..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Matematiðe, yalnýzca yaratýcý bir sanat olduðu sürece ilgi duyarým. -Godfrey Hardy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Türkiye > Emine Piþiren




23 Nisan 2010
Þayet Ölümünüze Bir Adýmýnýz Kalmýþ Olsaydý...  
Emine Piþiren
Bir damla deðdi yüzüme, bakýþlarýmý güvercin rengindeki bulutlara çevirdim. Uyumakta olan gökyüzü kirpiklerini aralamýþtý. O da aðlýyordu benim aðladýðým gibi…


:AHDH:

Hiç, sözcüðüne takýldý aklým.

Birkaç beyaz martý az ileride hafif çalkantýlý denizin yüzeyini gagalamaktaydý.
Arada yükselip, birkaç kanat çýrpmasý sonrasý suyun yüzeyine pike yapar gibi hýzla iniyor, yükseliyorlardý. Ayný anda “hiç” sözcüðünü ataþladýðým belleðimden çýkarttým.

“Ölüm” sözcüðü takip etti ardýndan da bir “ karþýlaþmak” sözcüðü aklýmdan ileriye doðru yol aldý. Birleþtirdim bu üç sözcüðü, bir soru cümlesi dudaklarýmdan açýk denizlere döküldü:

Hiç ölümle karþýlaþtýnýz mý?

Ölümün o soðuk nefesi ensenizde hissedip, hiç üþüdünüz mü?

Neydi beni bu elemli düþüncelere itip aklýmý gölgelendiren þey?

Belki de okuduðum bir tarih kitabýnda Allah-ýn verdiði caný, insan eliyle alýnmasýna bir duygu tepkisiydi. Belki de Genç Osman-ýn cellâdýna öfke ve isyanýný hapþýrdýðý sözleriydi:

“Hain ben sana neyledim? Ýki defa canýný baðýþlayýp üstüne üstlük bir de makam sahibi ettim. Bana bu düþmanlýðýn nedendir? Alçak!”

Bu yürek isyanýný Genç Osman, tahtýndan zorla indirildiði 20 Mayýs 1622 günü Yedikule Zindaný’nda yumurtalýklarý acýmasýzca sýkýlmýþ, bu yetmemiþ bir kementle boðulmuþ. Yaþý on sekizmiþ. Asýl dikkat çeken sözleri ise idamdan önce Sadrazam Davud Paþa’ya söyledikleri;

“Beni ecnebilere yaranmak için asýyorlar. Buna adalet diyorlarsa, kahrolsun böyle adalet. Çocuklarýmý milletimin uðrunda yetim býrakýyorum. Allah, vatan ve milletime zeval vermesin. Âmin!”

340 sene sonra yine bir devlet adamý, yine bir idam sehpasý öncesi Ýmralý-da son arzusu sorulduðunda bir sigara istedi. Ciðerlerine soluduðu sigarasý Malbora deðil, Yenice sigarasýydý. Ve son sözleri de þu oldu:

“Dünyadan ayrýldýðým þu anda, ailemi ve çocuklarýmý þefkatle andýðýmý kendilerine bildirin. “

Ardýndan bir solukluk nikotin zamanýnda son vedasý yine VATAN SEVGÝSÝ aðýr basmýþtý.

“Vataný ve milleti Allah refah içinde býraksýn!..”

Yahya Kemal “Mesele ölmekte deðil...” derken,

“Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor
Lakin vatandan ayrýlýþýn ýstýrabý zor
Hiç dönmemek ölüm gecesinden bu sahile
Bitmez bir özleyiþtir, ölümden beter bile”

Bu dizelere Yunus Emre yüreðinden akýtýyor ” Uzun söze ne gerek var?” der gibi, zamaný rüzgâra benzetmiþ adeta…

“ Geldi geçti ömrüm benim
Þol yel esip geçmiþ gibi
Hele bana þöyle geldi
Bir göz yumup açmýþ gibi.”

Orhon Seyfi Orhon da yaþamý sorgulamýþ, az da sitemkâr davranmýþ yaþama, “anlamýþ deðilim bende” diye, gönlünün pýnarlarýna katmýþ duygularýný;

“ Yaþýyor en küçük zerre bile,
Yaþýyor ayný nizamýyla cihan!
Ayný kuvvet yaþýyor,
Ayný kudret yaþýyor,
Yaþýyor önsüz olan, sonsuz olan kanunlar!
Yaþýyorken bunlar,
Niye insan ölüyor öyleyse?
Niye mahvolmadý þahsiyetimiz?
Ýyinin, doðrunun, aþkýn, güzelin,
Yok, mu bir zerre kadar kýymeti de?
Öleceksek niye doðduk acaba?”…

Orhan Seyfi Orhon’ýn son dizelerine deðince gözlerim ve duygulanan yüreðim, bir anda “Tövbe Hâþâ!” diyesim geldi. Ardýndan sanki Hayyam onu destekler gibi yetiþti:

Geldimse bu dünyaya ne bulmuþ dünya
Gitsem de eðer kýymeti eksilmez ya!
Bir kimse çýkýp da anlatýp söylemedi
Gelmekte ve gitmekteki hikmet ne ola?

Bir anda sarsýldým bu iki ustanýn söz birliðinden, o anda Ziya Paþa yetiþti imdadýma:

Ya Rab, ne eksilirdi derya-yý izzetinden
Peymane-i vücuda zehrab dolmasaydý

Sanki bizim bu söyleþimize tanýk olmuþ gibi sözlerimizi öfkesiyle biçiverdi Necip Fazýl Kýsakürek:

Allah-ý hakikate soran kafa ne sakat?
Hakikat de ne, Hakkýn muradýdýr hakikat!
Balonunu kaçýrmýþ çocuk gibi aðla dur!
Rabbim öyle emretmiþ, ya dize gel, ya da kudur!

Þairin öfkesini dize dize kusmasý ile sanki bir ayaz dolmuþtu yüreðime. Ýliklerime kadar üþüdüm, felsefi bakýþla “ Ne soru sormak, ne kudurmak gerek, düþüncelerin geliþmesi, yaþamýn yenilenmesi için yeniden doðmak gerek, belki de” diye düþüncelerini yansýtan Tevfik Fikret sanki bir uzlaþma saðlar gibiydi:

"Ölmek hayatý tazelemektir: Biz ölmezsek efkâr ölür."

Martýlar bu kez denize deðil kumsala iniþ yapmýþlardý. Nedeni ise küçük bir kýz çocuðunun elindeki simidi ufak parçalarla “gel pisi pisi” diye denize doðru fýrlatmasýydý. Beni geçmiþteki þairlerin söyleþilerinden ayýran da üç yaþlarýnda tahmin ettiðim küçük kýz çocuðunun martýlara bir kediyi davet eder gibi sesleniþiydi…

Ne hoþ bir görüntüydü!..
Çocuk dili, ne kadar da masum ve sade…
Dünyadaki dillerin neden farklý oluþunu anlatan filozof teyzenin yedi sene önce anlattýklarý, gelmiþti o anda aklýma…

“Hz. Âdem-e Allah tam 1000 sene ömür vermiþ. Cebrail A.S yeryüzüne indirilen Hz. Âdem-e bir sandýk getirmiþ. Bu sandýk içinde tüm peygamberlerin kaç yýl yaþadýðýna dair bilgiler varmýþ. En kýsa ömürlü olan 60 yýl ömür biçilmiþ, Hz. Davut Peygambermiþ.
-Neden Davut oðlumun yaþý bu kadar kýsa?
Melek yanýt vermiþ:
-Rab öyle uygun görmüþ.
Hz. Âdem:
-Benim ömrümden 40 sene versem, oðlum Davut 100 yýl yaþasa Rabbim kabul eder mi?
Melek Rabbin yanýna varmýþ ve Hz. Âdem-in bu talebini iletmiþ.
-Ya Âdem, Rabbin selamý var sana ve ömründen 40 sene verdi, oðlun Davut-a.
Hz. Âdem eþi Hz. Havva-dan bir sürü çocuk olmuþ ve çoðalmýþ insanlar. Habil ve Kabil kavgasýndan sonra, ilk ölüm Habil ile gerçekleþmiþ. Ýyiler ve kötüler ikiye ayrýlýp, kabileler oluþmuþ bir süre sonra. Öyle ki, Hz. Adem 600’lü yaþlara varýnca oðullarýndan bir kýsmý kendi aralarýnda,

“Adem Babamýz ölmedi, onun hükümranlýðý yaþadýðý sürece de bize geçmez, en iyisi onu öldürüp, lider olmak."

Cinayet planlarý yapmýþlar. Rab bu planlarý melek vasýtasý ile ona duyurmuþ. Ýþte o anda Hz. Âdem çok üzülmüþ:

“Rabbim, ne olur baþka cinayetler, ölümler olmasýn, kan dökülmesin, kardeþ kardeþi vurup öldürmesin, öyle olsun ki birbirlerinin dillerini anlamayýp, duymasýnlar, planlarýný boz, ne olur!” diye niyazlarda bulunur.

Allah onu duyar ve bir gecede tüm insanlarýn dillerini farklý kýlar. Sabah uyanýnca da kimse kimseyi anlayamaz hale gelir ve ortak lisan yitirilmiþ olur.”

Þimdi bu küçük kýz çocuðu “gel pisi pisi” demiþ, ne fark eder? Geldi iþte beyaz martýlar. Peki, asýl olan nedir ki?
Orhan Veli usulca fýsýldamýþtý sanki kulaðýma hoþ bir seda gibiydi:

Devri tamam oldu pervanenin
Gökten bir beklediðim kalmadý
Tükendi artýk içimde tadý
Yýldýzlý küreler düþünmenin

Ne çýkar karþýma çýksa ecel?
Bu boþluk ondan daha mý iyi?
Baþka bir âlemden beklediði
Olmayan kula zeval ne güzel!

Derin derin içime çektim Ýda-nýn tatlý esintisini. Küçük kýzýn simitleri bitmiþti. Martýlar çýðlýk çýðlýða havada turlar atmaya baþladý. Belikli kavruk susamýn tadý damaklarýnda kalmýþtý. Onlarý yakalamaya çalýþan küçük eller, sevinçli çýðlýklarla gökyüzünü kucaklar gibi açýlmýþ, denize doðru koþmaya baþladý. Annesi yetiþip, çocuðunu son anda yakaladý.

Gülümsedim. Kýzým gelmiþti aklýma. Ýlk kez tuzlu Akdeniz-in koynuna daldýðýnda, ayný yaþlardaydý. Bakýþlarým hüzünle gölgelendi. Mavi ufuklara güvercin rengi bulutlar çökmüþtü. Esintide yaðmur kokusu almýþtým.

Baþýmý zümrüt rengindeki daðlara uzandý. Nisan yaðmurlarý zeytin aðaçlarýnýn tek gýdasýydý.
Genç Osman-ýn ölümü çok gerilerde kalmýþtý. 16 Eylül 1962 senesinde Ýmralý adasýndan bir acý ses dalgalarla taþýndý yüreðime.

“ Allah memleketi korusun, millete zeval vermesin, haydi Allah’a ýsmarladýk.”

Bu sesin sahibi Fatih Rüþtü Zorlu-da benzer sözlerini idamdan az önce söylediði gelince hýçkýrasým geldi:

"71 gün özgür yaþadým, artýk ölüm umurumda deðil!..”

Yüksek sesle baðýrasým gelmiþti:

“O üç fidanýn da umurunda deðildi ölüm” diye…

Ve sordum kendime:

“Ne deðiþti ki? “

Evet, yine ayný kana susamýþlýk. Ve geldik 1972 senesine. Bu kez infaz sehpasýnda üç genç fidan vardý. Hele biri vardý ki son sözleri daha da vurdu ciðerime. Çünkü gönlümün yeþillikleri adeta demokrasi þehitleriyle kan gölüne dönmüþ gibiydi:

“Bir kuduz köpek ateþten nasýl kaçarsa, Amerika’da baðýmsýzlýk için mücadele edenlerden öyle kaçar. Bunun için de ne pahasýna olursa olsun baðýmsýzlýk mücadelelerini daha zayýfken ezmek yok etmek ve esaret tahtýný devam ettirmek ister.
Bizler Amerikan emperyalizmine karþý mücadeleyi ilk þart gördüðümüz, bu iþin de mutlaka silâhla kazanýlacaðýna inandýðýmýz için silâha sarýldýk ve mücadele ediyoruz. Tek amacýmýz budur, bunun için Nurhak Daðlarýnda mücadeleye baþladýk. Yoksa sayýn savcýnýn dediði gibi Anayasa’yý ortadan kaldýrmak için deðil... “

Ya þimdi?

Ardan tam 50 sene geldi-geçti.

Ne Yedikule Zindanlarý, ne Ýmralý Adasý, Silivri adý her yerde yazýlý…
Sordum yine aklýma gelen soruyu kendime:

“Þayet ölüme bir adým yaklaþmýþ olsaydým, son sözlerim ne olurdu? Diye…

Herhalde bende;

VATAN SAÐ OLSUN, derdim.

