ï¿½zEdebiyat - Mahmut Yakup Uyluk - Kï¿½bil ve Zulï¿½m

Düþündüm kendi kendime, Kâbil kana bulamadan önce o taþý fýrlatsaydý bir aðaç dibine. Yezid kýlýcý eline hiç almasaydý. Þu Ýspanyollar’da bilgelik fýþkýran tonlarca kitabý yakmasaydýlar, hatta celladlarýna bir dur deselerdi. Hitler bu kadar megaloman ve manyak olmasaydý. Ne deðiþirdi Dünya’da? Zulmün baþlangýcý Kâbil gidince, insanoðlu Kardeþ katlini icad etmeyecek miydi acaba? Böyle deyince durduruyorlar beni, “Tarih’i nasýl olsa deðiþtiremezsin” diyorlar. Ama yok, yok ben gene de deli saçmasý gibi görülen bu varsayýmlarý yapacaðým.

Bak dedim kendi kendime, bu iþin içinde tutkudan, hýrstan baþka bir þeyler var. Kýskançlýk var, Ego var, Nefs falan var. Sen sanýyor musun Habil vasat bir kul olsaydý, cinayet gene ortaya çýkmayacak, koca koca Budistler sessiz sessiz, cayýr cayýr yanmayacaktý. Sömürü, kölelik, o lanet faiz ve kapitalizm elini ayaðýný dünyadan çekecek miydi, Kâbil’in aklýna bir cinlik gelmeseydi.

Yuh dedim kendi kendime, susmak da bir tepkidir diyorlar. Sessizlik, ve pasiflik zalimlere atýlmýþ en sert yumruktur diyen Gandhi var ya, iþte saçmalýyor o. Ýmanýn en alt seviyesi deðil mi Kalbi ile buðz etmek. Demiyor mu Peygamber(s.a.v) ya eylem ile müdahele, ya dil ile. Kullan demiyor mu kelimeleri? Yoksa Cemil Meriç’in bahsettiði narsist gibi derin derin baktýðým o kuyunun içine mi düþüyorum? Yok ama yok, yüzyýllarýn eskitemediði 2 mânidar þey var: Kalem ve Kitap. Ey ademoðlu, sap gibi durma, “baðýrmayý bilmem ama aðlamayý çok iyi bilirim” gibi hezeyanlara düþme sakýn !

Kabadayýlýk yapýyorum dedim kendi kendime, dünyanýn çarký öyle dönmüyor dedim. Zahirinden gördüðümüz olaylarýn üstüne bodoslama girmemeli miyiz acaba? Biraz acelecilik, biraz ecele gidicilik mi katýyorum iþin içine? Kafamda dönüyor konjoktürel çabalar, dünya dengeleri. Sen diyor um kendime akl-ý evvellik yapma hele bi. Ýçimdeki liberali susturuyorum. Bazý þeyleri yapmak için illa bir nedene sahip olmamamýz lazým diyorum, Ýslamlýk da böyle bir þey deðil mi zaten? Þeriat bu “Allah rýzasý için” derse yeni sebepler arama ey Mümin! Yapman gereken için elinden gelen mücahedeyi ortaya koymazsan, ne iþe yarar ki o el.

Gözlüyorum insanlarý. Yanlýþlar üstüne bina edilmiþ Cihadlarýyla, heva ve hevesine kapýlmýþ liderleriyle, eskimiþ yöntemleriyle vs vs. Benzetiyorum onlarý papaz’ýn arkasýnda tespih namazý kýlan koyun sürüsüne, hatta bazen engisizyonlar görüyorum. Takiyeler, takkeler, þakalar, ayýya dayý demeler ve elde edilen âlâ çýkarlar.

Peki ya fitneler? Bizdeki hakikatler, ve bizdeki fitneler? Sadece þunu diyorum, doðrularýn söylendiði yerde fitne tehlikeleri, ayrýlýkçý çýðlýklar yükselmeye baþlamýþsa bir sorun vardýr usta. Çok bakma öyle yanlýþlarýný bir çocuðun bile yüzüne vurabildiði Sahabeye benzer bir tayfa bulacaðým diye. Yok öyle bir þey.

Cahil köyün canavar sandýðý karpuzu yaralým diyorum. Ucunda Canavar’a dönüþme ihtimali olsa bile, o köyden kovulsak veya 1 avuç ciðeri beþ para etmez münafýk tarafýndan taþlansak bile. Doðaçlama davranalým bazen ne olur ki? Miskin ve en umursamaz tavrýmýzla sizin dünyadan anladýðýnýzla bizimki ayný þey deðil diyelim. Onlarýn deneylerle kanýtlanmýþ fantezilerine elvada diyelim.

Ha bu arada Ahmet Hakan’ýn dediði gibi bazen fasýklar da hak söyler. Bittiyse, Daðýlalým…