..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir ülke baðýmsýz olmadan, baðýmsýzlýk da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Ýstanbul > Hakan Tiryaki




12 Temmuz 2010
"Kuþu Hicran Getirir, Dalgasý Hüsran Götürür;"  
Hakan Tiryaki
Bir adanýn öyküsü bu; topraksoylu bir halkýn denizle kurabildiði iliþkiyi anlatan trajikomik bir öykü. Binlerce yýllýk geçmiþinin önemli bir kýsmýnda deniziyle varolan, altý tarafý denizlerle çevrili, yaþlý, kocamýþ bir kentin… balýklarý binlerce yýl dillere destan, kitaplara konu olan bir kentin, Þehr-i Ýstanbul’un yedi mil açýðýnda sessizce cezasýný çeken Yassýada’nýn kýsa öyküsü.


:AFCC:
Bir adanýn öyküsü bu; topraksoylu bir halkýn denizle kurabildiði iliþkiyi anlatan trajikomik bir öykü. Binlerce yýllýk geçmiþinin önemli bir kýsmýnda deniziyle varolan, altý tarafý denizlerle çevrili, yaþlý, kocamýþ bir kentin… balýklarý binlerce yýl dillere destan, kitaplara konu olan bir kentin, Þehr-i Ýstanbul’un yedi mil açýðýnda sessizce cezasýný çeken Yassýada’nýn kýsa öyküsü.

Adýnýn Plati olduðu Bizans günlerinde de yüzü gülmemiþ, bir bahtý kara ada, Yassýada. Üzerindeki tek yapý olan zindanýyla Bizans için bir korku unsurundan öte geçememiþ. Osmanlý geldiðinde neredeyse yok saymýþ, görmezden gelmiþ onu. Elçilik görevi bittiðinde geri dönmek yerine bu topraklarda kalmayý tercih eden Ýngiliz Büyükelçiliði’nden emekli Edward George Bulwer adayý Abdülmecit’in izni ile satýn almýþ ve iskan etmiþ kendince. Ýki tane ortaçað görünümlü þato benzeri bina inþa ettiren Bulwer, rivayete göre paraya sýkýþýr ve bildik bir isim adanýn yeni sahibi olarak kayýtlara geçer; Hidiv Ýsmail Paþa. Gitmese de, görmese de Paþa’nýn orada bir adasý vardýr uzakta. Bu arada 1894’te depremle kullanýlamaz hale gelir Bulwer’in iki görkemli binasý. Osmanlý’nýn kendi gürültü patýrtýsý, bitmek bilmeyen savaþlarý sýrasýnda unutulur gider Yassýada. Derken 1950’lerde adada hüküm süren bir aile peyda olur ve mahkeme kararý ile son verilir hükümranlýklarýna. Artýk askeri bir eðitim merkezi olarak kullanýlmak üzere Deniz Kuvvetleri Komutanýðý’na devredilmiþtir. 1952 yýlýna gelindiðinde deniz kuvvetlerine hizmet vermektedir. Ta ki 1960 darbesi ile geliþen ve bir ülkenin tarihinde derin izler býrakacak Yassýada Mahkemelerine ev sahipliði yapana kadar.

"Kuþu hicran getirir, dalgasý hüsran götürür;
Mavi bir gölde elem katrasýdýr Yassýada"


Böyle bitiriyor mýsralarýný Faruk Nafiz Çamlýbel. 27 Mayýs’ýn ardýndan DP Milletvekili olarak sürgün edildiði Yassýada’da. Yargýlamalar biter, olan olur, sonrasýnda 1978 yýlýna kadar eðitim merkezi olarak hizmet vermeye devam eder Yassýada. Derken Deniz Kuvvetleri’nin çekip gitmesi ile 15 yýl sürecek yeni bir unutulmuþluk dönemi baþlar. Neyse ki 1993 yýlýnda inanýlmaz isabetli bir kararla Ý.Ü. Su Ürünleri Fakültesi adaya taþýnýr. Ama hepi topu üç yýl dayanabilecektir Yassýada’ya.

Su ürünleri öðrencileri de alýp baþýný gittikten sonra yine martýlara ve tavþanlara kalmýþtýr Yassýada. Ýstanbul siluetinin deðiþmez ama bir o kadar da bilinmez bir parçasý olarak günlerini geçirir.

Dalýþ aktivitelerinin yaygýnlaþmasýyla bu kez dalýþ kurumlarý keþfeder Yassýada’yý. Gerçi ada Milli Savunma Bakanlýðý’na aittir, üzerine çýkýlmasý yasaktýr ama… yasaktýr yasak olmasýna ama ikibinli yýllar ilerledikçe parkeleri yakýp sucuk ekmek yiyen dalýcý nüfusa hele bir de yüzer pavyonlarýyla adanýn iskelesine borda eden çapulcu takýmý ve toplayýp getirdikleri Rus kadýnlarýna dur diyebilecek bir tek tavþanlar vardýr adada. Sürgün yeri, cezaevi vb. fonksiyonlarýna ilaveten açýk fuhuþ merkezi gibi bir tuhaf misyon daha eklenir adanýn kýsa özgeçmiþine. Her haftasonu birilerinin birilerini býçakladýðý, tekneler dolusu býçkýn ve de gözü dönmüþ varoþ delikanlýsýnýn slav ýrkýnýn mucizeleri etrafýnda ýþýða gelen sinekler gibi toplaþtýðý bu ada yine Yassýada’dýr.

Denize aþýk ve biraz da hayalgücü geliþmiþ bir çok insanýn fantezileri vardýr Yassýada üzerine. Mesela ben hep bir su sporlarý merkezi olarak hayal ederdim. Hatta hayal etmenin de ötesinde oturup kafa patlatýp, dosyalar oluþturmuþtum. Yelkencisi, sörfçüsü, dalýcýsý ile bir su sporlarý merkezi!
Ya da bir huzurevi olarak düþlerdim adayý. Ömrünün son günlerini þehrin yaný baþýnda ama þehrin hýrýltýsýndan, kargaþasýndan uzak huzur için geçiren yaþlýlar hayal ederdim. Fakat iþte hayaller bile deniz insanýyla, topraksoylu insan arasýnda öyle büyük farklýlýklar gösterebiliyor ki… Mesela adayý Ambarlý’ya alternatif bir yakýt deposu haline getirebilmeyi hayal etmek gibi… Ya da binbir çeþit canlýsýyla inanýlmaz bir sualtý yaþamýna sahip Yassýada’yý, tam da söz konusu canlý yaþamýnýn en yoðun olduðu alana bir balýk çiftliði kurarak taçlandýrmak gibi…

Gelin biraz daha eðlenceli kýlalým; yüzer pavyonlarla gelen varoþ býçkýnlarýnýn binalarýn çatýsýna çýkýp kiremitleri aþaðý atarken eðlendiklerine iþaret ettiðini varsaydýðýmýz tuhaf sesler çýkarttýðý; her ýssýz köþesinden bir Slav ve en az bir varoþ býçkýnýnýn çýktýðý; liman sahasý içinde yer almasýna ve bir de üzerine mülkiyeti Milli Savunma Bakanlýðý’na ait olmasýna karþýn bir balýk çiftliðinin kurulduðu bu ada SÝT ALANI! Ne yazýk ki 2003 yýlýndan bu yana diðer adalarla birlikte devlet güvencesinde! Bir de sit alaný olmasaydý neler olurdu buyrun bunu da siz hayal edin…

Þimdi bir de sualtýndan bakalým bahtý kara ada parçasýna. Her þeyden önce iddia ediyorum ki bir tür çeþitliliði araþtýrmasý yapýlsa çýkacak sonuçlar herkese küçük dilini yutturacaktýr. Her santimetrekaresinde yaþam barýndýrýr Yassýada’nýn sualtý. Görkemli orfozlarý, neþeli mürenleri yoktur belki ama ne Kaþ gibi terkedilmiþ topraklar misali kýraçtýr suyun altý, ne bir þeyler görebilmek adýna mesafeler katettiðiniz alýþýldýk Saros dalýþlarýna benzer. Biraz pikniðe gitmek gibi bir þeydir Yassý’da dalmak; yeþilin her tonunu görürsünüz. Ýnanýlmaz bir florasý vardýr sualtýnýn. Ama Marmara’nýn büyüsü Yassýada’da da belli bir derinlikten sonra baþlar. Ki bu derinlik mevsimine göre deðiþmekle beraber rekreasyonel dalýþ limitleri dahilindedir. Ne zaman ki Akdeniz suyuna girersiniz, kristal gibi bir su karþýlar sizi. Ýnanýlmaz bir görüþ, bambaþka bir dalýþ atmosferi. Ne de olsa iki bambaþka denizi barýndýrýr içerisinde Marmara. Ýþte bu mucize denizin köþebaþýný tutmuþtur Yassýada. Ne kadar göçmen tür varsa anavatanýndan kopartýlýp gelmiþ, söz birliði etmiþçesine burada toplanýr. Bir zamanlarýn Elis adasý, ya da Haydarpaþa garý gibi… Akdenizli Papaz balýklarý, çeþit çeþit anemonlar, deniz tavþanlarý, deniz patatesleri gibi ilk görüþte “hadi caným! Daha neler” dedirten canlýlar sarmýþtýr çevrenizi. Hele bir de yumuþak mercanlara kadar ulaþtýysanýz emin olun bir süre görüntülerini unutamayacaksýnýzdýr. Yirmiyedi metre derinlikte yer alan bu yumuþak mercan tarlasý –ki þimdi tam üzerinde balýk çiftliði var- baþlý baþýna bir görsel þölendir dalýcýlar için. Yandan çarklý býçkýn pavuryalarý, rengarenk deniz yýldýzlarý ormanýný, yeni yeni girmeye baþlayan adýný öðrenemediðim istiridye türlerini… hatta þansýnýz varsa denk gelebileceðiniz köpekbalýðý türleri, kiklalar, eþkinalar… Alýþýlagelmiþ söyleme inat, Yassýada kýyýlarýnda Marmara inanýlmaz bir sualtý yaþamý sunar, size sadece uygun bir yöntem bulup tahrip etmek kalýr.

Türkiye gibi dalýþýn bile henüz hukuken tanýmlanamadýðý, dolayýsýyla dalýþ turizmi kelimesinin ancak kozmik-fizik kadar anlaþýlabilir olduðu bir ülkede böyle bir nokta ancak üzerine balýk çiftliði kurularak deðerlendirilebilir. Bir de üzerine ayný bakana hem levreðe bak hem de patlýcana derseniz, topraksoylu halkýn böyle bir adanýn denizine balýk çiftliði kurmasýna, tepesine yakýt deposu kondurmasýna þaþýramazsýnýz.

Dünyanýn bütün denizleri bir tarafa, Marmara bir tarafa derim, gülerler bana. Akdeniz güzeldir, Ege rengarenk, Kýzýldeniz büyüleyici… ama Marmara mucizevidir. Öyle bir deniz düþünün ki, yaptýðýmýz tüm tahribata raðmen elimizi çektiðimiz anda 6-7 yýl içinde bütün su kütlesi yenilenebilecektir. Öyle bir deniz düþünün ki aþaðýda Akdeniz, yukarýda Karadeniz; ikisi bir araya gelince oluyor Marmara!

Ve iþte Marmara’nýn baþladýðý yerde Plati’den Yassýada’ya bir kaçbin yýllýk tarihinle bir adanýn trajikomik öyküsü. On beþ milyon Ýstanbullu’nun çoðunun bir kez olsun görmediði, bir çoðunun yerini bile bilmediði bir panoramik Ýstanbul aksesuarý.

Hakan Tiryaki
Naviga, 2008



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýstanbul kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bize Deniz Ozaný Gerek!
Cebinize 10 Tl Koyun

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dalan Ýnsanlar Neden Sürekli Gülümser?
Sallarýn Altýnçaðý - I -
Sallarýn Altýnçaðý - Giriþ -
Bovinae Sapiens*
Sallarýn Altýnçaðý - II -
Sallarýn Altýnçaðý - III -

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlahi Adalet [Þiir]
Çocukken Binebilmek Gerek Medar-ý Maiþet Motoru’na… [Eleþtiri]
Osmanlý Caddesi [Ýnceleme]
Tarihi Kimler Yazýyor? - I - [Ýnceleme]
Tarihi Kimler Yazýyor? - II - [Ýnceleme]


Hakan Tiryaki kimdir?

Aðýrlýklý olarak deniz ve deniz kültürü üzerine yazýyorum. uzun vadede "deniz edebiyatý" en önemli düþüm. . .

Etkilendiði Yazarlar:
hasan hüseyin, yaþar kemal, sait faik öncelikle yazmak ve sýkça da haddimi bilmek adýna her daim borçlu olduðumu hissettiðim ustalar. saygýyla!


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Tiryaki, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.