..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Toplum ve Birey > E. Asým Öztürk




12 Nisan 2010
Ah Þu Canavarlar…  
Ýçi seni, dýþý yaþayanlarý yakar…

E. Asým Öztürk


Adý üzerinde, canavar. Tek bildiði, canavarlýk yapmak olmalý…


:AFJB:
“Canavar” kavramýný genellikle yakýcý-yýkýcý olan, hemen her konudaki olumsuzlarýn nedenleri için kullanýrýz. Yaþadýðýmýz günlerde, iþte o canavarlarýn canavarlýklarýnýn sonu gelmeyecek gibi görünüyor…

“Can çýkmadan huy çýkmaz” sözü ile kendimizi kandýrýp, rahatlamalý mýyýz? Rahatlayabilir miyiz? Yoksa kendiliklerinden durmayacaklarýna göre, canavarlar ve canavarlýklarýna dur demeli miyiz? “Bana dokunmayan yýlan bin yaþasýn” benzeri, bana dokunmayan canavar, ne yaparsa yapsýn mý?

Trafik ve enflasyondan canavarlarý sorumlu tutup, rahatlayanlar olabilir… Ne de olsa özgürlük vardýr ve yetkili-yetkisiz bireylerin kendilerini rahatlatma özgürlüklerinden de söz edilebilir… Özgürlükler ve baþýboþluklarýn karýþtýðý ortamlarda, özgürlüklere karþý çýkýlabilir mi?

Adý üzerinde, canavar. Tek bildiði, canavarlýk yapmak olmalý…

Çok bilinenleri “trafik canavarý” ve aslýnda söylendiði gibi neredeyse yok olmayýp görece, taktik olarak biraz geriletilen, yeniden “ben geldim” diyen enflasyonun canavarý…

Onlarsýz yaþamlar ne güzel olurdu. Olurdu ya, onlar var ve ne yazýk ki her geçen gün de azalmýyorlar…

Ülkemiz neredeyse açýk hava akýl hastanesine döndü dersem, abatmýþ olur muyum? Bir an önce normale dönmemiz gerekiyor mu? Normal, altý harfli bir kelime olmasýnýn çok ötelerinde kavramlaþýrken; herkese sorumluluk yüklemiyor mu?

Yalnýz þikâyet edip, sonra da unutanlar çok. Unutmayýp üzerine düþenleri yaparken normali düþünüp, isteyenler de var elbette. Sevdikleri, çocuklarý ve normali isteyen diðer insanlar adýna, canavarlýklarýn nasýl önlenebileceðini düþündükleriyle kalýyorlar. Bir þeyler yapýlmasý gerektiðini biliyorlar. Düþünüp-bildikleri, çoðunluklarý çoðunlukla ilgilendirmediðinden, çözüm önerileri düþüncelerde kalýyor, çoðunlukla.

Trafik ve enflasyondan canavarlarý sorumlu tutmak, sorumsuzluktur. Sorumsuzlarý, hangi ad altýnda ve ne adýna olursa olsun, olmamasý gereken yerlere getirmek veya seyirci kalmak da, sorumsuzluðun farklý tanýmlarýdýr.

“Herkesi kandýrabilirsiniz ama kendinizi asla” sözü, bu ve benzeri durumlarý anlatmak için söylenmiþ olmalý.

“Ne ekersen onu biçersin” sözü, bu topluma aittir. Olur-olmaz yer ve zamanda dillendirmek de, hiç kimseyi sorumluluklarýndan kurtarmaz, kurtaramaz.

Varsayalým ki trafik ve enflasyon, canavarlarýn canavarlýklarýnýn sonuçlarý… Peki, yalnýzca son birkaç günde -ki yalnýzca duyup bildiklerimiz söz konusu- yaþanmamasý gereken diðer yaþananlardan, hangi canavarlarý sorumlu tutacaðýz, tutabilecek miyiz?

Her konu ve sorunun bir canavarý mý vardýr? Var mýdýr?

Taciz edilip, saldýrýya uðrayan ve ne yazýk ki öldürülenler… Ýki-üç yaþýndaki bebeklere dahi cinsel olarak bakabilenler… Ardý arkasý gelmeyen, yakýn gelecekte gelecek gibi de görünmeyen hýrsýzlýk, gasp ve benzerleri… Artýk beceri, hatta zekâ olarak düþünülen, ancak çoðu kez seslendirilmeyip doruklarda gezinen sahtekârlýk, dolandýrýcýlýk, yolsuzluk, rüþvet ve özellikle de “iþini bilmek” örnekleri…

Ülke tarihinin az ya da çok, ancak hemen her dönemin en büyük sorunlarýndan birisi hamil-i kartlar ve uygulamalarý…