Pisi pisine mi öldü binlerce insanýmýz?

Bunca düþünce ve hüzün çok aðýr gelmiþti bana, sol yanýma bir sýzý geldi. Elimle sývadým, acýsý geçsin diye. Anladým ki yüreðim aðlýyordu gözlerimden önce…

Bir damla deðdi yüzüme, bakýþlarýmý güvercin rengindeki bulutlara çevirdim. Uyumakta olan gökyüzü kirpiklerini aralamýþtý. O da aðlýyordu benim aðladýðým gibi…

Kulaðýma çalýnan bir sesle dikkat kesildim. O anda coþtu içim. Nasýl coþmaz ki?

"Çýktýk açýk alýnla on yýlda her savaþtan,
On yýlda on beþ milyon genç yarattýk her yaþtan;
Baþta bütün dünyanýn saydýðý Baþkumandan;
Demir aðlarla ördük anayurdu dört baþtan

Türk'üz, Cumhuriyet'in göðsümüz tunç siperi,
Türk'e durmak yaraþmaz, Türk önde, Türk ileri!"

Onuncu Yýl Marþý kulaklarýmdan, gönül topraðýmý Nisan yaðmurlarý gibi çiseliyordu.Yarýn 23 Nisan ve "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramý"
"Türk Bayraðýný ütülemem ve asmam gerek" diye geçirdim içimden.

Tahta banktan kalkýp yürüdüm.

Sahilden evime doðru yol aldýðýmda havada portakal ve limon çiçeklerinin kokusu asýlýydý.

Emine Piþiren/Edremit-Akçay-23.04.2010

http://www.vidivodo.com/28660/onuncu-yil-marsi


http://www.facevideoizle.com/o1w5yb9hmuxeube/mustafa-yildizdogan-olurum-turkiyem/



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Eh, Burasý Türkiye
Ne Þam'ýn Þekeri Ne Arabýn Yüzü
Artýk
Sahi, Ülkemde Darbe mi Oldu?
Ben Nasýl Yýkýlmam? Daðlar Bile Yýkýlýr, Daðlar Bile…
Kör, Körün Ardýndan Giderse Soluðu Hendekte Deðil, Uçurumda Alacaktýr.
Kýrgýným Hem de Çok Kýrgýným
Baba Seni Öpmek Ýstiyorum
"Çaðdaþ Ýzmir Kimliði" Türkiye"nin Gururudur...
Kazanan Kaçak Ermeni Ýþçileri Kaybeden de Türk Tekel Ýþçileri

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deðerli Yazým Dostumuz Sayýn...
Yarým Somun Yemek Ýçin Orospuluk
Entellektüel Kadýnlar Nasýl Bir Erkek Arar?
Yoksa Canýnýz Hoþaf mý Çekti?
Allah'ýn Laneti Üzerlerine Olsun!..
Her Ýkisi de Bir Þairin Asil Yüreðine Sahiptiler
Atatürk'e Duyulan Bu Öfke, Bu Nefret Nedendir?
Havada Bok Kokusu Var Baba
Siz Böyle Yanmýyor Musunuz? - 2 -
Hadi Yýkayalým Ruhumuzu!..

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Adamdan Saymýþýz [Þiir]
Ah Ulan Istanbul! [Þiir]
Çekinme Söyle [Þiir]
7. Didim Þiir ve Þairler Buluþmasý [Þiir]
Yaðmur Kuþu Suskunluðu [Þiir]
Hangi Dua Ýle Sana Gelelim? [Þiir]
Ýsterdim [Þiir]
Davetsiz Konuk - 1 - [Þiir]
Madem ki... [Þiir]
Git Demene Gerek Yok [Þiir]


Emine Piþiren kimdir?

Yazmayý, okumayý ve birikimlerimi paylaþmayý seven biriyim. Edremit'in yerel bir gazetesinin köþe yazarýyým. Bazý web sayfalarýnda da edebiyat adýna paylaþýmlarým yayýnlanmaktadýr. Sevgi ve ýþýk sizle olsun.

Etkilendiði Yazarlar:
Mehmet Emin Yurdakul, Nazým Hikmet, Aziz Nesin, Victor Hugo, Balzac, Leo Buscaglia, Eric Frrom, Irvýn Yalom, Dale Carneige, Doðan Cüceloðlu, Haluk Yavuzer...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Emine Piþiren, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.