... Görev olarak Cankat's Diner diye bir mekana gitti Hamit. Ýçeride Cankat isimli arkadaþý vardý. Onu görünce dedi:
-Selam Cankat.
-Selam, n'aber?
-Bana görevimde yardým eder misin?
-Elbette, dedi ve silahlarýný alýp Hamit'le geldi. Bir tepenin yamacýna geldiler. Aþaðýda iki kelle avcýsý vardý. Birisi IG-88 tipinde bir droid. Diðeri ise Boba Fett'e benzeyen basit biriydi. Hýzlý bir manevrayla ikisinide haklayýp aradýklarý þeyi buldular. Etrafý lazerle kaplý bir bariyerin ardýndaydý aradýklarý þey. Hamit ýþýn kýlýcýyla bariyerin kontrol mekanizmasýný parçaladý ve içeri girdiler. Orada kristalimsi bir þey vardý. Onu alýp geri döndüler. Döndüklerinde ise onlara görev veren adam:
-Görev tamam. Þimdi nükleer bir tesise gideceksiniz!
Cankat bu emrivaki olayýn üzerine:
-Tamam ahbap peki benim karým ne?
-Ýþ baþýna 25 bin kredi.
-Tamamdýr.
Bunun üzerine Deniz's Nuclear Power Plant isimli mekana gittiler. Mekana girdiklerinde ise ihtiþamlý bir teknolojiyle karþýlaþtýlar. Ve eski dostlarý Deniz'le. Deniz, hafif tombul, kýsa boylu sayýlan, punk rock'çýlarýnki gibi bir saç þekline sahip olan Cankat'la ayný yaþta bir gençti. Deniz:
-Selam Hamit. Demek sende akademiye gitmeye karar verdin?
-Evet. eðer izin verirsen burda bir iþimiz var.
-Elbette...
Hamit ve Cankat asansöre binip 835'inci kata gittiler. Fakat orada Deniz'in tuzaðýna düþtüler. Deniz onlarý bir lazer çemberine hapsetti. Bunun üzerine Hamit:
-N'apýyorsun sen!
-Ben bir Sith'im Hamit. Yapmam gereken bu!
-Adi!!!
Deniz, onlarý bir yere götürdü ve býraktý. Býraktýðý yerde timsahýmsý bir grup yaratýk onlarý bekliyordu. Fakat onlarýn aðzýnýn içine düþmek yerine kenardaki duvara tutunup güvenli bir yere çýktýlar. Oradanda aþaðý kayýp preslerle dolu bir yere geldiler. Hýzlýca manevralar yaparak preslerden kurtuldular. Karþýya atlayýp bir asansöre bindiler. Asansör yarý yolda kýsa devre yaptý, süper hýzla aþaðýya inmeye baþladý. Tam yere çakýlacaklarý anda...