Karmaþayý çoktan geçip, kaos düzeyine ulaþmýþ ortamlarýn türedi zenginleri…

“Býrakýnýz yapsýnlar”ýn, býrakýlýnca yaptýklarý… Aðýzlar köpürürken, “sen benim kim olduðumu biliyor musun?” haykýrýþlarýyla, aslýnda kim olduðunu unutmaya çalýþanlar…

Her yurttaþýn doðrudan ya da dolaylý olarak üzerinde farklý oranlarda hakký olduðu, bir toplumun bütününe ait deðerlerin, birer-beþer kiralanýp-satýlmasý…

Neymiþ? Kaynak yaratýyor, ya da borçlarý ödüyor muþuz! Hangi kaynaklar yatýrýmlara dönüþüp, çýð gibi büyüyen iþsizlere, yeni kuþaklara iþ alanlarý açýlýyor? Açýlýyor mu, açýlýyor ama yetersiz mi? Nüfus, zaten gereðinden fazla mý? Bir de nüfus canavarý mý var? Var mý?

Ya þu sonu gelmez, ödedikçe artan borçlar? Kim kime, kimin borcunu ödüyor? Ülke bir bütün olduðuna göre, bir yurttaþ olarak bilmek istemem, canavarlýk olur mu acaba?

Yoksa ben de insanca, adil, çaðdaþ, dengeli, çýlgýnca renkli, ama zevzeklik sýnýrlarýný zorlarken saçmalamayan; dünyanýn doðru-yararlý geliþmelerini ýskalamayan yaþam biçimlerini isteyen bir yaþam canavarý mýyým?

Canavarlar, masallar ve efsanelerin hoþluklarýdýr. Gerçek dünyada izlerine rastlanmayan hayal ürünleridir.

Belki bir yerlerde bir, hatta birden çok canavar üretim merkezi vardýr. Ancak varlýklarý kanýtlanmadan, insanlarýn neden olduðu olumsuzluklarla, yýkýmlardan sorumlu tutulamazlar.

Trafiðe çýkmayýp, enflasyonla ilgilenmeyen canavarlara haksýzlýk etmemeliyiz. Benzeri sorunlarýn, bir anlamda günah keçisi de olamazlar.

Trafiðe çýkan, enflasyon ve diðer olumsuzluklarýn nedeni insanlardýr. Toplum adý altýnda, kalabalýklar biçimlerde bir arada yaþayan, yaþadýðýný varsayan insanlar...

Artarak yaygýnlaþan olumsuzluklar, toplumlarda yaþanmamalýdýr. Özellikle çaðdaþlýk iddiasýndaki toplumlarda, olabilirse hiç yaþanmamalýdýr.

Çünkü toplum; yaþam hakký baþta olmak üzere, karþýlýklý haklarýna saygý duyarak insanca yaþamayý amaçlayan insanlardan oluþur ve oluþmalýdýr. Eðer oluþmuyor, oluþturamýyorsak; farklý nedenlerle bir araya gelmiþ kalabalýklarý toplum olarak deðil, ancak toplam olarak adlandýrabiliriz…

Ýnsanlýðýnýn dillerden düþürülmediði, ancak insanlýk dýþý her olumsuzluðun artarak sürdüðü ülkemizde; artýk yüzleþme ve yapýlmasý gerekenler zamaný…

Yüzleþme zamanýný çoktan gerilerde býrakmamýz gerekirken, her anlamda bireyden baþlayarak yapýlmasý gerekenler vardýr. Toplum olarak küs olduðumuz aynalara bakabilmenin zorunlu zamanýdýr. Gözkapaklarýmýzý kapamadan, özellikle de “bendense iyidir, doðrudur” sýðlýklarýna sýðýnmadan.

Buluþ ve uygulamalarýnýn neredeyse bütününe sürekli geç ulaþmaktan uzaklaþmalý; günümüze yaklaþýp, gerekenleri gerektiði biçimlerde yaþamlarýmýza taþýyabilmeliyiz.

Ýyice geç olmadan…

Nisan 2010
Ertuðrul Asým Öztürk



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn toplum ve birey kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Ýnsanlýk Masalý…
Tüketirken Tükenmek…
Ýnsan Seçmek…
Tek Damla Okyanus…
Sözün Bitmediði Yer…
Küçülen Yalnýz Dünya Deðil…
Vah Ýnsan Vah…
Ben - Ýzm…
Beyaz Ötesi Beyazlar…
Rüyalar Gerçek Olsa…

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Gezgin Nean [Öykü]
Yaratýcýlarýn Ýzinde (2) [Öykü]
Güneþin Çocuklarý [Deneme]
Ayný Kalmak… [Deneme]
Toplum Ya da Toplam… [Deneme]
Farkýnda Olmak… [Deneme]


E. Asým Öztürk kimdir?

Dünya benim için dönmüyor. Güneþ benim için doðmuyor. Dünya, dönmesi gerektiði için dönüyor. Güneþ, doðmasý gerektiði için doðuyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyattan müziðe, resimden karikatüre, sayýlarý çok fazla.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © E. Asým Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.