Yaþamak ne güzel þey be kardeþim. -Nâzým Hikmet |
|
||||||||||
|
Bu samimiyetsiz tavrý sergileyen insanlar; hýrsýzlýk, zina gibi Kuran'da yasaklanan eylemlerden, sýrf toplum baskýsý nedeniyle uzak dururlar. Ancak fýrsatýný bulduklarýnda, kimsenin þahit olmayacaðý zamanlarda bu eylemlere çekinmeden yaklaþýrlar. Sözde Allah'a inandýklarýný söyleyen bu insanlar, Allah'ýn emir ve yasaklarýný umursamadan çiðnerler. Oysa çekinmeleri ve sakýnmalarý gereken tek varlýk Yüce Allah'týr. ''Sözü açýða vursan da, (gizlesen de birdir). Çünkü þüphesiz O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilmektedir.'' (Taha Suresi, 7) Allah'ýn emir ve yasaklarýný gözardý ederek yaþayan bu insanlar ayný zamanda yalan, dedikodu, iftira, fitne gibi Kuran ahlakýna uymayan tavýrlarý da sergilemekten kaçýnmazlar. Oysa Allah ''Ey iman edenler, zandan çok kaçýnýn; çünkü zannýn bir kýsmý günahtýr. Tecessüs etmeyin (birbirinizin gizli yönlerini araþtýrmayýn). Kiminiz kiminizin gýybetini yapmasýn (arkasýndan çekiþtirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeþinin etini yemeyi sever mi? Ýþte, bundan tiksindiniz. Allah'tan korkup-sakýnýn. Þüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.'' (Hucurat Suresi, 12) buyurarak insanlarýn bu kötü ahlak özelliklerinden uzak durmasýný öðütler. Allah'ýn haram kýldýðý faiz ise, insanlarýn daha fazla para kazanmak için baþvurduklarý bir yöntemdir. Ýnançlý olduðunu söyleyen insanlarýn da yaklaþtýðýna þahit olduðumuz faiz, Kuran'da kesin olarak haram kýlýnmýþtýr. ''Faiz (riba) yiyenler, ancak þeytan çarpmýþ olanýn kalkýþý gibi, çarpýlmýþ olmaktan baþka (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onlarýn: "Alým-satým da ancak faiz gibidir" demelerinden dolayýdýr. Oysa Allah, alýþ-veriþi helal, faizi haram kýlmýþtýr. Kime Rabbinden bir öðüt gelir de (faize) bir son verirse, artýk geçmiþi kendisine, iþi de Allah'a aittir. Kim (faize) geri dönerse, artýk onlar ateþin halkýdýr, orada sürekli kalacaklardýr.'' (Bakara Suresi, 275) Bu çok önemli yasaðý çiðneyen insanlarýn bahaneleri, ayetten de anlaþýlacaðý gibi faizi, alým-satým gibi ticaretin bir parçasý olarak görmeleridir. Allah'ýn rýzasý yerine ticaret ve para kazanma hýrsýný ön planda tutan bu insanlarýn ateþin halký olduklarý ayette açýkça bildirilmiþtir. Bazý insanlar da, Allah'ý zikretmek, namaz kýlmak, oruç tutmak gibi ibadetleri, çoðunlukla vakit bulamadýklarýný bahane ederek yerine getirmezler. Ýþlerinin yoðunluðu, çocuklar, okul gibi pek çok bahaneyle dünya meþgalelerine dalar ve ahireti unuturlar. Oysa '' onlarýn mallarý da, çocuklarý da kendilerine Allah'tan (gelecek azaba karþý) hiçbir þey kazandýrmaz. Ve onlar ateþin yakýtýdýrlar.'' (Ali Ýmran Suresi, 10) Arkadaþlarýna, spora, sinemaya, tatile, eðlenceye, sosyal aktivitelere kolaylýkla zaman ayýrýrken, Allah rýzasýný kazanmak için ibadet etmeye bir türlü vakit bulamazlar. Genellikle de bu ibadetleri yaþlýlýk dönemlerine ertelerler. Ne zaman geleceði belli olmayan ölümü bu kadar gözardý ederek yaþamak ve ibadetleri ertelemek aslýnda çok büyük bir risktir. De ki: "Eðer babalarýnýz, çocuklarýnýz, kardeþleriniz, eþleriniz, aþiretiniz, kazandýðýnýz mallar, az kar getireceðinden korktuðunuz ticaret ve hoþunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlü'nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artýk Allah'ýn emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasýklar topluluðuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 24) Müminler ise: (Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alýþ-veriþ onlarý Allah'ý zikretmekten, dosdoðru namazý kýlmaktan ve zekatý vermekten 'tutkuya kaptýrýp alýkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkýlaba uðrayacaðý (dehþetten allak bullak olacaðý) günden korkarlar. (Nur Suresi, 37) Genel olarak insanlar Kuran'da bildirilen hükümlerden bazýlarýný yerine getirdikleri için kendilerini yeterli görürler. Oysa diðer hükümleri önemsemeyip, yerine getirmiyorlarsa, yaptýklarý ibadetlerin Allah katýnda kabul görmeme ihtimali olabilir. Tabi ki en doðrusunu Allah bilir. Kimse iman açýsýndan kendini yeterli görmemeli, Allah'ýn sözü olan Kuran'ý layýðýyla okumalý, öðüt almalý ve hayatýna geçirmelidir. Ölümün birkaç saniye sonra bizi yakalayabileceðini düþünürsek kaybedecek tek bir saniyemiz bile olmadýðýný anlarýz... Þu halde boþ kaldýðýn zaman, durmaksýzýn (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et. (Ýnþirah Suresi, 7) ALTUÐ ÖZTÜRK
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Altuð Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |