Gerçeði arayan bir insan, öncelikle her þeyden gücü yettiðince kuþku duymalýdýr. -Descartes |
|
||||||||||
|
Bu tür insanlar çocukluklarýndan itibaren kendilerine empoze edilen ortak bir karaktere bürünürler. Olaylara bakýþ açýlarý, verdikleri tepkiler, konuþma tarzlarý, espiri anlayýþlarý hemen hemen birbirinin aynýdýr. Toplumda kabul gören fikirlere, siyasi görüþlere ya da akýmlara, sýrf kabul edilebilmek adýna kolaylýkla kapýlýp, aslýnda ne olduðunu bilmediði fikirleri savunur hale gelirler. Çoðunluða uyma psikolojisiyle hareket eden bu insanlar farkýnda olmadan þeytanýn tuzaðýna düþerler. Çoðunluðun kabul ettiði herþeyin doðru olduðuna inanarak, düþünmeye ve akletmeye gerek duymazlar ve kolaylýkla istenilen yere çekilebilir hale gelirler. Böylece þeytan amacýna ulaþýr ve sistemi çok daha rahat iþler. Allah Kuran'da çoðunluða uyanlarla ilgili olarak þöyle bildirmiþtir: '' Yeryüzünde olanlarýn çoðunluðuna uyacak olursan, seni Allah'ýn yolundan þaþýrtýp-saptýrýrlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'' (En'am Suresi, 116) Þeytanýn sistemini yaþam tarzý haline getiren insanlar birbirlerini güzel ahlaklarýna göre deðil sahip olduklarý mala mülke göre deðerlendirir ve iliþkilerini de bu kriterlere göre belirlerler. Çoðunun en büyük amacý zengin olup dünyaya yönelik çýkarlar elde etmektir. Bunun için her türlü oyunu oynarlar. Saf gibi görünürler ancak son derece uyanýktýrlar. Altýnlarýný ve paralarýný kenara yýðarlar, baþkalarýnýn içinde bulunduðu zor durumla ilgilenmezler. Kendilerinden çýkar elde edilmesine asla izin vermezler. Dindar gibi görünerek insanlarýn manevi duygularýndan istifade etmeye çalýþýrlar. Merhametleri yoktur; yaptýklarý ticaretten dolayý insanlarýn zorda kalmasýný önemsemezler. Bencil ve menfaatçidirler. Bütün bu olumsuz özellikleri insanlara telkin eden þeytanýn sistemidir. Ancak þeytan sadece bu kadarla kalmaz, insanlarý Allah'ýn yolundan alýkoymak için her türlü oyunu oynar. Ýnsanlarda bulunan kendini savunma, haklý çýkma çabasý da yine þeytanýn bir telkinidir. Kendisinin de haksýzlýða uðradýðýný düþünen þeytan, bu iddia ile Allah'ýn emrine itaatsizlik etmiþtir. Kuran'da þeytanýn bu durumu þöyle bildirilmektedir: "Andolsun, Biz sizi yarattýk, sonra size suret (biçim-þekil) verdik, sonra meleklere: "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da Ýblis'in dýþýnda secde ettiler; o, secde edenlerden olmadý. (Allah) Dedi: "Sana emrettiðimde, seni secde etmekten alýkoyan neydi?" (Ýblis) Dedi ki: "Ben ondan hayýrlýyým; beni ateþten yarattýn, onu ise çamurdan yarattýn." (Allah:) "Öyleyse ordan in, orda büyüklenmen senin (hakkýn) olmaz. Hemen çýk. Gerçekten sen, küçük düþenlerdensin." (Araf Suresi, 11-13) Sisteme mensup bazý insanlar ise temelde son derece canlý, dýþa dönük, neþeli insanlar olduklarý halde þeytanýn gösterdiði yöntemlerle soðuk, içine kapalý, hiçbir þeyden zevk almayan, yaþama sevincini yitirmiþ, mutsuz bir insan görüntüsüne bürünürler. Cansýz bakýþlarý ve yorgun halleri ile çevrelerindeki insanlara birtakým mesajlar vermeye çalýþýrlar. Dikkat çekip, huzursuzluklarýný belli etmeye ve bu huzursuzluklarýyla çevrelerindeki insanlarý da tedirgin etmeye çalýþýrlar. Ýnsanlara karþý kasýtlý olarak ters ve soðuk bir tavýr içerisine girerler. Sevgilerini göstermekten kaçýnýrlar. Ancak bu tür davranýþlar sergileyerek aslýnda kendilerine zulmederler. Kuran'da "Þüphesiz Allah, insanlara hiçbir þeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar." (Yunus Suresi, 44) ayetiyle hatýrlatýldýðý gibi bu durumun sorumlusu insanýn kendisidir. Þeytanýn etkisindeki bu tür insanlarýn ilgi çekebilmek için baþvurduklarý yöntemlerden biri de kendilerini esrarengiz göstermeye çalýþmalarýdýr. Bunun için de durgun ve sessiz bir karaktere bürünürler. Bu yolla insanlar üzerinde merak uyandýrmaya çalýþýrlar. Kendilerini olduklarýndan daha farklý göstererek gerçek yapýlarýný gizlerler. Gizemli olmanýn kendilerini farklý kýlacaðýný düþünürler. Ancak gözardý ettikleri önemli bir gerçek vardýr; kimse uzun süre, olduðundan daha farklý bir karakteri canlandýramaz. Ýnsanýn gerçek karakterini gizlemesi ve þeytani oyunlar oynayarak insanlarý yanýltmaya çalýþmasý sistemin bir parçasý olduðunun kanýtýdýr. Hayatlarýný bu tür basit oyunlarla geçiren insanlar, aradýklarý mutluluðu ve huzuru asla yakalayamazlar. Yalnýz Allah'a kul olmak varken sistemin ve dolayýsýyla þeytanýn kölesi olurlar. Güçlü bir imana sahip olan insanlar ise, bu oyunlarýn þeytanýn telkinleri olduðunu bilir ve böyle bir durumla karþýlaþtýklarýnda hemen Allah'a sýðýnýrlar. En güzel ahlaký sergileyerek sadece Allah'ý razý etmeye çalýþýrlar. (Allah'tan) Sakýnanlara þeytandan bir vesvese eriþtiðinde (önce) iyice düþünürler (Allah'ý zikredip-anarlar), sonra hemen bakarsýn ki görüp bilmiþlerdir. (Araf Suresi, 201) Þeytanýn sinsi oyunlarýna karþý her zaman uyanýk olmak ve Allah'ýn dosdoðru yolundan sapmamak dileðiyle... Altuð Öztürk
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Altuð Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |