“Sen bister-i gülde yatasýn þevk ile handan
Ben kül döþenem külhan-ý mihnette sebep ne?”/Þehzade Cem’den Sultan Bayezid’e

//Ýstanbul fatihi, padiþah mumyalý Mehmet oðlu Cem sultan’ýn kardeþi II. Bayezid, önce cengâver Ýslam mücahitlerine karþý Küfrü savunan Rodos þövalyelerine, akabinde “Bilad-ý Küffar’ýn baþ kâfiri Papa”nýn esaretinde kalmasý ve kendi saltanatýna tehdit’i bertaraf uðruna, her yýl 40 bin çil altýný ödemesi! Sanýldýðý gibi II. Bayezid’in fermaný deðil, Devlet-ü Al-i Osman’ýn baki kalmasý için fetva veren þeyhülislamdý. //

Ýslamcýlarýn Þoven izlerini cumhuriyet tarihi ile özdeþleþtirmek pek de saðlýklý deðil. Öyle ki Emevi, Abbasi, Safevi, Selçuklu ve Osmanlý saltanatlarýnýn resmileþtirdiði dini anlayýþ, 21.yy bilgi çaðýndaki Türk Ýslamcýlarýna IQ ölçüsünü belirlemede mihenk alýnmalý mý diye kendimize sormadan geçemiyoruz.

Coðrafyaya hâkim Osmanlý, Kürtlere olumsuz ekonomik, sosyal siyasi sair etkenlerin yanýnda, en büyük darbeyi, Kürtleri kendi inançlarýndan farklý bir mecraya çekmesiyle vurmuþtur.

Yani Osmanlý coðrafi olarak Kürdistan’a tam hükmedememiþti ancak dinsel dönüþümle iktidar olabilmiþti! Araplarýn sözde Ýslam ordularý da, baþta Kürtler olmak üzere zorla egemen olduklarý coðrafyalarda, Fey ve ganimetin getirdiði sarhoþluðun ötesinde, farklý bir sunumu da unutuyor deðildi.

Feth ettikleri yerlerdeki Arap olmayan halklara dayattýklarý Ýslam, peygamberden hemen sonra revizyondan geçirdiði kalýplarla sunmalarý da gariptir!

Kürdistan’da Araplardan sonraki dönemlerde Selçuklu ve Osmanlý egemenlerinin vergi ve askere alma, tebaa yapma ve kendi Ýslam’ýný dayatma ve bunu izleyen baský ile dýþlanmaya karþý, Kürtlerin direniþleri...

Sürecin 16. yy. ortalarýna kadar devam etmesinin arka planýnda, Peygamber öðretisi yobazlaþmamýþ Ýslam, bugün Kürtlüðü kendi dinamiklerinden kopuk bir Kürtlük yapan en önemli etkendi. Baþka bir deyiþle yüzyýllar boyu karþý koyup direndiði Yezidi Ýslam’a, þimdilerde kaybetmemek adýna savunduðu, akide haline geldiðini görememiþ olduðu gerçeði de ayrýca incelenmeli. Yani bugünkü Kürdi inanýþýnýn son beþ asýrlýk ideolojik þekillenmesini saðlayan temel sorun, bizzat onun baþlangýçta ki 9 asýr boyunca karþý çýktýðý ezilme iliþkileridir.

Þekilsel olarak basit bir ayrým gibi gözükmesi, karþý dinin algýlanmasý, yaþanmasý ve özellikle de siyasal Ýslami deðerler dizisi olarak anlamýný bulabilmesi için olmasý gereken zaviyeden baktýðýmýzda ciddi farklýlýklar doðurmaktadýr.

Kürtlerin geçmiþteki Ýslami anlayýþý ile asrýmýzda vardýðý noktanýn önemi konusunda sosyolojik deðerlendirmelerde bulunmayacaðýz. Nitekim çermikli Mehmet ziya/Gökalp/ beyin bu sahada hazýrladýðý dosya, sadece tarihi ve yer yer siyasi deðinilerle kalmayýp, konunun ne derece önemli olduðuna ve nasýl manipüle edildiðine dikkat çekmekten ötürü hayatýný erken sonlandýrmýþtýr! Gerçi söz konusu zevatýn hazýrladýðý iddia edilen “Türkçülüðün esaslarý” ile on yýllar boyu Turan hayali güdenlere dersler iþlenmiþ olmasýna raðmen…

Kürtlerin Ýslami inançlarýndaki sabitliðine olan ýsrarcýlýðý, takdirle ve gýpta ile karþýlanmalý. Bu takdiri egemen güçler ve karþýda itiraf ediyor ve öyle kalmasýný da istiyor. Kürtler açýsýndan asýl sorunda burada baþlýyor. Çünkü sorunun temel kýstaslarýnýn nasýl anlaþýlmasý gerekiri konusunda ayrým bulunmasýndadýr. Bu da bizim, Kur’an-a içerdiði orijin öðretim konusundaki temel bakýþýmýzdan kaynaklanmaktadýr.

Kürtler, hala baskýn olan güç Ýslam’ý ile son beþ asýr öncesine kadar savunduðu asýl Ýslam’ýný genelde kabul etmesine karþýn, önemini ve önceliðini kavrama konusunda titiz davranamamakta ve bu da birçok konuda farklýlýklara neden olmaktadýr. Ýþte burada Sayýn “Veysel Menekþe”nin 14. …mektubunda kendine has anlatýsý ile;

“Çaldýran'da savaþ filan da olmadý.
Alevi âlimlerinden fetva alamadýydý Þah Ýsmail.
Sýffin'in Þii Kurralarý bir daha yeniden hortladý ve.
Savaþmadan geri döndü Þah Ýsmail.
Yaðaz Selim takibe aldýysa da ol yeniçeriler haml itmediler harb içün.
Hatta Selim'in Otaðýný ok yaðmuruna tuttular.
"Din gardaþýna gýlýç çalamak.!" deyü.
Yaðaz Selim'in Gýzýlbaþ gýcýklýðý aha bundan naþidür.
Baþga deðül. Ol zemanlar bu Anadoluda Sünnilik deyü bir sosyal tebaa dahi yok idi.
Melamiler baþlýðý altýnda Anadolu Cem'an Alevi Müslimanlardan mürekkeb bir populationa sahip idi.
Balkanlarda bile sünnilik diye biþey yok idi.
Kürt'lerin dahi yarýsýndan çoðusu Alevi Müslüman idi.
Namaz da kýlarlar idi.. Oruç ta tutarlar idi. „ Deðindiði Pasajý yüzeysel okumamak gerekli!

Bu iki Ýslami farklýðý göremediðimiz sürece, baþka farklýlýk aramaya gerek olmadýðýný belirtmek isterim! Baþka farklýlýklarýn bu noktada önemli olmadýðýný derken; çemberin dýþýna çýkma alternatiflerinin sonsuz denemeleri, bizi bugünkü algýnýn ötesine taþýyamayacak, anlamýnda kullanýlmasý olarak okunmalý.

Söz konusu alternatiflerin; Sosyalizm, Kapitalizm, Liberalizm, Ýslami hareketler sair þekillerde varlýðýný sürdürmek istemsi gerçekliði deðiþtiremez.

Bura/Anadolu deðerlerinin düþtüðü yer/’dan baþlayarak geçmiþteki deðerimizi yakalandýðý zaman, baþka ayrýlýklar önemsiz kalýr. Bugün hala geçmiþin faklý kültürlerini harmanlandýran Anadolu, tabiidir ki Halk karþýtý egemen güçler burayý/düþtüðümüz yeri/ bizden daha iyi biliyor, görüyor ve materyal olarak kullanýyor. Çünkü karþýnýn/iç-dýþ/ otorite nüvesi buraya bina edilmiþ...

Her þeye raðmen muazzam bir güç olduklarý halde gücünün farkýnda olmayanlar bu farksýzlýk ise egemen güçlerin sürekliliðini saðlayan yegâne etkendir.

