Ýhanetin ve alçaklýðýn boyutu gittikçe büyüyor…

Devletin ve milletin bekasýný hedef alan hýyanet çemberi gittikçe geniþlik kazanýyor…

Üç gündür yazmak ve yazmamak arasýnda bocalýyorum. Yazarsam eðer çok aðýr sözler sarf edeceðim; içimi dökerken belki de hiç istemediðim sözler aðzýmdan sadýr olacak. Öfkemi gemlemeli, sükûnet kazandýktan sonra yazmalýyým diyorum kendime.

Evlad-ý vatanýn kaný dökülüyor.
Þehit ailelerinin evlerine ateþ düþerken, milletimin baðrýna acýlý oklar saplanýyor…
Hamaset yazýlarý yazýp, nutuklar mý atsam… Ben de “nutuk atanlar” kervanýna mý katýlsam…
Birileri nutuk atarken, birileri vatan bekçiliðinde takýr takýr öldürülüyor…
26 yýldýr dur durak bilmeden can alan bu terör belasýndan nasýl kurtulacak bu ülke?!
Sýradan bir vatandaþ olmaktan baþka bir vasfý olmayan ben, nereden bileyim kardeþim!
Terör uzmaný deðilim…
Strateji uzmaný deðilim…
Hem, terör uzmaný olduðunu iddia edenler…
Strateji uzmaný olduðunu iddia edenler…
Milletin, halk kesimlerinin, teröristlerin psikolojisini analiz edenler…
Yýllardýr televizyon ekranlarýnda, gazete köþelerinde, dergilerde, kitaplarda binlerce, on binlerce, yüz binlerce analiz, yorum, çözüm üretip sunmadýlar mý?
Türk Silahlý Kuvvetleri, sayýsýz sýnýr ötesi harekâtlarý düzenlemedi mi?
Biz, bu terör belasýndan kurtulmak için yüz milyarlarca dolar harcamadýk mý?
Nerden bileyim ben kardeþim! Daha yüzlerce argüman bulup yazmak mümkün…

Üç gündür gene hamaset nutuklarý gýrla gidiyor televizyon ekranlarýnda…
Hep ayný analizler, hep ayný öneriler, hep ayný fikirler, hep ayný dayatmalar, hep ayný düþmanlýklar…
Daha da garibi; hep ayný insanlar…
Kim bilir, belki de ayný insancýklar…
Bunlar konuþurken: Silah tüccarlarý ceplerini dolduruyor, siyasi rantçýlar oylarýný artýrýyor, dýþ düþmanlar mevzi kazanýp ellerini ovuþturuyor…
Ez cümle: Terörden yarar saðlayan ne kadar Türkiye düþmaný varsa bayram ediyorlar.
Tamam, topal da olsa bir demokrasimiz var. Elbette ki konuþacaðýz, yazacaðýz, fikirlerimizi açýkça ifade edeceðiz. Ama 20 yýldýr hep siz konuþuyorsunuz, siz yazýyorsunuz, siz çözüm üretiyorsunuz, siz herkese akýl veriyorsunuz…
Bugüne kadar sizin aklýnýzla bir sonuca ulaþabildik mi?
Hayýr…
Susun kardeþim… Susun biraz…

Barýþ için bir adým atýlmak istendi…
Kolay deðildi bu. Dolayýsýyla korkak ve ürkek baþlandý…
Aldýrmayýn siz: “Biz, bu iþi cesaretle yürüteceðiz” dediklerine…
Biliyorlardý…
Bu iþ, o kadar kolay deðildi… 26 yýldýr açýlan yaralara merhem sürmek, derin uçurumlarý iple týrmanmak, dumaný tütmeyen ocaklara barýþ bayraðý asmak…
Korkak ve ürkek baþladýlar bu nedenlerle…
Ama baþladýlar…

Siz,
Evet, siz, ne yaptýnýz?
Coþtunuz…
Gürlediniz…
Hamaset nutuklarý attýnýz gece ve gündüz…
Býkmadýnýz, usanmadýnýz, utanmadýnýz…
Yaralarý kaþýdýnýz…
Saf ve temiz genç dimaðlara düþmanlýk aþýladýnýz…
Milli duygulara hitap ettiniz…
Milliyetçi duygularý þahlandýrdýnýz…
Türk ve Kürt faþistleri; hep ayný telden çaldýnýz, hep ayný makamda okudunuz…
Barýþýn önünü kestiniz…
Barýþýn yoluna mayýn döþediniz…
Heyelanlar yaratýp barýþýn yoluna devasa kayalar yuvarladýnýz…
Karlý daðlarýn arasýndan bir çýðýr üzerinde yol almak isteyen barýþýn üzerine, kin ve nefret kusmuðu saçan seslerinizle çýðlar düþürdünüz…

Evlad-ý vatan takýr takýr öldürülüyor…
Silah tüccarlarý, rantçýlar, çýkarcýlar, Türkiye düþmanlarý bayram ediyor…

Siz,
Evet, siz…
Kendinize asla bir sorumluluk payý çýkarmayýn… Asla bir nedamet hissi duymayýn…
Ölenler, nasýl olsa sizin çocuklarýnýz deðil…
Sizinkiler, nasýl olsa ya orduevlerinde ya da tekin bir yerde evci yazýlarak askerlik yapýyorlar…
Gazete köþelerinde ve televizyon ekranlarýnda üzüntü mesajlarý verip mürailiðe devam edin…

Ne mutlu size ki: Barýþýn önünü kesmeyi baþardýnýz...
Uygun bir yerinize kýna yakýn!..


Cahit Kýlýç

Ýstanbul, 22 Haziran 2010