( Türkülerin sýrasýyla okunduðu bir akþam vaktidir ve deniz ay ýþýðýný yitirdiðinin farkýnda deðildir. )

Sularýný kendine çekip,
Ýçindekileri kýyýya atma zamaný vurmuþtur dibe,
Felekten bir gonk ziliyle… Ve küstürüp ay ýþýðýný…
Oysa her defa olduðundan daha yalnýz deðildir.
Ýncilerini itse eliyle, fenerlerden selamýný kesse,
Sazlar ve sözler nasýlsa onu bulur,
Alasulu akþamüstlerinin türküsü
Hep ayný serinlikle yakamozlarýnda dururdu.

( Yelkenlerim rotasýný bulmadý… Balýklar da þaþkýndý… Rüzgârdan daha cesur deðildim bu kez. )

Türküler sýrasýný þaþýrýrdý da bazen,
Ýþte o zaman ne halt edeceðini bilmez,
Kýsarak sesini günden ve geceden,
Nimetlerini tüm balýklardan,
Alýnganlýklarýný sýralayýp baþýboþ oltalara
Dalgalarýný bildiði notalara að denli atar… Atar… Atardý.

( Dibini görsem de suyun, çekerdi beni içine boðulurdum. Mavi olurdu soluksuzluðum bir de istiridyeler… )

Suyunda kollayýp kayýrdýðý,
Yani hayat verdiði her bir yaþam ritmini
Kýyýsýna vurarak yaralar, parçalar, öldürür müydü?
Diplere mi saklardý ara sýra bulmak için?
Ya da dingin ve sýradan bir akýþý yürütür müydü rengine…
Paletinde sýralanmýþ gökkuþaðýnýn tüm renklerini
Görmezden gelir miydi?

( Gözlerimden, kulaklarýmdan ve týrnaklarýmdan… Yani kendimden taþarcasýna bir ölümle, Sevmek denizi…)

Dibini görmeden, Banmadan tuzuna,
Kulak asmadan sirenlerine gemilerin,
Yelken olup su yüzüne, Yoldaþ bilmeden martýlarý,
Rüzgâra kapýldýðým yönde yitmek demekti…
Gökten düþmüþ bir mavide, Özümle
Uzun ince köpüklerin beyazýnda, Sözümle.
Denizi sevmek…
Ýki gözümle es geçip tüm renkleri,
Tanrýyý tek bir mavide sýnýrlamaktý.

( Kuþluk vaktiydi, sen mercandan bir rüyadaydýn… Ben mavisin de vurgun yemiþ denizkýzýydým. )

Balýk ve yosun kokularýný sularýndan salýp misina yalnýzlýðýna
Kýyýlarýn su mavisini, su yeþilinde zýpkýnladý ezik bir türküyle,
Nilüferlerin güne bakan yüzü suyunda,
Çakýl taþlarýnýn hatýrýyla ve adýnýn ortasýndaki ýþýkla,
Mavisinde vurgun yemiþ denizkýzýný
Dalgakýranlarýn aþkýna fondipleyen deniz.

_ Türkülerin molasýdýr þimdi… Aðzý kuruyor insanýn.