Kürt özgürlük hareketleri ise çaba gösteriyor gibi davranýyor, sözsel birlik çaðrýsý yapýyor ne var ki gelen ilk özeleþtiride ataerkil kültürleri gereði güce sarýlýp kýrmaya baþlýyor, Böylece dýþlanýp yalnýzlaþýyor. Halkýn kendini ifade edecek yeterli platformlarýn olmayýþýndan, tepkisel davranýp bu cenahý dýþlamasý en tabii hakký olup doðal karþýlanmalý…

Özgürlük ve onur kavramlarý içselleþmeli cazgýrlýðýný yapan, bundan da öte dincilik kavramýný kendine kalkan yapýp ýrk ve kan’a tapan, asimileyi ilke edinmiþ, dünün Erbakancý, bu günün ateþli AKP Ýslamcýsý yandaþlarý da sorunu zamana yayarak, faþist ordu ve buldok’laþtýrdýðý polis eliyle fiziksel kýrým. Ilýmlý Türk-Ýslam sentezli okullarýyla da zihinsel iðfalý uygulayýp halký bitirmeyi düþünüyor.

Öte yandan Özgürlük hareketi de; toplumdan kaynaklanan sömürgeci düþürülmüþlük, kadrolarýnýn sekter tavrý, dar görüþlülük, yetmezlik, beceriksizlik, hatta bazýlarýnýn ulusal bilinç kapasitelerinin eksikliði, halkla bütünleþmede baþlý baþýna sorun. Kurumlar çürümüþ. Devletin dýþ temsilcilikleri, dinci kurumlarý, camileri, faþizan dernekler varlýðýný düþmanlýk paranoyasýna bina etmiþ. Zayýf ve bilinçsiz halkýn gözünde zulmün çözümü ve korku daðlarý aratýyor...

Rejim çürümüþ, dökülüyor. Resmi tarihindeki çeliþki ona üç maymunlarý oynatýyor. Tarihte gerçekten yazýldýðý gibi mi acaba? Çanakkale geçilmedi mi? Çanakkale savaþýnýn yapýldýðý tarihte Ýngiliz ordusu Ýstanbul’da! Ýngiliz askerleri Ýstanbul’u Londra’dan daha rahat bir þekilde gezip dolaþýrken, acaba hangi güzergâhtan gelmiþti? Balkanlar malum! Hava yollarý yok. Peki, nereden ve nasýl Ýstanbul’a geçtiler? Söyleyen, sorgulayan yok.

Kaldý ki, Çanakkale zafer deðil! Olsa dahi zafer Osmanlýya aittir. Zira Türkiye Cumhuriyetinin resmi kuruluþ tarihi böyle düþünmemizi gerektiriyor!

Türk Ýslamcýlarýn çýkmazý:

Girdaptan çýkmak istemeyen Türk Ýslamcýlarýn önemli sorunlarýndan biride Ýslam dýþý ilan ettikleri Laik rejimi, yazmýþ olduklarý yorum, makale, söyleþi sair materyallerle olgunlaþmasý için yönlendirmesi!?

Kýstaslarýnýn kendi Ýslami ilkelerine ters düþtüðünü söylediði rejimin fikri týkanýklýðýný açmak ve rotasýný düzeltmek! Bu kadar bilinçsiz bir Ýslamcý aydýnýn varlýðý Ýslam dünyasýnda ve tarihinde görülmüþ deðil.

Ayný mahallede kavgaya tutuþan iki gencin ayný anda ölmesinde, biri terörist diðeri þehit! Bu kavramlar sanýldýðý gibi laik rejimin icadý deðil. Türk Ýslamcýlarýn rejime hediyesidir. II Bayezid’in kardeþi Cem’i Asi/Terörist/! Ýlan etmesi, kanýný helal bilmesi gibi bir ikirciliði Ýslamlaþtýrma Sendromu!

Ve…

Sürecek...