Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
Beþeri kanunlarý yalnýz iki kiþi çiðner ; deli ve dahi. Halil Cibran Neden yeni tanýþtýðýmýz insanlarla sürekli konuþmak zorunda hissederiz kendimizi? Yeni tanýþtýðýmýz bir kiþi ile konuþmadan, sessiz bir ortamda baþbaþa bulunma cesareti gösterebildiniz mi hiç ? Karþýlýklý konuþmadan ne kadar bir süre birlikte olabilirsiniz ? Þimdi hemen tepki vereceksiniz biliyorum. Olur mu öyle þey ! Madem konuþmuyorsunuz, neden beraberce oturuyorsunuz ? Aklýnýzdan zorunuzmu var ? diyorsunuzdur içinizden. Ýnsanlar, sessizliðinizi kendilerine karþý takýnýlmýþ olumsuz bir tavýr olarak görüyorlar çoðu zaman. Ya da canýnýzýn bir þeye sýkkýn olduðuna karar veriyorlar. Siz sessiz kaldýkça durmadan mantýk yürütüyorlar. Durmadan bu sessizliðin ne anlama geldiðini düþünüyorlar. Sonra da sizin kendi düþündükleri þeyi yapmakta olduðunuzdan emin oluyorlar. Bundan bir an olsun þüphe duymuyorlar. Sizin sessizliðinizi bir þeye yoruyorlar ve sonra onun öyle olmasý için bilinçsizce ellerinden geleni yapýyorlar. Ayný þeyi dünyaya da yapýyor muyuz ? Dünya sessizce kendini sunuyor bize, ama bizler sadece kendi yorumlarýmýzýn yansýmalarýný görüyoruz dünyada. Ýnsanlar neden kendilerini konuþmak zorunda hisseder. Özellikle de herkesin bildiði þeyleri söylemenin ne faydasý olabilir. Mesela "trafik felaket" , "hava çok sýcak"... vs vs. Sanki konuþmazlarsa çeneleri sonsuza kadar kapalý kalacaðý korkusu vardýr." Kendimize ait bir benlik tanýmýmýz var. Her durumda bu benlik tanýmýmýzýn karþýmýzdaki kiþiye empoze edilmesine ihyiyaç duyarýz. Bu benlik tanýmýmýzýn onaylanmadýðý her durum bizim için ölümle yüzleþmek gibidir. Aslýnda, derin düzeyde hepimiz onun salt bir taným olduðunu ve somut bir gerçekliði olmadýðýný biliyoruz. Benliðimizin, var olduðuna ikna olmamýz için, ihtiyaç duyduðumuz onaylanmayý elde etmek için karþýmýzdaki insanlara kendimizi anlatmak zorunda hissediyoruz. Karþýnýzdaki kiþiyle konuþarak kendimizi yeniden ve bir kez daha onun gözünde oldurarak , olduðumuz durumu ve kendi tanýmlamamýzý saðlamlaþtýrmaya yönelik bir çabaya gireriz. Böylece, yaptýðýmýz tanýmlamayla kendimizi güvende ve saðlam bir zeminde hissederiz. O nedenle sesiz kaldýðýmýz zaman, kendi benliðimize zarar verdiðimiz duygusunu yaþarýz. Sessizlikle ilgili çarpýcý bir örnek vermek gerekirse, o da mezarlýktan geçme anýmýzdýr. Hepimiz biliriz ki mezarlýklardan geçerken sessizlik bizim için kabul edilemez. Muhakkak ses çýkarmamýz gerekir; ya ýslýk çalarýz, ya þarký söyleriz... Bu þekilde korkumuzu bastýrdýðýmýzý sanýrýz. Ama ne yaparsak yapalým korku gene içimizde barýnmaya devam eder. O halde ses, korkudan kurtulmanýn bir can simidi özelliðini taþýmaktadýr. Ýþte bu durum tüm yaþantýmýzda da kendini hissettirir. Diðer bir deyiþle her þartta konuþmak zorunda olmamýz, aslýnda bilnçaltýndaki korkumuzun yarattýðý sanal bir olgudur. Ýki kiþinin konuþmadan durabilme becerisi, kendinle ve çevreyle uyumlu olmanýn bir ifadesidir. Yazýmýzýn baþýnda sorduðumuz sorunun cevabý belkide Etienne Bonno de Condillac’ýn (1715-1780) kuramýnda gizli. Ünlü Fransýz düþünüre göre, duyu algýlarýndan kaynaklanan gözlemlerin, bilginin kaynaðý olduðu ilkesine dayalý bir duyumculuðu benimseyen Condillac, tüm bilgilerin þekil deðiþtirmiþ birer duyum olduðunu savunmuþtur. O, bilginin de ötesinde, insanýn tüm zihinsel faaliyetlerini dýþ dünyaya iliþkin duyumlara indirgemiþ ve bu tezini kanýtlama yollarýný aramýþtýr. Ünlü düþünür Etienne Bonnet de Condillac, duyularýmýzý incelemek için bir heykel tasarlar; bu heykel insanlarýn bütün alýþkanlýklarýndan yoksun taþtan bir heykeldir. Duyular tek tek verilecektir. Önce koku duyusu verilir, sadece koku duyusu olan bir heykel ne bilebilir? Bir menekþe kokusu uzatýlarak deney baþlatýlýr, salt menekþe kokusuna haiz ve bundan baþka bilgisi olmayan heykelimizin deðiþimler hakkýnda henüz bir düþüncesi yoktur. Haz, onu, hiç bilmediði acýdan ne kadar korkutamazsa, elem de ona hiç bilmediði bir tadý arzu ettiremez. Þimdi heykelimize bir gül koklatýrsak karþýlaþtýrma baþlayacak ve biri, þimdiki duyumla, öteki artýk varolmayýp izlemini süren, iki varolma biçimi içinde bulunacaktýr. Artýk eskiden varolmuþ olduðundan farklý durumda olduðunu duymaya baþlamýþtýr. Ýþte ilk bilgi budur. Kokularýn çoðalmasý bilgileri de çoðaltacaktýr. Soyutu bulacak, geçmiþle ve gelecekle baðlantý kuracaktýr. Sadece tek duyu bile heykelimizin aþýk olmasý için yeterli olacaktýr. Hatta kin güdebilir, umuda kapýlabilir. Condillac'a göre, insaný harekete geçiren ilk düþünceler, haz ve elemdir. Böylece umut, korku, haz, tiksinme hepsi aþký doðuran ayný ilkeden kaynaklanýrlar. Ve sorumuzun cevabý bu deneyde gizli... Duyularýnýzýn illa sese ihtiyacý yoktur. Sessiz de varolursunuz ve haz duyarsýnýz... Acaba hiç baþka insanlarýn yanýnda sessiz kalmayý denediniz mi ? Ben denedim. Ama insanlarýn hayret dolu bakýþlarýyla karþýlaþtým. Ýnanýyorum ki, herhalde ya acýdýlar, zavallý tozutmuþ diye düþündüler, ya da çok sýkýntýsý, üzüntüsü var, bunalýmda dediler. Nadiren de olsa bu sessizliðime sessizce karþýlýk veren insanlar oldu. Sessizce vakit geçirdik. Bu insanlarýn çok hafif ve akýcý insanlar olduklarýný belirtmeliyim... Sükutun altýn olduðunu söyleyen atasözümüzü desteklemiyor mu bu yaklaþým. Cesaretiniz varsa sizde deneyebilirsiniz !
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © sedat, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |