"Çocuklar bakýn bu orman þiirini Âþýk Veysel ÞATIROÐLU yazmýþ diyorum. Boþ boþ bakýyorlar. Sonra elimle "Saz" canlandýrmasý yaparak, hani diyorum kör, saz çalýyor ya o iþte. Buðra hemen atlýyor; evet öðretmenim yetenek sizsinizdeki adam di mi?"
Herkesin bir hikâyesi var, herkesin bir derdi. Ortak noktalarda buluþamadýðýmýz birçok farklý konu, bilinmesi tamamen gereksiz bilgi. Ýþe yaramayan eþyalar gibi durup durduklarý düþünülen. Bir baþkasýnýn hayatýndaki detaylarý anlama, hissetme dürtüsünden yoksun olduðumuz için iliþkilerde baþarýlý olamýyoruz. Baþkalarýnýn boþ bulduðumuz iþlerine yabancý kalma hakkýmýzý kullandýkça yalnýzlaþýyoruz.Þu yazdýklarýmý boþ bulup sýkýlýp okumayacaksýnýz belki de.Eþiniz eve geldiðinde sabahtan beri baþýna gelen ,sizin için ehemmiyetsiz bir sürü þeyi anlatýrken masayý hazýrlýyor olacaksýnýz ilgisizce kuþkusuz.. Son yýllarýn popüler iletiþim yöntemi empatiyi bile geride býrakan bir usul bu bence. Kendini bir baþkasýnýn yerine koymaktan çok, onun basit gördüðünüz hobilerine hislerine duyarlýlýk göstermek yeni ve daha etkili bir yöntem olabilir.
Her gün 8-10 saat birlikte çalýþtýðýnýz adamýn bir dizi fanatiði olduðunu keþfedince ondan uzaklaþmak yerine saygý duyup biat etme yolunu mu tercih etmeliyiz? Bertrand RUSSELL "Aylaklýða Övgü"adlý eserini 19. Yüzyýlda kaleme alýrken Flash TV'den haberdar olsaydý kitabý için önemli bir referans olarak gösterebilirdi. Flash tv'yi izleyemeyenlere üzülüyorum. Zira bu TV kanalý; memleket mecâzen tusunami geçirirken 15 saat kolbastý kuþaðý yayýnlayabilen tek kuruluþtur. Müthiþ bir kamu hizmeti gerçekleþtirmektedir ki bu bahsi geçen kuþak cebimize pek iyi gelmeyen nice meditasyon, yoga, terapi seansýndan daha ucuza gelmektedir. Ancak kantarlarýnýn topuzu biraz kaçýk olduðundan biraz dikkat gerektiriyor. Zira kalan diðer zamanlarda yerlerde sürünen bir cümle aile görmek mümkün olabiliyor.
Yine bu akýl almaz tsunami devam ederken mevzularýný gaipten getirerek yaþayanlar var bir de. Süleyman ATEÞ hocaya bayýlýyorum mesela.. Emzirme süresi..
"SORU: Bakara Suresi'nin 233. ayetinde emzirmenin 2 yýl olduðu, Ahkaf Suresi'nin 15. ayetinde ise annenin, çocuðu karnýnda taþýmasýndan sütten kesmesine kadar 30 ay geçtiði belirtilmektedir. Burada bahsedilen süreler ay takvimi olarak mý belirtilmiþtir? Anne karnýnda geçen sürenin yaklaþýk 9 ay olduðunu kabul edersek Ahkaf Suresi'ne göre 21 ay boyunca bebeklerin emzirilmesi, Bakara Suresi'ne göre ise emzirmenin tam olarak yapýlmasý için 2 yýl geçmesi gerektiði belirtilmektedir. Hangi uygulama doðrudur? (Vedat Arda)

CEVAP: Kur'ân'da belirtilen süreler ay takvimine göredir. Çünkü Kur'ân indiði sýrada uygulamalar öyleydi. Çocuðun anne karnýnda taþýnmasý 9 ay da olabilir, 8 ay da... Abdullah ibn Abbas, gebelik süresiyle sütten kesilme süresinin 30 ay olduðunu belirten ayete dayanarak
6 aylýk doðan çocuðun yaþayabileceði kanaatine varmýþtýr. Emzirme süresinin 2 yýl olmasý bir emir deðil, tavsiyedir. Ýsteyenler 2 yýl emzirirler ama karý koca anlaþýrsa 2 yýldan önce de sütten kesebilirler. Ay takvimine göre bebeklerin 2 yýl emzirilmesi bebeðin fiziksel ve ruhsal saðlýðý için daha iyidir. Aslýnda ay takvimine göre 2 yýl, güneþ takvimine göre yaklaþýk 23 ay eder."
Hoca bu yazýyý memleket on þiddetinde sallanýrken yazýyor. Bu ahval ve þerait içinde dahi emzirme süresine kafayý takmýþ Vedat abimize ve onu her zaman ki nezaketi ve bilgeliðiyle cevaplayan Hoca'ya da helal olsun yani.
Doðan Hýzlan Abimiz ayný þekilde ha bire bienal konser sergi gezip bunlarý meraklýlarýna anlatmaktan hiç de muzdarip deðil. O da bombanýn patladýðý günlerde ödüllerden falan dem vuruyor. Bir de spor yazarlarý cidden bu konuda müthiþler. Tepemize taþ yaðsa Fenerbahçe Tesislerindeki su sorunundan vazgeçmiyorlar. Onlara da bravo!
Bize basit gelen þeyler baþkalarý için yaþama sebebi olabiliyor. Hassasiyetlerimize saygý duyan birileriyle birlikte olma ihtiyacý da bundan doðuyor. Önemsenmek istiyoruz her halimizle. Yýllar önce her þeyi bilen Google yokken BÝLKENT'in kütüphanesine gitmiþtik bir araþtýrma için. Orda hayatýmda hiç duymadýðým bir bitki türüyle ilgili yayýmlanan süreli bir yayýna rastlamýþtým. Çok þaþýrmýþtým. Adamlar sadece bir çiçek bir böcek için dergi çýkarýyorlardý. Bunu okuyanlar abonesi olanlar vardý. Çünkü onlarýn derin mevzularýnýn yanýnda sýð görünen gereksiz meseleleri vardý. Ýnsan önemliydi. Ýçinin hazlarý önemliydi.
Aslýnda büyük icatlarýnda ývýr zývýr konuþmalar sýrasýnda ortaya çýktýðýný düþünüyorum.1000 yýl önce iki adam oturup telefonun geyiðini yapmýþ olabilir mesela. "Abi sen burada konuþcaksýn, ben biraz gidince arkamý dönücem sen de kulaðýna biþey koyucan birbirimizle konuþcaz.-Hadi yürü git iþine."gibisinden
"Aylaklýða Övgü" Russell'ýn önemli eserlerinden biri.. Okumanýzý þiddetle tavsiye ederim. Yarýn kitaptan baþka alýntýlarla bu koftiden iþlere devam edebiliriz. Ancak þimdi yýllardýr içim çok daraldýðýnda okuduðum, yaþadýðýmýz þu sýkýntýlý günlere de ýþýk tutabilecek harika bir paragrafýný paylaþmak istiyorum sizlerle. .

"Her zaman acýlarla dolu olan hayat, zamanýmýzda bundan iki yüzyýl öncekine oranla çok daha büyük acýlarla doludur. Acýdan kaçmak için atýlan adýmlar insanlarý yüzeyselliðe kendi kendini aldatýþa, sýnýrsýz kollektif efsaneler icat etmeye sürüklüyor. Ne var ki, bu bir anlýk gelip geçici hafiflemeler son duruþmada ýstýrap kaynaklarýný artýrmaktan baþka bir iþe yaramýyor. Gerek bireysel talihsizliðin gerek kamunun uðradýðý talihsizliðin üstesinden ancak irade ve zekânýn karþýlýklý olarak birbirini etkilediði bir süreçle gelinebilir. Ýradenin rolü kötülükten ya da doðru olmayan bir çözümü kabul etmekten sakýnmak, zekânýn rolü ise kötülüðü anlamak, eðer tedavisi varsa tedavi yolunu bulmak, eðer yoksa kötülüðü iliþkileri içinde görerek, kaçýnýlmaz kabul ederek ve baþka diyarlarda, baþka çaðlarda ve yýldýzlararasý uzayýn dipsiz uçurumunda kötülüðün ötesinde ne bulunduðunu hatýrlayarak kötülüðü katlanýlýr hale getirmektir"
Saygýlar..