‘Namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiþ bir farzdýr.’ (Nisa Suresi, 103) ve insanlara hayatlarý boyunca sürdürmeleri emredilen çok önemli bir ibadettir.
Bu önemli ibadet üzerinde titizlikle durulmalý ve vakti geldiðinde huþu içinde uygulanmalýdýr. Allah Kuran’da müminler için, ‘Onlar namazlarýnda hûþû içinde olanlardýr.’ (Mü'minun Suresi, 2) buyurmaktadýr. Allah’ýn huzurunda bulunulan bu özel anda yalnýzca O’nun gücünü ve kudretini düþünerek, saygýyla dolu bir korku içinde bu ibadeti yerine getirebilmek çok önemlidir.

Sadece bir görevi yerine getirme bilinciyle kýlýnan namaz kuþkusuz amacýna ulaþamaz. Namazda önemli olan Allah’ýn gücünü düþünerek O’nu birlemek ve O’nu yüceltmektir. Namaz esnasýnda günlük hayatla ilgili sorunlarýn düþünülmesi ya da planlar yapýlmasý son derece uygunsuzdur. Samimiyetten uzak bu davranýþ, ibadetimizin Allah katýnda kabul görmesini riske atabilir. (Allah en doðrusunu bilir.)

Etrafýmýzda pek çok insandan : ‘Namaz kýlarken aklýma çok iyi bir fikir geldi’ gibi namazýn amacýna yakýþmayan sözler duyarýz. Bazý insanlar namazdan sonra ne yapacaklarýný düþünür bazýlarý ise bir an önce namazlarýný kýlýp iþlerine devam etmek için sabýrsýzlanýrlar.

Oysa Allah’ýn vakit bildirerek bizleri namaza çaðýrdýðý özel anlar her mümin tarafýndan þevkle beklenmeli ve o özel anlarda büyük bir istekle Allah’ýn huzurunda durulmalý ve Allah’ýn emri üzerine huþu içinde bu ibadet yerine getirilmelidir.

Ýnsanlarýn çoðu randevularýna karþý son derece titizdirler. En güzel ve en temiz giysilerini giyerek tam zamanýnda söylenilen yerde olmak için ellerinden geleni yaparlar. Ancak ayný titizliði namaz vakitlerinde gösteremedikleri çok açýktýr. Çoðu zaman iþler bahane edilir ve vakit bulunamaz ya da iþlerin arasýna sýkýþtýrýlýp özensiz bir þekilde kýlýnýp günlük koþuþturmacaya devam edilir. Ancak ‘(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alýþ-veriþ onlarý Allah'ý zikretmekten, dosdoðru namazý kýlmaktan ve zekatý vermekten 'tutkuya kaptýrýp alýkoymaz' (Nur Suresi, 37) ayeti, bize namazýn ve diðer ibadetlerin ne kadar önemli olduðunu gösterir. Hiçbir iþ ya da eðlence namazdan ve Allah yolunda yaþamaktan daha önemli deðildir.

Bu tabloda göze çarpan çok önemli bir gerçek vardýr: Ýnsanlar genellikle Allah rýzasýný gözetmek yerine kendi nefislerine hoþ gelen bir hayatý yaþamayý ve dünyaya sýmsýký baðlanmayý tercih ederler. Bu büyük gafletten ancak ölüm melekleriyle karþýlaþtýklarýnda uyanacak olan bu insanlar, hayatta sahip olduklarýný sandýklarý her þeyi geride býrakýp gerçeklerle yüzleþeceklerdir. ‘Ateþin üstünde durdurulduklarýnda onlarý bir görsen; derler ki: "Keþke (dünyaya bir daha) geri çevrilseydik de Rabbimiz'in ayetlerini yalanlamasaydýk ve mü'minlerden olsaydýk.’ (En'am Suresi, 27) Kuþkusuz bu büyük bir piþmanlýk olacaktýr. Ancak dünyaya geri dönüþ mümkün olmadýðý ve son anda yapýlan tevbeler kabul edilmeyeceði için sonsuz bir cehennem azabý dünyada gaflet içinde yaþayan insanlar üzerine hak olacaktýr. Þeytanýn boþ vaadlerle Allah’ýn yolundan alýkoyduðu bu insanlar Allah’a kul olmak yerine nefislerinin ve þeytanýn esiri olmalarýnýn bedelini þüphesiz çok aðýr ödeyeceklerdir. Dünya hayatýnda insanlara boþ vaadler veren þeytan, O gün geldiðinde kendisine uyan insanlara ‘Þüphesiz ben sizden uzaðým. Çünkü ben sizin görmediðinizi görüyorum, ben Allah'tan da korkuyorum’ (Enfal Suresi, 48) diyerek aslýnda ne kadar büyük bir hata yaptýklarýný hatýrlatacaktýr.

Ýnsanlarý bu gafletten kurtaracak tek yol Allah’ý sýkça zikretmek ve Allah rýzasýný arayarak yaþamaktýr. Namaz kýlmak bu yolda yapýlacak en önemli ibadetlerden biridir. Bu yüzden namazý huþu içinde kýlmak ta son derece önemlidir. Bu özel anlarda þeytanýn fýsýltýlarýna kulak vermek yerine tüm kalbimizle Allah’a yönelmek en güzel ve en doðru hareket olacaktýr.

‘(Þeytan) Onlara vaadler ediyor, onlarý en olmadýk kuruntulara düþürüyor. Oysa þeytan, onlara bir aldanýþtan baþka bir þey va'detmez.’ (Nisa Suresi, 120)

Altuð Öztürk