..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden önce yaþam var mý? -Duvaryazýsý
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > Hakan Tiryaki




16 Temmuz 2010
Sallarýn Altýnçaðý - I -  
Thor Heyerdahl ve Kon Tiki Ekspedisyonu

Hakan Tiryaki


“Ýnsan arada sýrada kendini garip durumlarda bulabilir. O duruma yavaþ yavaþ, doðal bir þekilde gelmiþ olabilir, ama kendini olaylarýn ortasýnda bulduðunda birden þaþýrýr ve böyle bir duruma düþmeyi nasýl olup da baþarabildiðini sorar kendine.” Balsa kütüklerinden yapýlmýþ bir sal, üzerinde bambudan bir kulübe, altý yetiþkin adam ve bir papaðan ve Pasifik’in orta yerinde. Haklý bir soru Heyedahl’in sorusu; böyle bir duruma nasýl düþülür?


:AHGI:
“Ýnsan arada sýrada kendini garip durumlarda bulabilir. O duruma yavaþ yavaþ, doðal bir þekilde gelmiþ olabilir, ama kendini olaylarýn ortasýnda bulduðunda birden þaþýrýr ve böyle bir duruma düþmeyi nasýl olup da baþarabildiðini sorar kendine.”

Balsa kütüklerinden yapýlmýþ bir sal, üzerinde bambudan bir kulübe, altý yetiþkin adam -Thor Heyerdahl, Knut Haughland, Bengt Danielsson, Erik Hesselberg, Torstein Raaby, Herman Watzinger- ve bir papaðan ve Pasifik’in orta yerinde. Haklý bir soru Heyedahl’in sorusu; böyle bir duruma nasýl düþülür?

Biraz geriden doðru gelmek gerek anlayabilmek için. Gerçi her ne anlatýrsam anlatayým, bazýlarý için anlaþýlabilecek bir durum söz konusu deðil, hatta düpedüz çýlgýnlýk bu. Oysa binlerce kilometrelik bu destansý yolculuðun temelinde iki basit olgu yatar…

Fati-Huva’da geçen günlerinden sonra artýk hiçbir þey eskisi gibi olamamýþtýr Heyerdahl için. Zihnini sürekli ayný sorun kurcalamaktadýr; Pasifik halklarýnýn kökeni. New York’ta büyük bir müzenin karanlýk bir ofisinde, yaþlý bir bilim adamýnýn, umutla taþýdýðý el yazmalarýna bakmaksýzýn söylediði sözler 17 Mayýs sabahý içine düþtüðü durumun hazýrlayýcýsýydý aslýnda. Müzedeki yaþlý adam hiçbir zaman Perulularýn sallarla Pasifik’e açýlmadýðýný, ama isterse O’nun kendi balsa salýyla Peru’dan Pasifik adalarýna yolculuk yapabileceðini söyleyerek Heyerdahl’in neredeyse tüm ömrü boyunca sürecek çýlgýn yolculuklarýnýn fitilini ateþliyordu…

Bu durumu destekleyen bir diðer olgu ise, kapitalist düzenin dikte ettiði kara ve havayolu alternatifsizliðinin aksine, çaðlar boyunca denizlerin atalarýmýz için engel deðil araç oluþuydu. Heyerdahl’in savýna göre Peru kýyýlarýndan Pae-Pae’leri ile yelken açan –Güneþ Tanrý- Kon Tiki ve halefleri Pasifik boyunca tüm kültürlerini yanlarý sýra taþýyarak adadan adaya yayýlmýþ, Güney Amerika kültürünü Pasifik’in ücra köþelerine kadar taþýmýþlardý.
Böylece, Thor Heyerdahl, Knut Haughland, Bengt Danielsson, Erik Hesselberg, Torstein Raaby, Herman Watzinger ve –miço- yeþil papaðan 28 Nisan 1947’de 8.000 kilometrelik destansý yolculuklarýna Peru’nun Callao limanýndan baþladýlar.

Yerlilerin Pae Pae adýný verdikleri sallar geçtiðimiz yüzyýla kadar kullanýlmaktaymýþ aslýnda. Ýleri teknoloji en ücra köþelere kadar burnunu sokmadan önce, binlerce yýl boyunca Ýnkalar bu sallarla filolar halinde açýk denizlere yelken açmýþlar. Her konuda kendini dev aynasýnda görmek gibi bir kuruntusu olan günümüz insanýnýn tüm itirazlarýna karþýn Pae Pae’ler deniz karþý deðil, denizle birlikte ve uyum içinde tutarlý ve kararlý bir yolculuk aracý olmuþ her daim.
Yol boyunca tek kayýp vardýr; miço papaðaný dalgalar alýr götürür bir fýrtýna sýrasýnda. Okyanusta kural basittir; hayatta kalmak istiyorsan teknede kalmalýsýn; denize düþen, denize kalýr. Bu arada mürettebata eklenen bir de Johannes vardýr; yengeç Johannes dümencinin yaný baþýndaki tahtalarýn arasýnda yolculuk etmektedir.

Uçanbalýklardan oluþan kahvaltýlar, köpekbalýðý avlarý, çeþitli bilimsel deneyler, bazen bitmek bilmeyecekmiþ gibi görünen fýrtýnalarla geçer günler. Sakin bir havada lastik botla açýlan iki adam kahkahalara boðulurlar uzaktan gördükleri Kon Tiki manzarasýnýn karþýsýnda. Yüzen bir kulübe, etrafýnda yarýçýplak sakallý adamlarla gerçeküstü bir tablo vardýr karþýlarýnda.
Can havliyle palamutlardan kaçarken suratlara çarpan uçanbalýklar, kulübenin tepesinde bulunan bir yavru mürekkep balýðý, def-i hacet sýrasýnda musallat olan bir köpekbalýðý, uyku tulumunun içinden çýkan ne idüðü belirsiz –bu yolculukta ilk kez karþýlaþýlan yýlan balýðý Gempylus- bir tuhaf mahlukat gibi irili ufaklý olaylar salýn üzerindeki rutin yaþantýya renk katar.

Deniz korkulanýn aksine her daim yanlarýndadýr. Daha doðrusu balsa sal öylesine uyumludur ki denizle, deniz onu ya ciddiye dahi almamaktadýr ya da þefkatle, özenle koynunda taþýmaktadýr. En ürkütücü dalga salýn kýçýna yaklaþtýðýnda dahi altý adam sakince salýn en üst noktaya kadar yükselmesini ve sonra zarifçe dalganýn üzerinden kayarak süzülmesini beklerler sadece. Tüm ürkütücü kehanetlerin aksine Kon Tiki, balsa kütüklerinin özsuyu sayesinde su çekmemektedir. Daha da önemlisi tamamen bitkisel halatlarý balsa kütüklerine sürterek aþýnmak yerine, kütükleri aþýndýrýp içine gömülerek daha bir saðlamlaþmaktadýr. Yani ilkel ama doðal teknoloji bir çok kurt denizcinin ölümcül kehanetlerini boþa çýkartmýþtýr.

Hatta ilk günlerde ne iþe yaradýklarýný bir türlü anlayamayan altý adam “guara” denen omurga tahtalarýnýn iþlevini keþfettiklerinde Ýnkalarýn ne denli baþarýlý denizciler olduklarýný daha iyi anlamýþlardý. Salýn üzerinde yer alan guaralarý kontrol ederek dümen kullanmaksýzýn sabit rotalarda ilerlemeleri belki de Ýnkalý denizcilerin en önemli sýrrýydý. Her ne kadar bugün aþina olduðumuz basit bir salma sistemi gibi görünse de bir salý sadece bu tahtalarýn derinliklerini ayarlayarak basitçe yönlendirmek dönemin denizcilerinin dehasýnýn basit bir göstergesi olsa gerek.
Balsa kütüklerinin su çekerek batmasýndan, liflerden mamul halatlarýn aþýnarak kopmasýna kadar sayýsýz uyarýlara karþýn Kon Tiki’ye inanmayý seçen Heyerdahl ve arkadaþlarý yüz günlük yolculuklarýnýn sonunda hala tek parça olan -Pae Pae- Kon Tiki ile Raroia resifine ulaþmayý baþarýrlar.

Aslýnda 93 gün olarak hesaplanýr yolculuk. Hatta tam da 93. günde Puka Puka adasý gösterir kendini ufukta. Fakat Kon Tiki’nin hareket kabiliyeti biraz kýsýtlý olduðundan uzaktan bakmakla yetinmek zorunda kalýr ekip. 97. günde Angatau resifinin güleryüzlü yerlilerinin gayretine raðmen Kon Tiki’yi resifin aralýðýndan içeri sokabilmek mümkün olamamýþtýr. Kon Tiki’nin destansý yolculuðu 7 Aðustos 1947’de Tuamoto Adalarý arasýnda bir birinden tehlikeli mercan resifleri, resiflerde kýrýlan berrak ama tehlikeli dalgalar ve zaman zaman görülmeyecek denli sýð mercan döküntüleri arasýnda yer alan Raroia resifinde sona erer. Altý adam, plastik bot ve uzaktan bakýldýðýnda bir enkaz yýðýnýný andýran Kon Tiki, resifin sýcakkanlý yerlileri ile geçen günler, Tahiti’ye –yedeðe alýnmýþ Kon Tiki ile- yolculuk ve eve dönüþ.

Sonraki yýllarda Heyerdahl inanýlmaz yolculuklarýna devam edecek ve belki de insanlýk tarihinin en çýlgýn bilim adamý olarak RA Ekspedisyonu ile Atlantik’i aþacak, Tigris Ekspediyonu’nu tamamladýðýnda Ortadoðu halklarýnýn da sanýlanýn aksine denizi bir araç olarak kullandýðýna dikkatleri çekecektir. Sürekli yollarda geçen yaþamýnýn sonunda Heyerdahl, tarih boyunca denizin dünya halklarý arasýnda sanýldýðý gibi engel deðil aksine bir köprü olduðuna dair destansý günceler býrakýr ardýnda...

1948 yýlýnda Heyerdahl tarafýndan yayýnlanan “Kon-Tiki / Pasifik’te 100 Gün” adlý eseri Pasifik halklarýnýn kökenine dair savýný ispatlamanýn ötesinde böyle bir serüven için neredeyse ihtiyaç duyulabilecek tüm bilgilere dair ipuçlarý da veren bulunmaz bir rehber niteliðindedir. Birkaç yýl sonra tek baþýna bir sal üzerinde kendini Pasifik’in koynuna býrakan William Willis üzerinde ne derece etkisi vardýr bilemiyorum ama doðaya karþý deðil doðayla birlikte olma fikrine inananlar için artýk Sallarýn Altýn Çaðý baþlamýþtýr. Peþi sýra Eric de Bisschop, Carlos J. Caraveda Arca, Alain Bombard, Devere Baker bir þekilde kendilerini okyanuslarda bulan kaþifler olarak sallarýn altýn çaðýna adlarýný yazdýrdýlar.

SAYGIYLA!

Hakan Tiryaki
Naviga Þubat 2010



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dalan Ýnsanlar Neden Sürekli Gülümser?
Sallarýn Altýnçaðý - Giriþ -
Bovinae Sapiens*
Sallarýn Altýnçaðý - II -
Sallarýn Altýnçaðý - III -

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bize Deniz Ozaný Gerek!
Cebinize 10 Tl Koyun
"Kuþu Hicran Getirir, Dalgasý Hüsran Götürür;"

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýlahi Adalet [Þiir]
Çocukken Binebilmek Gerek Medar-ý Maiþet Motoru’na… [Eleþtiri]
Osmanlý Caddesi [Ýnceleme]
Tarihi Kimler Yazýyor? - I - [Ýnceleme]
Tarihi Kimler Yazýyor? - II - [Ýnceleme]


Hakan Tiryaki kimdir?

Aðýrlýklý olarak deniz ve deniz kültürü üzerine yazýyorum. uzun vadede "deniz edebiyatý" en önemli düþüm. . .

Etkilendiði Yazarlar:
hasan hüseyin, yaþar kemal, sait faik öncelikle yazmak ve sýkça da haddimi bilmek adýna her daim borçlu olduðumu hissettiðim ustalar. saygýyla!


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Tiryaki, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.