"kemikleri sayýlabilen afirika çocuðu demek siyahî olmak demek... ve o siyahî tenin, baþka tenlerce farklýlaþtýrýlmasý demek.
bakir topraklarý sömürenlerce, kemikleri sayýlabilen çocuk haline gelmek demek...
tüm dünyanýn gözü önünde erimek, iki saniye de bir çocuðun ölmesi demek!
"kör çýðlýk" demek, boðazdan hýrýltýyla çýkan son nefesin, yeterince duyulmamasý demek! duymayan bizleriz. duyurmayan onlar deðil!

Kim daha þanslý - bedia bekýs balcýlar."

bizim paramýz yok.
bizde fatihin cesareti yok.
bizde sokakta savaþacak güç yok.
bizde tankýn önünde duracak güç yok.
bizde ulvi bir amaca vakfedecek gönül yok.

bizim ruhlarýmýz kirli, þahsen kendimi cemaatlere adamayý denedim, olmadý, inanmadýðým þeyleri canýmýn istemediklerini yapamýyorum, yukarýdan gelene allah'tan baþka birinin emiriyse uyamýyorum. ama bütün yardým kampanyalarýna para gönderiyorum, balkanlarda bulunan insanlara bizzat yardým ettim. ama aciziz, acizim.

herþeye yetiþemeyiz, vaktimizi buna vakfedecek kadar yüce deðiliz. ama kalem silahþörü olacak kadar iyiyiz. en azýndan bunu yapabiliriz. allah kabul eder mi bilinmez ama en azýndan denemek lazým, iki kiþi biz yazdýktan sonra bu konu hakkkýnda aklýna birkaç birþey geliyorsa, siyahi bir bebeðin üzerine üþüþen onlarca sinek ve onlarýn bakýþlarý geliyorsa birþeyleri baþarmýþýz demektir.

görevimiz burda bitmiyor elbet, ama klavyemizin baþýndan, sýcak odalarýmýzdan yaptýklarýmýz, yapabildiklerimiz bu kadar. derviþ olamadýk, yunus olamadýk, o þansý yýllar önce kaybettik çoðumuz.

Ali Berkay Bircan