitim Fakültesine girdim! Bu salonda tanýdýklarým var! Ýçlerinden bazýlarýyla görüþmeyi sürdürüyorum. Saðlýklý bir çocukluk dönemi geçirdiðimi söylemiþtim deðil mi? Evet, söylemiþtim; ama, iþ tersine döndü!... Üstümüzden askeri darbe geçti!... Babam iþinden oldu; hapislerde yattý!... Ýþkencelerden geçti!... (…………….) Ailem daðýldý. Eðitimim yarým kaldý!... Felsefe öðretmeni olamadým ya, yeni yaþamýmda enine boyuna felsefe yapýyorum!... Gerçi, senin bu dediklerimden bir þey anlayabildiðini sanmýyorum; zira, senin aklýn apýþ arasýna takýlý kalmýþ ama; gene de anlatayým!... Nerede kalmýþtýk? Enine boyuna felsefe yapýyorum, demiþtim. Bir bakýma toplumdan intikam alýyorum!... (……………..) Bunu da, aralarýnda yaþamý sürükleyerek götürdüðüm toplum içinden seçtiklerim üzerinde deniyorum. Bak Abdülrezzak, sen onlardan deðilsin!.. Üzerinde toplum adýna bir intikam denemesi yapmaya bile deðmezsin!... Unutma!.. Bu senin þansýndýr! Bu þansýný iyi kullan ve düþ yakamdan, bir daha da önüme çýkma!... E mi? Adam gibi adam olsan, senin evine bile giderek o dokuz çocuk doðuran kadýncaðýzý ve çocuklarýný tanýmayý bile düþünebilirim!... Bunun için oturduðun adresi bile belirledim sayýlýr!… O barakalardaki kadýnlarý, çocuklarý gördüm!... Aaah… Aaah!... Çocuklar!... Ama, sen busun!.. Ben ne yapayým? Abdül sana söylüyorum; çocuklarýný baþýna topla!... Karýna destek ol!... Ezme kadýncaðýzý!... Unutmadan yineleyeyim: Kýzlarýna iki kere sahip çýk!... Ne olursun yap bunlarý!... Senin bir diyeceðin var mý? Ben kalkýyorum!...” Kadýn sözünü bitirdi. Ayaða kalkmaya davranýrken, tokalaþmak için elini uzatýrken de, “ evine elin boþ dönme ” dedi. Abdülrezzak, kadýnýn tokalaþmak için uzattýðý elinin avuç içine kýstýrdýðý parayý görmediði gibi yerinden doðrulmaya çalýþýrken , “ Ben nereye geleyim. ” diye soracak oldu!... Kadýn, bu soruyu duymazdan ve anlamazdan gelmiþ olamaz!.. Düpedüz duymadý; en azýndan arada kaynadý, adamýn sorusu!... Kadýn yeniden oturdu yerine ve sözcüklerin üstüne basa basa konuþtu: “ Nerdeyse unutuyordum… Oysaki, seninle burada konuþmayý seçmemin bir nedeni daha vardý, deðil mi ya! Sahi senin Hatçe kýzýn vardý, hemþire olarak burada çalýþan!... Burada olan eski tanýdýklarýmdan senin kýzýný tanýyan çýkmadý; ‘ yok öyle bir hemþire , dediler!... Bir tanýþsak diyorum, Abdülrezzak Efendi!... Ne dersin? Hele bir çaðýr! Ya da telefon edelim!... Sence bir sakýncasý mý var? Yoksa, ‘Aman ha!... Aman ha!... Kýzýmdan uzak uzak dur mu ’ diyorsun? ” Abdülrezzak iki kere hýçkýrdý sadece!... Aradan iki dakika kadar geçti… Kimi anlar gelip, aramýzdan birileri için saniyelerin dakika; dakikalarýn saatler kadar uzadýðý olmuþtur kuþkusuz!... Yaþam bu!... Nerede ne olacaðý hiç belli olmaz!... Sizin adýnýza bu denli utanýlasý olmasa da, kimileri adýna bundan bin kat daha rezilliklerin söz konusu olduðu zor anlarý yaþayanlarýmýz da az deðildir belki. Örneðin, çýrýlçýplak bedeninizin en duyarlý bölgelerinden birine düþük voltalý elektrik verildiðini düþünün!... Bu durumda bir dakikanýn içinde barýndýrdýðý altmýþ saniyeyi düþündük sýra, yüksek voltajlý elektrik uygulanarak yaþamýnýzýn sonlandýrýlmadýðýna isyan etmez de ne yaparsýnýz? Gerçi, isyan edecek durumda olmadýðýnýz için, orada var gücünüzle baðýrmanýza izin verilir!... Kahramanýmýz Abdülrezzak , bir dakikanýn altmýþ kere kafasýna kaya kütlesi gibi indiði bu zor anlardan birini farklý bir boyutta yaþadý!... Yutkunacak oldu, aðzý kurumuþtu; dili damaðýna yapýþtý!... Öylece kaldý!... Ama, Abdülrezzak, hazmetme kapasitesi sayesinde bunu da atlatýr evelallah!... Bundan sonra aralarýnda herhangi bir konuþma geçmedi. Kadýn, yerinden kalkarken, “ Hiç þaþýrmadým! Hemþire faslýnýn da yalan olduðunu buradaki tanýdýklarýmdan öðrendim ; keþke asýllý olsaydý.” dedi ve salondan çýkýp gitti!... Daha öce bir araya geliþlerinde de böyleydi! Konuþmanýn bir yerinde adamýn çirkefliðinden ötürü kadýn bir çok kez orayý terk etmiþti… ……/….. Devam edecek
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |