Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
MANÝKÝRCÝ Eski düðünlerden eser kalmadý. Köyde her düðün bir þenlikti. Üç gün üç gece. Öðleden sonralarý içki sofrasý kurulur; çengiler konuklarý eðlendirir, tavuklar gelir, kazlar giderdi. Daha sonra, içenler daðýlýr, baþka bir mekanda düðün kurulur, çengiler o yana geçerdi. Ýçki masalarýnýn vazgeçilmezi Ahmet abi, en güzel þarkýlarý türküleri söylerdi arkadaþlarýna. Ama o günlerde biraz dertliydi. Sevdiði kýzla arasý açýk, vefasýzlýk üzerine olanlarý okuyor hep: “Dün aþaam yoldu göödüm, seni yýlladan soona. Bii yabancý gibidiin, dönüp bakmadýn bene. Bunu senden ummeyodum, pek gýrýldým ben sene. Bii filcan gayve olsam, kýrk yýl hatýrým vaardýr. Ömrüme seni vediim, dönüp baksan ne vaadýýr”. … Ayþe tutturmuþ “Þehir evine gelin girecem. Sen memur olacan, ben de haným.” Hani abisi bankaya koruma girmiþ de yengesi haným olmuþ ya, ona özeniyor. Ama iþi, hele hele memurluðu kim bulmuþ? Ne çare ki ? Ayþe, Nuh demiþ peygamber dememiþ. Ahmet abi “Gýz bi elini dutem” deyesiymiþ de, Ayþe inatçýsý “Memur olup, beni de yengem gibi þeher hanýmefendisi yapmazsan, manikircinin yanýna çýrak girsen elimi dutdurman.“ diye kestirip atasýymýþ. Ahmet abi “O da ne gýz ?” dediyse de, Ayþe “Onu da sen bul gari “ deyip çekip gitmiþ. Ahmet abinin içki sofrasýnda içi içini yiyor. “Nedir bu manikirci ?” … Þarkýlara baþlýyor “Bir filcan gayve olsam…” Arada bir durup yanýndakilere soruyor, manikircinin ne demek olduðunu. Sað yanýnda oturan Obur Mýsdýva, tavuðun budunu henüz aðzýna doldurmuþ, hemen konuþamýyor. Uzun süre aðzýnýn tavanýný seyrettire seyrettire geviþ getiriyor. Sonra bir yudum rakýsýndan alýp, göðsünü yumruklayýp tavuðu midesine yerleþtirdikten sonra da yanýt veriyor: - Üle nebilem ben! Ahmet abinin meraký ,sýkýntýsý gitgide artýyor. Nedir bu manikirci? Yoksa ayýp bir þey midir? Ayþe, kýz baþýna kötü bir küfür mü etmiþtir? Merak ediyor, meraký kýzgýnlýða dönüyor ama, belli etmemek için þarkýya devam: “Bir filcan gayve olsam, kýrk yýl hatýrým vaardýr” Ama dayanamýyor. Meraktan þarkýyý kesip sol yanýndaki makinist Ali’ye soruyor: - Manikirci ne be? Ali makinalarla haþýr neþir, okumasý yazmasý da olan biri. Bilgili. Yanýt veriyor: - Ben askerde manipleciydim. O iþi bilirim. Manikirciyi duymadým. Bizim bölükte yoktu. Her yerde olmayan çok zor bir iþ olmalý. Yavuklun onun için “Manikirci olma, memur ol” diyor. … Ahmet abi bu yanýtla biraz rahatlar gibi oluyor; ama yetersiz. Þarkýya ara, soruya devam. Masada yýllarca kamyon þöförlüðü yapmýþ Hüseyin amca var. Ne de olsa memleket görmüþ. - Üsen efe , nedir bu manikirci denen iþe? Hüseyin amca bilgisine, görgüsüne yakýþýr biçimde, þöyle bir geriniyor: - Gadeþim , Ahmet, kamyon þöförlüðü zordur. Tehlikelidir. Bu kýz da onun için senin kamyon þöförü olmamaný, memur olmaný içtiyor. Baksan ya, “Man ikirci” diyor. “Ýki tane man kamyonu olan biri bile gelse, kamyon þöförü olma. Kaza maza olur, ölürsün çocuklarý yetim býrakýrsýn. Git memur ol” demek istiyor. Ardýndan yaþlýca Saadettin amca söz alýyor: - Eskiden bir þarký vaadý “Dünya dünya maniki dünya” deye. Bu maniki geçici demektir. Ayþe gýzýmýz da sene “Geçici iþlerde çalýþma. Ýþten çýkarýrla zorda kalýrýz. En eyisi memur ol. Garantili iþ” demek isdiyor. … Anlaþýlan tüm yollar memurluða çýkýyor. Ayþe ne demiþ olursa olsun, sonuçta “Memur ol” demiþ oluyor. Ama, Ahmet abi, hiç bir yanýttan tam olarak ikna olmuyor. Bu kez tüm gözler, on beþ yirmi yýl koltuðunun altýnda kitapla dolaþtýðý için köyün okumuþ çiftçisi Reþat’a dönüyor. En doðrusunu o bilir. Reþat bilgili, kültürlü. Þöyle bir süzüyor masadakileri: “Bakýn bakayým” diyor. “Mani nedir mani ?” Kimseden ses yok. - Mani, paradýr para. Devam ediyor: - Peki “Kir” nedir? Bu kez yanýnda sýðýrtmaçlýk yapan kürt iþçinin gözleri açýlýyor: - Vallahi de çocuk pipisidir. Ben memlekette çok kirvelik yapmýþam. Reþat iþçisine þöyle bir yan gözle bakýp derse devam ediyor: - Evet. Bir anlamý da budur. Ancak buradaki anlamý farklý, bildiðiniz kir. Yani ne olmuþ oluyor. Mani - Kir. Kirli para. Buna halk arasýnda kara para da derler. Ayþe kardeþimiz ne diyor: “Ahmet’ciðim, karanlýk iþlere girme. Karaparaya bulaþma. Bebelerimizin kursaðýna haram lokma girmesin” Var mý baþka açýklamasý. Bu bilimsel açýklama karþýsýnda hiç kimsenin söyleyecek bir sözü kalmýyor. Doðru diyorlar hep bir aðýzdan ama sormadan da edemiyorlar. - Eee Ayþe ne demek istemiþ? Reþat kendinden emin: - Ne Demek isteyecek, “Memur ol” diyor. … Artýk her kes Ayþe’nin memur ol demek istediðine inanmýþ, Ahmet abi þarkýlara baþlamýþtýr ki, çengi kadýn sazlar eþliðinde dans ede ede, þarkýlar söyleye söyleye içki masasýna gelir. Kadýnýn söylediði þarký masadakilerin dikkatini çeker. - Manikürü yapar, zilleri takar oh oh! Bu kez hepsinin yönü çengici kadýna döner: - Manikirci ne gýz? Çengi kadýn ayný müzikle. - El bakýmý ne olacak, zilleri takar oh oooh!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |